Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/581 E. 2022/1129 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/581 Esas
KARAR NO : 2022/1129

DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 07/07/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
YAZIM TARİHİ : 05/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili “…. Sanayi A.ş isimli şirketin basınçlı ve basınçsız CTP (Cam Elyaf Takviyeli Polyester) boruların üretimi başta olmak üzere birçok alanda yatırımları bulunan alanında öncü firmalardan biri olduğunu, müvekkili şirketin halihazırdaki ödenmiş sermayesinin 40.000.000,00-TL olduğunu, davalı şirketin müvekkilinin tanınırlığından yararlanarak yurt içi ve yurt dışındaki firmalarla irtibat kurduğunu, müvekkili şirketin “www….com” internet sitesi üzerinde satış yapmakta olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirkete ait internet sitesi üzerindeki ürün görsellerini, projelerini, haber başlıklarını vs kopyalayarak kendi sitesi olan “www……com” adresinde yayınladığını, davalı şirketin bu eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunu, müvekkili şirketin bilinirliğinden haksız bir biçimde fayda sağladığını davalı yanın müvekkili şirketin unvanı ile neredeyse benzer ticari unvan kullanmasının Türk Ticaret Kanunu 52. Maddesi kapsamındaki ticaret unvanın ticari dürüstlüğe aykırı bir biçimde kullanılması ve haksız rekabet durumlarını oluşturduğunu beyan ederek öncelikle davalı şirket tarafından kurulan www….com açık url adresli sahte internet sitesine erişimin tedbiren engellenmesine, davanın kabulüne, davalı yanın unvanının ticaret sicilden silinmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, dava dilekçesinin yöntemine uygun tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Yapılan açık yargılamada taraf teşkili sağlanmış, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası UYAP aracılığıyla istenmiş, Türk Patent ve Marka Kurumundan dava konusu markaların tescil kayıtları, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden davacı ve davalı şirketin kayıtları getirtilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, ticaret ünvanının açıkça dürüstlüğe aykırı biçimde kullanıldığının tespiti ile ticaret ünvanının kullanımının yasaklanması, davalı şirket ticaret ünvanının sicilden silinmesi, olmadığı takdirde kanuna uygun şekilde değiştirilmesi, davalı şirket tarafından yapılan tecavüz nedeniyle maddi durumun ortadan kaldırılması, davalının eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile menine karar verilmesi istemleri ve verilen kararın yurt genelinde yayımlanan bir ulusal gazetede yayınlanması istemine ilişkindir.
Ünvanına tecavüz edilen kimsenin hakları TTK’nin 52/1 maddesi hükmünde; ticaret ünvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması halinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret ünvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebileceği şeklinde düzenlenmiş, devamında maddi tazminat olarak mahkemece, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebileceğine yer verilmiş, maddenin 2. fıkrasında mahkemece, davayı kazanan tarafın istemi üzerine, giderleri aleyhine hüküm verilen kimseye ait olmak üzere, kararın gazete ile yayımlanmasına da karar verebileceği hüküm altına alınmıştır.
TTK’nin 54/1 maddesi hükmü, haksız rekabete ilişkin düzenlemelerin amacının bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olduğunu belirtmektedir. Aynı maddenin 2. fıkrası ise, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı olmasını haksız rekabetin oluşması için koşul olarak aramaktadır.
Haksız rekabetten söz edebilmek için eylemi gerçekleştirenin kusuru aranmadığı gibi, haksız rekabetin varlığı için zarar oluşması da gerekmemektedir. Yine haksız rekabetin oluşabilmesi için herhangi bir rekabet ilişkisinin varlığı da aranmamaktadır.
TTK’nin 54/2 maddesinde haksız rekabetin oluşmasının koşulu olarak aranan, haksız rekabete neden olabilecek dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar TTK’nin 55. maddesinde örnekleme yoluyla sayılmıştır.
TTK’nin 55/1 maddesinde sayılan başlıca haksız rekabet durumları, yasadaki sıralamasıyla şunlardır;
a- Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar,
b- Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek,
c- Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma,
d- Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek,
e- İş şartlarına uymamak,
f- Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.
Ancak, haksız rekabet durumları bunlarla sınırlı olmayıp, yasada belirtilenler dışında da somut olaya göre, haksız rekabet sayılabilecek durumlar ortaya çıkabilecektir.
Haksız Rekabet, TTK’nin yanı sıra TBK’nin 57. maddesindeki düzenleme ile de kendisine yer bulmuştur. Bu hükme göre, gerçek olmayan haberlerin yayılması veya bu tür ilanların yapılması ya da dürüstlük kurallarına aykırı diğer davranışlarda bulunulması yüzünden müşterileri azalan veya onları kaybetme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu davranışlara son verilmesini ve kusurun varlığı halinde zararının giderilmesini isteyebilecektir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, düzenlemenin amacı haksız rekabeti oluşturan eylemin varlığı durumunda buna son verilmesi ile birlikte eylem nedeniyle bir zarar ortaya çıkmışsa zararın giderilmesine yöneliktir. Haksız rekabete ilişkin TTK’nin 54/1 maddesindeki düzenlemede ise, yasanın amacının zararın tazmininden ziyade bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olduğu açıkça belirtilmektedir. TBK’nin 57. maddesi ile düzenlenen haksız rekabet durumları genel kapsamlı bir düzenleme olup, ticari iş olsun veya olmasın haksız rekabete yol açabilecek her türlü uyuşmazlık hakkında uygulanabilecekken, aynı maddede ticari işlere ait haksız rekabet hakkında TTK hükümlerinin saklı olduğu belirtilmekle
ticari işlerle ilgili haksız rekabet durumlarında TTK’de yer alan hükümler uygulama alanı bulacaktır.
Haksız rekabeti TBK kapsamında düzenleyen 57. madde, ticari işlere ait haksız rekabet uyuşmazlıkları hakkında TTK hükümlerinin saklı olduğunu düzenlemekte ve böylece kendisinin genel kapsamlı bir düzenleme olduğunu belirtmektedir. Buna göre Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan hükümler ticari iş ihtiva etsin veya etmesin her türlü olay hakkında uygulanabilmekte iken,
Haksız rekabet durumunda açılabilecek davalar TTK’nin 56/1 maddesinde sayılmıştır. Buna göre, haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a- Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b- Haksız rekabetin menini,
c- Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d- Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e- Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir.
Somut olayda, dosya kapsamında alınan 08/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davalının tescil ettirdiği “… Sanayi Ltd. Şti.” şeklindeki ticaret ünvanı ile “https:…com” internet alan adının davacının 7 adet markası, ticaret ünvanı ve internet alan adı işitsel, görsel ve kavramsal yönlerden çok benzer olduğu ve açıkça iltibasa meydan verdiği, davalının ticaret ünvanı ile internet alan adını bu şekli ile kullanmasının TTK’nin 52. maddesi kapsamında davacının ticaret ünvanını ticari dürüstlüğe aykırı biçimde kullanma sayılması gerektiği, kullanımların aynı zamanda TTK’nin 54 vd maddeleri kapsamında haksız rekabet niteliği taşıdığı yönünde saptamalarda bulunulmuştur.
Gerçekten de, davacının “….Sanayi Anonim Şirketi” olan ticaret ünvanı ile davalının “…. Sanayi Ticaret Limited Şirketi” olan ticaret ünvanı birbirleriyle benzer olup, açıkça iltibasa meydan verdiği dosyadaki belge ve kayıtlardan anlaşılmaktadır. Davacının ticaret siciline tescil tarihi 10/08/1993 olup, meslek grubu olarak plastik ve kauçuk, nace kodunun plastikten mamül halde tüp, boru, hortum ve bunların bağlantı elemanlarının imalatı (suni bağırsaklar dahil) şeklinde belirtildiği ve davalının ticaret siciline tescil tescil tarihi 15/10/2020 olduğu, meslek grubunun plastik ve kauçuk, nace kodunun plastikten mamül halde tüp, boru, hortum ve bunların bağlantı elemanlarının imalatı (suni bağırsaklar dahil) şeklinde belirtildiği görülmekle her iki tarafın meslek grubu ve nace kodlarında da tam anlamıyla benzerlik bulunmaktadır. Tarafların kayıtlarda görünen faaliyet konularında da benzerlikler bulunmaktadır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiklerinde, TTK’nin 52/1 maddesi hükmü uyarınca, davacı ticaret ünvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde kullanılması halinde, bunun tespitini, yasaklanmasını, haksız kullanılan ticaret ünvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını isteyebileceği kuşkusuzdur. Tarafların ticaret ünvanlarına bakıldığında “….” sözcüklerinin vurgulayıcı ve belirleyici unsur oldukları anlaşılmaktadır. Tarafların sicilde kayıtlı oldukları şehir de aynıdır. Buna göre, davacının ticaret ünvanını davalıdan daha önce tescil ve ilan ettirmek suretiyle kullandığı, davalının ticaret ünvanı ile davacının ticaret ünvanı arasında iltibas meydana geldiği ve bu durumun karışıklığa neden olacağı anlaşılmakla, davalının ticaret ünvanını bu şekilde ticari dürüstlüğe aykırı olarak kullandığının saptanarak, davalı tarafından bu kullanımın yasaklanmasına, davalının ticaret ünvanındaki vurgulayıcı ve belirleyici unsur olan “….” sözcüğünün davalının ticaret ünvanından silinmesinin ve terkininin yeterli olduğu ve “….” sözcüğünün davalının faaliyetlerinde kullanmış olduğu kağıtlardan silinmesi gerektiği kanaatine varılarak davacının bu yöndeki isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Yine haksız rekabetin varlığının kabulü için yukarıda da değinildiği üzere eylemin bir zarara neden olması gerekmemekte, davacının haksız rekabet nedeniyle müşterilerini, kredisini, mesleki itibarını, ticari faaliyetlerini veya diğer ekonomik menfaatlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalması veya bu olasılığın varlığı yeterlidir.
Davalının haksız olarak davacının ticaret ünvanı ile karışıklığa neden olacak şekilde seçtiği ticaret ünvanını kullanması, bu ticaret ünvanı ile yaptığı iş, faaliyet konusunun davacının yaptığı iş ve faaliyet konusu ile aynı ve benzer olması göz önüne alındığında davalının davranışlarının dürüstlük kurallarına aykırı olduğu ve davalının bu şekilde ortaya çıkan davranışlarının haksız rekabet oluşturduğunu kabul etmek gerekmiştir.
TTK’nin 52/2 ve 59/1 maddelerinde yer alan düzenlemeler uyarınca, ticaret ünvanının haksız kullanımı ve haksız rekabete ilişkin davalarda davayı kazanan tarafın istemiyle, gideri haksız çıkan taraftan alınmak üzere, hükmün kesinleşmesinden sonra ilan edilmesine karar verilebileceğinden, davacının davası kabul edilmekle, gideri davalı tarafça karşılanmak üzere hüküm özetinin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmasına karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile;
-Davalı …. SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin davacıya karşı haksız rekabette bulunduğunun SAPTANMASINA,
-İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünün … sicil sayısında kayıtlı davalıya ait … SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ticaret ünvanının ticari dürüstlüğe aykırı olarak kullanıldığının SAPTANMASINA, davalının bu ticaret ünvanını kullanmasının YASAKLANMASINA, davalının ticaret ünvanındaki “…” sözcüğünün sicilden SİLİNMESİNE ve TERKİNİNE,
-Davalıya ait … SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ticaret ünvanının içerisinde bulunan “….” sözcüğünün davalının kullanmış olduğu kağıtlardan SİLİNMESİNE,
Karar kesinleştikten sonra hüküm özetinin giderleri davalı tarafından karşılanarak Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmasına,
2-Alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 21,40-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

3-Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30TL başvurma harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 141,70-TL posta ve davetiye gideri, 3,00-TL sarf gideri olmak üzere toplam sarf edilen 1.412,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra davacı tarafa geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2022

Katip …. Hakim …
e-imza e-imza