Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/642 E. 2022/162 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/642 Esas
KARAR NO : 2022/162

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2021
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
YAZIM TARİHİ : 18/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında fuar katılım sözleşmesi imzalandığını, 2-5 Eylül 2020 tarihlerinde gerçekleşecek olan fuarın korana virüs pandemisi nedeniyle bir/birden çok kez ertelenerek 25-28 Kasım 2020 tarihinde yapılmasına karar verildiğini, salgının artması nedeniyle fuara katılımda ciddi düşüşlerin yaşanacağının bilindiğini, bu bakımdan mevcut pandemi şartları, müvekkilinin fuara yapmış olduğu yatırım ile fuarın müvekkiline ticari getirisi arasında dengesizliğin meydana geldiğini, müvekkili şirket yetkilisinde, ailesinde ve çalışanlarında korona virüs testlerinin pozitif çıkması nedeniyle karantinada kalmaları müvekkili şirketin fuara katılım sağlamasını imkansız hale getirdiğini, tüm bu sebeplerle müvekkili şirketin fuar katılım sözleşmesini imzalamasındaki temel amaç ve esasları ortadan kaldırdığını, hal böyle olunca fuara katılım sağlanamayacağını ve davalı tarafa ödenen fuar katılım bedelinin iadesi amacıyla Beyoğlu … Noterliğinin 23/11/2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı şirkete ihtarname çekildiğini, davalı şirketin ihtarnameye cevap vermediğini, bunun üzerine arabuluculuk sürecinin başlatıldığını, anlaşma sağlanamaması nedeniyle iş bu davanın açıldığını beyanla müvekkili şirket tarafından davalı şirkete ödenen 103.019,85-TL’nin davalıdan tahsil edilerek müvekkili şirkete verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2-5 Eylül 2020 tarihlerinde gerçekleşecek olan fuarın korana virüs pandemisi nedeniyle fuar sektör temsilcileri ile de mutabık kalınarak 25-28 Kasım 2020 tarihine ertelendiğini, fuarın bu tarihlerde yapıldığını, bu durumun sözleşmeyi iptal talebi ve fuara katılım sağlamayacağı bilgisi üzerine davacı tarafa bildirildiğini, sözleşmeyi imzalayan katılımcıların sözleşmenin imzalanmasından sonra ilgili fuara katılmayı reddetmeleri halinde dahi sözleşmeden doğan maddi manevi sorumluluklarının devam edeceğinden haberdar olduklarını, davacı şirketin tüm bunlara rağmen fuara katılım sağlamadığını, davacı şirketin tek taraflı olarak sözleşmeyi fesih hakkının bulunmadığını, müvekkili şirketin fuarı gerçekleştirerek üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılamada, Hatay Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davacı şirketin sicil kayıtları, Hatay Sosyal Güvenlik İl Kurumu’ndan davacı şirketin çalışan listeleri getirtilmiş, taraflardan imzalı fuar katılım sözleşmelerini sunmaları istenerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, taraflar arasında bağıtlanan Fuar Katılım Sözleşmesi kapsamında verilecek hizmete ilişkin davalıya ödenen tutarın davacıya geri verilmesi istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre, davacı ve davalı şirket arasında Fuar Katılım Sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşme uyarınca davacının katılımcı, davalının ise düzenleyici olarak kabul edildikleri, davacının 02-05 Eylül 2020 tarihleri arasında gerçekleşecek fuara katılımı konusunda tarafların anlaştıkları, anılan tarihte Kovid-19 salgını nedeniyle ertelendiği ve son olarak fuarın 25-28 Kasım tarihlerine ertelendiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekilleri, salgının artarak devam etmesi nedeniyle, davacı şirketin yurt içindeki ve özellikle yurt dışındaki potansiyel müşterilerinin, rakiplerinin, dağıtım kanallarının, mümessillerin ve bu kişilerin ürün ve hizmetlerinin fuara katılımında ciddi bir düşüş olacağı anlaşıldığından, mevcut salgın koşulları, davacı şirketin fuara yaptığı yatırım ile fuarın davacı şirkete ticari getirisi arasında aşırı ölçüde dengesizliğe yol açtığını beyan ederek, Cumhurbaşkanı Kararı ile 20/11/2020 Cuma günü saat 20:00’dan itibaren geçerli olacak ve tüm illeri kapsayacak şekilde yeni tedbirlerin uygulamaya geçirildiğini, davacı şirket yetkilisinin ve tüm ailesinin, ayrıca satış ve pazarlama biriminde çalışanlarda/yakınlarında ve fuara katılım sağlayacak diğer çalışanlarda/yakınlarında Kovid-19 testinin pozitif çıkması üzerine tüm şirket ekibiyle birlikte karantina uygulamasına geçildiği, davacı şirket merkezinin Antakya’da, fuarın ise İstanbul’da oluşu hususları göz önüne alındığında, davacı şirketin fuara katılım sağlamasının imkansız bir hal aldığını, davacı şirketin Fuar Katılım Sözleşmesi’ni imzalamasındaki temel amaç ve esaslı iradenin ortadan kalktığından bahisle fuara katılım sağlanamayacağını bildirmek ve davalı tarafa ödenen katılım tutarının geri verilmesini istemek üzere Beyoğlu ….. Noterliğinden düzenlenen 23/11/2020 tarihli …. yevmiye sayılı ihtarname ile 103.019,85-TL’nin ticari faizi ile birlikte ödenmesinin istendiği belirterek davalı tarafa ödediği tutarın geri verilmesinin gerektiğini iddia etmekte, davalı vekili ise fuarın ertelenmesinin salgın süreci ile ilgili olduğunu, fuarın belirsiz bir tarihe ertelenmediğini, salgından dolayı bir sonraki dönem olan 25-28 Kasım 2020 tarihine ertelendiğini ve 25-28 Kasım 2020 tarihleri arasında … Fuarı’nın gerçekleştirildiğini, fuarın ertenmiş olmasının davacının fuara katılma yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığını, davacının hem ödeme hem de fuara katılma yükümlülüğünün devam ettiğini, davacının Fuar Katılım Sözleşmesini tek taraflı olarak fesih hakkının bulunmadığını, davalı şirketin fuarı gerçekleştirerek sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sözleşmenin 2. maddesinin açık olduğunu savunmaktadır.
Fuarın belirlenen 02-05 Eylül 2020 tarihleri arası düzenlenmemesinde davalı şirketin kusurunun bulunmadığı, davalı şirketin o tarihte edimini elinde olmayan nedenlerle yerine getiremediği ve fuarın başka bir tarihe ertelendiği hususunda tereddüt yoktur. Fuarın ertelendiği 25-28 Kasım 2020 tarihinden önce davacı şirket yetkilileri ve çalışanlarının salgından kaynaklı PCR testlerinin pozitif çıkması nedeniyle davacı şirket yönünden sözleşmeden dönme hakkının ortaya çıkıp çıkmadığı uyuşmazlık konusudur.
Davacı taraf iddiasının dayanağı olarak, Beyoğlu …. Noterliğinin 23/11/2020 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesini ve ihtarnamenin 25/11/2020 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini gösterir tebliğ şerhini ve davacı şirket yetkilileri ile çalışanlarına ait laboratuvar sonuç raporlarını sunmuştur. Hatay Ticaret Sicili Müdürlüğü kayıtlarına göre davacı şirket ortaklarının …. ve … olduğu, yetkililerinin …,… ve …. oldukları görülmekle, ….’ün 19/11/2020 tarihinde, ….’ün 18/11/2020 tarihinde PCR testlerinin pozitif olduğu, SGK kayıtlarında davacı şirket çalışanları olarak görünen ….’nün 24/11/2020 tarihinde, ….’in 23/11/2020 tarihinde, ….’nın 24/11/2020 tarihinde, …’in 30/11/2020 tarihinde PCR testlerinin pozitif olduğu ve şirket kayıtlarında adı görünmeyen …. isimli kişinin ise 24/11/2020 tarihinde PCR testinin pozitif olduğu görülmüştür.
Bu açıklamalardan sonra; her ne kadar salgın hastalık nedeniyle öngörülmesi mümkün olmayan bir durum ortaya çıkmışsa da, borç ilişkisinin amacı edimin ifası olup, taraflar arasında 02-05 Eylül 2020 tarihleri arasında düzenlenecek olan fuara katılım konusunda sözleşme imzalandığı, salgın nedeniyle fuar tarihinin ertelendiği, son olarak fuarın 25-28 Kasım 2020 tarihleri arasında düzenlenmesine karar verildiği, dosya kapsamına göre davacı tarafça 23/11/2020 tarihinde düzenlenen ihtarnameye kadar davacı şirketin fuara katılım sağlamayacağı yönünde bir iradesinin dosyaya yansımadığı, bu durumda davacı şirketin salgın koşullarına rağmen sözleşmenin devamı noktasında iradesinin söz konusu olduğu, öngörülmezlik halinde sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması veya borcun ifasının mümkün olmaması halinde borcu sona erdiren nedenlerin varlığı istisnai olup, asıl olanın sözleşmeye bağlılık ilkesi gereği sözleşme kurulduktan sonra koşulların borçlunun aleyhine değişmesi durumunda bile edimlerin sözleşmeye uygun bir şekilde ifa edilmesi olduğu, davacı şirketin bazı yetkilileri ile bir kısım çalışanlarının PCR testleri pozitif çıkmışsa da, tarafların tacir olması ve dosya arasına alınan şirket kayıtlarında başka yetkili ve başkaca çalışanların da olması, buna göre davacı şirket adına fuara katılabilecek başkaca kişilerin olması ve bu durumda sözleşmeye uygun şekilde edimin yerine getirilebileceği, davacı şirket tarafından düzenlenen ihtarnamenin davalı şirkete 25/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça sunulan fuar sonuç raporuna göre fuarın planlandığı gibi 25-28 Kasım 2020 tarihleri arasında yapıldığı, kusursuz sonraki imkansızlıktan söz edebilmek için borcun yerine getirilmesinin objektif olarak mümkün olmaması gerektiği, davacı şirketin PCR testi pozitif olmayan yetkilisi ve çalışanları da olduğu gözetildiğinde imkansızlıktan söz etmenin olanaklı olmadığı, değinildiği gibi imkansızlıktan söz edebilmek için yalnızca salgın hastalığın ortaya çıkmasının yetmeyip, borcun ifasının hiçbir koşul altında yerine getirilebilmesinin de mümkün olmaması gerektiği, somut olay göz önüne alındığında Fuar Katılım Sözleşmesinin 2. Maddesine göre katılımcı olan davacı şirketin sözleşmeyi imzadan sonra fuara katılmayı reddetse bile maddi ve manevi yükümlülüklerinin devam ettiği ve düzenleyici olan davalı şirketin yazılı teyidi ile fuardan çekilme hakkına sahip olduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde her iki tarafın tacir olup, davacı tarafından imzalanan sözleşmenin davacı şirket açısından bağlayıcı olduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve davalı şirkete ödediği tutarın geri verilmesi isteminin haklı olmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar harcının peşin alınan 1.759,33-TL harçtan indirilerek kalan 1.678,63-TL’nin davacıya geri verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 8,50-TL vekalet harcı, 59,30-TL başvurma harcı, 80,70-TL peşin harç, 13,40-TL vekalet pulu ve 30,60-TL posta masrafı olmak üzere toplam 192,50-TL yargılama giderinin 6325 sayılı yasanın 18/A-11 maddesi hükmü gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-6325 sayılı yasanın 18/A-11 maddesi hükmü gereğince davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-6325 sayılı yasanın 18/A-11 maddesi hükmü gereğince davalı vekili lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafça yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra davacı tarafa geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekillerinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır