Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/705 E. 2022/825 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/705 Esas
KARAR NO : 2022/825

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
YAZIM TARİHİ : 22/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi ile müvekkili hakkında Van …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine dayanak olarak … Bankası … Şubesine ait … çek numaralı, 15/11/2020 keşide tarihli 41.000,00-TL bedelli çekin gösterildiğini, söz konusu çekin daha önceden ödemesinin alınarak müvekkili tarafından davalılara … kanalıyla gönderildiğini, müvekkilinin çeki ciro etmediğini, davalıların çeki kötü niyeli olarak ciro ettiğini, ciro silsilesinde bozukluk meydana getirdiğini, davalıların müvekkiline icra takibine itirazda bulunmamasını kendilerinin borcu ödeyeceklerini söyleyerek müvekkilini adeta dolandırdığını beyanla müvekkili hakkında başlatılan icra takibinin durdurulmasını, icra veznesine girecek paranın alacaklısına ödenmemesini, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalıların kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin Gaziantep olduğunu, davacı aleyhine başlatılan icra takibinde davacı borçlunun yetki itirazında bulunmadığını, bu nedenle görevli Mahkemenin Van Mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin olarak, dava konusu çekte müvekkili şirketin son ciranta olması sebebiyle alacaklı durumunda olduğunu, keşideci … ile ilk ciranta arasındaki ticari ilişki veya alacak ilişkisinin müvekkili şirket dışında olduğunu, davacının alacak konusu miktarı müvekkili şirkete ödemesi nedeniyle ticari ilişki veya ciro ilişkisine karşı bir itirazının olmadığının anlaşıldığını, dava konusu çekin usulüne uygun olarak düzenlendiğini, çekte ciro silsilesinin görünüşte düzgün olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin yetkili hamil sayıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Yapılan yargılamada taraf teşkili sağlanmış, Van … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyaları UYAP aracılığıyla dosyamız arasına alınmış, …. Bankası A.Ş.’den 14/07/2020 işlem tarihli, …’a yapılan 41.000,00-TL’lik ödemeye ilişkin dekont örneği istenmiş, … A.Ş. … Müdürlüğünden dava konusu çekin gönderimine ilişkin belgeler sorulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, Van … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasından dolayı borçlu olunmadığının saptanması ile yargılama devam ederken icra dosyasına ödeme yapıldığından bu sefer ödenen paranın geri alınması istemine ilişkindir.
İcra takibinin dayanağı olan çeke bakıldığında, hamiline düzenlenmiş olup, ilk ciro edenin davacı …, ciro silsilesine göre yetkili hamilinin icra takibinin alacaklısı olan davalı …. San. Tic. A.Ş., düzenleyenin davalı … olduğu ve düzenleyenin düzenleyen imzası dışında cirosunun bulunmadığı görülmektedir.
Söz konusu çekte ciro silsilesi görünüşte düzgün olup, davacı vekilinin beyanında çekin arka yüzündeki imzanın davacı müvekkiline ait olduğunu belirtmesi karşısında, davacının çekteki imzaya itirazının olmadığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık söz konusu çekten dolayı davacının borçlu olup olmadığı, çekteki ciro silsilesinde kopukluk olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
TTK’nin 790/1 maddesine göre, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır.Yine aynı hükümde çizilmiş ciroların yazılmamış hükmünde olduğu, bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişinin çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılacağı açıkça belirtilmiştir. TTK’nin 818/1-d maddesi hükmü yollamasıyla çekler hakkında da uygulama alanı bulan aynı yasanın 683/2 maddesi hükmünde, lehine ciro yapılan kişinin ciroda gösterilmesine gerek olmadığı gibi, ciro, cirantanın sadece imzasından ibaret olabileceği, bu şekildeki cirolara “beyaz ciro” denileceği, beyaz cironun poliçenin arkasına veya alonj üzerine yazılmasının gerektiği vurgulanmıştır.
TTK’nin 791/1 maddesi uyarınca,
hamiline yazılı bir çek üzerine yapılan ciro, cirantayı, başvurma hakkına dair hükümler gereğince sorumlu kılarsa da senedin niteliğini değiştirerek onu emre yazılı bir çek haline getirmeyeceği belirtilerek, hamiline yazılı çek arkasına yapılan cirodan dolayı cirantanın sorumlu olacağını belirtmiştir.
TTK’nin 818/1-d maddesi hükmü yollamasıyla çekler hakkında da uygulanan aynı yasanın 685/1 maddesine göre, aksi şart edilmedikçe, ciranta poliçenin kabul edilmemesinden ve ödenmemesinden sorumludur.
Kıymetli evrakın borçlusu, ancak senedin teslimi karşılığında ödeme ile yükümlü olup, hile veya ağır kusuru bulunmadıkça borçlu, vade geldiğinde, senedin niteliğine göre alacaklı olduğu anlaşılan kişiye ödemede bulunmakla borcundan kurtulur.

Somut olayda, icra takibine dayanak çekin arka yüzündeki davacı cirosu ve icra takibinin alacaklısı olan davalı şirkete kadar olan cirolar beyaz ciro olmakla ciro silsilesinde bir kopukluktan söz edilemeyecektir. Yine, davacının çek arkasında cirosu olmakla ve aksi de çekten veya cirodan anlaşılmadığından davacının çekteki tutar oranında ciro silsilesinde kendisinden sonra gelenlere karşı sorumlu olacağı da kuşkusuzdur. Her ne kadar, davacı çekten dolayı düzenleyen davalı …’tan alacağını almakla çeki kendisine posta yoluyla gönderdiğini savunmuşsa da, çekte cirosu olduğundan ve cironun teminat işlevi karşısında sorumluluğuna ilişkin aksine bir koşul da çekten anlaşılmadığından, bu husus çekten dolayı davacının kendisinden sonra gelenlere karşı sorumlu olmayacağı anlamına gelmeyecektir. Söz konusu çekten dolayı ciro silsilesi kopuk olmadığından, cirosu olmakla davacının sorumluluğu devam ettiğinden, davacının iddiası gözetildiğinde bu durumun aksinin ancak aynı güçte bir kanıtla ispatı olanaklı bulunduğundan ve dosyaya bu türden yansıyan bir kanıt da olmadığından, davacının kendisinden sonra gelenlere karşı ancak ödeme ile borçtan kurtulabileceğinden, davacının davalı … Sanayi Ticaret A.Ş.’ye karşı açmış olduğu davanın kabulü olanaklı görülmemiştir.
Diğer yandan, davacı çekte ciranta olup, davalı … çekin düzenleyenidir. Bu durumda, davalı …’in çekte ciranta ya da hamil veya alacaklı olması söz konusu olmadığından, yani dava konusu istemin yükümlüsü olamayacağından veya davacının bu davalıya karşı borçlu olması gibi bir durum söz konusu olamayacağından davalı …’ın davada pasif husumeti söz konusu değildir. Bu nedenle bu davalı yönünden de davanın kabulü olanaklı bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın her iki davalı yönünden de reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açılanan nedenlerle:
1-Davanın davalı … yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davanın davalı … Sanayi Ticaret A.Ş yönünden REDDİNE,
3-Alınması gereken 80,70-TL karar harcının peşin alınan 700,18-TL peşin harçtan indirilmesiyle geriye kalan 619,48-TL harcın davacıya geri verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 8,50-TL vekalet harcı ile 13,40-TL vekalet pulu olmak üzere toplam 21,90-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davalı … kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır