Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/432 E. 2022/654 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/432 Esas
KARAR NO : 2022/654

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/05/2021
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
YAZIM TARİHİ : 22/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 20.05.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …. nolu Nakliyat Abonman Sözleşmesi kapsamında yapılan …. numaralı Emtia Nakliyat Sigorta Poliçesi ile sigortalı ….. Tekstil Pazarlama A.Ş. tarafından Çin’de yerleşik …. Ltd. firmasına …., 14 palet, Brüt 2.880 kg emtiası satmış (ihraç etmiş) olup, satılan emtianın nakliye rizikolarına karşı güvence altına aldığını, söz konusu emtianın İstanbul-Pudong/Çin seferini yapmak üzere 22.02.2020 tarihinde …. numaralı Airwaybil ile üst taşıyıcı davalı …. Lojistik A.Ş. sorumluluğunda alt taşıyıcı, iki nolu davalı …’nin …. sefer sayılı uçağına yüklendiğini, emtianın Çin’deki alıcısına ulaşması ile bir kısmında hasar tespiti yapıldığını ve hasar ihbarının yapıldığını, hasar beyanına göre gönderilen ürünlerin net 650 kg olan 4 adet rulonun hasarlı olduğunun tespit edildiğinin sigortalıya bildirildiğini, emtiadaki hasar türleri arasında karton kolilerin ezildiği, yırtıldığı, karton koliler üzerinde ayak izlerinin bulunduğu, koli içerisinde ruloların üzerinde oturduğu ahşap kaideler tarafından ezilerek hasarlanmış olduğu ve 14 rulodan 4 adedinin kullanılamayacak derecede hasarlandığı açık bir şekilde beyan edildiği, bunun üzerine sigortalının 13.05.2020 tarihinden ….. Lojistik Şirketine ihtar ile başvuruda bulunduğunu, ancak sonuç alamayınca müvekkili şirketin sigortalısının zararlarını 18.342,87-TL ödeyerek tazmin ettiğini ve TTK m.1472 gereği sigortalısına halef olduğunu, müvekkili şirketin hakkı olan 18.342,87-TL alacağını tahsil edebilmek amacıyla Bakırköy … İcra Dairesinin ….. E sayılı dosyası kapsamında başlattığı takibe yapılan itiraz sonucu takibin durduğunu, işbu davada takibe konu asıl alacak olan 18.342,87-TL’den poliçe gereği sigortalıya ödenen %10 ek bedel düşülerek bakiye 16.672,99-TL bakımından itirazın kısmen kabulüne ve işlemiş faizler bakımından da aynı şekilde 713,28 TL bakımından itirazın iptaline karar verilmesini istediklerini, ileri sürerek Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı dosyasına vaki 16.672,99-TL asıl alacak 713,28-TL işlemiş faizi yönünden itirazı kısmen kabulü ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, icra takibine yaptıkları haksız itiraz nedeniyle borçlular aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatın karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….. Lojistik A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin fiili taşıyıcıya emtiayı hasarsız olarak teslim ettiğini, bu nedenle müvekkili şirkete husumetin yöneltilemeyeceğini, dava konusu taşımaya konu emtianın teslim tarihinin 22.04.2020 olduğunu, huzurdaki davanın ise 20.05.2021 tarihinde açıldığını, TTK m.1188 itirazın iptali davasının bir yıl içinde açılması gerektiğini, müvekkili şirketin fiili taşıyıcı …’nin eylemlerinden sorumlu olmayacağını, emtianın hava taşıması sırasında hasar gördüğünün aşikâr olduğunu, ancak müvekkili şirketin gösterdiği özeni fiili taşıyıcının göstermemesi nedeniyle hasarın ortaya çıktığını, Montreal Konvansiyonuna göre fiili taşıyıcının sorumlu olduğunu, akdi taşıyıcının sorumlu olmadığını, ikrar anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin sorumluluğuna karar verilmesi halinde müvekkili şirketi ile diğer davalı arasındaki sorumluluk oranının Montreal Konvansiyonu hükümlerine göre belirlenmesini istediklerini, bu sorumluluğun Montreal Konvansiyonu 44. maddesi gereğince müteselsil olduğunu ve 22/3. Maddesi uyarınca da eşyanın kg başına 17 SDR ile sınırlı olduğunu, eşyanın teslimi tarihinden itibaren 14 gün içinde hasarın ihbarının gerektiğini ancak bu ihbarın yapılmadığını (MonK m.31), davacının sigortalısı tarafından hasar tarihinden çok sonra hazırlanan uygunsuzluk raporuna ve ekspertiz raporuna itibar edilmemesi gerektiğini, teslim tarihi 22.04.2020 tarihi itibari ile emtia hasarının belirlendiğini, uygunsuzluk raporunun ise 07.05.2020 tarihinde düzenlendiğini, dosyaya sunulan “…” ekspertiz raporunun 4. Maddesinde hasarın oluş şekli ve nedeni başlığı altında herhangi bir tutanağın veya raporun ibraz edilemediğinin belirtildiği, ekspertiz raporunun tamamen fotoğraflardan yararlanılarak hazırlandığı, Montreal Konvansiyonu 20. Maddesine göre taşıyıcının müterafik kusur halinde sorumluluktan kurtulma durumunun söz konusu olduğunu, bu nedenle diğer davalı ile aralarındaki sorumluluk oranlarının belirlenmesi gerektiğini, davacının icra inkar tazminatı talebinin alacağın likit olmaması nedeniyle yerinde olmadığını, ileri sürerek davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını istemiştir.
Davalı …. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olaya Montreal Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, dava konusu emtialar üzerinde “istiflenemez” ibaresi bulunmadığından etiketleme sorunu olduğunu ve hasardan gönderenin sorumlu olduğunu, paketlemenin taşıyıcı tarafından yapılmaması halinde MonK m.18/b gereğince taşıyıcının sorumluluktan kurtulacağını, müvekkili şirketin sorumluluğunun Konvansiyonun 22/3. maddesi gereği sınırlı sorumluluk olduğunu, davacını bu sınırlar içinde ancak ispat ettiği gerçek zararı talep edebileceğini, davacının ancak karar tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini, takip tarihinden itibaren faiz talep edemeyeceğini, ileri sürerek davanın reddine, müvekkili şirketin sorumluluğu söz konusu olması halinde sorumluluk miktarına bağlı olarak davanın kısmen reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Yapılan yargılamada taraf teşkili sağlanmış, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosya aslı dosyamız arasına alınmış, davacı vekilinden yabancı dildeki evrakların Türkçe tercümeleri istenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, sigorta sözleşmesinden dolayı sigortalısına ödenen tazminatın davalılardan rücuen tahsili istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Dairesinin ….. Esas sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesinde, alacaklısının dosyamız davacısı olduğu, borçlularının dosyamız davalıları olduğu, 18.342,87-TL asıl alacak ve 869,65-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.212,52-TL alacak yönünden ilamsız takip yapıldığı, takibin dayanağının sigortalının zarar gören emtiaları için ödenen sigorta tazminatının rücuen tazmini istemi olduğu, davalı ….. Lojistik A.Ş.’nin 15/01/2021 tarihinde, davalı …’nun 11/01/2021 tarihinde takibe ayrı ayrı itiraz ettikleri, davacının davalılar tarafından icra takip dosyasına yapılan itirazların iptali için süresi içerisinde dava açtığı anlaşılmıştır.
Davacı sigorta şirketi tarafından olay tarihinde dava dışı ….. Tekstil İhracat Pazarlama A.Ş. adına 01/09/2019-26/07/2020 tarihleri arasını içeren …. nolu nakliyat abonman sözleşmesine istinaden emtia nakliyat sigorta poliçesi düzenlendiği dosya arasında bulunan poliçeden anlaşılmaktadır.
Davacı sigorta şirketinin 09/07/2020 tarihinde dava dışı sigortalısının zararına karşılık 18.342,87-TL ödeme yaptığına ilişkin dekont örneği dosya arasında bulunmaktadır.
TTK’nin 1472/1 maddesinde, sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceği hüküm altına alınmıştır.
TBK’nin 183/1 maddesine göre, kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.
Davacı tarafça dosya arasına sunulan, 08/07/2020 tarihli hasar tazminat makbuzu ve ibraname başlıklı belge incelendiğinde, davacı sigorta şirketi hasar ile ilgili olarak ödenen tutar oranında dava dışı sigortalının üçüncü kişilere karşı olan takip ve dava haklarını temlik aldığı görülmektedir. Başka bir deyişle, dava dışı sigortalı dava konusu hasar ile ilgili olarak davalı taraflardan isteyebileceği alacağını TTK’nin 1472 ve TBK’nin 183 maddeleri uyarınca davacı sigorta şirketine devretmiştir.
Montreal Konvansiyonu’nun 35. maddesi gözetildiğinde, dava, varış yerine ulaşma tarihinden ya da hava aracının ulaşmış olması gereken ya da taşımanın durdurulduğu tarihten itibaren hesaplanan iki yıllık bir süreç içerisinde açılmazsa, hasara ilişkin haklar geçersiz olacağı belirtilmekle, davacı sigorta şirketinin sigortalısına yapmış olduğu hasar ödemesinin tarihi, icra takip tarihi, arabuluculuk aşamasında geçen süreler ve dava tarihi hep birlikte değerlendirildiğinde iki yıllık dava açma süresinin dolmadığı anlaşıldığından hak düşürücü süreye yönelik itirazlar yerinde bulunmamıştır.
Dava dışı sigortalıya ait ürünler taşıyıcı tarafından havayoluyla Türkiye’den Çin’e götürülmüştür. Bu durumda taşıma işi uluslararası nitelikte olmakla, eldeki davada, Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine Dair Sözleşme (Montreal Konvansiyonu) hükümlerinin uygulanması gerekecektir.
Dosyaya sunulan belgelerde “Dış ambalaj çok kötü durumda, bildiri aşağıdaki gibidir”, “Gümrük beyanı anında başlatıcının beş adet çıkrığı hasarlı olarak değerlendirmiştir” vs ifadelerinin yer aldığı ve bilirkişi raporu ile de saptandığı üzere hasarın eşyanın ambalajlarının bozulması şeklinde çıplak gözle görülebilir durumda olduğu göz önüne alındığında, her ne kadar davalı ….. Lojistik A.Ş. tarafından yöntemine uygun şekilde hasar ihbarı yapılmadığı savunulmuşsa da, dosya arasında yer alan belgelere göre taşıyıcının gümrük beyanında hasar durumunu bizzat belirttiği, dolayısıyla hasardan taşıyıcının bilgi sahibi olduğu gözetildiğinde davalı ….. Lojistik A.Ş.’nin ihbar yapılmadığı yönündeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Bilirkişi raporunda, hasarın, özensiz taşıma ve taşıma senedinde istiflenemez ibaresi olmasına rağmen bu talimata uyulmaması ile paketlemenin iyi olmamasından ortaya çıktığı belirtilmiştir. Bilirkişi heyeti bu saptamayı yaparken, mukavva karton koliler ile yapılan paketlemenin uluslararası taşımanın gerektirdiği normal yükleme, boşaltma, aktarma ve elleçleme aktivasyonlarına mukavemetinin beklenemeyeceği, uluslararası ticaretin ciddi bir paketlemeyi gerekli kıldığı değerlendirilerek, taşıyıcının istiflenemez talimatına rağmen istif yapması, koliler üzerinde ayak izleri olması, ezilmelerin, yükleme ve aktarmalardaki sert kaba elleçlemelerin ve bunların yanında paketlemenin de şekline göre hep birlikte zarara yol açtıkları sonucuna varılmış, dava dışı sigortalı ile taşıyıcıya yarı yarıya kusur saptamasında bulunmuştur. Bilirkişi heyetinin değerlendirmesi ve saptaması, dosya kapsamı ile uyumlu olup, denetime elverişli, gerekçeli, işin niteliğine uygun teknik değerlendirme içermekle mahkememizce de yerinde bulunarak, bilirkişi raporu bu yönüyle esasa etkili kanıt olarak kabul edilmiştir.
Davalı ….. Lojistik A.Ş.’nin taşımayı organize eden, dava dışı sigortalıya taşımanın tamamı için tek ve kesin navlun bedeli fatura ettiği de göz önüne alınarak hasardan akdi taşıyıcı olarak sorumluluğu bulunduğunu, davalı ….’nun ise taşıma işini fiili olarak yerine getirmekle ve dosyadan aksine bir kanıt olmadığından tam ve sağlam aldığı eşyada oluşan hasar da bu taşıma esnasında ortaya çıkmakla sorumluluğu bulunduğunu kabul etmek gerekmiştir. Bu itibarla, davalı …..’nun taşıması esnasında oluşan hasardan, davalı taşıyıcıların davacı sigorta şirketine karşı müteselsilen sorumlu oldukları sonucuna varılmış, davalı ….. Lojistik A.Ş.’nin husumet itirazı yerinde görülmemiştir.
Montreal Konvansiyonu’nun 22/3 maddesi uyarınca, yük taşımalarında yükün kaybolması veya hasarı halinde, gönderen tarafından yükün varış yerinde tesellümünde menfaati bulunduğuna dair özel bir bildirim yapılmadığı takdirde, taşıyıcının sorumluluğu kilogram başına 22 Özel Çekme Hakkı (SDR) tutarıyla sınırlıdır. Taşıma konusu yük senedine göre, yükün brüt ağırlığı 2.880 kg olup, bilirkişi raporuyla yapılan hesaplamaya göre, SDR kurundan belirlenen taşıyıcının sorumluluk sınırının rapor taslağı tarihinde 1.546.801,34- TL olduğu saptanmıştır. Bu tutar davalı taşıyıcıların, sorumlu tutulabilecekleri üst sınır olup, bilirkişi raporundaki saptamaya göre dosya kapsamına göre, eksper raporuyla belirlenen zarar tutarının yerinde olduğu sonucuna varılmış, dava dışı sigortalıya ödenen 18.342,87-TL’den poliçe gereği %10 ek bedel indirilerek elde edilen 16.672,99-TL’nin gerçek zarar olarak kabulü yerinde bulunmuştur. Gerçek zarar tutarı olarak saptanan 16.672,99-TL’nin tarafların kusur oranlarına göre yarısı olan 8.336,50-TL’den dolayı davalı taşıyıcıların davacı sigorta şirketine karşı müteselsilen sorumlu olduklarını kabul etmek gerekmiştir.
Davacı taraf ödeme yaptığı tarihten itibaren faiz isteminde bulunmuştur. Hasar ödemesinin tarihi 09/07/2020 tarihi olup, davacı sigorta şirketi hasardan kusurları oranında sorumlu olan davalı taşıyıcılardan bu tarihten itibaren faiz isteminde bulunabilecektir. Taraflar tacir tüzel kişi tacir olmakla, davacı sigorta şirketinin istemiş olduğu avans faiz türü de yerindedir. Buna göre, davalı taşıyıcıların sorumlu oldukları kabul edilen 8.336,50-TL üzerinden 25/12/2020 takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarının (18/12/2020 tarihine kadar 8.336,50-TL x 162 gün x %10 / 100 x 365 (370-TL) ve 19/12/2020-25/12/2020 tarihleri arası 8.336,50-TL x 6 gün x %16,75 / 100 x 365 (22,95-TL) ) 392,95-TL olduğu sonucuna varılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davalıların kabul edilen kusuru oranında rücu şartlarının gerçekleştiği ve davacı sigorta şirketinin ödemek zorunda kaldığı tutarın davalıların belirlenen kusuru oranında ödeme tarihinden itibaren faiziyle davalılardan istemde bulunabileceği kabul edilerek, hasarın niteliğine göre, kusur, zarar miktarı vs açısından incelemeyi gerektirdiğinden rücuya konu tutarın davalılar yönünden kesin ve net olarak belirlenebilir nitelikte olmadığı kanaatiyle, koşulları oluşmadığından davacının tazminat istemi yerinde görülmeyerek, açıklanan nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalıların Bakırköy …. İcra Dairesinin ….. Esas sayılı icra takip dosyasına itirazlarının 8.336,50-TL asıl alacak ve 392,95-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.729,45-TL alacak yönünden iptali ile takibe bu tutarlar üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanarak devamına,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine,
2-Alınması gereken 596,31-TL harçtan peşin alınan 200,86-TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 395,45-TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 200,86-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 13,40-TL vekalet pulu, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 130,00-TL posta ve davetiye gideri olmak üzere toplam 2.011,20-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 1.009,80-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ….. Lojistik A.Ş. tarafından yapılan 8,50-TL vekalet harcı, 13,40-TL vekalet pulu olmak üzere toplam 21,90-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 10,90-TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6- Davalı … tarafından yapılan 8,50-TL vekalet harcı, 13,40-TL vekalet pulu, 300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 321,90-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 160,28-TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Arabuluculuk masrafı olan 1.360,00-TL’nin kabul ve ret oranına göre 682,84-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, geriye kalan 677,16-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar kendilerini davada vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan avansların karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
23/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır