Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/772 E. 2023/48 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/772 Esas
KARAR NO : 2023/48

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2021
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :16/02/2023
Davacı vekili tarafından açılan menfi tespit davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, tekstil makineleri yedek parçası imalat, tedarik ve maske ticaretiyle iştigal etmekte olduğunu, Davalı … Şirketi’nin müvekkilinden salgında kullanılmak üzere maske tedarik talebinde bulunmuş olduklarını, müvekkilininde dava dışı şirketinden temin ettiği 3 katlı cerrahi maske emtiasını, … Fatura Tarihi: 21-06-2021 tarih ve 16.200,00 TL ve … Fatura Tarihi: 16-06-2021 23.760,00 TL bedelli olmak üzere iki adet fatura düzenlemek suretiyle davalı şirkete satıp teslim etmiş olduğunu, Davalı şirket 136.800 adet 3 katlı cerrahi maske ve 4.000,00 TL İstanbul – Ankara, Ankara-İstanbul nakliye bedeli 4.000,00 TL olmak üzere toplamda 19.048,00 TL tutarında … sayı ve 13.07.2021 tarihli bir adet e fatura tanzim ederek davacıya göndermiş olduklarını, malın tesliminden 3 haftayı aşkın bir süre sonra ayıplı ürün olduğundan bahisle ve üstelik de ilgili emtianın ayıbına dair bir delil ve tespit olmaksızın ve bu mallar da teslim edilmeksizin düzenlenen faturanın usul ve kanuna aykırı olduğunu, müvekkilinin bu kez, usule aykırı olarak kendisine düzenlenen ve 13.07.2021 tarihli faturayı … sayıl ve 19-07-2021 günlü e iade fatura düzenlemiş, karşı tarafın süresinde olmayan e faturasını kanuni süresi içerisinde karşı tarafa iade etmiş, müvekkilinin de kendisinin üreticisi olmadığı ve ayıplı olduğuna dair herhangi bir tespit de bulunmayan ve ayrıca iadede edilmemiş olan maskeler sebebiyle düzenlenen faturayı kabul etmemiş olduklarını, Davalı taraf davacıdan 16.06.2021 günü satın ve teslim aldığı maskelerin bir bölümünün hatalı olduğundan bahisle, kanunen muayene süresi olan 8 gün geçtikten çok sonra 13.07.2021 günlü iade faturası düzenleyip müvekkiline elektronik ortamda göndermiş ise de ayıplı olduğunu iddia ettiği maskeleri teslim etmemiş olduklarını, Ayrıca müvekkilinin adresi İstanbul olmasına rağmen, cerrahi maskelerin İstanbul’dan Ankara’ya ve tekrar Ankara’dan-İstanbul’a nakliyesi için ücret ödendiğinden bahisle müvekkilinden talepte bulunması da usul ve kanuna aykırı olduğunu, Sonraki aşamada davalı şirketin Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasıyla davacıdan 20.984,20 TL alacak talebinde bulunmuş ve ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş, İş bu takibe süresinde itiraz edilmediği için takibin kesinleşmiş olduğunu, karşı tarafın müvekkiline ait 5 ayrı bankada bulunan tüm hesapları ve şirkete ait motorlu araçları haczettirmiş olduklarını, müvekkilinin halen haciz tehdidi altında olduğunu, bu sebeple dosya borcunun taraflarından icra dairesine banka teminat mektubu yahut nakit para ile ödeneceğini, öncelikle icra dosyasına ödenecek yahut sunulacak teminat mektubunun paraya çevrilmemesi ve takip alacaklısına ödenmemesini, Davalı şirkete, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine, takibin dava sonuna değin durdurulmasına, bu sebeple dosyaya ödenecek paranın davalı alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini temin için işbu davanın ikamesi gereği hasıl olduğunu, Açıklanan nedenlerle; müvekkilinin davalıya Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının davada verilecek hükmün kesinleşmesine değin tedbiren durdurulmasına, müvekkilinin davalıya Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyasından borçlu olmadığının tespitine, dosyaya sunulacak teminat mektubunun paraya çevrilmemesine, ödenecek paranın ve alacaklıya ödenmemesine, Davalının yargılama giderleri ve vekalet ücretinden de sorumlu tutulması yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 16/06/2021 tarihinde davacı şirketten 23.760TL bedel karşılığında 200.000 adet 3 katlı cerrahi maske satın almış olduğunu, müvekkilinin, davacıdan almış olduğu bu maskeleri 18/06/2021 tarihinde …. Hastanesi’ne satmış olduğunu, Davacıdan alınan ve müvekkili tarafından …Hastanesi’ne satılan ürünlerin 136.800 adedinin ayıplı olduğu gerekçesi ile 13/07/2021 tarihinde söz konusu hastane tarafından bir bilgilendirme yazısı ile müvekkiline iade edilmiş olduğunu, ayıplı olan 136.800 adet maskenin 14/07/2021 tarihinde, davacı şirkete iade edilmiş; iade edilen bu ayıplı ürünler de davacı şirket çalışanı … tarafından teslim alınmış olduğunu,müvekkilinin, yapmış olduğu bu iade işleminin ardından ayıplı çıkan 136.800 adet maske ile ayıplı çıktığı için Ankara’dan İstanbul’a geri getirmek zorunda kaldığı maskelerin nakliye bedeli olan toplam 20.971,84TL tutarında fatura kesip davacı şirkete göndermiş olduklarını, bunun üzerine davacı şirket tarafından, müvekkiline değişim yapılacağı söylenmiş ancak ne ürünler değiştirilmiş ne de ücret iadesi yapılmış olduğunu, Bunun üzerine davalı şirket tarafından Bakırköy …. İcra Dairesinin …E. Sayılı dosyası ile davacı aleyhine icra takibi başlatılmış, İş bu icra takibinin ardından davacı tarafından açılmış olan bu davanın haksız ve hukuka aykırı olup reddinin gerekmekte olduğunu, davacı şirket iş bu dava ile müvekkilinin, 8 günlük kanuni muayene süresi geçtikten sonra kendilerine bildirim yaptığını ve ayıplı olan ürünlerin de kendilerine teslim edilmediğini iddia etmiş olduklarını, bu iddiaların kabulünün taraflarınca mümkün olmadığını, Dava konusu ayıplı malın hastanelerde kullanılmak üzere üretilmiş cerrahi maske olduğunu, içerisinde bulunulan pandemi sürecinde toplum sağlığı açısından çok büyük bir önem arz eden bu maskelerin müvekkili tarafından açılıp tek tek kontrolü mümkün olmadığı gibi bu durum maskenin kullanım amacına da aykırılık teşkil edeceğini, bu sebeple 200.000 adet maske de var olan ayıp ancak kullanılmak üzere açılması halinde ortaya çıkacağını, bu nedenle davacı şirket tarafından bahsi geçen 8 günlük kanuni sürenin burada uygulama alanı bulamayacağını, söz konusu maskelerin kontrolü için TBK m. 223 madde hükmü esas alınacak ve 8 günlük kanuni sürenin uygulanmayacağını, yukarıda arz ve izah etmiş olunan nedenler ile, haksız ve yersiz olarak açılan iş bu davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki maske alım satım sözleşmesi kapsamında davacının davalıya satıp teslim ettiği maskelerin ayıplı çıkması sebebiyle davacıya iade edilen maske bedelinin ve maskelerin iadesi için yaptığı nakliye masrafının tahsili için davalının başlattığı icra takibine konu alacaktan borçlu olmadığının tespitine karar verilmesine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından tarafların ticaret sicil kayıtları ve ba-bs formları celp edilmiştir.
Mahkememizce uyap üzerinden celbedilen Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı/alacaklı tarafından davacı/borçlu aleyhine 20.971,84-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takip yoluyla takip başlatıldığı görülmüştür.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; ben davacı şirkette 7 yıldır satış bölümünde satış personeli olarak çalışıyorum. Ben dava konusu maskelerin davalıya satışına ilişkin benim bir bilgim yoktur, bana sadece davacı firma tarafından davalıya satılan maskelerin değiştirileceği söylendi ve tutanağı imzalanmam söylendi bende bunun üzerine bana göstermiş olduğunuz isim ve soyismim bulunduğu ve imzamın bulunduğu tutanağı imzaladım ancak ben maskelerin bizim şirkete davalı tarafından iade ve teslim edildiğini görmedim. Bana tutanağı bizim şirket çalışanlarından biri getirdi. Ancak kimin getirdiğini hatırlamıyorum. Maskelerin davalı tarafa teslimi, bize iade edilip edilmediği veya ne sebeple değiştirilip değiştirilmediğini bilmiyorum. Daha sonrasında maskelerin firmamız tarafından değiştirilip davalı tarafa teslim edilip edilmediğini de bilmiyorum. Ben sadece tutanak imzaladım, tutanak altındaki yazı ve imza bana aittir, bana tutanak hazırlamak için ne yazacağımı söylemek için beyaz A4 kağıdına bizim çalışanlardan biri getirdi. Bana söyleneni yazıp imzaladım ancak maskeleri görmedim. Maskelerin ayıplı olup olmadığını bilmiyorum, ben tutanağı “136800 adet alınan ürün değişim için teslim alınmıştır” şeklinde bana söyleneni yazıp imzaladım. Dava konusu maskelerin bizim firma tarafından üretilmediğini biliyorum. Bu bana şirket tarafından söylendi. Birebir vakıf değilim. Biz maske de üretiyorduk. Bana tutanağı tutturan kişi maskeleri teslim aldığını söyledi.” demiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; “ben davacı şirketin makine yedek parçası satış bölümünde satış temsilcisiyim. Dava konusu maskelerin davalıya satışına ilişkin bir bilgim yoktur ancak bu maskelerin bizim firma tarafından üretilmediği, dışarıdan tedarik edilerek davalıya satıldığını yönetimden duydum. Ve maskelerin davalı tarafından, tarafımıza iade edildiğini yönetimden duydum. Gerekçesini bilmiyorum. Ayıplı olup olmadığına ilişkin, ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığına ilişkin bir bilgim yoktur. Bir d önem bizim firma maske üretti. Ancak maske talebinde bulunan tüm müşterilerin taleplerine göre maske üretmiyorduk.” demiştir.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; “Davalı şirket benim oğlumun şirketidir, bende bu şirkette çalışıyorum. Davacı ile aramızdaki süreci ben vakıfım. Biz firma olarak pandemi döneminde birçok müşteri ve hastaneye maske tedarik ettik. Biz maskeyi üretmiyoruz. Sadece tedariğini yapıyoruz. Müşterilerimizden biri de … Hastanesi idi. … Hastanesi tam adetini hatırlamadığım miktarda maske talebinde bulundu. Bizde maskelerin tedariği için birçok firmadan fiyat aldık. Davacı ile anlaştık. Davacıdan adetini hatırlamadığım kadar aldığımız maske bizim nakliye firması ile davacıdan teslim alınıp, bize getirilmeden … Hastanesine götürüldü. … Hastanesinde maskeyi alan yetkili tam tarihini hatırlamamakla birlikte bir – iki gün içerisinde telefonla ayıplı maskenin fotoğrafını atarak bana dönüş yaptı, maskelerin ipleri açıldığında hemen koptuğunu, yapışkan kısmının sağlam olmadığını söyledi. Maskenin görüntüsünü attı bende bunun üzerine, aynı anda davacı şirkete dönüş yaptım. Maskelerin değiştirilmesini istedim. Görüştüğüm kişi önce tereddüt etti, daha sonra değiştirileceğini söyledi. Bu sırada … Hastanesi acilen bizden yeniden maske istedi. Bizde maskeleri tedarik edip gönderdik. … hastanesinin bize iade ettiği davacıya ait maskeler bizim lojistik firmamızda Ankara’dan teslim alınıp davalıya iade edildi. Ben davacı tarafa maskeleri değiştirin, hemen … Hastanesine gönderin dedim. Ancak davacı taraf teslim süresini uzun tuttu. Bu sebeple başka firmadan tedarik ettim. Karşı tarafa maskelerin bedelinin ödenmesi ve yaptığımız masraflar için talepte bulunduk ancak ödemediler. Ben davacı firma ile maske satışı hususunda anlaştıktan sonra maskelerin Ankara’ya ne zaman teslim edildiğini hatırlamıyorum. Maskelerin Ankara’dan nakliye firmamız teslim almıştır. Maskelerin Ankara dan teslim alındığına dair tutanakta imzası bulunan … muhtemelen nakliye şirketinin personelidir. Ankara’dan maskeler teslim alındıktan sonra bizim firmaya gelmeden davacı şirkete teslim edildi. Davacı şirket maskelerin değişimini yapmadığı için bir başka olan …. Tekstil’den 200 bin adet maske alarak … Hastanesi’ne teslim ettik. Onlar bize fatura düzenledi. Ayrıca … Hastanesi bizden 4 bin kutu sipariş vermiştir. Her bir kutu içerisinde 50 adet maske vardır. Ve toplam sipariş 200 bindir. … hastanesi şirket yetkilisinin tuttuğu tutanakta ki 4 bin adet kutu olacaktı, ayrıca davacıdan maske teslim aldığımız dönemde başka bir firmadan maske teslim alıp … Hastanesi’ne maske teslimi yapmadık. Bu dönemde … Hastanesi’ne teslim ettiğimiz maskelere davacıdan aldığımız maskelerdir. Ben davacı şirkete gelip maske üretimini gördüm. Sipariş verdik. Maskeleri makinede üretilirken gördüm. Makinede üretilen ve gördüğüm maskelerde sıkıntı görülmüyordu ancak bize teslim edilen maskeler doğrudan … Hastanesi’ne gitmiştir. Bunları kontrol etmedim. Zaten çok sayıda maskeyi kontrol etmem mümkün değildir. Bunun yanında biz maskelerin davacı tarafından üretilerek mi bize teslim edildiğini yoksa başka bir firmadan tedarik edilerek mi bize teslim edildiğini bilmiyorum. Biz davacıya dışarıdan kendi ayarladığımız bir firmadan maske aldırarak bize teslim etmelerini sağlamadık, biz nereden aldıklarını bilmiyoruz. Maskesi siparişinden sonra davacı taraf fatura düzenlendi, bizde aynı gün ücretini ödedik, bizim sipariş verdiğimiz maske cırcıtlı, kulpu kalın olandır buna elastiki maske diyoruz.” demiştir.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” benim …. adında firmam vardır, davalı şirketin nakliye işini yaklaşık 6 – 7 yıldır yapıyorum. Davacı şirket ile herhangi bir bağım yoktur. Davalı taraf davacıdan maske satın almış, bildiğim kadarıyla davacı şirket maskede üreten bir firmadır. Davalının, davacıdan satın aldığı maskelerin sevk irsaliyesi karşılığında davacı şirketin deposundan teslim alıp davalı şirkete getirmeden … Hastanesine götürüp teslim ettik. Maskeleri hastaneye tesliminden sonra yaklaşık 10 – 15 gün süre sonra davalı şirket bizi arayarak davacıdan alınıp Ankara’ya teslim edilen maskelerin hatalı olduğunu, bu maskeler yerine kendilerinin başka bir firmadan aldıkları maskelerin … Hastanesine teslim edip hatalı olan maskeleri geri iade alıp getirmemezi söylediler. Biz de davalı şirketin dava dışı bir şirketten aldıkları yeni maskeleri bu firmadan alıp Ankara’da ki …. hastanesine teslim ettik ve hastaneden davacıdan alınan hatalı maskeleri alıp İstanbul’da davacı şirketin deposuna teslim ettik. Ben sürece ilişkin bu şekilde bilgi sahibiyim, hatalı maskeleri davalı şirkete getirmeden doğrudan davacı şirkete teslim ettik, hatalı maskeleri davacı şirkete teslim ettiğimiz sırada davacı şirket çalışanı maskeleri teslim almak istemedi, çalışan kendi şirket yetkilisini aradı, şirket yetkilisi de evrak imzala, teslim al dedi, bende çalışana tutanak olarak evrakı yazdırıp imzalatıp maskeleri teslim ettim ve tutanağa davalı şirkete verdim. Tüm taşıma ücretlerini davalı şirketten aldık, faturayı davalı şirkete düzenledik, davacı şirkete düzenleyemeyiz.” demiştir.
Dava konusu maskelerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın gizli mi açık mı ayıp olduğu, ayıp ihbar sürelerine uyulup uyulmadığı, karşı tarafa süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı, maskelerin ayıplı olması halinde davalının davacıdan talep edebileceği zarar kalemleri ve zarar miktarı, davacının davalıya bu ayıptan dolayı icra dosyasında ne kadar miktardan dolayı borçlu olduğu ve davalının davacı şirketten maske siparişi verdiği dönemde başka firmalardan da maske alarak … Hastanesi’ne gönderip göndermediği hususları ve tarafların tüm talepleri hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmasına karar verilmiş, 13/12/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı yanın 2021 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, davalı yan tarafından yapılan icra takip tarihi olan 16/08/2021 tarihi itibariyle, davacı yanın davalı yana bir borcu veya davalı yandan alacağı olmadığı, Davalı yanın incelenen ticari defterlerinde, davalı yan tarafından yapılan icra takip tarihi olan 16/08/2021 tarihi itibariyle, davalı yanın davacı yandan 15.974,84 TL Alacaklı olduğu, Taraflar arasındaki cari hesap farkının 15.974,84 TL olduğu, bu farkın, davacı tarafından davalı yana 19.07.2021 tarihinde düzenlenmiş … Numaralı ve açıklaması 136.800 Adet 3 Katlı Cerrahi Maske ve Nakliye işlemi olan 20.971,84 TL tutarlı iade faturasının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmaması ve davalı tarafından davacı yana yapılmış 16.06.2021 tarihli 5.000,-TL’lik ödemenin davalı kendi ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklanmış olduğu, davacı tarafından davalı yana 19.07.2021 tarihinde düzenlenmiş … Numaralı ve açıklaması 136.800 Adet 3 Katlı Cerrahi Maske ve Nakliye işlemi olan 20.971,84 TL tutarlı iade faturası içeriği Cerrahi Maskeleri davalı yana teslim ettiğine dair bir belgeye dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, Davalı tarafından, nihai müşterisinde problem yaşandığı gerekçesi ile iade edildiği belirtilen OLEY marka ürünlere dair sunulan video ve fotoğraf kayıtlarında yer alan ürünlerin kullanıma uygun adığı ve üretim hatası bulunduğu açıkça görülmektedir. Ancak davacı tarafından iade edilen ler olarak gösterilen …. markası ile paketlenmiş ve kullanıma uygun, iyi durumda olan ürünlerin, davalı tarafından sahadan çekilerek iade edilen ürünler olup olmadığı anlaşılamamıştır. Ürünlerin orijinal ambalajlarından çıkarılarak, farklı marka bilgileri ile paketlenmiş ve istiflenmiş olması bu tespiti yapmayı Zzorlaştırırken, sahadan gelen ve karşılaştırılabilecek bir numuneye ulaşılamamıştır. Davalıya satılan maskelerden 136.800 adetinin değiştirilmek üzere davacı çalışanı …’ya teslim edildiği, Davacı tarafından herhangir ihtirazi kayıt ileri sürülmeden maskeler değiştirilmek üzere teslim alındığından, maskelerin ayıplı olduklarının ve ayıp ihbarının da süresinde yapıldığının kabulü gerektiği, Davacı tarafından, iade alınan dava konusu maskeler yerine yeni ürünler verildiğine ilişkin somut bir delil sunulmadığı dikkate alındığında, davacının itirazının yerinde olmadığı, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Somut davada; davacı vekili taraflar arasında maske alım satım sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme kapsamında kendilerinin davalıya dava konusu maskeleri satım teslim ettiğini ve bedelini tahsil ettiklerini, ancak davalının daha sonra maskeleri iade ettiğini ve aleyhlerine maske bedeli ve nakliye bedeline ilişkin icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibine konu alacaktan dolayı borçlu olmadıklarını iddia etmiştir. Davalı vekili dava konusu maskelerin … Hastanesi’ne satmak üzere davacıdan satın aldıklarını ve … Hastanesi’ne teslim ettiklerini, ancak maskelerin ayıplı çıkması sebebiyle … Hastanesi’nin maskeleri kendilerine iade ettiğini ve kendilerinin maskeleri davacı tarafa iade ettiğini, davacı tarafın maske bedelini iade etmediğini ve maskelerin geri getirilmesi için nakliye masrafı yaptıklarını, bunun da davacı tarafça kendilerine ödenmediğini, bu sebeple bu alacakların tahsili için başlatılan icra takibinin yerinde olduğunu savunmuştur. Taraflar arasında maske alım satım sözleşmesi olduğuna ve davacı tarafından maskelerin davalıya teslim edildiğine, davalının maskelerin bedelini davacıya ödediğine dair ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasında söz konusu maskelerin davalının müşterisi … Hastanesi tarafından kendilerine iade edildiğine ve davalı tarafından maskelerin davacıya iade edildiğine dair bir ihtilaf da bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf maskelerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı olması sebebiyle iade edilen maske bedelinin ve iade için yapılan nakliye masrafının davacıdan talep edilip edilmeyeceğine ve ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığına ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 23/1-c maddesinde; “c) Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
6098 Sayılı TBK’nun 223. maddesinde; “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut davamızda; davacı tarafından davalıya satılarak teslim edilen 200.000 adet maskeler davalı tarafından … Hastanesi’ne satılarak teslim edilmiştir. … Hastanesi’nin ilgili işletmesi maskeleri teslim aldıktan sonra çalışanlarına paketleri dağıttıktan ve kullanıldıktan sonra ayıplı olduğunu tespit edip tutanak tutarak davalı tarafa 136.800 adet maskeyi iade etmiştir. Davalı tarafından da iade edilen maskeler davacıya iade edilmiş ve davacı tarafından teslim alınmıştır. Buna ilişkin tutulan tutanak ve davacı vekilinin beyanı ile bu husus sabittir. Davacı vekili kendilerine süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını iddia etmiştir. Dava konu ürün 4000 adet kutu içerisinde 200.000 adet maskedir ve söz konusu ürünlerin hijyen gereğince tek tek kutuların açılarak ve el ile kontrol edilmesi mümkün değildir. Ancak kutular kullanıcıları tarafından açılıp kullanıldıktan sonra ayıplı olup olmadığı tespit edilebilir. Ayıp maskelerin kullanılması ile tespit edildiğinden gizli ayıp söz konusu olup 6098 Sayılı TBK’nun 223 maddesi hükümleri uygulanacaktır. Nitekim söz konusu maskelerin bir kısmı … Hastanesi personeli tarafından kullanılmak üzere açılmış ve açılan maskelerin kullanıldıkça ayıplı olduğu ortaya çıkmıştır. Bunun üzerine maskeler davalıya iade edilmiş ve davalı tarafından davacıya iade edilmiştir ve davacı tarafından kabul edilmiştir. Dolayısıyla açık ayıptan söz etmek mümkün olmadığı gibi ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı iddiası da yerinde değildir. Davacı kendisine iade edilen maskeleri incelemeye sunmamış ve maskelerin ayıplı olmadığı iddiasını ispat edememiştir. Dava konusu maskelerin ayıplı olduğu, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı dosyaya sunulan tutanaklar ve maskelerin davacı tarafından kabulü ile davalı tarafından ispat edilmiştir. Dava konusu maskeler davacıya iade edilmesine rağmen bedelleri davalıya iade edilmemiştir. Davacının davalıdan iade aldığı maske bedelinin ve ayıp sebebiyle yaptığı masrafın davalı tarafından talep edilmesinde hukuki yararı ve hakkı bulunup, davalı davacıdan takip talebindeki alacak miktarı kadar alacaklıdır. Bu sebeple davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90- TL maktu karar harcının peşin alınan 392,51 TL harçtan mahsubu ile 212,61‬ TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 114,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
7-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben kasada bulunan maske emtiasının dosyamız arasına alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır