Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/744 E. 2022/1020 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/744 Esas
KARAR NO : 2022/1020

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/02/2021
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
YAZIM TARİHİ : 17/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın maliki bulunduğu, müvekkili şirket tarafından … nolu Trafik Poliçesi ile sigortalı olan … plakalı araç, ehliyetsiz sürücü … sevk ve idaresinde iken 31/07/2020 tarihinde 3.kişinin işleteni bulunduğu … plakalı araca çarparak hasarlanmasına neden olduğunu, kaza nedeniyle davalı şirket adına kayıtlı araç sürücüsünün 6/8 kusurlu olarak tespit edildiğini, söz konusu kaza ve hasar nedeniyle … plakalı araç maliki tarafından Sigorta Tahkim Komisyonunun … Esas sayılı dosya ile dava açıldığını, Sigorta Tahkim Komisyonu kararının İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğu, müvekkili şirket tarafından icra dosyasına 21/12/2020 tarihinde 17.774,93-TL tazminat ödendiğini, Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartları b.4/b hükmü uyarınca müvekkili şirketin sigortalısına rücu hakkının doğduğunu beyanla dava dışı araç sürücüsüne ödenen 17.774,93-TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 14/04/2020 tarihinde … plakalı aracı …’a sattığını, …’ın trafik sigortası yaptırmayı ihmal ettiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin trafik sigortası kazaya karışan araç bakımından devam ettiğini, müvekkili şirketin, aracı satın alan sürücünün araca sigorta yaptırıp yaptırmadığını tespit yolu veya bu konuda bir sorumluluğun bulunmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, bu nedenle aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinin … E-K sayılı kararında; davalının limited şirket, tacir olduğu, söz konusu kazaya karışan aracın tüzel kişi tacir şirket adına kayıtlı olduğu, bu itibarla davalının tüketici olarak tanımlanamayacağı gibi, yaptığı işlemin tüketici işlemi olarak kabulüne de olanak bulunmadığı aracın sahibinin şirket olması ve faturanın da şirket adına düzenlenmesi nedeniyle, bu aracın özel değil, ticari bir araç olduğu bu nedenle davaya bakmakla görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunda bahisle dosya görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilmiştir.
Yapılan yargılamada taraf teşkili sağlanmış, İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası UYAP aracılığıyla dosyamız arasına alınmış, … A.Ş.’den … nolu poliçe ve dava konusu kaza nedeniyle hazırlanan hasar dosyası, Türkiye Noterler Birliğinden ….. ve …. plakalı araçların tescil kayıtları getirtilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, sigortacının hasar nedeniyle ödemek durumunda kaldığı hasar tutarının sigorta ettirenden rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı sigortacı tarafından sigorta edilen …. plakalı araç, ehliyetsiz sürücü dava dışı … sevk ve idaresindeyken 31/07/2020 tarihinde dava dışı … plakalı araç arasında kaza gerçekleşmiştir. Söz konusu kaza nedeniyle davacı sigortalı, Sigorta Tahkim Komisyonunun kararı üzerine İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasıyla takibe girişilmesiyle icra dosyasına 22/12/2020 tarihinde 16.708,71-TL ödeme yapmıştır.
193 sayılı yasanın 94. maddesine 7194 sayılı yasanın 16. maddesi ile eklenen “9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini (icra ve iflas müdürlüklerine yatırılanlar dâhil) ödeyenler tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılır.” hükmüne göre, davacının iddiasının kabulü gerekmiş, icra dosyasına ödediği tutar yanında 1.066,22-TL daha ödeme yaptığı sonucuna varılmıştır.
Dosya arasında bulunan trafik sigortası poliçesine göre, ….. plakalı aracın 14/04/2020 – 14/04/2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalı tarafından sigortalattırıldığı anlaşılmaktadır.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün yazı yanıtında, Bakırköy … Noterliğinde 14/04/2020 tarihinde …. plakalı aracın davalı tarafından … ‘a satışının yapıldığı, kaza tarihinde de aracın … adına kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında … plakalı aracı ehliyetsiz sürücü …’ın kullandığı belirlenmiştir.
Davalının … plakalı aracı 14/04/2020 – 14/04/2021 tarihlerini kapsar şekilde davacı sigortacı nezdinde zorunlu trafik sigortası ile sigortalattığı, davalının aracı 14/04/2020 tarihinde dava dışı ….’a sattığı, ancak aracı devreden davalının 2918 sayılı yasanın 94. maddesinde öngörülen ve zorunlu olan işleten değişikliği bildiriminde bulunmadığı, bu haliyle davacı sigortacının poliçeye ilişkin sigorta sözleşmesini sonlandırdığına ilişkin dosya kapsamında bir bilgi bulunmadığı anlaşıldığından davacı sigortacının 14/04/2020 – 14/04/2021 tarihleri arasındaki ZMMS poliçesi kapsamındaki sorumluluğunun devam ettiği, davaya konu kazanın 31/07/2020 tarihinde söz konusu poliçenin geçerli olduğu süre içerisinde gerçekleştiği, sonuç olarak kaza tarihinde davaya konu aracın sigortalı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bu saptamadan sonra, bir diğer husus ise, davacı sigortanın zarar görene ödediği tutarı sigorta ettirene rücu edip edemeyeceğidir.
2918 sayılı yasanın 95. maddesine göre, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin yasa hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez, ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin yasa hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.

Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı Başlıklı B.4. maddesinde, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin yasa hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebileceği düzenlenmiş, aynı maddesinin “b” bendinde de, tazminatı gerektiren olayın, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali sonucunda meydana gelmiş ise, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği belirtilmiştir. Davaya konu kaza sonrası Bağcılar İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında, sigortalı ….. plakalı aracın sürücüsü …’ın sürücü belgesiz olduğu tutanaklara yansıtılmış, kaza tespit tutanağı bu şekilde düzenlenmiştir. Bu kapsamda, sigortalı araç sürücüsünün sürücü belgesiz araç kullanırken kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle, sigortacının zarar görene ödediği tutarı sigortalıya rücu edebileceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosya arasına alınan bilirkişi raporunda; kazaya karışan sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın kazanın gerçekleşme şekline göre, aracıyla ters istikamette seyrederken zarar gören …. plakalı aracın sol yan kısımlarına çarpması sonucu 2918 sayılı yasanın 46. ve 84. maddeleri ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 157. maddesini ihlal ettiğinden kazanın gerçekleşmesinde %75 oranında kusurlu olduğu, dava dışı zarar görenin ise 2918 sayılı yasanın 47 maddesini ihlal ettiğinden %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Belirlenen kusur durumları, kaza tespit tutanağı ile uyumlu olup, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen kararda da bu kusur oranları göz önünde bulundurulmuştur. Dolayısıyla bilirkişi raporu ile saptanan kusur oranları yerinde bulunmuştur. Bilirkişi raporunda, zarar görenin aracında oluşan değer kaybı tutarı, söz konusu aracın kaza tarihindeki özelliklerine ve rayiç değerine göre hasarsız emsali ile kazadan sonraki rayiç değerine göre bir değerlendirme yapılmış, ortalama 12.500,00-TL civarı değer kaybı olabileceği, Sigorta Tahkim Komisyonu dosyasında alınan bilirkişi raporunda belirlenen 13.000,00-TL değer kaybının piyasa rayiçlerinde makul ve mantıklı olduğu, belirlenen değerle uyumlu olduğu kanaati bildirilmiş, sigortalı araç sürücüsünün kusur durumuna göre sigortalı araçtan dolayı sorumluluğun 9.750,00-TL olabileceği belirtilmiş, Mahkememizce de belirlenen değer kaybı tutarına göre, Sigorta Tahkim Komisyonu kararında saptanan 13.000,00-TL’lik değer kaybı tutarı yerinde bulunmuştur. Bu durumda, davacı … şirketinin Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından takdir edilen 9.750,00-TL değer kaybı tutarı, 765,07-TL yargılama gideri, 4.080,00-TL vekalet ücreti ile İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasında takdir edilen ücretler ile ayrıca 143,00-TL faiz, 670,58-TL tahsil harcı, 54,40-TL başvurma harcı, 2.210,71-TL icra vekalet ücreti, 71,98-TL takipten sonra işleyen faiz, 13,30-TL icra takip masrafı için ödediği toplam 16.708,71-TL ile davacı sigortacı tarafından aleyhine verilen vekalet ücretleri için ödediği kabul edilen 1.066,22-TL olmak üzere toplam 17.774,93-TL’yi davalıya rücu edebileceği sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile; 17.774,93-TL’nin 22/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.214,20-TL harçtan peşin alınan 303,56-TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 910,64-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 303,56-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 13,40-TL vekalet pulu, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 124,50-TL posta ve davetiye gideri, 1,75-TL sarf gideri olmak üzere toplam 1.807,45-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır