Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/480 E. 2022/290 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/480 Esas
KARAR NO : 2022/290

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/06/2021
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
YAZIM TARİHİ : 15/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı şirketin 79.175,19-TL borcunun bulunduğunu, bu borcun ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesinin ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla borcun şimdilik 59.175,00-TL ‘lik kısmı için icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki sonucu davacıdan alınan ürünlerin bedelinin icra takibi başlatılmadan önce para yerine halı gönderilmek suretiyle ödendiğini, müvekkili şirket tarafça düzenlenen faturaların davacı şirkete tebliğ edildiğini, süresi içerisinde de itiraz edilmediğini, davacı şirketin takip miktarının tamamı üzerinden dava açmamış olması da bunun kanıtı olduğunu beyanla davanın reddini, davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.
Yapılan yargılamada taraf teşkili sağlanmış, Bakırköy … İcra Dairesinin ….. Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, İstanbul Tuzla Vergi Dairesi Müdürlüğünden ve İstanbul Zeytinburnu Vergi Dairesi Müdürlüğünden tarafların B formları getirtilmiş, davalı vekili yemin deliline dayandığından davacı şirket yetkilisi …..’ye yemin yaptırılmıştır.
Davacı şirket yetkilisi ….. yemin beyanında; ” Ben davalı taraftan halı aldığımı kabul ediyorum, ancak verilen halı benim borcumu kapatmadı, tarafıma 70.000,00-TL lik halı verildiği söylendi, ben bu şekilde kabul ettim, yalnız satıcılarımız halının piyasasının 20.000,00-TL olduğunu söylemişlerdi, davalı taraf fatura kesip tarafımıza gönderdi ama göndermiş olduğu halıların bedeli bizim borcumuzu kapatmaya yetmedi, eda etmiş olduğum yeminimde ve huzurunuzdaki beyanlarımda ısrar ediyorum” şeklinde yemin beyanında bulunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ile tarafların karşılıklı tazminat istemlerine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Dairesinin ….. Esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemesinde alacaklısının dosyamız davacısı olduğu, borçlusunun davalı olduğu, 79.175,19 TL alacak için ilamsız takip yapıldığı, takibin cari hesap alacağına dayandığı, davalının takibe 19/10/2020 tarihinde itiraz ettiği, davacının icra takibine yapılan itirazın iptali için 59.175,00-TL dava değeri bildirilerek 04/06/2021tarihinde süresinde dava açtığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf, davacı şirket yetkilisi ….. ile yapılan görüşmeler neticesinde halı göndermek suretiyle davacı şirkete borcunu ödediğini, iki adet faturanın davacı şirkete tebliğ edildiğini ve süresinde içeriğine itiraz edilmediğini savunmuş, davacı şirket yetkilisi …..’ye yemin teklifinde bulunmuştur. Davacı vekili tarafından yemini edaya hazır olduklarını, davacı şirket yetkililerini hazır edeceklerini beyan etmiştir. Davacı taraf yemini edaya hazır oldukları beyan ettiklerinden, artık davalı taraf teklifinden vazgeçerek başka bir kanıta dayanamayacak ve yeni bir kanıt da gösteremeyecektir.
HMK’nin 232. maddesinde, yeminin, tarafa teklif olunacağı ve tarafça eda yahut iade olunacağı, taraflardan biri tüzel kişi yahut ergin olmayan veya kısıtlı bir kimse ise onlar adına yapılmış bir işleme ilişkin vakıanın ispatı için yeminin, tüzel kişiyi temsile yetkili kişi veya organ yahut kanuni mümessil tarafından eda ya da iade olunabileceği hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm doğrultusunda davalı tarafından yapılan yemin teklifinin davacı şirkete yönelik olarak kabul etmek gerekmiş, gerek dosya arasında bulunan davacı şirket yetkililerine ait imza sirkülerinde gerekse de davacı şirketin İstanbul Ticaret Odasının internet sitesindeki kayıtlarında davacı şirketin yetkililerinin …. ile ….. oldukları ve temsil şekillerinin müşterek olduğu görülmekle, bu doğrultuda teklif edilen yemin müşterek yetkiye istinaden davacı şirket yetkililerin tümü tarafından yerine getirilebileceğinden davalı tarafından sunulan yemin metni davalı şirkete şirket yetkilisinin dikkatine kaydıyla, geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı bildirimiyle tebliğ edilmiştir.
Belirlenen duruşma gününde davalı tarafından teklif edilen yemini eda etmek üzere davacı şirket yetkililerinden ….. gelmiş, diğer yetkili …. katılmamıştır. Hazır olan yetkili yemini eda ederek, davalının savunmasında belirttiği halıları aldığını, tarafına 70.000,00-TL’lik halı verildiğinin söylendiğini ve kabul ettiğini, ama satıcılarının halıların piyasasının 20.000,00-TL olduğunu söylediklerini, halıların borcunu kapatmadığını, faturaların taraflarına gönderildiğini beyan etmiştir. Davacı şirket yetkilisinin bu beyanından halıları alacağına karşılık aldığı anlaşılmakla davalının ediminin ifa yerine edim olduğunu kabul etmek gerekmiştir. İfa yerine yapılan edimle artık borç sona erecektir. Diğer yandan davacı şirket yetkilisi ….. şirkette müşterek yetkili olup, yetkilisi olduğu şirket adına diğer yetkili olmadan yaptığı yeminin yöntemine uygun olarak eda edildiği söylenemeyecek ve dolayısıyla davacı şirketin diğer yetkilisi geçerli bir özür bildirmeden yemini edaya gelmediğinden yemin konusu vakıalar ikrar edilmiş sayılacaktır. HMK’nin 188/1 maddesi uyarınca ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli olmaktan çıkar ve kanıtlanması gerekmez.
Açıklanan nedenlerle, davacının davasını kanıtlayamadığı sonucuna varılarak, davanın reddi ile davacı tarafın kötü niyetli olarak icra takibi başlattığı dosya kapsamından anlaşılamadığından davalının tazminat istemi kabul edilmeyerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar harcından peşin alınan 614,69-TL peşin harcın indirilmesi ile geriye kalan 533,99-TL fazla harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davalı tarafından yapılan 8,50-TL vekalet harcı ile 13,40-TL vekalet pulu olmak üzere toplam 21,90-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 8.492,75-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/03/2022

Katip …. Hakim …..
e-imza e-imza