Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/634 E. 2021/978 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/634 Esas
KARAR NO : 2021/978

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2017
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
YAZIM TARİHİ : 03/12/2021

Mahkememize Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas …. Karar sayılı görevsizlik kararı ve İstinaf ….. Hukuk Dairesinin …. Esas …. Karar sayılı ilamıyla gelen Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin dava dışı …. Şirketinde 12/10/2009 tarihinde çalışmaya başladığını, davalı şirkette ayakçı olarak çalışmakta iken müvekkiline hiçbir yazılı bildirim yapılmaksızın gerekçe gösterilmeden sözlü olarak 20/01/2014 tarihinde iş akdinin feshedildiğinin bildirildiği, müvekkilinin hak ettiği alacak ve tazminatlarının ödenmediğini, müvekkilinin işçilik hak ve alacaklarının tahsili için Bakırköy … İş Mahkemesi … Esas sayılı dosya ile dava açtığını, bu esnada dava dışı … Deri San. ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisi … boş senedi duyumlarına göre muhasebecisine doldurtarak ve ciro ederek davalı …’a verdiğini, davalı …’da bonoyu 13/08/2014 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğünde icraya koyduğunu, kötü niyetli hareket edildiğini, icra müdürlüğünün dosyasının icrasının ve infazının durdurulmasını, bonodan kaynaklı borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; davacının eski işvereni olan şirketin ortaklarından birinin ciranta olması hukuki çekişmeden iş mahkemesinin görevli olmadığını, her iki davalının da farklı şirketlerin sahibi olduğunu, tüm işlemlerin usulüne uygun olduğunu, davacının 3.500 TL borç aldığını, hiçbir çalışandan boş bono alınmadığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, tüm bu nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılamada taraf teşkili sağlanmış, Bakırköy … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası Uyap aracılığıyla dosya arasına alınmış, Bakırköy …. İcra Dairesinin … (Eski Esas …. ) Esas sayılı icra takip dosyası dosyamız arasına alınmış, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü evrakları getirtilmiş, Bağcılar Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından sunulan davacıya ait kayıtlar dosya arasına alınmış, taraflarca bildirilen tanıklar dinlinmiştir.
Tanık …, “Ben davalılara ait işyerinde 2005 yılında işe girdim, 2014 yılına kadar çalıştım, davacı davalıların yanında çalıştı, davalıların deri tekstil şirketi vardı, uluslararası çalışırdı, tahminim şirket aile şirketi ve davalılar şirket sahipleridir, davacı bana davalı şirketten borç istemiş, davacıdan borç karşılığı davalılar senet almış, ben senedi görmedim, davacı bana böyle anlattı, ben davacı ile 2-3 yıl çalıştım, davacı senet bedelini ödediğini, ancak senedin iade edilmediğini söyledi, davalılardan … benim eski patronumdur, …’u tanımam, şirketin sahibi olup olmadığını bilmiyorum, ben de alacak davası açmıştım, bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …, ” davalılardan …’u tanımam, …’yi tanırım, … patronumuzdu, davacı …’nin işyerinde ayakçılık yapardı, o zaman davacı ile konuştuğumuzda davacı sıkıştığı için …’den borç almış, borç karşılığı senet imzalatmışlar, davacı borcu ödüyor, mahkeme olayları çıkıyor, …, …’nin oğlu olur, davalı …’nin şirketi … olarak geçmektedir, davacının …’nin işyerinde çalışmasından dolayı dava ile ilgili bilgim yoktur, bende davalı şirketi mahkemeye vermiştim, o zaman zarfında başka arkadaşlarda dava açmış, davacı borcunu ödemiş, davacı ben mahkemeye vereceğim demiş, senedin var veremezsin demişler, bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …, “… benim babamdır, … babamın arkadaşıdır, inşaat işlerini yapar, davacı bizim işyerimizde çalıştı, işçilik alacaklarından dolayı bize dava açtı, ben …. şirketinin hem imza yetkilisi hem de müdürüyüm, davacı bana gelip para talebinde bulundu, biz bunu kabul etmedik, çocuğunun rahatsızlığını ileri sürerek davalı …’den para istemiş, bunun üzerine babam bana gelip benim şahsi hesabımdan davacıya istediği parayı verin dedi, ben …’nin parasından davacıya 3.500 Lira verdim, davacının kendisinin hazırladığı senedi verdi, bana verdi, davacı borcunu ödememiş, bize karşı çalışanlar dava açmıştır, kimseden senet almadık, bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında takibin dayanağı olan 31/12/2010 düzenleme, 10/09/2013 ödeme tarihli, 3.500,00-TL bedelli, lehtarı …, yetkili hamili … ve düzenleyeni … olan bonodan dolayı borçlu olunmadığının saptanmasına ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; takip alacaklısının davalı …, borçlusunun davacı … olduğu, takibin 13/08/2014 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya 29/09/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davacının ödeme emrine itiraz etmediği ve bu haliyle takibin kesinleştiği, kesinleşen söz konusu takip sonrasında 03/04/2017 tarihinde işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf, dava dışı …. Deri San ve Tic Ltd Şti isimli işyerinde 12/10/2009 tarihinde işe başladığını ve 20/01/2014 tarihinde iş sözleşmesi sonlanana kadar çalıştığını, davacının hak ettiği alacak ve tazminatlarının ödenmediğini, davacıya baskı altında işveren şirket yetkilisi davalı …’nin boş bonoya imza attırdığını, sonrasında diğer davalı …’a bonoya ciro yoluyla devrettiğini, hukuki ilişki içerisinde alacağını alamayan davalı …’un da, davalı …’yi takip dışında tutarak davalıların işbirliği halinde, davacıya karşı bonoyu Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, bu durumun davacının zararına hareket edildiğinin kanıtı olduğunu iddia etmiştir.
Takip konusu bono, zorunlu unsurları bünyesinde barındırmakla; içerdiği hakkın türüne göre alacak senedi, emre yazılı olduğundan devralan, devredenin tasarruf yetkisi ve senedin içeriği açısından korunacağından kamu güvenine sahip, düzenlenmesine neden olan temel işlemden bağımsız olduğundan temel işlem geçersiz olsa bile geçerliğini korumasıyla nedenden soyut bir kambiyo senedidir. TTK’nin 645/1 maddesi hükmünde de belirtildiği üzere, bononun içerdiği hak, bonodan ayrı olarak ileri sürülemeyeceği gibi başkalarına da devredilemeyecektir. Bono borçlusu, ancak bononun teslimi karşılığında ödeme ile yükümlü olup, hile veya ağır kusuru bulunmadıkça borçlu, vade geldiğinde, bononun niteliğine göre alacaklı olduğu anlaşılan kişiye ödemede bulunmakla borcundan kurtulur.
TTK’nin 778/1-a maddesi hükmü yollamasıyla aynı yasanın 687/1 maddesine göre, poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.
Dosya kapsamında dinlenen davacı tanıkları anlatımlarında, davacının sıkıştığı için işverenden borç para istediğini ve borç olarak aldığı paraya karşılık senet verdiğini, senedi ödediğini söylediğini beyan etmişler, davalı tanığı da benzer şekilde davacının kendisinden borç para istediğini ama vermediğini, davalı …’den de istediğini ve bu davalının kişisel hesabından 3.500,00-TL’yi davacıya verdiğini, karşılığında da davacının kendisinin düzenlediği senedi verdiğini, davacının borcunu ödemediğini beyan etmiştir. Bu beyanlara göre, davacının davalı …’den 3.500,00-TL borç para aldığı ve karşılığında takibe konu edilen bonoyu verdiği anlaşılmakla, davacının baskı altında bonoya imza attırıldığı yönündeki iddiasına itibar etmek olanaklı değildir. Diğer yandan bonoda hak sahibi olan kişi bonoyu istediği kişiye devretme tasarruf yetkisine sahip olduğundan, takibe konu bononun ciro yoluyla davalı …’a devredilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık görülmemekle birlikte, davalı … yönünden kabul edilmesi olanaklı bulunmayan baskı iddiası, bonoyu devralırken davacının zararına hareket ettiği dosya kapsamıyla zaten kanıtlanamayan davalı … yönünden de dikkate alınamayacaktır. Ayrıca, dosya kapsamında davacı tanıklarının beyanlarının aksine, bononun ödendiğine ilişkin herhangi bir kayıt da söz konusu değildir.
Davacı taraf delil listesinde yemin delilini de göstermekle, iddiasını kanıtlama yolunda yemin delilene dayanıp dayanmayacağı hatırlatılmış, ancak yemin deliline dayanmayacağını beyan etmiştir.
Açıklanan nedenlerle her ne kadar davacı taraf, bononun baskı altında imzalatıldığını iddia ederek bonodan dolayı borçlu olmadığını iddia etmişse de; tanık anlatımlarından ve tüm dosya kapsamından davacının iddiasının aksine takibe konu bononun alınan borç para karşılığında davacı tarafından verildiği anlaşıldığından, kanıtlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL karar harcından peşin alınan 59,78-TL peşin harcın indirilmesiyle geriye kalan 0,48-TL fazla harcın davacıya geri verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan 43,20-TL vekalet harcı ve 68,10-TL vekalet pulu olmak üzere toplam 111,30-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak 11,85-TL’sinin davalı …’a, 99,45-TL’sinin diğer davalılara verilmesine,
5-Davalılar kendilerini davada vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan avansların kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya geri verilmesine,
Dair, dava değeri itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
04/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır