Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/483 E. 2022/52 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/483 Esas
KARAR NO : 2022/52

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2020
KARAR TARİHİ : 13/01/2022
YAZIM TARİH : 13/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müteahhitlik yapmak üzere arsa sahibi … ile Bakırköy …. Noterliği’nin 29/09/2009 tarih ve …. yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, inşaata başlandığını, 3 adet dairenin harici satış ile müvekkili tarafından üçüncü kişilere satıldığını, müvekkilinin masrafa sıkışması üzerine davalı ile arasında düzenleme şeklinde sözleşme imzalanarak, şirketin eşit olarak ortak olduğunu, sözleşme gereğince inşaatın yapıldığını, dairelerin peyderpey üçüncü kişilere satıldığını, 2015 yılında işin tasfiye aşaması gelmesi sebebi ile müvekkilinin iş ortağı bulunduğu şirket yetkilileri ile sorunlar yaşadığını, bunun üzerine ceza davası açıldığını, dava devam ederken 15/03/2015 düzenleme tarihli, 15/04/2015 vade tarihli ve 211.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak davalı şirketin icra takibi yaptığını öğrendiğini, müvekkilinin herhangi bir nedenle borcu olmadığını, takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas-Karar sayılı kararında; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olduğundan, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, Hakimler ve Savcılar Kurulu kararına göre Büyükçekmece adli sınırlarına giren ticari davalara bakma görevinin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu, 6100 sayılı HMK’nin 1. maddesi uyarınca göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiğinden ve davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu, ayrıca davanın ticaret mahkemesine hitaben açıldığı, mahkemelerinin Ticaret Mahkemesi sıfatının bulunmadığı, bu durumda eldeki davada mahkemelerinin görevli olmadığı gerekçesiyle dava Mahkememize gönderilmiştir.
Yapılan yargılamada, Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, Büyükçekmece … İcra Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası, Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası UYAP aracılığıyla dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, bonoya dayalı olarak yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının saptanması ile kötü niyet tazminatı istemlerine ilişkindir.
Bono, bir kambiyo senedi olup, nedenden soyut bağımsız borç ikrarını içerir. Bu özellikleri gereği bir nedene bağlı olmayacaklarından ötürü, kambiyo senetlerinin ticari defterlere kayıtlarının zorunlu olduğunu kabul etmek güçtür.
Kambiyo senetlerine karşı borçlu tarafından borçlu olunmadığının saptanması isteminde, borçlu kesin kanıtlarla ispat yükü altındadır.

Davacı taraf, davaya konu bono dolayısıyla davalı ile aralarında hukuki bir ilişkinin bulunmadığını iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Davacının, bir iş için davalı şirket ortaklarının yakını olan .. isimli kişiye yalnızca imzalı ve boş olarak verdiği, sonradan geri almayı unuttuğu bononun adı geçen kişi tarafından davalı şirket ortaklarına verilip davalı şirket adına doldurularak hakkında haksız icra takibine geçildiğinden bahisle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Davacının bono üzerindeki imzaya itirazı yoktur.
Davacı tarafın icra takibine ve davaya konu bono nedeniyle bedelsiz senedi kullanma ve güveni kötüye kullanma suçlarından şikayeti üzerine Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına kararı verilmiş, bu karara karşı davacının itirazı Bakırköy …. Sulh Ceza Mahkemesince reddedilerek karar kesinleşmiştir.
Davacı tarafın ticari defterlerin incelenmesi yönündeki istemi, davaya konu bonoya karşı borçlu olunmadığının saptanması istenildiğinden ve bono nedenden soyut bağımsız bir borç ikrarını içerdiğinden ticari deftere kaydının zorunlu olmadığı düşüncesiyle kabul görmemiştir.
Somut olayda iddianın ileri sürülüş biçimine göre ispat yükü davacı borçludadır. Davacının; açığa imza attığını ve bononun iradesi dışında doldurulduğunu, açığa atılan imzanın kötüye kullanıldığı iddiasını aynı güçteki yazılı kanıtla ispatlaması gereklidir. Davacı açıkça yemin kanıtına da dayanmamıştır.
Bu itibarla; icra takibi ve davaya konu edilen bononun, zorunlu tüm unsurları taşıdığı, davacının bonodaki imzaya karşı çıkmadığı, davacının bonoda yazılı borcun istenebilir olmadığı iddiasını yöntemine uygun yasal kanıtlarla ispat edemediği sonuç ve kanaatine varılmakla, kanıtlamayan davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar harcından peşin alınan 3.603,36-TL peşin harcın indirilmesi ile geriye kalan 3.522,66-TL fazla harcın talep halinde davacıya geri verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır