Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/594 E. 2022/500 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/594 Esas
KARAR NO : 2022/500

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2017
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
YAZIM TARİHİ : 10/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılara ait ….. plaka sayılı aracın 15/09/2012 tarihinde …. İlçesi, …. Metrobüs durağında çelik hatlı oto korkuluklarına çarptığını, korkulukların hasar gördüğünü, 2.090,00-TL’nin oto korkuluklarına zarar veren ….. plakalı aracın sahibi ….., ….. ve söz konusu aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ….. Sigorta Şirketinden tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….. Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK ve Sigorta Genel Şartlarına göre sigorta sözleşmesinden doğan bütün taleplerin iki yılda zamanaşımına uğradığını, dava konusu olay tarihinin 15/09/2012 olduğunu, iş bu davanın Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinde 05/09/2017 tarihinde açıldığını, bu nedenle davacı tarafın talebinin zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ….. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tüketici olduğunu, açılan davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davanın arabuluculuğa tabi olduğunu, bu nedenlerle davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, ayrıca dava konusu maddi hasarlı trafik kazasına karışan aracın ZMMS poliçesinin ….. Sigorta A.Ş adına olduğunu, bu nedenle müvekkili aleyhine dava açılamayacağını, ödeme konusunda davacı tarafından müvekkiline herhangi bir ihtar veya tebligatın gönderilmediğini, beyanla davanın tümden reddini savunmuştur.
Bakırköy ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin …..-… Esas-Karar sayılı kararında; Türk Ticaret Kanununun 1483 ve devamı maddelerinde “zorunlu sorumluluk sigortalarının” düzenlendiği, Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususlarının düzenlendiği gerekçesiyle dava Mahkememize gönderilmiştir.
Yapılan yargılamada taraf teşkili sağlanmış, ….. Sigorta A.Ş’den ….. plakalı araca ait poliçe ve hasar dosyaları, …. Emniyet Müdürlüğünden ….. plakalı aracın tescil kayıtları getirtilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, haksız eylem sonucu ortaya çıkan hasar bedelinin tahsiline yönelik tazminat istemine ilişkindir.
15/09/2012 tarihinde davalı ….. sevk ve idaresindeki ….. plakalı araç ile D-100 güney karayolunda Bakırköy istikametinden, Topkapı istikametine seyri sırasında…’e geldiğinde aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sol tarafında bulunan …. Metrobüs Durağı’ndaki bariyerlere çarpması sonucu tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası gerçekleşmiştir.
Dosya arasına alınan tescil kayıtlarına göre, kazaya karışan ….. plakalı araç davalı …..’a ait olup, kaza tespit tutanağında sürücüsünün ….. olduğu belirtilmiş, aracın kaza tarihindeki sigortacısının da davalı ….. Sigorta A.Ş.’dir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuyla, ….. plakalı araç sürücüsü davalı …..’un kazanın gerçekleşmesinde, kendi yol ve şeridinde seyrederken aracının hızını Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-b maddesi hükmünde belirtildiği üzere; “sürücüler hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadır” kuralına uyması gerekirken, bu kurala uymayarak, yolda dikkatsiz, tedbirsiz davranarak aracını hızlı sürmesi ve direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun solunda bulunan bariyerlere çarpması sonucu tamamen kusurlu olduğu belirlenmiştir. Dosya arasında bulunan kaza tespit tutanağında da benzer bir tespit olup, yine davalı …..’un kusurlu bulunmuştur. Olayın akışı, kazanın gerçekleşme şekli, ihlal yasa maddesi göz önüne alındığında kaza tespit tutanağıyla uyumlu olan bilirkişi raporundaki kusur belirlemesi yerinde bulunarak davalı …..’un kazanın oluşunda kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Gerçekleşen kaza nedeniyle, … Metrobüs Durağı’ndaki bariyerler zarar görmüş, davacı belediye tarafından hasara ilişkin yaptırılan keşif sonucu 2.090,00-TL’lik hasar oluştuğu belirlenmiştir.
Davalı ….. nezdinde haksız eylem tüm unsurlarıyla birlikte gerçekleşmiş olup, dolayısıyla ortaya çıkan zarardan sorumludur.
Davalı ….. ….. plakalı aracın kaza tarihindeki sahibi olup, Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca kazanın gerçekleşmesinde işleten olarak sorumluluğu söz konusudur.
Davalı sigortalı şirketinin ise, gerçekleşen kaza nedeniyle ….. plakalı aracın sigortacısı olması nedeniyle sorumluluğu söz konusu olabilecektir.
TBK’nin 61/1 maddesine göre, birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır. Buna göre, davalılar hakkında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanacaktır.
Aldırılan bilirkişi raporuyla, kaza nedeniyle ortaya çıkan zararın değişen parçalardan dolayı değer kazanma tenzili ve hurda bedelleri de göz önüne alınarak ve hasar tespit tutanağında belirlenen tutarların yerinde ve uygun olduğu da gözetilerek zarar tutarının 1.940,00-TL olduğu saptanmıştır. Bilirkişi raporundaki bu belirleme Mahkememizce de uygun görülerek, bilirkişi raporu esasa etkili kanıt olarak değerlendirilmiştir.
Davalı sigorta şirketi zamanaşımı savunmasında bulunmuştur.
TBK’nin 72/1 maddesi uyarınca, tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Bu durumda, kaza 15/09/2012 tarihinde gerçekleşmiş ve dava tarihi de 05/09/2017 tarihi olup, üzerinden yaklaşık 4 yıl geçmiş, yine davacı Belediye tarafından hasarın bedelinin tebliğden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesi için davalı sigorta şirketine bildirim gönderilmiş, söz konusu bildirim davalı sigorta şirketine 24/07/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Tüm bu süreler göz önüne alındığında, zarar ve tazminat yükümlüsünün öğrenilmesinden itibaren 2 yıllık sürenin geçtiği görülmektedir. Ancak davacı Belediye kamu kurumu olduğundan, kurum adına dava açmaya emir vermeye yetkili kişi ya da organın, zararı ve tazminat sorumlusunu öğrendiği tarihten itibaren zamanaşımı süresi işlemeye başlayacaktır. Kurum tarafından zararın takip edilebilir aşamaya gelmesi ancak bu şekilde gerçekleşir. Davacı Belediye kamı kurumu olup, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Mali Hizmetler Daire Başkanlığı Gelirler Müdürlüğünün yazı yanıtında hasar dosyasında yapılan inceleme sonucunda 13/09/2013 tarihinde olur verilerek, kurum zararının davalılardan tahsili hakkında yasal işlemlerin başlatılmasına izin verildiği bildirilmiştir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı sigorta şirketi yönünden davanın zamanaşımı yönünden usulden reddine, davalılar ….. ve ….. yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı ….. Sigorta A.Ş yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Davalılar ….. ve ….. yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile; 1.940,00-TL’nin 15/09/2012 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranını geçmeyecek kaydıyla en yüksek mevduat faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alınması gereken 132,52-TL karar harcından peşin alınan 35,18-TL peşin harcın indirilmesiyle geriye kalan 97,34-TL eksik harcın davalılar ….. ve …..’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,18-TL peşin harcın davalılar ….. ve …..’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı, 7,25-TL vekalet pulu, 750,00-TL bilirkişi ücreti, 509,75-TL posta ve davetiye gideri olmak üzere toplam 1.298,40-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 1.205,21-TL’sinin davalılar ….. ve …..’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı ….. tarafından yapılan 7,80-TL vekalet harcı ve 12,30-TL vekalet pulu olmak üzere toplam 20,10-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 0,14-TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Davalı ….. Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 8,50-TL vekalet harcı ve 13,40-TL vekalet pulu olmak üzere toplam 21,90-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.940,00-TL vekalet ücretinin davalılar ….. ve …..’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı ….. kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 150,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
10-Davalı ….. Sigorta A.Ş. kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.090,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
12/05/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır