Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/428 E. 2021/853 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/428 Esas
KARAR NO : 2021/853

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/05/2021
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
YAZIM TARİHİ : 22/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkili şirketin cari hesap alacağından kaynaklanan alacağını alabilmesi için davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasına konu borcun iş bu dava açılmadan 1 ay önce 19/04/2021 tarihinde bütün ferileriyle birlikte ödenerek icra dosyasının kapatıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, davacı tarafından Bakırköy … İcra Dairesinin …… Esas sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; takip alacaklısının işbu dosya davacısı, takip borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, takibin 19.411,00 TL asıl alacak üzerinden başlatıldığı, takip dayanağının 13/10/2020 tarihli ticari fatura için istenen cari hesap alacağı olduğu anlaşılmıştır.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nin 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre geçerli olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla burada, borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi hâlinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç yani alacağın tahsili, borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre, gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır. Bunun gibi takibe konu borcun kısmen ödendiği durumlarda da ödenmeyen borç tutarına yönelik itirazın iptali davasında, itirazdan sonra ödenmiş olan miktar bakımından itirazın iptalinin istenilmesinde hukuki yararın mevcut olmayacağı kuşkusuzdur.
Sonuç itibariyle; icra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından ödeme yapılması halinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerekir. Dolayısıyla takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödemeler yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararı bulunmamaktadır.
Buna göre, takipten sonra ancak dava açılmadan önce ve arabuluculuk son tutanağı düzenlendikten sonra, davalı tarafça ödeme savunmasında bulunulduğu, davalı tarafından dosya arasına alınan ödeme dekontuna göre, 19/04/2021 tarihinde Bakırköy … İcra Müdürlüğü …. E sayılı dosya borcu ödemesi … açıklamasıyla havale yapıldığı, Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasının 20/04/2021 tarihli karar tensip tutanağında da dosyaya tahsilat geldiğinin belirtildiği anlaşılmakla, dosya borcunun ödenmesi üzerine dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın hukuki yarar yokluğundan, usulden reddine karar vermek gerekmiş, davalı tarafın ödeme yapmasına rağmen süre uzatım dilekçesinde ödeme yaptığını belirtmemesine ve dava açılmadan önce davacı tarafın da ödeme yapıldığına ilişkin yönelik dosyaya yansıyan bir beyanı olmadığına göre, takdiren taraflar lehine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HKM’nin 114/1-h ve 115/2 maddeleri gereğince hukuki yarar yokluğunda davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL karar harcından peşin alınan 234,44-TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 175,14-TL fazla harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

4-Taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/09/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır