Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/479 E. 2021/549 K. 04.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/479 Esas
KARAR NO : 2021/549

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2016
KARAR TARİHİ : 07/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2021

Mahkememize Bakırköy 2. Tüketici Mahkemesince gönderilen ve mahkememiz 2021/459 Esas sayılı dosyasından tefrik edilen iş bu davanın incelenmesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 37 ve 32 nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, taşınmazların 26/01/2012 tarihinde … Yapı’dan satın alındığını, ….’nin bu projenin proje geliştiricisi ve arsa sahibi olduğunu, bu projenin yapı ruhsatının .. Belediyesi tarafından verildiğini, konu olan bölgenin heyelan bölgesi olduğu halde davalı belediyece buraya yapı ruhsatı verildiğini, Belediyenin üzerine düşen denetim yükümlülüğünü yetine getirmediğini, alt yapı için yapılması gereken önlemlerin … Yapı tarafından eksik imal edildiğini, zeminin uygunsuz yapısı ve oluşan hasarlar sebebiyle bu davanın açılmasının gerektiğini, müvekkilinin kanundaki satılanın ayıplı olması nedeniyle satış bedelinden indirim isteme hakkını kullanmak istediğini, konu olan hasarlar ile ilgili tespit yaptırıldığını, tespit raporunda zemin sebebiyle alınması gerekli olan tedbirler ve meydana gelen hasarların sıralandığını, malın ayıplı olması nedeniyle satıcının sorumluluğu bulunduğunu, satıcının satılan maldaki ayıplı gidermesinin sorumluluğu gereği olduğunu, müvekkilinin bu ayıplardan habersiz olarak villayı satın aldığını belirterek ayıp nedeniyle oluşan zararın tazminini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı … Belediye vekili cevap dilekçesinde özetle; … tarafından 1/5000 ölçekli … Planın doğrultusunda müvekkili tarafından 1/1000 ölçekli uygulama imar planı çıkarılmış iş bu plan doğrultusunda Jeolojik Zemin Etüd raporları alınmış ve yapı ruhsatının müvekkilince tanzim edilmiş olduğunu, müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu aşamada Yapı Ruhsatı vermenin müvekkili belediyenin yasal görevleri arasında kalmakta olduğunu, tüm bu sebeplerden dolayı davanın müvekkili belediye yönünden reddini talep ettiğini reddini talep etmiştir.
HMK’nun 114/1-(b) bendi gereğince yargı yolunun caiz olması dava şartları arasında düzenlenmiştir. HMK’nun 115. maddesinde ise mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar vereceği belirtilmiştir. Yukarıda izah edildiği üzere davacı, Belediye yönünden yapı ruhsatı verilmesi ve denetim görevini ihmal etmesi vakıalarına dayanmaktadır. Kamu hizmeti vermekle yükümlü olan davalı belediyenin, kamu hizmetini “doğrudan kendisinin verdiği sırada, hizmet kusurundan dolayı açılan davaların İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanunu’nun 2. maddesi hükmü uyarınca tam yargı davası olarak idari yargı yerinde açılması gerekir. (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2010/2718 E. 2010/5273 K.)
Bu kapsamda dava konusu ihtilafın, mahkememizin görevi dahilinde bulunmayıp idari yargıda çözümlenmesi gerektiği değerlendirildiğinden yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle HMK’nun 114/1-(b), HMK’nun 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, HMK’nın 114/1-(b) bendi ve 115/2 maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine,
2-2577 sayılı İYUK 9. madde gereğince kararın kesinleşmesini izleyen günden itibaren 30 gün içinde idari yargıda dava açabileceği hususunun davacı vekiline muhtariyetine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan gider avansı bulunması halinde ve kararın kesinleşmesi akabinde davacıya iadesine,

4-Alınması gereken 59,30-TL karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlendiği üzere 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.07/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır