Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/71 E. 2022/776 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/71 Esas
KARAR NO : 2022/776

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2021
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :04/10/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı müvekkil şirket ile davalı borçlu arasında ticari alım satım ilişkisi olduğunu, davalı borçluya farklı tarihlerde yumurta satışı yapıldığını, ürünlerin işyerini tamamen idare ve temsil eden, firma kaşesi üzerine imzalar da atan damadı …’e teslim edildiğini, iş bu faturalara istinaden davalı tarafından da elden ya da banka vasıtası ile ödemeler de yapıldığını, Muhtelif tarihlerde hesap mutabakatı yapıldığını, müvekkil şirketin en son bakiye alacak miktarının 51.449,25 TL olduğunu, ancak bu miktarın ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini ve takibine durdurulduğunu belirterek, davalının mal kaçırma ihtimali göz önüne alınarak dava değeri üzerinden adına kayıtlı menkul, gayrimenkul ve 3. Şahıslardaki hak ve alacakların takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyaten haczine, davanın kabulü ile davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamıma, takip konusu alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile takibin devamına, likit alacağa haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden borçlu aleyhine asıl alacağın 96 20’den aşağı olmamak üzere müvekkil lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının davacıya herhangi bir borcu olmadığını, sunulan evraklardaki imzaların ve kaşelerin müvekkil firma yetkilileri veya …”e ait olmadığını, bu imzaların incelenmesini ve müvekkil firma yetkililerine ait olup olmadığının incelenmesini talep ettiklerini belirterek, haksız ve hukuki mesnetten yoksun açılan iş bu davanın reddini, yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında davacının dava ve takibe konu faturalardaki ürünleri davalıya teslim etmesine karşılık ürün bedellerinin davalı tarafından ödenmediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Silivri İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 51.449,25 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların BA ve BS formları ve SGK kayıtları celbedilerek incelenmiştir.
Silivri Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından …’e veya başka bir şahsa verilmiş vekaletname bulunmadığı, mükellefin tarh dosyasında ve bilgisayar kayıtlarında bulunan işe başlama bildirimi, kira sözleşmesi, mükellefe ait imza sirküleri, kimlik fotokopisi, İnternet Hizmetleri yetki verme formu, yoklama fişleri ve mükellefin 25.03.2019 tarih … sayılı dilekçesi gönderilmiştir.
Silivri Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından bilgisayar kayıtları ve tarh dosyası tetkik edildiğinde; 2019 yılı gelir vergisi beyannamesini vermeyen mükellefin dairelerince Takdir Komisyonuna sevk edildiği görüldüğü, bilanço usulüne göre defter tutan mükellefin 2018 ve 2020 yılları gelir vergisi beyanları.,vergi levhası , sicil dökümü ve tarh dosyasında bulunan belgeler gönderilmiştir.
Türkiye Noterler Birliği tarafından … T.C. kimlik numaralı … tarafından …’ e verilen vekaletname işlem bilgileri sunulmuştur.
Silivri Kaymakamlığı tarafından …’a kesilen cezalara ilişkin tüm tutanaklar dahil olmak üzere kayıtların onaylı suretleri gönderilmiştir.
Davalı adına çıkarılan isticvap davetiyesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı isticvap davetiyesine icabet etmemiş ve davalı vekili tarafından hazır edilmemiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan sevk irsaliyelerinde ve belgelerde ismi bulunan davalının babası …’e tanık sıfatıyla usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, ancak tanık davete icabet etmemiş ve davalı vekili tarafından hazır edilmemiştir.
Davalının 2019 ve 2020 yılı ticari ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, dosyada mevcut tüm deliller birlikte değerlendirilerek dava konusu alacak hususunda gerekçeli denetime ve hükme elverişli rapor alınmasına karar verilmiş, 28/07/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davalı yanın incelenen ticari defterlerinde davacı şirketin alacağı bulunmadığı, Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Mahkemenin takdirinde olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir. 04/07/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Dava konusunun, taraflar arasındaki cari hesaba ilişkin, bakiye 51.449.50TL alacağın tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, Davacı yan tarafından alacağının tahsili amacıyla Silivri İcta Müdürlüğü’nün …. E,Sayılı dosyası ile 26.10.2020 tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, Davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 21.01.2021 tarihinde T.C. Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi ….) E. sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği, Davalı yanın incelenen bilirkişi raporunda, 2019-2020 yılı yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, TTK.64/3 hükümlerine göre usulüne uygun tutulmadığı, lehine delil niteliğinin bulunmadığı, Davacı yanın 2020 yılı Yevmiye defterinin 6102 sayılı yeni TTK. Mad. 64/3 hükmüne göre bulunması gereken kapanış (görüldü) tasdikinin tarafımıza sunulmadığı (başka bir mahkemede incelemede olduğu bildirilmiş olup) , davacı yanın 2020 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunun takdiri Sayın Mahkemeye ait olduğu, Davalı yanın incelenen 2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinde davacı şirket ile ilgili hiçbir ticari işleme ait kayıt bulunmadığı, mal alınmadığı, ödeme yapılmadığı, yıl sonu itibari ile davacı şirketin alacağının bulunmadığı, Davacı yanın incelenen 2020 yılt ticari defterlerinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 01.01.2020 tarihli 4.999,50 TL tutarlı (B)kaydı ile başladığı, 26.10.2020 takip tarihi itibari ile davacının davalı yandan 51.449,25 TL alacaklı olduğu, işbu bakiyenin 31.12.2020 tarih 225 numaralı kapanış fişi ile yıl sonu kayıt işlemi yapıldığı, Davacı tarafından davalı adına tanzim edilen 9 adet faturanın kağıt fatura olarak düzenlendiği, üzerinde teslim eden/alan bilgilerinin bulunmadığı, 33 adet faturanın e arşiv fatura olarak düzenlendiği, lüm fatura içeriklerinin yumurta satışına ilişkin olduğu, e arşiv faturaların tamamının üzerinde teslim eden kişilerin …, …, teslim alan kısımlarının davalı şirket tarafından kaşeli ve … tarafından imzalı olduğu, dosya kapsamında davalımın işbu faturalara ilişkin 8 günlük yasal süre içerisinde itiraz ettiğine dair tevsik edici bir belge bulunmadığı, Davalı tarafın karşılaştırmalı BA-BS formu bilgilerinde; Davacı şirketin 2020 yılında davalı adına düzenlemiş olduğu 42 adet satış faturası için 466.422.00 TL üzerinden beyanda bulunduğu, davalı …’un beyanda bulunmadığı, Sayın Mahkeme tarafından davacının davasında haklı olduğuna hüküm kurulması halinde davacının 26.10.2020 takip tarihi itibari ile asıl alacağına talebi ile bağlı kalarak %13,75 ticari avans faizi talep edebileceği, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada; davacı vekili dava ve takibe konu faturalardaki ürünlerin davalı tarafa teslim edildiği, ancak davalı tarafça bedellerin ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı tarafça davalının davacıya borcu olmadığı savunmasında bulunulmuştur.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı şirketin 2020 yılına ilişkin yevmiye defterinin kapanış tasdikinin başka bir Mahkemede incelemede olması sebebiyle taraflarına sunulmadığını, davacının defter ve kayıtlarına göre 2020 yılında davacının davalıya 42 adet fatura ile 470.550,90-TL borç kaydı yapıldığı, 30/06/2020 tarihinde 5.997,90-TL cari hesap borç düzeltme kaydı yapıldığını, davalı tarafından nakit, kredi karı ve banka havalesi ile toplam 425.099,55-TL ödeme yaptığını ve davacının defter ve belgelerine kaydının yapıldığını, davacının davalı taraftan bakiye 51.449,25-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarının kapanış tasdiklerinin yapılmadığı ve defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulmadığı, davalının defter ve kayıtlarına göre davacı şirket ile ilgili hiçbir ticari işleme ait kayıt bulunmadığı, mal alınmadığı, ödeme yapılmadığı, yıl sonu itibariyle davacı şirketin alacağının bulunmadığı, davacı tarafından 2020 yılında 42 adet satış faturası için KDV hariç 466.422,00-TL üzerinden BS bildiriminde bulunulduğu, davalının ise BA bildiriminde bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacının defter ve kayıtlarına göre davacı tarafından düzenlenen faturalar sonrasında faturalara itiraz edilmeksizin davalı tarafından ödemeler yapılmıştır. Bunun yanında davacının vekaletinin bulunduğu damadı … tarafından davacının düzenlediği faturalar imzalanmıştır. Davalı vekili tarafından davacı tarafından sunulan belgelerdeki imzaların davalıya veya …’e ait olmadığı savunmasında bulunulmuş ise de; taraflar arasında ihtilaf olmayan ve davalı tarafça ödenen faturalardaki imzalar’ın … tarafından imzalandığı, bu imzalara davalı tarafın itirazının olmadığı ve tüm faturalardaki imzaların aynı olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiş ve bunun yanında imzalar inkar edilmekle birlikte davalı ve … davalı vekili tarafından imza incelemesi için hazır edilmemiştir ve savunma ispat edilmemiştir. Dava konusu faturaların üst kısımlarına davacı şirket tarafından kaşe basılarak imzalanmıştır. Dolayısıyla söz konusu faturalar açık fatura olup, faturalara konu ürünlerin davalıya teslim edildiği, ancak bedelinin ödenmediği anlamına gelmektedir. Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan mutabakat belgelerinde de davalı şirketin kaşesi ve imzası bulunmaktadır. Davalı tarafça davacı tarafından düzenlenen faturalara itiraz edilmeksizin ödemeler yapıldığından dava konusu faturalardaki ürünlerin davalıya teslim edildiği hususu davacı tarafından ispat edilmiştir. Davalı tarafından bu hususun aksi ve tüm borcun ödendiği hususu geçerli ve kesin deliller ile ispat edilmemiştir. Davalı adına çıkarılan ihtaratlı isticvap davetiyesine de icabet edilmemiştir. Davacının davalıdan alacaklı olduğu hususu davacının defter ve kayıtları, davalının vekalet verdiği damadının imzalı faturaları, davalının ödeme kayıtları ve mutabakat belgeleri ile ispat edildiğinden açılan davanın kabulüne ve icra takibinin devamına, alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Silivri İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 3.514,49 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 621,38 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.893,11 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 621,38 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 8,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 689,18 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.194,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır