Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/515 E. 2022/160 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/515 Esas
KARAR NO : 2022/160

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2021
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
YAZIM TARİHİ : 18/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle : davalı vekili aracılığı ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile 05/02/2017 düzenleme tarihli, 06/05/2019 ödeme tarihli, 50.000,00 TL senedi dayanak göstererek müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalıya böyle bir borcunun bulunmadığını, söz konusu senedin eski çalıştığı işyeri tarafından zorla alınan senet olduğunu ve teminat senedi iddiasını çürütmek için 3.kişi üzerinden işleme konulduğunu, beyanla müvekkilinin Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin kötüniyetli olması sebebiyle davalının %20 üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesindeki iddialarının yersiz olduğunu, davacının senet üzerindeki imzaya itiraz etmediğini, davacının çalıştığı şirketten 50.000,00-TL iş avansını zimmetine geçirdiğini, bu durumun işvereni tarafından tespit edildiğini ve hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacağını bildirdiğini beyan ederek borç istediğini, bunun üzerine müvekkilinin davacıya 50.000,00-TL bedelli senet mukabilinde davacıya borç verdiğini, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu beyanla davanın reddini, davacının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını savunmuştur.
Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas-Karar sayılı kararında; TTK’nin 4/1-A maddesinde “TTK’da öngörülen” hususlardan kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari davalar arasında sayıldığını, kambiyo senetlerinin 6102 sayılı TTK’nin 670 ve devamı maddelerinde düzenlendiğini, bu nedenle TTK’de düzenlenmiş olan kambiyo senedinden kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari dava olup, aynı Kanunun 5/1. Maddesi gereğince uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle dava Mahkememize gönderilmiştir.
Yapılan yargılamada, Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası UYAP aracılığıyla dosyamız arasına alınmış, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan davacı tarafın kayıtları, Göle İlçe Nüfus Müdürlüğü’nden davalının nüfus kayıt örnekleri, getirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında icra takibinin dayanağı olan 05/02/2017 düzenleme, 06/05/2019 ödeme tarihli, 50.000,00-TL bedelli, lehtarı … ve düzenleyeni … olan bonodan dolayı borçlu olunmadığının saptanmasına ilişkindir.
Bakırköy … İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; takip alacaklısının davalı …, borçlusunun davacı … olduğu, takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 27/05/2019 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği, davacının ödeme emrine itiraz etmediği, 09/02/2021 tarihinde işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf, davalıdan 50.000,00-TL almadığını, davalıya icra takibine konu herhangi bir borcu olmadığını, davalı ile hiçbir ticari ilişkisi olmadığını, icra takibi başlatıldığında senetten haberdar olduğunu, daha önce çalıştığı … Yönetim Hizmetleri ve Tic. A.Ş.’nin sahibi … ile davalının akraba olduğunu, icra takibine dayanak senedin anılan işyeri tarafından kendisine zorla imzalattırılan boş senedin davalıya verilerek işleme konulduğunu düşündüğünü, söz konusu senedin eski çalıştığı işyeri tarafından zorla alınan senet olduğunu ve kanunu dolanmak, teminat senedi iddiasını çürütmek için 3. kişi üzerinden işleme konulan senet olduğunu iddia etmiştir.
Takip konusu bono, zorunlu unsurları bünyesinde barındırmakla; içerdiği hakkın türüne göre alacak senedi, emre yazılı, kamu güvenine sahip, düzenlenmesine neden olan temel ilişkiden bağımsız olduğundan temel ilişki geçersiz olsa bile geçerliliğini korumasıyla nedenden soyut bir kambiyo senedidir. TTK’nin 645/1 maddesi hükmünde de belirtildiği üzere, bononun içerdiği hak, bonodan ayrı olarak ileri sürülemeyeceği gibi başkalarına da devredilemeyecektir. Bono borçlusu, ancak bononun teslimi karşılığında ödeme ile yükümlü olup, hile veya ağır kusuru bulunmadıkça borçlu, vade geldiğinde, bononun niteliğine göre alacaklı olduğu anlaşılan kişiye ödemede bulunmakla borcundan kurtulur.
TTK’nin 778/1-a maddesi hükmü yollamasıyla aynı yasanın 687/1 maddesine göre, poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.
Davacının başvurusu üzerine bedelsiz senedi kullanma suçundan başlatılan soruşturmada, davalı hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına kararı verildiği, bu karara karşı davacının itirazı üzerine Bakırköy … Sulh Ceza Hakimliğinin … D. İş sayılı dosyası ile davacının itirazı reddedilerek kararın kesinleştiği görülmüştür.
Somut olayda iddianın ileri sürülüş biçimine göre ispat yükü davacı borçluda olup, kambiyo senetlerine karşı borçlu olunmadığının saptanması isteminde, borçlu kesin kanıtlarla ispat yükü altındadır. Davacı yemin kanıtına da dayanmamıştır.
Davacı her ne kadar icra takibine dayanak bononun zorla imzalattırıldığı ve teminat senedi olduğu iddiasında bulunmuşsa da, söz konusu bononun lehtarı davalı, düzenleyeni davacı olup, bononun niteliği gözetildiğinde bu iddiaları ispata yarar herhangi bir kanıt dosyaya yansımamıştır. Davacının bonodaki imzaya karşı da herhangi bir itirazı söz konusu değildir. Aynı şekilde boş olan bonoya imza atıldığı düşünülse bile, bu iddiaya karşı ispat yükü yine borçlu da olup, iddiasını aynı kuvvetteki kanıtlarla ispat etmelidir.
Açıklanan nedenlerle davacı taraf, bononun zorla imzalatıldığını ve teminat senedi olduğunu iddia ederek bonodan dolayı borçlu olmadığını iddia etmişse de; tüm dosya kapsamına göre, davacının bonoda yazılı borcun istenebilir olmadığı iddiasını uygun yasal kanıtlarla ispat edemediği sonuç ve kanaatine varılmakla, kanıtlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar harcından peşin alınan 853,88-TL peşin harcın indirilmesi ile kalan 773,18-TL fazla harcın istemi halinde davacıya geri verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 8,50-TL vekalet harcı ve 13,40-TL vekalet pulu olmak üzere toplam 21,90-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk masrafı olan 720,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 7.300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

7-Davacı tarafça yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır