Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/694 E. 2022/996 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/694 Esas
KARAR NO : 2022/996

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
YAZIM TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında havacılık sektöründe kullanılmak üzere kimyevi madde tedariği hususunda e-posta üzerinden sipariş mailleri ile satım sözleşmelerinin kurulduğunu, siparişe konu ürünlerin teslim alındığını, e-faturaların düzenlenerek davalı şirkete e-fatura sistemi üzerinden iletildiğini, faturalara itiraz da bulunulmadığını, taraflar arasında 2019 yılında da düzenli satım ilişkisi olup, her siparişin teslimi sonunda fatura tarihinden 1 ay sonra ödemeler olduğunu, davalının örtülü olarak 1 ay sonra ödeme yapıldığını kabul ettiğini, her ne kadar borç mütemerrid olsa da 10/06/2021 tarihinde ihtar çekildiğini bir netice alınamadığını, bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla Bakırköy ….. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla davalı borçlunun icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı tarafa borcu bulunmadığını, davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir mal ve hizmet sunulmadığını, müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarının tetkikinden bu durumun açıkça görüleceğini, davacının iddialarının ispata muhtaç olduğunu, bildirerek davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılamada taraf teşkili sağlanmış, Bakırköy ….. İcra Dairesinin ….. Esas sayılı icra takip dosyası UYAP aracılığıyla dosya arasına alınmış, tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden B formları getirtilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ve tazminat istemlerine ilişkindir.
Bakırköy ….. İcra Dairesinin ….. Esas sayılı icra takip dosyasında yapılan incelemesinde; alacaklısının dosyamız davacısı olduğu, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, 15.969,09-TL asıl alacak ve 2.414,38-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.383,47-TL alacak için ilamsız takip yapıldığı, takibin dayanağının 4 adet fatura ile noter gideri olduğu, davalının takibe 21/06/2021 tarihinde itiraz ettiği, davacının davalı tarafından icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali için süresinde dava açtığı anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık yönünden tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmış, bilirkişi raporu ile tarafların ticari defterlerinin HMK’nin 222/2 maddesinde belirtilen koşulları sağladıklarından kanıt nitelikleri oldukları değerlendirilmiştir. Yasada belirtilen koşullara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtların birbirinden ayrılamayacağı açıkça ortaya konulmuştur. Her iki tarafın ticari defterlerinin, yasada belirtilen koşulları sağladıklarından, kanıt nitelikleri olduğu, yine ticari defterlerin sahibi lehine kanıt olabilmesinin koşullarından bir tanesinin diğer tarafın aynı koşullara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların kendi kayıtlarına aykırı olmaması, bir diğerinin defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin kanıtlarla ispatlanmamış olması gerekmesi birlikte değerlendirildiğinde tarafların ticari defterlerindeki kayıtların birbirleriyle uyumlu oldukları, her iki tarafın ticari defterlerinde de davacının takip talebinde belirtilen tutar oranında alacaklı olduğu anlaşılmakla, bu husus başlı başına davacının ticari defterlerinin lehine kanıt olarak değerlendirilebilmesi yeterli olmakla birlikte, davalının hem davacının hem de kendi defter kaydının aksini kesin kanıtlarla ispatlayamaması yönünden de davacının defter kayıtlarının lehine kanıt niteliği olduğunun kabulü gerekmiştir.
Bir diğer husus da, davalı tarafından davacının herhangi bir mal veya hizmet sunmadığı savunulmuştur. Davacı tarafından takibe konu edilen faturaların, davacı defter kayıtları ile uyumlu bir şekilde davalı defterlerinde kayıtlı oldukları yaptırılan bilirkişi incelemesinde saptanmıştır. Davalı tarafından söz konusu faturalar, kendi ticari defterlerine kayıt edilmekle, davacı tarafından verilen fatura konusu ürünlerin davalı tarafından alındığının kabulü gerekmiştir. Bu kabul aksi kanıtlanılabilen karine niteliğinde olmakla, davacıya savunmasını ispat yönünden, cevap dilekçesi ile dayanmış olduğu yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hususu sorulmuş ve yemin teklifinde bulunulmayacağı beyan edilmiştir. Bu durumda, davacının lehine kanıt niteliği olan defter kayıtlarının aksi yöntemine uygun kesin kanıtlarla davalı tarafından ispatlanamamıştır.
TTK’nin 1530/2 maddesine göre, ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklının, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlunun, gecikmeden sorumlu tutulamayacağı haller hariç, sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemezse, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşeceği hüküm altına alınmış, aynı maddenin 4. fıkrasında da, sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse veya belirtilen süre beşinci fıkraya aykırı ise, borçlunun yasada belirlenmiş sürelerin sonunda ihtara gerek kalmaksızın mütemerrit sayılacağı ve alacaklının faize hak kazanacağı belirtilmiştir. Söz konusu hükümde borçulunun temerrüde düşeceği durumlardan bir tanesinin, faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonu olduğu açıkça ortaya konulmuştur. Buna göre, bilirkişi raporuyla saptandığı üzere takibe konu faturaların sırasıyla davalı defterlerinde kayıt tarihlerinin 24/01/2020, 19/02/2020, 10/03/2020 ve 20/05/2020 tarihleri oldukları görülmüş, bilirkişi bu tarihlerden yasada belirtilen otuz günlük süre sonu itibariyle takip tarihine kadar TTK’nin 1530/7 maddesinde belirtilen oranda faiz uygulayarak davacı tarafından istenebilecek faiz tutarını saptamış, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama denetime elverişli olduğundan yerinde bulunmuştur. Bilirkişinin hesaplamış olduğu faiz oranı, davacının takip talebinde istediği tutardan fazla olmakla, taleple bağlılık ilkesi ve icra takibindeki istemle bağlı olunduğundan davacının takip talebinde istemiş olduğu faiz tutarının kabulü gerekmiştir. Bu itibarla, taraflar tacir olmakla TTK’nin 1530. maddesindeki koşulları sağladıklarından, davacının takip talebinde bu faiz tutarında istemde bulunmasında hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.
Davacı vekilince takibe konu faturaların ödenmesi için davalı tarafa karşı düzenlediği Beyoğlu ….. Noterliğinin 10/06/2021 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesinin dosya raasına alınan makbuza göre işlem ücretinin 439,76-TL olduğu görülmektedir. Davacının alacağının tahsiline yönelik bu girişim için yapmış olduğu giderin de faturalara ilişkin alacağı olduğu kabul edilmekle davalıdan isteyebileceğinin kabulü gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle taraflar arasında mevcut ticari ilişki kapsamında davacı tarafın bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalıdan 15,529,33-TL fatura alacağı bulunduğu, işbu alacağın davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların ticari defterlerinin yöntemine uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığı, tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerine B formu bildirimlerine göre ticari ilişki içerisinde bulundukları, bu bağlamda HMK’nin 222/3 maddesi gereğince davacının alacağının varlığını kanıtladığı değerlendirilerek, davacının 15.529,33-TL fatura alacağı, 439,76-TL noter ihtarname gideri ve taleple bağlılık ilkesi gereği 2.414,38-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.383,47-TL alacaklı olduğu sonucuna varılmakla, davacının davasının kabulüne, davalı açısından bilinebilir ve belirlenebilir nitelikte olan fatura alacaklarına davalı tarafından yapılan haksız itiraz nedeniyle davacı lehine kabul edilen fatura alacakları toplamının %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bakırköy ….. İcra Dairesinin ….. Esas sayılı icra takip dosyasına itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden aynı koşullarla devamına,
İİK’nin 67/2 maddesi hükmü uyarınca 3.105,86-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
2-Alınması gereken 1.255,77-TL harçtan peşin alınan 222,03-TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 1.033,74-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 222,03-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 13,40-TL vekalet pulu, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 87,50-TL posta ve davetiye gideri olmak üzere toplam 1.368,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye verilmesine,
7-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2022

Katip …..
e-imzalıdır

Hakim ……
e-imzalıdır