Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/434 E. 2023/240 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/434 Esas
KARAR NO : 2023/240

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2021
KARAR TARİHİ : 09/03/2023
YAZIM TARİHİ : 07/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki ve müvekkilinin cari hesap ekstresine istinaden alacağının bulunduğunu, taraflar arasındaki cari hesap ekstresine istinaden davalı şirket aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü … esas dosyasından 14.214,00-TL takip çıkışlı ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalının takibe, borcun tamamına, faiz ve ferilerine itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, arabuluculuk kurumuna başvurduklarını, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını beyan ederek Bakırköy ….İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı yan arasındaki alım satıma ilişkin ticari defterlerde kayıtlı olan ve taraflarınca kabul edilen satıma karşılık ödemelerin yapıldığını, cari bakiyelerinin kalmadığını, dava konusu icra takibindeki cari ekstrelerin geçmiş döneme ilişkin kapanmış ödemeler olduğunu savunarak davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
Yapılan açık yargılamada taraf teşkili sağlanmış, Bakırköy … İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra takip dosyası UYAP aracılığıyla dosya arasına alınmış, tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2020 yılı BA ve BS formları getirtilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, Bakırköy … İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra takip dosyası üzerinden başlatılan icra takibine itirazın iptali ile tazminat istemlerine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının dosyamız davacısı olduğu, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, 14.214,00-TL alacak için ilamsız takip yapıldığı, icra takibinin dayanağının cari hesap ekstresi olduğu, davalının 15/04/2021 tarihinde takibe itiraz ettiği, davacının davalı tarafından icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali için süresinde dava açtığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmış, davacının 2021 yılı ticari defterlerini sunduğu, bilirkişi raporunda süresinde açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığı, ticari defterlerin birbirlerini teyit eder şekilde tutuldukları saptanmakla, davacı ticari defterlerinin kanıt niteliğinin olduğu anlaşılmış, yine bilirkişi raporunda davalı tarafın 2021 yılı ticari defterlerinin açılış onaylarının sunulduğu, envanter defteri ile defteri kebirin kapınış onaylarının sunulduğu, yevmiye defterinin kapanış onayının sunulmadığı rapora yansıtılmakla, bu durum karşısında HMK’nin 222/2 maddesinde yazılı koşulları sağlamadığından davalının ticari defterlerinin kanıt niteliği olmadığının kabulü gerekmiştir.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden getirtilen B formlarına göre, 2020 yılında 5 adet fatura karşılığı 22.215,00-TL’lik ticari alış veriş olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Dosya kapsamından, davalının davaya konu icra takibi başlatıldıktan sonra davacıya 17.903,16-TL iade faturası düzenlediği görülmektedir. Davalı vekili tarafından süresinden sonra verilen cevap dilekçesi ile, icra takibine konu cari ekstrelerin geçmiş döneme ilişkin olup, kapanmış ödemeler olduğu, davacının sattığı ürünlerin bozuk çıkması nedeniyle davalının iş yaptığı firmalar tarafından düzenlenen reklamasyon faturalarının davacıya yansıtılması suretiyle düzenlenen iade faturaları sonrası kalan bakiyelerin de ödenerek borcun ödendiğini belirtmiştir. Dosya kapsamında davalı tarafından davacıya yöneltilmiş bir ayıp bildirimine rastlanılmadığı gibi, davalı tarafından süresi geçtikten sonra cevap dilekçesi sunularak ayıp savunmasında bulunulmuştur.
İİK’nin67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davaları genel hükümlere tabi bir dava olup, bu doğrultuda yargılama HMK hükümlerine göre yürütülmektedir. HMK’nin 122/1 ve 317/2 maddeleri hükümleri uyarınca dava dilekçesinin asıla tebliği emredici olarak düzenlenmiştir. Dolayısıyla dava dilekçesinin vekile değil asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bu durumda, her ne kadar davalı tarafça icra dosyasına vekili aracılığıyla itirazı edilmişse de, görülmekte olan itirazın iptali davasında belirtilen yasa hükümleri karşısında dava dilekçesinin davalı asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 03/06/2022 tarihli 2021/1 – 2022/3 E – K sayılı kararıyla bu husus özetle “İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.” şeklinde ifade edilmiş olmakla, davalının süresinde sonra yaptığı savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davalı taraf, iade faturası düzenleyerek ve bakiye kalan kısmı da ödeyerek borcunu ödediği savunmaktadır. Buna karşın sunmuş olduğu ticari defterlerinin kanıt niteliği olmadığından, defter kayıtlarına itibar etmek olanaklı olmamakla birlikte, davacının kayıtlarında da görüldüğü üzere davalının 2.000,00-TL ödeme yaptığı anlaşılmakta, dosya kapsamından başkaca bir ödeme yaptığı da anlaşılamamaktadır. Bu durumda davacının defter kayıtlarında görülen 16.214,00-TL hesap bakiyesinden 2.000,00-TL indirildikten sonra davacının davalıdan 14.214,00-TL alacaklı olduğu kanaati hasıl olmuştur.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne ilişkin, davalı açısından bilinebilir ve belirlenebilir nitelikte olan alacağa davalının haksız itirazı nedeniyle davacı lehine davalı aleyhine alacak tutarının %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasına itirazının iptali ile takibin aynı koşullarla devamına,
İİK’nin 67/2 maddesi hükmü uyarınca 2.842,80-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 970,96-TL harçtan peşin alınan 171,67-TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 799,29-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 171,67-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 74,50-TL posta ve davetiye gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.133,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, dava değeri itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır