Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/497 E. 2022/1019 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/497
KARAR NO : 2022/1019

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin her türlü kırtasiye eşyaları satış işi yapmakta olduğunu, davalı icra takibine konu faturada yazılı kırtasiye ürünleri satışı yapıldığını, satışı yapılan kırtasiye ürünleri karşılığında 16.01.2017 tarih, … seri ve sıra nolu 301.206,12TL bedelli fatura ve 09.04.2018 tarih …. seri ve sıra nolu 460.173,11TL bedelli irsaliyeli faturaları düzenlendiğini ve bu faturaların davacı şirket ticari defterlerine işlendiğini ve vergi dairesine bildirildiğini, davalının taraflar arasındaki cari hesaba kayıtlı faturadan kaynaklı borcunu tam ve gereği gibi ödememesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas Sayılı icra takip dosyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu kendisine tebliğ edilen ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak 04/03/2021 tarihinde itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı borçlunun faturadaki ürünleri talep ettiğini ve buna göre davacı kendisinin talep ve talimatları doğrultusunda gerekli ve istenen malların satış ve teslimi hizmetini sağladığını, davacı söz konusu faturanın münderecatında yer alan işleri tam ve eksiksiz ifa etmesine rağmen, davalının kendi üzerine düşen ödeme yükümünü tam ve gereği gibi ifa etmediğini, açıklanan tüm bu sebeplerden ötürü; davalı borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın asıl alacak miktarını oluşturan 761.379,23-TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamını, takip tarihinden itibaren 761.379,23-TL asıl alacağa ticari avans faizi işletilmesini, takibe haksız ve kötü niyetli itiraz edilmesi nedeniyle davacı lehine davalı aleyhine, 761.379,23-TL tutarındaki asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin her türlü inşaat, tamirat, tadilat, restorasyon ve dekorasyon işleri yapmak üzere halen tasfiye memuru olan … isimli şahıs tarafından 1993 yılında kurulduğunu, 2008 yılında anılan şahsın inşaat faaliyetlerini sonlandırmak istemesi üzerine, uzun yıllardır şirkette çalışan … isimli şahıs ile davalının babası … idaresinde kırtasiye sektöründe faaliyet göstermeye başladığını, davalı …’ın da davalı şirkette 2014 yılında SGK kaydı yapılmak suretiyle 2016 yılı sonuna kadar çalıştığını, bu şekilde yıllarca faaliyetini sürdüren firmada karşılıklı güven ilişkisi tesis edilmiş olduğunu, fiilen …. isimli şahsın şirketin yönetimi ve ticari ilişkileri ile hiçbir ilgisi olmadığını, anılan şahsın bu süreçte …./…. yerleştiğini ve yaşamını burada sürdürdüğünü, firma, dava konusu ilk faturanın kesildiği 2017 yılı ocak ayına kadar 20.06.2008 tarihli vekaletnamede şirketi temsil için çok geniş yetkilerle donatılmış olan … , davalının babası … ve oğlu …’in fiili idaresi kapsamında faaliyetlerini sürdürdüğünü, firmanın tüm ticari ilişkileri anılan şahıslar tarafından oluşturulduğunu, fiilen firma ile bir ilişkisi bulunmayan, ancak tam hisse sahibi olarak gözüken … , yukarıda belirttikleri üzere yıllarca devam eden güvene dayalı ilişki çerçevesinde, davacı …. Ltd. Şti’nin tasfiyeye sokularak tüzel kişiliğinin sonlandırılmasına karar verildiğini, malların tasfiye sürecinde iş kolaylığı sağlamak amacıyla ve tamamen davacı şirket sahibi ….in onayıyla müvekkili …’ın kuracağı şahıs şirketine devredilmesine karar verildiğini, bu karar doğrultusunda …’ın dava konusu ilk faturaların tanzim tarihinden 5 gün önce 11.01.2017 tarihinde, davacı firma ile aynı adreste şahıs şirketini kurduğunu ve mükellefiyet kaydı yapıldığını, ardından seri numaraları ve tarihlerinden formalite gereğince 16.01.2017 tarihli faturalar tanzim edildiğini, bu işlemden sonra ise tasfiye sürecinin resmen başlatıldığını ancak tasfiye sürecinin başlamasından bir süre sonra muhasebe tarafından halen stoklarda mal görüldüğüne dair rapor sunulması üzerine bu kez 09.04.2018 tarihli faturalar düzenlenerek muhasebe kayıtlarında görülen ancak muhtemelen fire vs. zayiatlardan doğan stokların tasfiye edildiğini, faturaların çift imza ve kaşe ile kapalı olarak tanzim edildiğini, dava konusu faturalardan kaynaklı olarak davalının davacı şirkete gerçek bir borcu bulunmadığını, dava konusu ilk faturanın 16.01.2017 tarihinde kesildiği ve diğer faturanın ise bu tarihten tam 1 yıl 3 ay sonra 09/04/2018 tarihinde tanzim edilmiş olduğunu, davacının tanzim edilen ilk faturalar itibariyle davalıdan yaklaşık 300.000,00 TL alacağı mevcut iken, on beş ay boyunca tahsilat yapamamış olduğu davalı bu kez 460.173,00 TL bedelli yeni bir vadeli mal satışı yapmış olması hayatın olağan akışına ve ticari teamüllere de aykırı olduğunu, iddia ettiği alacağının tahsili için iş bu dava konusu icra takibine kadar herhangi bir girişimde de bulunulmadığını, öte yandan bu devir işlemi dolayısıyla davacı şirketin tasfiye öncesi dönemlere ait birçok borcun davalı tarafından ödendiğini, davacı şirketin sicilde de kayıtlı adresi olan …. Mah. … Sok. No:…. …./…. adresindeki işyerine ilişkin olmak üzere, tasfiye tarihine kadar olan 125.000,00 TL kira borcunun da davalı … tarafından ödendiğini, ödemelerin kiraya veren mal sahibi …’ya muhtelif senetler verilmek ve bedelleri davalı tarafından ödenmek suretiyle yapıldığını, davacı firma yetkilisinin davacı firma adına dava dışı … isimli bir şahıs lehine muhtelif tarihli toplam 500.000,00 TL tutarlı bonolar tanzim ettiği, adı geçen kişi tarafından bu senetlere dayanılarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasından davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu takip kapsamında davalının işyeri adresinde gerçekleşen 28.01.2020 tarihli haciz ve muhafaza işlemleri neticesinde davalı …’a ait 117.000,00 TL tutarındaki malın haczedildiğini, davalının, davacı firmada 11.09.2014 ve 31.12.2016 tarihleri arasında SGK kaydı yapılmak suretiyle çalıştığını, anılan tarihler arasında davalı hiçbir maaş ödemesi yapılmamış olduğunu, davalının 38.805,67TL maaş alacağı mevcut olduğunu, davacı şirketinin alacaklıları olan; …. Şti’ne 45.000,00 TL, … Ltd. Şti’ne 48.000,00 TL, … Şti’ne 44.000,00 TL tutarında ödemelerin davalı tarafından tanzim veya ciro edilen senetlerle yapıldığını, senet bedellerinin de davalı tarafından ödendiği, davalı ayrıca ….A.Ş’ne yapılan 192.000,00 TL’lik ödemenin, bir kısmını senetlerle yapmakla birlikte. 54.128,00 TL tutarındaki kısmını doğrudan kendisine ait … numaralı hesaptan havale yapılmak suretiyle ödendiğini, davalı …, davacı firmanın tasfiye öncesi borçlarına ilişkin olmak üzere toplam 329.000,00 TL tutarında ödeme yapmış olduğu belirtilen alacaklı firma kayıtlarının da dikkate alınmasını talep ettiklerini zira ödemelerin müvekkili tarafından yapılmış olduğundan davacı firma kayıtlarında bu ödemelerin yer almadığını dolayısıyla davacı şirketin bu firmalara cari hesap borcu bulunduğunu, davalının davacı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle; itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazimatına hükmedilmesini, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali talebidir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas Sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacı …. Şirketi tarafından 11.02.2021 tarihinde Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile davalı …’a ödeme emri tebliğe çıkarılarak, 16.01.2017 vade tarihli …. seri nolu faturalar ve 09.04.2018 vade tarihli …. seri nolu ödenmeyen faturalardan kaynaklı 761.379,23 TL asıl alacak, 401.035,52 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.162.414,75 TL’nin yıllık %16,75 oranında avans faizi ile tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalı ödeme emrini 04.03.2021 tarihinde tebliğ aldığı, davalı vekilinin 04.03.2021 tarihinde, takip konusu borca ve tüm ferilerine itirazı neticesinde, takip durmuştur.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından ibraz edilen 2017-2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğinin olduğu, davacı …. Şti’nin, davalı …’tan 761.379,23 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defter ve kayıt sunmadığı, tarafların dosyaya gelen BA-BS formlarının birbirini teyit ettiğini beyan etmişlerdir.
Fatura; emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere, emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır. VUK 231/5.maddesi uyarınca fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami 7 gün içerisinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır. 6102 sy TTK’nın 21.maddesi uyarınca ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf kendisine bir fatura verilmesinin ve bedeli ödenmişse bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir, bir fatura alan kişi, aldığı tarihten itibaren 8 gün içerisinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa, bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Yasal düzenlemeler dikkate alındığında, faturayı teslim alan, süresi içerisinde itiraz ve iade etmeyerek kullanan kimse, bu faturanın ticari defterlerine kaydı gereken bir belge olduğunun içeriği kabul etmiş sayılır.
Somut olayda, davacının verilen kesin sürede sunduğu ticari defter ve kayıtlarını HMK 222.madde uyarınca lehine delil olarak haiz olduğu, davalı tarafın ise ticari defter ve kayıtları sunmadığı ancak cevap dilekçesinde faturaların düzenlendiğinin belirtildiği, … Şirketi’nin aktifine kayıtlı stokların …’ın şahsi şirketine devri için kolaylık olması sebebiyle ve bu şirketin …. adına ise de şirketin tüm ticari ilişkisinin davalı ve babası tarafından oluşturulduğu stoklardaki malların devri amaçlandığı belirtilmiş ancak bu iddiasına yönelik delil sunulmadığı yani fatura ile malları teslim aldığı, ödeme yapmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ile stokların mülkiyeti …. Şirketi adına iken davalıya fatura ile devredildiği ve davacı şirketin takip tarihi itibariyle 761.379,23 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy ….icra müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasında 761.379,23 TL asıl alacak ve takipten önce işlemiş faizi talep edilmiş ise de dava dilekçesinde ise sadece asıl alacak üzerinden itirazın iptali ve takipten sonra ticari avans faizi talep edilmekle dava kabul edilerek Bakırköy ….icra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında 761.379,23 TL asıl alacak üzerinden davalı borçlunun itirazının iptaline takibin devamına ve 3095 sy kanun uyarınca, asıl alacağa takipten itibaren avans faizi oranında fazlalık bulunmadığına karar verilmiştir.
İİK 67/2 maddesinde…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilir ise…meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edilir düzenlemesi olmakla, dava konusu alacak faturaya dayalı ve likit alacak olduğundan, asıl alacak üzerinden %20 inkar tazminatının, davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Sayılı takip dosyasında 761.379,23-TL asıl alacak üzerinden davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına,
2-Asıl alacak olan 761.379,23-TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-3095 sayılı kanunda asıl alacak takipten itibaren avans faiz oranında fazlalık bulunmadığının tespitine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 52,009,81 TL nispi karar ve ilam hacından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 13.002,46-TL harcın mahsubu ile 39.007,35-TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden takdir edilen 101.751,72-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile 13.002,46 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 3.062,50-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/11/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır