Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/827 E. 2021/929 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/827 Esas
KARAR NO : 2021/929

DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2021
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının 05/06/2017 – 07/08/2017 tarihleri arasında “… mh. … cd. N:… …/…. ” adresindeki …. adlı lokantayı işlettiğini, lokantanın mal sahibi … olup, davacı ile dava dışı … arasında 11-06/2017 tarihli (aylık kira miktarı) 2.500 olduğu kira akdi yaptıklarını, davacının dava konusu lokantayı 21/07/2017 de davalı …’a şifahi olarak devrettiğini, davalının da 21/07/2021 tarihinde dava konusu lokantaya VERGİ LEVHASI açılışı yaptığını, davacının 07/08/2017 tarihinde K.Çekmece Vergi Dairesine KAPANIŞ başvurusu yaptığını ve mezkur işyeri ile alakalı ilişiğini kestiğini, davacının kapanış başvurusu üzerine MALİYE tarafından iş yerinde davacının faaliyetinin sonlandığını davalının aynı adreste faaliyetine devam ettiğini fotoğraflı tutanak ile tespit olunduğunu, davalının 21/07/2017 sonrası kendi adına vergi levhası ile işletmeye devam ettiği “… mahallesi….cd. …” adresindeki lokantanın işyeri kira bedellerini yapılan tüm yazılı ve sözlü ihtarlara rağmen mal sahibi …’a ödemediğini, dükkan sahibinin kira bedelleri için davacıyı araması üzerine davacının Zeytinburnu … Noteri 11/06/2018 tarihli …. yevmiye nolu ihtarname ile davalıya İHTARNAME keşide ettiğini ve davalıya kira bedellerini ödemesi / yada dükkan sahibi ile yeni kira akdi imza etmesi/ hususunda yazılı şekilde uyardığını, davacının dava konusu işyerini davalıya devir etmiş olmasına (davalı mekzur iş yerine vergi levhası ile işletmesine rağmen), dava konusu işyerinin kira bedellerini mal sahibine ödememiş, davacının da mal sahibi ile var olan 11/06/2017 tarihli kira akdi nedeni ile kira bedellerinden sorumlu olması nedeni ile işyeri mal sahibi ( … vekili …. ‘e) (davalının ödemesi gereken) toplam 47.750 TL (EYLÜL 2017- HAZİRAN 2019) kira bedellerini icra tehditi altında ödemek zorunda kalmış, mezkur işyeri hakkında mal sahibi tarafından tahliye kararı çıkarıldığını, davacı tarafından dava konusu lokantanın davalıya devri sonrası kiraya veren … vekili (kira akdini de vekaleten imza eden) … banka hesabına; 19/09/2017 tarihinde 2.485 TL+ 15/10/2017 tarihinde 2.500 TL+17/11/2017 tarihinde 2.500 TL+17/01/2018 tarihinde 2.500 TL+ 25/05/2018 tarihinde 2.800 TL=12.785 TL (havale ile)+ Dava dışı dükkan sahibi tarafından K.Çekmece … İcra Müd.nün …. E icra dosyasına konu edilmiş davacı tarafından ödenen ;Haziran 2018 kira farkı 375 TL+Temmuz 2018 kira bedeli 2.875 TL Ağustos 2018 kira bedeli 2.875 TL+Eylül 2018 kira bedeli 2.875 TL = 9.000 TL+Dava dışı dükkan sahibi tarafından Bakırköy … İcra Müd.nün … E icra dosyaya konu davacı tarafından ödenen kira bedeli; Ekim 2018 2.875 TL + Kasım 2018 2.875 TL +Aralık 2018 2.875 TL +Ocak 2019 2.875 TL Şubat 2019 2.875 TL + Mart 2019 2.875 TL +Nisan 2019 2.875 TL +Mayıs 2019 2.875 TL +Haziran 2019 2.875 TL = 25.875 TL davacı tarafından dava dışı dükkan sahibine yapılan 47.750 TL kira ödemesi sonrası davacı tarafından mezkur bedelin ödenmesi hususunda davalıya Bak… Noterliği 31/07/2019 tarih-… yevmiye nolu İHTARNAME keşide edildiğini, ( Ek- 6 – 31/07/2019 tarihli İHTRANAME) sonuçsuz kalınca davalı hakkında K.Çekmece … İcra Müd’nün … E sayılı icra dosyası üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığını, önce davalı hakkındaki takip kesinleştirilmiş daha sonra davalı K.Çekmece … İcra Mah. … E sayılı usulsüz tebligat şikayeti ile 18/01/2021 tarihinde lehine karar almış ve mezkur kararın istinaf incelemesinden geçerek (İst BAM 2.Hukuk Dairesi 2021/1072 E sayılı -23/08/2021 tarihli karararıi KESİNLEŞMİŞ ) ve mezkur takibi davalı borçlu yönünden durduğunu, huzurdaki davadan önce davalı ile arabuluculuk görüşmesi de anlaşamama tutanağı ile sonuçlandığını, borçlu yönünden takibin devamını sağlamak , davacının sorumlu olmayıp icra tehditi altında dükkan sahibine ödemek zorunda kaldığı (ağustos 2017- haziran dahil 2019 ) işyeri kira bedellerinin davalıdan rücuen tahsili için işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları mahuz tutarak , davalının K.Çekmece … İcra Müd’nün … E sayılı icra dosyasına yaptığı haksız itirazın İPTALİNE, takibin devamına , davalının asıl alacağın %20 si oranında inkar tazminatına mahkum edilmesine , yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Uyuşmazlığın taraflar arasında akdedilen büro makinesi kiralama sözleşmesinden kaynaklı olduğu ;
Taraflar arasında 11’06’2017 tarihli kiralama sözleşmesi akdedildiği ve uyuşmalzık konusu alacak talebinin bu sözleşme kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla ;

T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
BAŞKANLIĞI

ESAS NO : 2017/7533
KARAR NO : 2019/3707
“…….

Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında “Yolcu Taşıması İçin Araç ve Şoför kiralama” başlıklı 05/07/2010 tarihli sözleşme imzalanmış olup, sözleşmenin iş tanımı başlıklı 4. maddesinde davacının uçaklarıyla seyahat eden müşterilerin dört faklı güzergaha 25’er kişilik 2 adet minübüs ile günde iki sefer halinde ulaşımlarının sağlanması için şoförlü araç kiralanmasının sözleşme konusu olduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda sözleşmenin sürücülü araç hizmeti alımına dair bir sözleşme olduğu, bir kira sözleşmesi olmadığı, hizmet alımına ilişkin bir sözleşme olduğu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4. Maddesi dikkate alındığında uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olmadığı anlaşılmaktadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir. HMK m.114/1-c gereğince görev dava şartı olup HMK m.115/1 uyarınca taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. Taraflar da yargılama süresince mahkemenin görevli olmadığını ileri sürebilirler.
HMK’nın 2. maddesinde asliye hukuk mahkemelerinin görevi düzenlenmiş olup, bu hükme göre “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” Ancak aynı maddenin ikinci fıkrasında istisna öngörülerek “Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” ifadesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde nisbi ve mutlak ticari davalar düzenlenmiş olup her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nisbi ticari dava olup, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddenin ilk fıkrasında a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ise mutlak ticari dava niteliğindedir. TTK m.5 uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Tüm bu açıklamalar ışığında davanın tarafları tacir olup uyuşmazlık, şoförlü araç hizmet sözleşmesinden kaynaklanmakla TTK’nın 4. Ve 5. maddeleri gereğince ticari dava niteliği taşıdığı ve asliye ticaret mahkemelerinin görevli olacağı gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiş ve bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir….”

Yukarıda anılan içtihat uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı , 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4. maddesinde ise dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinin görevinde olduğu düzenlenmekle mahkememizin karşı görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır