Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/488 E. 2023/244 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2021/488 Esas
KARAR NO: 2023/244

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2021
KARAR TARİHİ: 09/03/2023
YAZIM TARİHİ : 07/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun icra takibine itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla davalı borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından icra takibi başlatılmadan önce müvekkili şirkete Bakırköy …. Noterliğinin 25/02/2021 tarih … yevmiye sayılı ihtarname gönderdiğini, ihtarname ekinde 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ait bazı cari hesap ekstreleri gönderildiğini, 2018 yılına ait bakiyenin sıfır olduğu, bunun davacının kabulünde olduğu, 2019 yılına ait bakiyenin sıfır olduğu, bunun davacının kabulünde olduğu, hatta davacı, 2019 yılı hesabı kapatırken icra takibine konu ettiği 10.620,67-TL’lik miktarı düşüp sıfırlamak suretiyle hesabı kapattığını, 31/12/2019 tarihi itibariyle müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, ancak davacı taraf ortada herhangi bir ilişki olmamasına rağmen 1 gün sonra yani 01/01/2020 tarihinde 10.620,67-TL’lik alacağı yeniden oluşturularak müvekkili şirkete borç doğurmaya çalışıldığını beyanla davanın reddine, davacının %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yapılan açık yargılamada taraf teşkili sağlanmış, Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, açık hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ile davacı tarafın icra inkar tazminatı, davalı tarafın kötü niyet tazminatı istemlerine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemesinde; alacaklısının dosyamız davacısı olduğu, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, 10.620,67-TL alacak için ilamsız takip yapıldığı, davalının takibe 29/03/2021 tarihinde itiraz ettiği, davacının davalının icra dosyasına itirazının iptali için süresinde dava açtığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kur farkı isteminden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Kur farkı alacağının istenebilmesi için taraflar arasında bağıtlanan veya uygulanagelen sözleşmede hüküm bulunması ya da faturaya konu malların döviz karşılığı satımının yapılmış olması gerekir. Kur farkında vade farkı istemleri gibi teamülün olup olmadığı önemli değildir. Dosya kapsamında, taraflar arasında kur farkı alacağını öngören sözleşme bulunmamakla birlikte bilirkişi raporuyla davacının davalı tarafa düzenlemiş olduğu faturaların USD olarak düzenlendiği ve faturalarda ödemelerin USD cinsinden yapılacağının belirtildiği ve davalı tarafından USD cinsinden ödemeler ödemeler yapıldığı gözetildiğinde tarafların USD temelinde çalışmış olduklarının saptandığı, dosya arasına alınan faturaların incelenmesinde döviz karşılığı düzenlendikleri ve TL karşılıkların gösterildikleri, döviz satış kurunun esas alınacağının belirtildiği görülmektedir. Esasen davacının düzenlediği faturalar USD cinsinden olmakla, taraflar arasındaki ilişkinin yabancı para cinsinden olduğu ve faturaların mevzuat gereği TL cinsinden düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı ödeme tarihlerine göre kur farkı alacağından dolayı sorumlu olacağından, davacının kur farkı alacağının ödeme tarihlerindeki kurun dikkate alınarak hesaplanması, yani davalının TL cinsinden yaptığı ödemelerin ödeme tarihindeki kur dikkate alınarak yabancı paraya çevrilmesi ve fatura tarihindeki yabancı para ile arada bir fark meydana gelmesi halinde bunun kur farkı olarak davacıya ödenmesi gerekecektir. Diğer yandan, çek bir ödeme aracı olup, çekle yapılan ödemelerde ise çek üzerinde yazılı bedel dışında herhangi bir kur farkı istenemeyecek, yani çek alınmış olmakla alacağın bu bedel üzerinden ödenmesi kabul edilmiş olacağından çekle yapılan ödemelerde kur farkı istenemeyecektir. Bu durumda, varsa kur farkı alacağının çek ile yapılan ödemeler düşüldükten sonra geriye kalan ödemeler yönünden hesaplanması gerekecektir. Dosya arasında yer alan bilirkişi raporlarına göre, davacının kur farkı isteminin çek ile yapılan ödemelere dayandığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı taraf faturalara vadeli çek ile yapılan ödemelerde tahsil tarihindeki kurun esas alınacağı belirtilmişse de, davacı tarafından tek taraflı olarak yazılan bu hususun davalı tarafından kabul edildiğini gösterir dosyaya yansıyan bir kanıt olmamakla çek ile yapılan ödemelerde ödeme aracı olmasından kaynaklı özelliği ve davacı tarafın çekleri alırken bu hususa ilişkin bir ihtirazi kaydına rastlanılmaması nedenleriyle çekin verildiği tarihteki kur üzerinden çekin üzerinde yazılı tutar kadar ödemenin kabul edildiği sayılacak ve kur farkı istenemeyecektir. 28/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda, kur farkı alacağına konu edilen çeklerin alındıkları tarih itibariyle kur üzerinden değerlendirilmesi yapıldığında davacının kur farkından kaynaklı alacağı olmadığı belirlenmiştir. 28/11/2022 tarihli bilirkişi raporu Yargıtay uygulaması ve dosya kapsamıyla uyumlu olmasından dolayı esasa etkili kanıt olarak değerlendirilmiştir. 24/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda kur farkına konu çeklerin tahsil tarihlerindeki kur üzerinden hesaplama yapılması nedeniyle, bu raporu itibar edilememiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine ilişkin, davacının icra takibi başlatmasında kötü niyetli olduğunu gösterir dosyaya yansıyan bir kanıt olmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddi ile, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL karar harcının peşin alınan 128,28-TL peşin harçtan indirilmesiyle kalan 51,62-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 1.200,00-TL bilirkişi ücretinden ibaret yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan avansların karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, dava değeri itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır