Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/825 E. 2023/173 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/825 Esas
KARAR NO : 2023/173

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2021
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
YAZIM TARİHİ : 10/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki neticesinde 24.02.2021 tarihinde düzenlenen 86.944,67 TL bedelli faturadan geriye 9.840,41 TL bakiye borç kaldığını, sonrasında 08.03.2021 tarihinde düzenlenen 84.774,98-TL bedelli fatura ile birlikte davalı borçlunun toplam borç miktarı 94.615,39-TL olduğunu, davalı borçlu tarafın borca ilişkin herhangi bir ödeme yapmadığını, alacağın tahsili amacıyla 16.08.2021 tarihinde Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini, itiraz neticesinde takibin durdurulduğunu, 02.09.2021 tarihinde arabuluculuk yoluna başvurduklarını, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını beyan ederek davalı tarafın … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili davalı arasında süregelen bir ticari ilişkinin bulunmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkiye göre mal alışverişi yapıldığını, davacı tarafça ilk kesilen faturanın bedelinin müvekkili tarafından eksiksiz olarak ödendiğini, düzenlenen faturaların tek başına alacağın varlığını kanıtlar nitelikte olmadığını, dava konusu 08/03/2021 tarihli fatura konusu malların davacı firma ile müvekkili arasında anlaşmazlık olmasına rağmen davacı tarafça ilgili faturaların düzenlenerek müvekkili firmaya gönderildiğini, müvekkili şirketin muhasebe departmanının hatalı işlemi nedeniyle faturaya itiraz için belirlenen 8 günlük süreyi geçirmiş bulunduklarını, ancak tek başına bu hususun fatura içeriğini kabul manasına gelmediğini, mevcut fatura bedeli kadar işin yapılıp yapılmadığının, işin süresinde yapılıp zamanında teslim edilip edilmediğinin belirlenmesi gerektiğini beyanla davanın reddine, davacı tarafın %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
Yapılan açık yargılamada taraf teşkili sağlanmış, ilgili vergi dairelerinden B formları istenmiş, Küçükçekmece … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası UYAP aracılığıyla dosya kapsamına alınmış ve bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ile davacının icra inkar tazminatı, davalının kötü niyet tazminatı istemlerine ilişkindir.

Küçükçekmece … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklısının dosyamız davacısı olduğu, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, icra takibinin 94.615,39-TL alacak için başlatıldığı, icra takibinin dayanağının fatura olduğu, davalının takibe 24/08/2021 tarihinde itiraz ettiği, davalının itirazının iptali için davacının süresinde dava açtığı anlaşılmaktadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden dosya arasına alınan B formlarına göre, icra takibine konu faturaları davacının mal satışı olarak bildirdiği, davalının da mal alışı olarak bildirdiği görülmekle, B formlarının birbirleriyle uyumlu oldukları anlaşılmıştır.
Davalı taraf, davacı tarafından düzenlenen ilk faturaya karşılık ödeme yaptığı savunmasında bulunmuş, 08/03/2021 tarihli fatura yönünden ise fatura konusu mallar ile ilgili davacı firma ile aralarında anlaşmazlık olmasına rağmen tarafına fatura düzenlendiğini savunmuştur.
Uyuşmazlık çözümü için tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, rapor ve ek rapor aldırılmıştır. Bilirkişi raporunda; 24/02/2021 tarihli fatura yönünden 24/02/2021 tarihli ve 08/03/2021 tarihli fatura yönünden 05/03/2021 tarihli irsaliyeler rapora yansıtılmış, irsaliyelerde alanların isim ve imzalarının oldukları saptanmıştır. Yine bilirkişi raporunda, davacının davalıdan toplamda icra takip tarihi itibariyle 184.615,39-TL alacaklı göründüğü ve 31/12/2021 tarihinde 94.615,39-TL’nin şüpheli alacaklar hesabına virman edildiği, icra takibine konu faturalardan dolayı davalının 90.000,00-TL’lik ödemesi dışlandığında davacının davalıdan 94.615,39-TL alacaklı olduğu belirlenmiştir. Ek bilirkişi raporunda ise; icra takibine konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının 90.000,00-TL’lik ödemesi dışlandığında icra takip tarihinde davalının davacıya 96.345,89-TL borçlu olduğu belirlenmiştir.
Bilirkişi raporu ve ek bilirkişi raporunda tarafların ticari defterlerinin, HMK’nin 222/2 maddesi hükmünde belirtilen koşulları taşıdıkları saptanmıştır.
Davacı ve davalının ticari defter kayıtlarındaki tutarlar farklı olsalar da, icra takibine konu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı oldukları, davalının her iki tarafın kayıtlarına göre 90.000,00-TL ödeme yaptığı, davacının kendi ticari defter kaydına göre davalıdan 184.615,39-TL alacaklı göründüğü, davalının kendi ticari defter kayıtlarına göre davacıya 96.345,89-TL borçlu göründüğü ve ayrıca 2021 yılı açılış hesabında davacıya 14.852,10-TL borçlu olduğu gözetildiğinde, davalı tarafından yapılan 90.000,00-TL’lik cari hesaba mahsuben yapılan ödemenin bir kısmının taraflar arasında mevcut başka bir borca mahsup edilerek kalan tutarının 24/02/2021 tarihli faturaya mahsup edildiğini kabul etmek gerekmiştir. Yine davalı savunmasında her ne kadar 08/03/2021 tarihli fatura konusu mallar yönünden davacı ile aralarında uyuşmazlık olduğunu belirtmişse de, dosya kapsamında bu hususa ilişkin bir kanıta rastlanmamış, davacı ticari defter kayıtlarında söz konusu faturaya konu malların teslim edildiğine ilişkin isim ve imza içeren irsaliyenin de mevcut olduğu saptanmış, diğer yandan icra takibine konu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve söz konusu faturaya ilişkin bağlı bulunduğu vergi dairesine mal alımına ilişkin bildirimde bulunduğu görülmekle, dosyadan aksi anlaşılmadığından davalının icra takibine konu malı aldığını kabul etmek gerekmiştir.
Taraflar arasında mevcut ticari ilişki kapsamında davacı tarafın bilirkişi raporu ve ek bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalıdan 94.615,39-TL alacağı bulunduğu, davacının davalıdan alacaklı olduğunun her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, raporlardaki saptamalara göre tarafların ticari defterlerinin yöntemine uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığı, tarafların B formlarının birbirleriyle uyumlu oldukları, bu durumda davalının icra takibine faturalardan bilgi sahibi olduğunun ve bağlı olduğu vergi dairesine bildirdiğinin kabulü gerektiği, ticari defter kayıtlarıyla ortaya konulan davacı alacağının aksini gösterir dosyaya yansıyan bir kanıt da bulunmadığı, bu bağlamda davacının ticari defterleri lehine kanıt niteliğinde olmakla HMK’nin 222/3 maddesi gereğince davacı tarafın alacağının varlığını kanıtladığı değerlendirilerek, davacının davasının kabulüne, davacının alacağı yönünden takip tarihinden itibaren davalı temerrüde düştüğünden ve her iki taraf tacir olup uyuşmazlık da ticari işletmelerine ilişkin olmakla davacının faiz isteminin ve istediği faiz türünün yerinde olduğu, davalı açısından bilinebilir ve belirlenebilir nitelikte olan alacağa davalı tarafından yapılan haksız itiraz nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Küçükçekmece … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasına itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden aynı koşullarla devamına,
İİK’nin 67/2 maddesi hükmü uyarınca 18.923,07-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
2-Alınması gereken 6.463,18-TL harçtan peşin alınan 1.142,72-TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 5.320,46-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.142,72-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 75,00-TL posta ve davetiye gideri olmak üzere toplam 1.334,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 15.138,46-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır