Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/485 E. 2022/774 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/485 Esas
KARAR NO : 2022/774

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2018
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :04/10/2022
Davacı vekili tarafından açılan alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; davalı tarafından tacir olan müvekkilinin ….. dan iş yerinde kullandığı iddia edilen kaçak elektrik ile ilgili 8.968,02 TL alacağı olduğu iddiasıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattığını, icra takibinin dayanağı söylendiği gibi 8.968,02 TL tutarlı sözde kaçak elektrik faturası olup aynı zamanda müvekkili hakkında da aynı konu ile ilgili kaçak elektrik kullanmak suçundan İstanbul …. Ceza Mahkemesinde ….. esas numaralı dosya ile ceza davası açıldığını, müvekkilinin takip konusu sözde alacak ile ilgili kaçak elektrik kullanıma dayalı yargılandığı İstanbul …. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen dava sırasında bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi raporunda kaçak elektrik kullanılmadığı, usulsüz kullanım olduğu tespit edildiğini, çünkü gerçekten de müvekkili tarafından kaçak elektrik kullanılmadığını, bilirkişi raporunda ayrıca tüketilen elektrik miktarı hesaplanmış ve 1.677,77 TL olarak belirlendiğini, müvekkilinin bu bedeli kabul ettiğini ve Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasına 1.677,77 TL ödediğini, devamında ise davalı şirketten kalan haksız alacak için icra takibinden feragat etmesi istendiğini, bunu yapmayan davalı şirketin ilerleyen süreçte müvekkilinin aracına borcu ödenmediği gerekçesiyle haciz ve yakalama koydurduğunu, müvekkilinin borcu olmadığı halde haciz tehdidi ve baskısıyla hukuka aykırı olarak talep edilen 7.835 TL’ yi 20.01.2018 tarihinde alacaklı tarafa haricen ödediğini, yapılan ödemeden sonra davalı şirket tarafından müvekkilinin aracı üzerindeki yakalama ve haciz kaldırılmış, icra dosyası haricen borcun tahsil edildiği beyan edilerek kapatıldığını, müvekkilinin borcu olmadığı halde fazladan 7.835 TL lik bedeli haksız haciz ve araç üzerine konulan yakalama sebebiyle ödemiş olup herhangi bir hukuki sebebei olmayan ve haciz baskısı altında ödenen meblağın geri iadesi için iş bu davayı açma zarureti doğduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile; müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı 7.835 TL ‘nin ödeme tarihi olan 20.01.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, yargılamaya ilişkin bütün masrafların ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; müvekkili şirket aleyhine açılan iş bu davanın mahkemenin görevli olmamasından ve yetkili olmamasından dolayı usulden reddine, müvekkili şirket aleyhine açılan iş bu davanın husumet yönünden reddi ile HMK 124 gereğince taraf değişikliğinin yapılmasını, husumete ilişkin taleplerinin uygun görülmemesi halinde işbu davanın …. A.Ş ye ihbar edilmesine karar verilmesini, ayrıca husumet itirazlarının olduğunu, husumetin … a yöneltilmesi gerektiğini, davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar Olunan vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevsiz mahkemede açıldığını, müvekkil …. A.Ş., abonelik verilmesi, elektriğin perakende satışı ile iştigal eden ve EPDK kararı ile kurulmuş ayrı bir tüzelkişiliği haiz perakende satış şirketi olduğunu, davacının iddia ettiği gibi şirket içi kararla kurulması, şirket devri ya da işbölümü söz konusunun olmadığını, müvekkilinin, abonelik sözleşmelerine dayalı normal elektrik tüketim faturalarından kaynaklı uyuşmazlıkların muhatabı olduğunu, dağıtım sistemi kapsamında kaçak elektrik kullanımına ilişkin uyuşmazlıklara konu işlemler … A.Ş. tarafından gerçekleştirildiğinden bu uyuşmazlıkların ….. A.Ş. ile ilgisi olmadığını, husumetin … A.Ş.’ye yöneltilmesi gerektiğini, dava dilekçesinden kaçak tespit tarihi ve kaçak elektrik tespit zabtının seri numarasına ulaşılamadığını, müvekkil Kurumun ….. ile davalı ….., 28.05.2013 tarihinde şirketler arası ayrışmaya girdiğini, eğer ki davaya konu kaçak elektrik tespit tarihi devir tarihi olan 28.05.2013 tarihinde önce ise Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….. E sayılı dosyasına konu edilen kaçak elektrik zabıtlarının temini için müvekkil Kurum …..’a müzekkere yazılmasını ve fakat devir tarihinden sonraki tarihe ait bir kaçak tespiti ise ilgili tüm bilgi ve belgelerin davalı Kurum olan …..’tan temininin gerektiğini, davacı her ne kadar kaçak elektrik kullanmadığını iddia etmiş olsa da; dosyasına iddiasını ve tutanakların aksini kanıtlar nitelikte, tespit tutanağı ve sair belgelerle aynı kapsam ve mahiyette herhangi bir somut delil sunamadığını, yukarıda açıklanan ve re’sen nazara alınacak nedenlerle; haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının dava konusu yerde kaçak elektrik kullanmamasına rağmen davalı kurum tarafından kendisine kaçak elektrik tahakkuk ettirilmesi sebebiyle aleyhine başlatılan icra takibine konu borçtan borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin istirdadına ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Dairesinin ….. Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kaçak elektrik tahakkuk ettirilmesinden dolayı ilamsız icra takibi yoluyla icra takibi başlatıldığı, icra takibinin kesinleştiği ve davacı alacaklı alacağını haricen tahsil ettiğinden dosya haricen tahsil olarak 31/01/2018 tarihinde kapatıldığı görülmüştür.
….. Anonim Şirketi tarafından gönderilen davaya konu Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosya bilgisi, işbu icra dosyasına konu kaçak tahakkuku ve kaçak zaptı incelenmiştir.
İstanbul …. Asliye Ceza Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; katılan … Müessesi görevlileri tarafından 09/02/2011 tarihinde sanıklara ait … tesisat nolu sayaçta yapılan kontrolde, kuruma kayıtlı olmayan mühürsüz sayaçtan kaçak elektrik kullanıldığından bahisle sanıklar ….. ve … hakkında karşılıksız yararlanma suçundan iddianame düzenlendiği, yapılan yargılamada sanıkların kaçak kullanım bedelini ödemeleri sebebiyle haklarında ceza verilmesine yer olmadığına kararı verildiği, kararın Yargıtay …. Ceza Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği görülmüş, ceza yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporunda; kaçak olduğu dönemde kaçak elektrik kullanılmadığı, sayaçtan geçirilmek suretiyle elektrik kullanıldığı, ölçüm dışı kullanım olmadığı, tüketim kaybı olmadığı, usulsüz kullanım olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin 21/03/2019 tarih, … esas ve … karar sayılı ilamı ile Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu istirdat davasının davalının davada pasif husumetinin yokluğu nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmiş, Mahkememiz kararının istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 25/05/2021 tarih, … esas ve … karar sayılı ilamı ile ” İş bu davaya konu alacak ile ilgili olarak davalı … tarafından davacı aleyhine ilamsız icra takibine girişildiği, davalı …ın takip alacaklısı durumunda olmadığı, diğer yandan davacı hakkındaki ceza davasının davalı …..’ın şikayeti üzerine açıldığı, Davalı …..’ın Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 02/04/2004 tarihli … sayılı kararı gere- ğince özelleştirme kapsamına alındığı ve elektrik dağıtım sektöründe faaliyet gösterdiği, EPDK’nın 12/09/2012 tarih … sayılı kararı gereğince dağıtım faaliyeti ile perakende satış faaliyetlerinin ayrıştırıldığı ve ayrı tüzel kişiliklen altında yürütülmesinin kararlaştırıldığı, bu kapsamda …..’tan ayrı olarak 13/12/2012 tarihinde ….. şirketinin kurulduğu, bölünme bilançosunun hazırlandığı, keyfiyetin ticaret şirketinde ilan edildiği anlaşılmakta ise de, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin ….. E, … Karar nolu 30/05/2018 tarihli ilamında da belirtildiği üzere, bölünme sözleşmesinin iç ilişkiyi ilgilendireceği, davalı …..’ın davacı ile yaptığı abone sözleşmesinin tarafı olarak atdi sorumluluğunun devam ettiği, bölünme sözleşmesi ile sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı tartışmasızdır. Diğer yandan davacıya bölünme sözleşmesi imzalandıktan sonra abonelikten kaynaklanan hak ve alacakların hangi şirkette kaldığını takip etme gibi bir edim yüklenemeyecektir. Davalı …..’ın açılan davada pasif husumet sıfatı bulunmaktadır. Davalının bu yöndeki iti- razları yerinde değildir. Buna göre mahkemece taraflarca gösterilen delillerin toplanması, menfi tespit ve istirdat talebine konu icra dosyasının celbi ile tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, tespit edilen eksiklikler yeniden yargılama gerektirdiğinden HMK 353/1-a-6 md gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olup” mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekilinin iddia ve talepleri, davalı vekilinin savunması, icra dosyası, ceza dosyası, davalı kurum cevabi yazıları, kaçak tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle; davacının kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı, kullanmış olması halinde ödeme gereken bedel, davalı tarafça tahakkuk ettirilen bedellerin mevzuata uygun olup olmadığı, davacının davalıya borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı, icra takibine konu alacaklar sebebiyle borçlu olup olmadığı hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, 18/07/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu tutanak tarihi itibariyle yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirmeksizin elektrik tüketilmiş olup Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği madde 13 gereği tüketilen elektriğin kaçak elektrik tüketimi sayılacağı, takibe konu kaçak tahakkuku değerlendirildiği, davalı kurumca dosya kapsamına sunulan tutanağa konu alındığı, gerek kira kontratı gerekse vergi dairesi kayıtlarından bu dönemde iş yerinin davacı tarafça kullanıldığı hususunun sabit olduğu, tutanağın aksini ispat edecek belge (sözleşme , fatura vb) sunulmadığı, davacı tarafça yasal şekilde tesis edilmiş sayaç kullanılmadığından 1,5 katsayılı CEZA TAHAKKUK dahil fatura mevzuata (EPDK 622 Kurul Kararı) uygun olduğu, takiplere konu kaçak tahakkuku mahalde bilfiil tüketilen elektrik miktarlarına karşılık Geldiği, “kaçak tespit tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli sayılmaktadır, Kaçak Elektrik kullanımı haksız fiil olup, sonuçlarından haksız fiili işleyen kişi sorumludur, Sözleşme vasıtasıyla faydalanacağı yerde sözleşme yapmaksızın karşılıksız ve kaçak olarak elektrik enerjisinden yaralanan davalı davacı idarenin belirlediği kurallara uygun bedeli ödemekle yükümlüdür.” Şeklindeki yerleşik içtihatlar da dikkate alınarak, davacı adına tahakkuk ettirilen yukarıda detayı verilen takibe konu tutanak ve tutanağa binaen düzenlenen kaçak elektrik tüketim faturası mevzuata uygun olarak düzenlendiği, davacı ödemeleri bu tutanağa ilişkin olup abonesiz ve kayıtsız sayaç ile elektrik kullanıldığından ödenmesi gereken fatura olduğu, Ceza Mahkemesince verilen beraat kararı maddi vakıanın tespitine ilişkin olmayıp Beraat kararında maddi vakıanın meydana gelmediği yolunda bir tespit hükmü bulunmadığı, Yargıtay Ceza Dairelerinin emsal ilamları gereği davalı kurumun gerçek zarar bedeli davacı tarafça ödenmiş olduğundan beraat kararı verildiği, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde yetkili Mahkemenin kendi adreslerinin Kağıthane/İstanbul olması sebebiyle İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu, bu nedenle yetkisizlik ilk itirazı sebebiyle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; 2004 Sayılı İİK’nun 72/son maddesinin menfi tespit ve istirdat davalarında icra takibinin yapıldığı yerin bulunduğu Mahkemelerinde yetkili olduğu hükmünü içerdiği ve iş bu yargılamada Mahkememiz yetkili olduğundan davalı vekilinin yetki itirazına itibar edilmemiş ve yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu ve bu nedenle görev dava şartı sebebiyle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; dava konusu yerin iş yeri olması, davacının ticaret ile uğraşması ve tarafların tacir olması sebebiyle Mahkememiz iş bu yargılamada görevli olduğununda davalı vekilinin görev dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi savunmasına itibar edilmemiş, talebinin reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam edilmiştir.
Davalı vekili husumet dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, ancak davalının iş bu yargılamada husumet ehliyeti bulunduğu İstinaf ilamında da belirtilen gerekçeler ile tespit edilmiş ve davalı vekilinin bu savunmasına itibar edilmeyerek yargılamaya devam olunmuştur.
Somut davamızda; davacı vekili tarafından dava konusu iş yerinde davacı tarafından kaçak elektrik kullanılmamasına rağmen kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirildiğini ve icra takibine geçildiğini, davacının icra takibi tehdidi altında icra takibine konu borcu ödediğini ve bu sebeple icra takibine konu borçtan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine ve ödenen bedelin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise kaçak tahakkukunun usulüne uygun olduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizce dosya arasına alınan İstanbul …. Asliye Ceza Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda dava konusu yerde kaçak olduğu dönemde kaçak elektrik kullanılmadığı, sayaçtan geçirilmek suretiyle elektrik kullanıldığı, ölçüm dışı kullanım olmadığı, tüketim kaybı olmadığı, usulsüz kullanım olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce yargılama sırasında alınan bilirkişi rapor içeriğinde de davacının dava konusu yerde kayıtsız sayaçtan elektrik geçirmek suretiyle elektrik kullanıldığı tespit edilmiştir. Sayaçtan geçirilmek suretiyle elektrik kullanılması kaçak elektrik kullanımı değildir. Bu nedenle bilirkişi raporunun sonuç kısmına itibar edilmemiştir. Hem ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu, hemde Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davacının elektrik sayacından geçirmek suretiyle elektrik kullandığı ve kaçak elektrik kullanmadığı tespit edilmiş, davalı tarafından davacının kaçak elektrik kullandığı ispat edilememiştir. Davacının kaçak elektrik kullandığı ispat edilemediğinden davacıdan tahsil edilen kaçak kullanım bedelleri haksız olarak tahsil edilmiştir. Bu nedenle açılan davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve haksız tahsil edilen bedelin istirdadına, davacı vekilinin talebi dikkate alınarak ödeme tarihinden itibaren yasal faize hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davacının Bakırköy …. İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe konu borçtan dolayı davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile davacının davalıya ödemiş olduğu 7.835,00-TL nin 20/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 535,21 TL nisp karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 133,81 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 401,40 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 7.835,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 133,81 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 174,91 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.400,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
7-Dosyamız arasında bulunan İstanbul …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin, davalı vekilinin ve ihbar olunan vekilinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır