Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/5 E. 2022/499 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/5 Esas
KARAR NO : 2022/499

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/01/2015
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :07/06/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 12/10/2011 tarihli dava dilekçesi ile ; dava dışı … Deri Pazarlama ve Tic. A.Ş.’ye ait … Mah. …. Sk. No:… Zeytinburnu (… , … Mah., … Mevkii. … Ada ,… Parsel) adresindeki işyerinin müvekkili şirket nezdinde 31.12.2009/31.12.2010 vade tarihleri arasında …. nolu İşyerim Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, davalıların sigortalının kiracı olarak bulunduğu taşınmazın iştirak halinde maliki olduğunu, müvekkili şirkete sigortalı işyeri; bodrum , giriş ve asma kat ve 4 normal kattan oluşan binanın bodrum kat ile giriş ve asma katında bulunan 300m2’lik bölümünde faaliyet göstermekte olduğunu, sigortalının üst katında bulunan ve daire içerisinden geçen temiz su tesisat borusunun patlaması sonucu akan sular sigortalı işyerinde hasara sebep olduğunu, meydana gelen olay üzerine yapılan ekspertiz incelenmesinde sigortalı işyerinde 20.336,02-USD hasar tespit edildiğini, hasar bedelinin 04.03.2010 tarihinde müvekkil şirket tarafından sigortalısına ödendiğini, müvekkili şirket arasında mün’akit ve delil anlaşması mahiyetinde olan Sigorta Poliçesi Umumi Şartları ve Türk Ticaret Kanunun 1301. Maddesinin amir hükmüne göre müvekkil şirket hasar bedelini ödedikten sonra sigortalısının haklarına halef olduğunu, meydana gelen hasardan davalının BK.41 .,58.ve 59 ve devamındaki maddeler gereğince davalıların sorumluluğu söz konusu olduğunu, meydana gelen hasarın tazmini için davalılar ile yapılan görüşmeler neticesiz kaldığını, bunun üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davalılar aleyhine icra takibi yapıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazların iptali ile takibin devamına ve takip konusu alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … 11.11.2011 tarihli cevap dilekçesinde; meydana gelen zarardan hiçbir kusurunun bulunmadığını, su basıncı sebebi ile su borusunun patladığını, zarardan İskinin kusurlu bulunduğunu, husumetin …ye yöneltilmesi gerektiğini, satın aldığı dairedeki su tesisatını 06.12.2008 tarihinde …. isimli firmaya yaptırdığını takıian armatürlerin standartlara uygun olduğunu, olayın gece 02.00 dan sonra İski tarafından yüksek basınçlı su verildiğinden sıcak su musluğunun bu basınca dayanamayıp patlama meydana geldiğini, kendisine atfedilecek bir kusur bulunmadığını beyan etmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
Davalılardan … 10 11.2011 tarihli cevap dilekçesinde; davalılardan ….ın ikamet ettiği dairesindeki temiz su borusunu patlaması neticesinde suyun alt kattaki dükkanlardaki eşyalara zarar verdiği kendisinin bunda hiçbir kusuru olmadığım kendisinin malik ve ikamet ettiği daire ile olayın hiçbir ilşkisi olmadığım zararın …ın dairesinden kaynaklakdığım, daha öncede benzer bir hasarın meydana geldiği …. Sigorta A.Ş tarafından rücu için davalılardan … aleyhine Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını davanın halen devam ettiği, olayın gece 2 den sonra olduğunu su borusunu çok tazikli gelmesinden patladığı İskinin gece 2 den sonra yüksek basınçlı su verdiğini olayda kendisinin kusurlu olmadığım ihtiyati tedbir talebinin haksız olduğunu beyan etmiş davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, işyeri sigorta poliçesi kapsamında davacı … tarafından dava dışı sigortalısına ödediği maddi zararın sorumlu 3. kişilerden tahsiline yönelik rücuen alacak talebine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün .. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 21.371,02 USD’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin (Kapatılan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin) 19/09/2013 tarih, …. esas ve … karar sayılı ilamı ile Mahkememizin görevsizliğine ve Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilmiş, Mahkememiz kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 17/03/2014 tarih, .. esas ve …. karar sayılı ilamı ile Mahkememi görevli olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin 21/12/2017 tarih, … esas ve …. karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin davalılardan … aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının açılmamış sayılmasına, davacı vekilinin davalılardan …, …. ve …. aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının reddine, davacı vekilinin davalılardan … aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının KISMEN KABÜLU ile, davalı borçlunun Bakırköy .. İcra Dairesi … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın takip konusu asıl alacak 18.057,25 USD ile işlemiş faiz 919,02 USD si yönünden iptaline, takibin devamına, davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin şartları bulunmadığından reddine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, Mahkememiz ilamının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 30/06/2020 tarih, … esas ve … karar sayılı ilamı ile; “….Dosya içerisinde, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre; davalı … vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Dava İşyeri Sigorta Poliçesi kapsamında davacı … tarafından dava dışı sigortalısına ödediği maddi zararın sorumlu 3. kişilerden tahsiline yönelik rücuen alacak talebine ilişkin itirazın iptali davasıdır. Bilindiği üzere Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c maddesi, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır. Buna göre bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur. Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 83/son maddesi (6098 sayılı TBK m. 99) hükmüne göre, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası olarak ödenmesini isteyebilir. Yabancı para cinsinden yapılan harcamalar, yabancı para alacağı olarak dava edilebilir ve ödeme günündeki kura göre işlem görür. Davacı davalılar aleyhine başlattığı icra takibinde sigortalısına ödediği 20.336,02 USD asıl alacak ve ödeme tarihi olan 04.03.2010’dan takip tarihine kadar işlemiş 1.035,00 USD faiz olmak üzere toplam 21.371,02 USD üzerinden talepte bulunmuş ve bu miktar alacağın ve ferilerinin fiili ödeme günündeki TC Merkez bankası Efektif satış kuru karşılığı Türk parası üzerinden tahsilini istemiştir. Davalı-borçluların takibe itiraz etmesi üzerine davacı USD üzerinden başlattığı icra takibinde itirazlrın iptali ile takibin aynı şartlarda devamına yönelik olarak işbu itirazın iptali davasını açmıştır. 25.01.2017 tarihli bilirkişi raporunda, Eksper raporunda belirlenen 18.934,25 USD emtia (deri) değerinin piyasa araştırmalarına göre makul olduğu ancak bu değer üzerinden sovtaj değerinin düşülmesi gerektiği buna göre olay tarihinde dolar kuru 1,53 TL’den belirlenen emtia değerinin TL karşılığının 28.988,00 TL olduğu ve 3.000,00 TL sovtaj değeri düşüldüğünde davalı …’ın 25.988,00 TL’den sorumlu olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamına göre davacı alacaklının sigortalısına ödeme yaptığı tarih 04.03.2010’dur. Bu tarihte TC Merkez bankası USD kuru 1,53 TL’dir. Yukarıda ifade olunan yasal düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda, davacının ödeme tarihi olan 04.03.2010 itibariyle dolar kuru karşılığının hesaplanarak hüküm kurulması gerekirken mahkemece gerekçenin açık anlaşılır tereddüte yer vermeyecek şekilde anlaşılır olması hususuda gözardı edilerek, 25.988,00 TL’nin hangi tarihteki kur üzerinden USD’ye çevrildiği ve faizin hangi tarihten hesap edildiği belirtilmeyip, hesaplama hatası yapılarak 18.057,25 USD asıl alacak ile 919,02 USD işlemiz faiz yönünden takibin devamına karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamından sonra yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememiz 22.02.2022 tarihinde yapılan duruşmada bilirkişi heyetinden bozma ilamındaki eksikleri giderecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti 09/02/2022 tarihli raporunda özetle; Davalı …’ın, dairesindeki su tesisatının arızadan meydana geldiğinden ve arızanın giderilmesi sorumluluğu mülkiyet sahibi …’a ait olup,davalı oluşan zarardan objektif olarak sorumlu olduğu, …’ın, bulunduğu dairenin su tesisatından kaynaklanan su sızması sonucunda alt kattaki dairede bulunan boyalı derilerin üzerine akarak boyalı dairelerin hasar görmesine neden olduğu için …’ın, zarardan sorumlu olduğu, Davacı ….’nin, talep edeceği ücret 3.000,00 TL Sovtaj düşüldükten sonra 25.988,00 TL belirlendiği,davalı …’ın 25.988,00 TL dan davacı sigortacının ,… dericiliğe tazminat ödediği 04.03.2010 tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğu kanaati bildirilmiştir. Bilirkişi ek raporuna itiraz edilmesi üzerine bilirkişi heyetinden tekrar ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti 01/04/2022 raporunda özetle; Davacı … sigortanın davalılardan …’dan 02.11.2010 takip tarihinde 16.985,62 USD asıl, 669,65 USD işlemiş olmak üzere toplam 17.655,27 USD alacağının bulunduğu, bu alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre değişen oranlarda faiz hesaplanabileceği kanaati bildirilmiştir.
Somut davada; davacı tarafça dava dışı sigortalısının iş yerine üst katında bulunan komşu daire içerisinden geçen temiz su tesisat borusunun patlaması sonucu akan suların sigortalı işyerinde hasara sebep olduğunu ve söz konusu hasarın tespit edilerek işyerim paket sigorta poliçesi ile sigortalı olan sigortalısına ödendiğini, söz konusu hasardan sorumlu olan davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizce dava konusu zarardan hangi tarafın sorumlu olduğu ve dava dışı sigortalının zararı ve davacı tarafça ödenen zararın rayice uygun olup olmadığı konularında bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve alınan bilirkişi raporunda söz konusu zararın davalı …’ın dairesindeki su tesisatından kaynaklandığı tespit edilmiş ve Mahkememizce bilirkişi raporu usul ve yasaya uygun olduğundan hükme esas alınarak bu davalının zarardan sorumlu olduğuna karar verilmiştir. Olayın meydana geliş şekli ve söz konusu zararın davalı …’ın dairesindeki su tesisatından kaynaklandığına ilişkin bilirkişi raporu ve Mahkememizin bu doğrultudaki önceki kararı Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Davacının sigortalısının zararının tespiti için Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda Mahkememizce ek rapor alınmış ve davacının dava konusu eylemden kaynaklı olarak davalı …’a rücu edebileceği miktarın 16.985,62 USD asıl alacak ve 669,65 USD işlemiş faiz olduğu tespit edilmiş ve rapor usul ve yasaya uygun ve hükme esas alınabilecek nitelikte olduğundan hükme esas alınarak davacının bu miktar üzerinden alacaklı olduğuna ve bu miktarlar üzerinden icra takibinin devamına, dava konusu alacak likit olmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafından davalılar …, …, … ve … aleyhine açılan davada Mahkememizin 21/12/2017 tarih, .. esas ve … karar sayılı ilamı ile bu davalılar hakkında verilen karar temyiz edilmediğinden ve bu nedenle kesinleştiğinden bu davalılar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalılar …, …, … ve … aleyhine açılan davada Mahkememizin 21/12/2017 tarih, … esas ve … karar sayılı ilamı ile bu davalılar hakkında verilen karar temyiz edilmediğinden ve bu nedenle kesinleştiğinden bu davalılar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı tarafından davalı … aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 16.985,62 USD asıl alacak ve 669,65 USD işlemiş faiz üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 1.735,72 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 582,75 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.152,97 TL karar harcının davalı …’ dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’ dan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı … kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 18,40 TL başvurma harcı, 582,75 TL peşin harç olmak üzere toplam 601,15 TL harcın davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 3.523,704 TL yargılama giderinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 27 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
9-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
10-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalılar ve vekillerinin yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.12/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır