Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/743 E. 2021/1144 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/743 Esas
KARAR NO : 2021/1144

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/01/2019
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
YAZIM TARİHİ : 24/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 2016 yılında davalı ile hizmet akdine dayalı olarak çalışmaya başladığını, şirketin tek sahibi ve ortağı olan …’ın şirket adına 14/12/2016 tarihinde davalıya vekaletname verdiğini, Başakşehir İlçesinde bir taşınmaz satın alınması için davalının yetkilendirildiğini, 03/01/2017 tarihinde davalının şirketin …. Bankası …. şubesinden 420.000,00-TL para çektiğini ve aynı tarihte …. İli, … İlçesi, … ada … parselde 515 numaralı taşınmazı kendi adına tescil ettirdiğini, vekaletnamede şirket adına taşınmaz alım yetkisi olmadığının sonradan fark edildiğini, davalının aynı zamanda şirket imza yetkilisi …’ın kuzeni olduğunu, aralarındaki güvene dayalı olarak mülkiyetin davalı üzerine tescilinde sakınca görülmediğini ve bu ilişkinin kayıt altına alınmadığını, 03/01/2017 tarihinde taşınmaz üzerinde davacı şirket lehine ipotek tesis edildiğini, kira gelirlerinin davacı tarafından alındığını, site aidatlarının dahi davacı tarafından ödendiğini, taraflar arasındaki hizmet akdinin 2018 yılında bitmesinden sonra davalının kıdem tazminatını alarak ayrıldığını, ancak müvekkili şirket nam ve hesabına aldığı taşınmazı devretmediğini, bu sebeple taşınmaz alımı için banka yoluyla davalıya ödenen 420.000,00-TL’nin tahsili amacıyla Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğini belirterek, dava sonucunda davacının hak edeceği alacağının tahsili zımnında … İli, …. İlçesi, … ada, …. parselde bulunan C Blok 515 numaralı taşınmazın kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, davalı tarafın itirazının iptali ile takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin elektrik mühendisi olduğunu, davacı şirket sahibi …’ın müvekkilinin iş tecrübesi ve diplomasına ihtiyaç duyarak şirkete ortak yapmak dahil çeşitli vaatlerle müvekkilini teknik servis müdürü olarak çalıştığı işyerinden ayrılmaya ikna ettiğini ve davacı şirket nezdinde çalışmaya başladığını, şirket karından kar payı alacağı vaadi ile müvekkilinin işe başlamadan önce Eylül 2016 tarihinde 85.000,00-ABD Dolarını elden ödediğini, 165.000,00-TL nakit parayı da 21/12/2016 tarihinde davacı şirketin banka hesabına yatırdığını, bu iki ödeme ile müvekkilinin çalıştığı şirketten ayrılarak davacı şirkette çalışmaya başlamasının nedeninin …’ın davacı şirkette ortak etme ve kardan pay verme hususundaki vaatleri olduğunu, …’ın önerisi ile müvekkilinin 03/01/2017 tarihinde 410.000,00-TL karşılığında işyeri satın aldığını, davacının başka bir firma ile arasındaki sözleşme gereği teminatı karşılamak üzere satın aldığı taşınmazı ipotek göstererek davacı lehine kefil olduğunu ve 1.000,000,00-TL’ye kadar teminat karşılığı borçlandığını, ancak alınan ihalelerin iptal edilmesi sonucu işlerin kötüye gitmesi sebebiyle yollarının ayrıldığını, müvekkiline verilen vekaletnamede taşınmaz alımına ilişkin yetki verilmesinin unutulması iddiasının basiretli bir tacire yakışmadığını, müvekkilinin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas .. Karar sayılı ilamında; davanın itirazın iptali davası olarak açıldığı, davacı vekilinin 27/10/2020 tarihli dilekçesi ile HMK’nin 180.maddesi hükmü gereğince davayı tamamen ıslah ederek yeni dava dilekçesini sunduğunu ve davalının ticari vekil olarak hareket ettiği faaliyet esnasındaki fiilleri sebebiyle müvekkili şirkete uğrattığı zarar miktarı olan 420.000,00-TL’nin davalıdan tahsilini talep ettiğini, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 547 ve 554. maddeleri arasında düzenlendiğini ve bu kapsamda uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile dava mahkememize gönderilmiştir.
Dava şartları, HMK’nin 115/1 maddesi hükmünde dava şartlarının mevcut olup olmadığı hususunun yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması gerektiği belirtilmiş, anılan yasanın 114. maddesinin 1. fıkrasında dava şartları sayılmış, aynı yasa maddesinin 2. fıkrasında ise diğer yasalarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamının davacı vekilinin dava dilekçesi ile yasal düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davacı vekilinin davasını ıslah ettiği 27/10/2020 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK’nin 5/A maddesine göre, tazminat davası açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması gerektiği, yasal düzenleme dikkate alındığında söz konusu dava şartının noksanlığı sonradan giderilebilecek nitelikte olmadığı, davacı vekilince Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesinin … – … E-K sayılı görevsizlik kararı sonrası dosyanın Mahkememize gönderildiği süre içerisinde arabuluculuğa başvurulduğuna ya da arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dosyaya sunulmadığı, bu itibarla eldeki davada dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla TTK’nin 5/A maddesi hükümleri gözetilerek HMK’nin 114/2 ve 115/2 maddeleri hükümleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30.-TL karar harcının peşin alınan 4.703,35-TL peşin harçtan indirilmesi ile geriye kalan 4.644,05-TL fazla harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 6,40-TL vekalet harcı ve 10,10-TL vekalet pulu, 196,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 212,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
09/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır