Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/645 Esas
KARAR NO : 2023/552
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2021
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
YAZIM TARİHİ : 15/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, özetle; davacı şirket ile davalı arasında ticari ilişki kapsamında cari hesap olarak çalıştıklarını, ticari ilişki kapsamında davalıya mal satışı karşılığı fatura kesildiğini ancak tahsil edilemediğini, alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını ancak davalının itirazı ile takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline ve takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının, faturaların kendilerine tebliğ edilmemesi nedeni ile iş bu faturalara itirazda bulunmadıklarını, irsaliyeli faturada teslim eden ve teslim alan bölümlerinde bulunan imza ve isimlerin taraflarınca tespit edilemediğini savunarak davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmilini talep etmiştir.
Yapılan yargılamada taraf teşkili sağlanmış, Bakırköy ….. İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davacı taraf yemin kanıtına dayandığından davalı vakıf temsilcisine yemin ettirilmiştir.
Davalı vakıf temsilcisi huzurda yapmış olduğu yemininde, “bana okumuş olduğunuz ve söylemiş olduğunuz yemin metnine konu, davaya da konu edilen faturalara konu ürünleri almadık, dolayısıyla bu ürünlere ilişkin herhangi bir bilgimiz yoktur, davacı tarafın neden böyle bir iddiada bulunduğu hususunda da bir bilgim yoktur, …. Vakfına davacı taraftan böyle bir alım yapmadık, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile davacının icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Dairesinin …. Esas sayılı icra takip dosyasında yapılan incelemede; takip alacaklısının dosyamız davacısı olduğu, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, takip tutarının 1.725,70-TL olduğu, icra takibinin faturalara dayalı cari hesaba dayandığı, davalı borçlunun icra takibine 21/01/2021 tarihinde itiraz ederek icra takibinin durdurulduğu, davacı alacaklının itirazın iptali istemiyle süresinde dava açtığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf icra takibine konu ettiği üç adet faturadan dolayı alacaklı olduğunu, davalıya mal sattığını, alacağının ödenmediğini iddia etmiş; davalı taraf ise faturaların kendisine tebliğ edilmediğini, davacının ticari ilişkiyi, sözleşme şartlarını, sözleşme şartlarına uygun ifayı, faturanın verilmesine neden olan işin yapılmış olduğunu, fatura bedeli kadar iş yapıldığını, yapılan işin eksiksiz ve tam olarak teslim edildiğini, faturanın dayanaklandırılmasının gerektiğini, faturadaki malların ve faturaların ilgilisine teslim ve tebliğ edilip edilmediğine dair hiçbir belge ve tebliğ şerhi sunulmadığını, davacının faturaları düzenlemesine sebep olan ilişkiyi ispat etmesi gerektiğini, faturanın temel ilişkiye dayalı olarak düzenlenmek zorunda olduğunu, faturaya yasal süresinde itiraz edilmemiş olması yazılı işin yapılarak teslim edildiğini, faturanın kesinleştiğini göstermeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İcra takibinin dayanağı üç adet fatura 27/04/2018 tarihli olup, dosya kapsamında sevk irsaliyesi veya fatura konusu emtiaların teslim edildiğini gösterir bir kayda rastlanmamıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için, taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 10/05/2022 tarihli bilirkişi raporuyla davalıya ulaşılamadığından yalnızca davacının defter kayıtları üzerinde yapılan incelemeye göre, davacının davalıdan 1.725,70-TL alacaklı olduğu belirlenmiş, ancak davalının 21/02/2022 tarihli dilekçesi ile yerinde inceleme yapılmasını istemesi göz önüne alındığında, bilirkişinin bildirilen adreste inceleme yapmak yerine mail yoluyla 2018 yılına ait defter kayıtlarını istemesi ve bunun akabinde makul bir süre beklemeden 1 gün içinde raporunu hazırlayarak sunması yerinde bulunmamış, bu nedenle davalının bildirdiği adreste davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılması gerektiğinden ek rapor alınmış, alınan 20/12/2022 tarihli ek raporda davalının 2018 yılı ticari defter kayıtlarında icra takibine dayanak faturaların yer almadığı saptanmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 2018 yılı faturalarına ait olduğundan, tarafların 2018 yılına ilişkin defter kayıtları üzerinde inceleme yapılması yeterlidir. Davalının 2018 yılı ticari defter kayıtlarının yöntemine uygun, açılış ve kapanış onaylarının yapıldığı bilirkişi tarafından belirlenmiştir.
HMK’nin 222/3 maddesi uyarınca, diğer tarafın yasada belirlenen koşullara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde, ticari defterlerin sahibi lehine kanıt olarak kullanılamayacağı düzenlenmiştir. Davalının ticari defter kayıtlarında, davacının icra takibine konu ettiği ve kendi ticari defter kayıtlarında yer alan faturalar bulunmadığından, davacı ticari defter kayıtlarıyla alacağını kanıtlayamamıştır.
Davacı yemin kanıtına dayanmakla, davalıya yemin teklifinde bulunmuş, davalıyı temsile yetkili kişi duruşmaya gelerek davacı tarafından teklif edilen yemini yöntemine uygun olarak eda etmiş ve yeminli beyanında davaya konu faturalardaki ürünleri almadıklarını, davalı adına davacı taraftan böyle bir alım yapılmadığını söylemiştir. Bu itibarla yeminin kesin kanıt niteliği de gözetilerek, davalının savunmasının aksi dosyadan anlaşılamadığından davacının alacak iddiasını kanıtlayamadığı sonucuna varılmakla, kanıtlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL karar harcının peşin alınan 59,30-TL peşin harçtan indirilmesi ile geriye kalan 120,60-TL fazla harcın davacıya geri verilmesine,
3-Davacı tarafın yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk masrafı olan 1.360,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.725,70-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, dava değeri itibariyle kesin olmak üzere taraf vekillerinin, davalı vakfı temsile yetkili kişinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/06/2023
Katip ….
e-imzalıdır
Hakim ….
e-imzalıdır