Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/627 E. 2023/436 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/627 Esas
KARAR NO : 2023/436

DAVA : Sözleşmeden Kaynaklanan Borçlu Olmadığının Tesbiti ve Tapu İptali Tescil
DAVA TARİHİ : 28/07/2021

BİRLEŞEN BAKIRKÖY … ATM … ESAS

DAVA : Sözleşmeden Kaynaklanan Borçlu Olmadığının Tesbiti ve Tapu İptali Tescil
DAVA TARİHİ : 13/08/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmeden Kaynaklanan Borçlu Olmadığının Tesbiti ve Tapu İptali Tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Asıl dava davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ile davalı arasında akdedilen 22.10.2019 tarihli borç tasfiye ve vefa hakkı sözleşmesi gereği davalı bankaya 17.100.000,00 TL borçlu olunmadığının tespitine, anılan sözleşme kapsamında 9 adet taşınmazın 14.600.000,00 TL bedelle davalıya devredildiği, ancak 31.08.2021 tarihine kadar davalının 10. taşınmazı 2.500.000,00 TL bedelle devralmadığı, bahse konu taşınmazın davalıya devri için 3. bir kişiye yetki verilmesine veya bakiye borç tutarının müvekkili tarafından depo edilmesine, müvekkillerinin 22.10.2019 tarihli sözleşme kapsamında davalıya borçlu olunmadığının tespitine, davalı bankanın 9 adet taşınmazı iade etmesi, tapuların iptalleri ile müvekkilleri adına tesciline, müvekkili şirketler hakkında Anadolu …. ATM’nin … E. sayılı dosyası ile iflas ertelemesine yönelik tedbir kararı verildiği, müvekkilinin bu süreç içinde borçlarını düzgün bir şekilde ödediği, müvekkili şirketten alacaklı olanlardan birisinin de davalı olduğu, kullanılan kredilerin döviz cinsinden olduğu, 06.08.2019 itibariyle borcun 31.709.564,68 TL’ye – ulaştığı, davalı borçtan 14.609.564,68 TL indirim yapmak suretiyle borcu 31.08.2021 tarihine kadar ödenmek şartıyla 17.100.000,00 TL’de fikslediği, akdedilen sözleşmenin 4.a maddesine göre, sözleşme ile üstlenilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi kayıt ve koşuluyla (31.709.564,68-17.100.000) alacaklı bankanın 14.609.564,68 TL’den feragat edeceği, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca devri kararlaştırılan 10 adet taşınmazın ekspertiz değerleri toplamı olan 17.100.000,00 TL üzerinden bankaya devredileceği, beher taşınmazın tapu kaydına “vefa. hakkı şerhi” işleneceği hususunda mutabakat sağlandığı, müvekkilinin 31.08.2021 tarihine kadar 17.100.000,00 TL ödemesi halinde tapuların müvekkiline iade edileceği hususunun sözleşmenin 6. maddesinde kararlaştırıldığı, sözleşmenin 5.2.2, 4.a ve 6.3 maddelerine göre 10 adet taşınmazın 31.08.2021 tarihine kadar takyidatsız olarak devredileceği, her ne kadar sözleşmenin 5.2.2 maddesinde daktilo-yazım hatası sonucunda bu tarih 31.08.2019 olarak yazılmış ise de gerçek tarihin 31.08.2021 olduğu, görüldüğü üzere sözleşmenin 4.a maddesi uyarınca devir işleminin 31.08.2021 kadar yapılacağının kararlaştırıldığı, taşınmazların …. Şti. adına ya da göstereceği 3. bir kişi adına davalı tarafından devredileceği, sözleşmenin 6.3 maddesine göre faiz veya anapara borcu ayırımı yapılmaksızın 17.100.000,00 TL’ye faiz uygulanmayacağı, dolayısıyla sözleşmeye göre en son ödeme/devir tarihinin 31.08.2021 olarak hüküm altına alındığı, sözleşmenin 5.1 maddesine göre de yine daktilo hatası sonucunda tapuların 30.11.2019 tarihine kadar devredileceğinin yazılı olduğu, oysaki bu tarihin m. 4/a m. 6.3 ile m. 5.2.2’ye göre 31.08.2021 olduğunun hüküm altına alındığı, işte bu kapsamda davalının 9 adet taşınmazı 30.11.2019 tarihinden sonra olmak üzere 23.12.2019, 30.12.2019 ve 29.01.2020 tarihinde devraldığı, zira 22.10.2019 tarihli sözleşmede fesih edilmemiş olduğu, devredilmesi gereken 10. taşınmaz üzerine …bank tarafından haciz konulduğu için davalının bu taşınmazı devralmadığı, Anadolu …. ATM’nin dosyasında verilen kararla anılan taşınmaz üzerindeki haczin kaldırıldığının davalıya bildirilmesine rağmen tapu devrinin bankaca gerçekleştirilmediği, sözleşme ile verilen 31.08.2021 gününün yaklaşması nedeniyle İstanbul … Noterliğinden 15.06.2021 tarih ve …. yevmiye no.lu ihtarname keşide edilerek tapunun devralınmasının ihtar edildiği, davalı bankanın, Beşiktaş …. Noterliğinin 24.06.2021 tarih ve … yevmiye no.lu cevabi ihtarname ile sözleşmenin 7-A maddesi uyarınca sözleşmenin fesih olunduğunu bildirdiği, neticeten davalı bankaya 22.10.2019 tarihli sözleşmeden dolayı 17.100.000,00 TL borçlu olunmadığının tespitine, davalının devir almadığı …. Mah. … ada ve … parselde kayıtlı 10. taşınmazın 2.500.000,00 TL bedelle bankaya devrine, anılan bedelin ödenmesine karar verilmesine, vefa hakkı kullanılan ve davalı bankaca tapu devri sağlanan 9 adet taşınmazın, tesis edilen sözleşme uyarınca tapu iptalleri ile davacı … adına ya da .. Ltd. Şti. adına tescillerine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Asıl dava davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın … Şubesi ile davacı kredi lehtarı … ŞTİ. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, bahse konu sözleşmelere istinaden DEK kredisi kullandırıldığı, ilgili kredilerin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle, Beyoğlu … Noterliğinin 30.03.2018 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi keşide edildiği, işbu ihtarname ile 4.888.426,51 USD nakdi alacak ile 644 .162,37 TL gayrinakdi alacağın ödenmesinin talep edildiği, davacı/kredi lehtarı/asıl borçlu şirket (…. Ltd.Şti) hakkında Anadolu …. ATM’nin … E. sayHı dosyasından iflas erteleme davası nedeniyle tedbir kararı verildiği, bu nedenle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip işleminin başlatılamadığı, davacıların talebi üzerine, mahkemeden izin ve kayyım onayı ile, müvekkili ile davacılar arasında 22.10.2019 tarihli “Borç Tasfiye ve Vefa Hakkı Sözleşmesi” imzalandığı, sözleşme kapsamında toplam 31.709.564,68 TL borç davacılar tarafından kabul edilmiş ve taşınmazların devri şartıyla 14.609.564,68 TL indirim yapılmak suretiyle 17.100.000,00 TL’nin taşınmaz alım bedelleri ile tahsil edilmesi konusunda tarafların anlaştıkları, bu anlaşma uyarınca birisi hariç olmak üzere 9 adet taşınmazın müvekkili bankaya 14.600.000,00 TL bedelle borca mahsuben devredildiği, sözleşmenin 6.1 m., 3. m., 6.3.8 m., 5.1 m. ve 7-A maddesinde açıkça belirtildiği üzere ödemelerin tamamının davacılarca yerine getirilmiş olması gerektiği, davacılar anılan sözleşme hükümlerini eksiksiz olarak ifa etmedikleri için, talep haklarının bulunmadığı, davacının belirttiği 10. taşınmaz üzerinde (… Mah. … ada ve … parselde kayıtlı taşınmaz), söz konusu taşınmazın devri aşamasında, 05.09.2018 tarih ve 5386 yevmiye no.lu 4.000.000,00 TL ipotek ile tapu kaydında İstanbul.. İcra Müd.’nün … E. sayılı dosyasından Akbank TAŞ tarafından konulan 5.670.337,21 TL haciz kaydı bulunduğu için, müvekkili bankanın anılan taşınmazı devir alamadığı, davacının, sözleşmesel olarak belirlenen devir tarihinden 2 yıl sonra 10. Taşınmazı devredilebilir hale getirdiği, müvekkilinin, sözleşmenin 7-A maddesinde belirtilen fesih koşullarının oluşmuş olması nedeniyle sözleşmeyi 24.06.2021 tarihi itibariyle feshettiği, müvekkili bankanın alacağının devam etmekte olduğu ve muaccel olduğu, müvekkili bankanın, davacının sözleşmesel edimlerini ifa etmesi kaydıyla borçtan indirim yaptığı, müvekkili bankanın, sözleşmenin 3. maddesinde açıkça belirtildiği üzere (31.709.564,68-17.100.000-) 14.609.564,68-TL indirim yaptığı, sözleşmenin 7/A maddesi uyarınca, borçlu ve müteselsil kefillerin sözleşmede öngörülen yükümlülüklerinin herhangi birisini yerine getiremesi halinde herhangi bir ihtara ihbara gerek olmaksızın sözleşmenin tek taraflı ve önceden ihbara gerek olmaksızın feshedilerek, düzenlenmiş GKS hükümleri uyarınca borcun fer’ileri ile birlikte muaccel hale geleceğinin kabul edildiği, dolayısıyla sözleşme feshedildiğinden, tanınan indirimin geçerliliğinin ortadan kalktığı, sözleşmenin geçerli olmasının şartının, 17.100.000,00 TL’nin tamamının süresi içinde yani 31.08.2021 değil 30.11.2019 tarihine kadar davacılar tarafından ödenmiş olmasına dayandığı, davacının belirttiği 31.08.2021 tarihinin borcun ödeneceği en son tarih değil vefa hakkının kullanılacağı en son tarih olduğu, davacı her türlü takyidattan ari olarak 30.11.2019 tarihine kadar 10. Taşınmazı 2.500,000,00 TL bedelle devrini sağlamadığı için, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığı, sözleşme feshedilmiş olduğundan, kat ihtarnamesi ile talep edilen 4.888.426,51 USD nakdi alacak ve 644.162,67 TL gayrinakdi alacaktan vefa hakkı bedelleri mahsup edilerek, bakiye alacağın ödenmesi gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DAVA; Birleşen dava davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.10.2019 tarihli inançlı işlem sözleşmesi niteliğindeki Borç Tasfiye Ve Vefa Hakkı Sözleşmesi gereği davalı bankaya 17.100.000.TL borçlu olmadığının tespitine dair açtıkları Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasının neticesinin mahkemece gerekil görülmesi halinde beklenmesine, 22.10.2019 tarihli inançlı işlem niteliğindeki Borç Tasfiye Ve Vefa Hakkı Sözleşmesi’nde 6.000.000.TL bedel konan ve inançlı işlem gereği davalı bankanın iade etmesi/devretmesi gereken İstanbul İli … İlçesi … Mahallesi … Mevkii …. ada … parsel Niteliği:kargir işyeri taşınmaza ilişkin vefa hakkını kullandığına ve vefa hakkı ve inançlı işlem niteliğindeki sözleşme gereği tapunun iptali ile davacı … adına tesciline, kabul görmemesi durumunda davacı … Limited Şirketi adına tesciline, (22.10.2019 tarihli sözleşmeye konu diğer taşınmazların tapularının iptali ile müvekkil/müvekkilleri adına tescili talep hakları ile fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla), davalının kötü niyetle devralmadığı İstanbul İli … İlçesi , … Mahallesi … ada, … parselde kayıtlı D Blok 4 nolu bağımsız bölümün tapusunun davanın devamı sırasında davalıya devredilmesi ihtimâline- binaen devir işleminin gerçekleşmesi halinde ve davalının İstanbul … Mahallesi … ada … parselde kayıtlı D blok 4 nolu bağımsız bölümün maliki haline gelmesi durumunda bahse konu İstanbul … Mahallesi … ada … parselde kayıtlı D Blok 4 nolu bağımsız bölüm taşınmaza ilişkin vefa hakkını kullandığına ve vefa hakkı ve inançlı işlem niteliğindeki sözleşme gereği tapunun iptali ile davacı . adına tesciline, kabul görmemesi durumunda davacı … Şirketi adına tesciline, davalının kötü niyetli olması ve dava açılmasına sebebiyet vermesi sebebiyle dava değerinin %20’si tutarında akdi vekalet ücretinin HMK 329. maddesi gereği davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVA; Birleşen dava davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Davanın yetkili ve görevli mahkemede açılmadığını, nispi harç yatırılması gerektiğini, davacılar tarafından sözleşmenin koşulunun yerine getirilmediğini, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, sözleşmenin feshedildiğini, müvekkilinin alacağının devam ettiğini, alacağın muaccel olduğunu, müvekkili tarafından sözleşmede yazan hususlara göre hareket edildiğini, belirterek öncelikle yetki ve görev bakımından davanın reddine, harç eksiğinin tamamlanmasına, esasa ilişkin cevapları doğrultusunda haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun, kötüniyetli olarak açılan davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava taraflar arasındaki 22.10.2019 tarihli “Borç Tasfiye Ve Vefa Hakkı Sözleşmesi” kapsamında; menfi tespit, sözleşme kapsamında bakiye taşınmazın devri için yetki verilmesi veya borcun depo edilmesi, son olarak tapu iptali ve tescil talebine ilişkin; birleşen dava ise aynı sözleşme kapsamındaki iki adet taşınmaza ilişkin vefa hakkının kullanılarak tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.
Mahkemenin 24/11/2021 tarihli celsesinde “davacının iddiası, davalının savunması ile tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki kredi sözleşmeleri ve borç tasfiye ve vefa hakkı sözleşmesi kapsamındaki hak ve yükümlülükleri nazara alınarak; davacıların sözleşme konusu taşınmazları devredebilecekleri tarihin hangi tarih olduğu, taşınmazların devredilmesi için belirlenen tarihin sözleşmede daktilo hatası sonucu yanlış yazılıp yazılmadığı, buna göre davacıların kalan bir adet taşınmazı devretme yükümlülüklerini süresinde yerine getirip getirmedikleri, davacıların davadan önceki ihtarname ile taşınmazın devralınmasına ilişkin ihtarnameleri ve davalının cevabi ihtarnameleri ile davacının diğer taşınmazları devraldıkları tarihlerin bu yükümlülüğe etkisinin ne olduğu, sonuç itibariyle davacıların menfi tespit ile tapu iptal ve tescil taleplerinin yerinde olup olmadığının tespiti için” bankacılık alanında uzman bilirkişi … ile Prof. Dr. …’dan 23.02.2022 tarihli rapor alınmıştır.
Mahkemenin 29/06/2022 tarihli celsesinde “davalı itirazları doğrultusunda dosyanın ek rapor alınması için bilirkişi heyetine tevdine” karar verilmiş, 11.08.2022 tarihli ek rapor alınmıştır.
Mahkemenin 11/01/2023 tarihli celsesinde “asıl ve birleşen dosyada terditli taleple tapu iptali tescil talepleri olmakla dava tarihi itibariyle talebin nispi harca tabii olduğu anlaşılmakla dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar yönünden dava değeri tespiti bakımından dosyanın bilirkişiye tevdiine” karar verilmiş, Harita – Kadastro Mühendisi … ve İnşaat Mühendisi ….’dan 07.03.2023 tarihli rapor alınmıştır.
Mahkemenin 31/03/2023 tarihli ara kararında “Birleşen dosya yönünden de davacıların tapu iptali tescil talepleri olmakla, dava tarihi (13/08/2021) itibariyle birleşen dosyada belirtilen taşınmaz yönünden değer tesbiti gerektiğinden , bilirkişi raporunu hazırlayan heyete dosyanın teslimi ile dosyaya gelen gayrımenkul satış icra dairesi bilirkişi raporu da incelenerek ve taşınmaz da yerinde görülmek suretiyle rapor hazırlanmasının istenmesine” karar verilmiş, Harita – Kadastro Mühendisi …. ve İnşaat Mühendisi …’dan 10.05.2023 tarihli rapor alınmıştır.
Davacılar vekili 16/05/2023 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirmiş, davacı vekilinin bu hususta yetki içeren vekaletnamesinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin yargılama gideri, vekalet ve masraf taleplerinin olmadığına ilişkin 17.05.2023 tarihinde dilekçe sunduğu görülmüştür.
Bilindiği üzere, 6100 Sayılı HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat ” Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.” Bu hükümler gözetildiğinde davadan feragat davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan feragatın usulüne uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmış olup açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve birleşen davaların feragat nedeniyle REDDİNE,
A- Asıl dava yönünden:
1-492 Sayılı Harçlar Kanunu 22. maddesi uyarınca feragat beyanının yapıldığı aşamaya göre karar ve ilam harcının 2/3 oranında alınması gerektiğinden, 119,93-TL harcın 292.025,25 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 291.905,32‬-TL harcın davacılara iadesine,
2-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflara vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
B- Birleşen dava yönünden:
1-492 Sayılı Harçlar Kanunu 22. maddesi uyarınca feragat beyanının yapıldığı aşamaya göre karar ve ilam harcının 2/3 oranında alınması gerektiğinden, 119,93-TL harcın 100.172,75 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye ‭100.052,82‬-TL harcın davacılara iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflara vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
C-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/05/2023

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.