Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/423 E. 2022/607 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/423 Esas
KARAR NO : 2022/607

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 17/05/2021
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
YAZIM TARİHİ : 03/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yetkilisi …’ın … Bankası A.Ş. … Şubesine giderek 01/10/2018 tarihinde 5.000,00-EURO, 05/10/2018 tarihinde 17.500,00-EURO olmak üzere toplamda 22.500,00-EURO parayı hesabına yatırdığını, …’ın 09/10/2018 tarihinde banka şubesine acil olarak gelmesinin bildirildiğini, banka şubesinde … tarafından yatırılan paraların sahte olabileceği bu nedenle araştırılması için prosedür gereği hazırladıkları yazıyı imzalamasının gerektiği aksi halde hem banka şubesinin hem kendisinin zor durumda kalacağını söylediklerini, …’a banka çalışanları tarafından hazırlanan yazıyı okumadan imzalattıklarını, aynı anda banka çalışanlarının kendi aralarında tutanak tuttuklarını ve konu ile ilgili müşteriden imza aldıklarını beyan ettiklerini, bu olaylar neticesinde … hakkında Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile parada sahtecilik suçlaması ile dava açıldığını, söz konusu davada …’ın beraat ettiğini, kararın kesinleştiğini, müvekkilinin davalı banka şubesine kesinlikle sahte para vermediğini, zaten sahte para vermesi halinde banka tarafından bu durumun hemen anlaşılacağını, müvekkilinin ilk para yatırdığı tarih ile banka şubesinin kendisini aradığı tarih arasında 9 günlük bir zaman diliminin olduğunu, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyanla banka şubesi tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak el konulan 22.500,00-EURO’nun müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket yetkilisinin 01/10/2018 tarihinde 5.000,00-EURO, 05/10/2018 tarihinde 17.500,00-EURO olmak üzere toplamda 22.500,00-EURO parayı hesabına yatırdığını, müvekkili banka ana kasasında yapılan 08/10/2018 tarihli sayımı sonucunda paraların sahte olduğunun tespit edildiğini, dava konusu 22.500,00-EURO’nun sahteliğinin müvekkili banka tarafından tespit edilmesi üzerine Nakit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca durumun davacı şirket yetkilisine haber verildiğini, şirket yetkilisinin şubeye gelerek paraların sahte olduğunu ayrıca teyit ettiğini, davacı tarafın yatırmış olduğu 22.500,00-EURO’nun sahte olduğunun tespit edilmesi sonucunda yasal yükümlülükler kapsamında davacı şirket yetkilisi hakkında şikayette bulunulduğunu, davacı şirket yetkilisinin Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile yargılandığını, bu dosyada verilen kararın işbu dava dosyasındaki taleplerinin haklılığına dayanak olarak gösterilmesinin mümkün olamayacağını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılamada taraf teşkili sağlanmış, Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden davacı şirketin sicil kayıtları, … Bankası A.Ş.’den davacı şirkete ait hesap hareketleri ve dekontlar, Küçükçekmece Vergi Dairesinden davacı şirkete ait 2018 yılına ait BA ve BS formları ile bilançoları getirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, bankaya yatırılan ve sahte olduğu iddiasıyla alıkonulan vadesiz mevduatın iadesi istemine ilişkindir.
Davacı şirket adına davalı bankada bulunan hesabına 01/10/2018 tarihinde 5.000,00 Avro yatırıldığı ve yine 05/10/2018 tarihinde de 17.500,00 Avro yatırıldığı uyuşmazlık konusu değildir.
Davacının, davalı bankaya 01/10/2018 tarihinde 5.000,00 Avro ve 05/10/2018 tarihinde 17.500,00 Avro olmak üzere yatırdığı toplam 22.500,00 Avro’nun sahte olduğu iddiasıyla parada sahtecilik suçundan Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile açılan davadan üzerine atılı suçu işlediği yönünde her türlü kuşkudan uzak kesin, net ve inandırıcı kanıtlar elde edilemediği gerekçesiyle beraatine karar verilmiş, karar istinaf edilmeden kesinleşmiştir.
TBK’nin 74. maddesi uyarınca; hakim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir, aynı şekilde, ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hakimini bağlamaz.
TBK’nin 114/2 maddesi ise, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümlerden hareketle, davacı hakkında caza yargılamasında verilen beraat kararı Mahkememizi bağlamayacaktır.
Sahte olduğu anlaşılan 45 adet 500’lük banknot değerinde toplam 22.500,00 Avro’nun T.C. Merkez Bankası tarafından yapılan incelemesinde, sahte oldukları saptanmıştır.
TBK’nin 132. maddesine göre, borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir.
TBK’nin 14. maddesine göre, yazılı şekilde yapılması öngörülen sözleşmelerde borç altına girenlerin imzalarının bulunması zorunludur.
Davacı tarafından paraların yatırıldığı banka şubesi tarafından, banka ana kasasına gönderilen paralardan 08/10/2018 tarihinde 45 adet 500 Avro olmak üzere 22.500,00 Avro’nun sahte olduğunun saptanmasıyla, davalı banka çalışanlarınca davacıya bilgi verilmesi üzerine, davacı tarafından davalı banka şubesinin 22.500,00 Avro için ibra edildiğine ilişkin belge davacı şirket yetkilisi tarafından imzalanmıştır. Söz konusu ibra belgesinde, sahte paraların tamamının karakola/savcılığa teslim edileceği de yazılıdır. Her ne kadar davacı vekili tarafından davacı şirket yetkilisinin belgeyi imzalamazsa polis çağrılacağı korkusuyla ibra belgesini imzaladığı savunulmuşsa da; imzayı atanın şirket yetkili olması ve davacı şirket yetkilisinin sahte olduğu saptanan paralar yönünden bankayı ibra etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi, davacı şirketin tüzel kişi tacir ve imzayı atanın da şirketin tek ortağı ve yetkilisi olmakla basiretli bir tacir gibi hareket edilmesi gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde ve ibra belgesi üzerinde sahte paraların açıkça karakola/savcılığa teslim edileceğinin belirtilmesi karşısında davacının polis çağrılacağı korkusuyla ibra belgesini imzaladığı yönündeki savunmasını kanıtlamaya yarar veya ibranın geçersizliğine ilişkin dosyaya herhangi bir kanıt yansımamıştır. HMK’nin 226/1-c maddesi uyarınca, bu husus yemin kanıtına da konu edilememiştir.
Davacının bankaya yatırdığı 45 adet 500 avro banknot küpürü ile, bankaya yatırıldıklarından kısa bir süre sonra sahteliği saptanan paraların da aynı değer ve sayıda olması göze çarpmaktadır. Ceza yargılamasında beyanına başvurulan banka çalışanı tanık …. özetle, davacının gümrük işi yaptığını, ara ara kendisine sahte paralar verildiğini, hatta getirdiği dolarlarda sahte paralar çıkabileceğini belirttiğini, getirdiği paralardan da sahte çıkabileceğini, sahte para çıkarsa zararı karşılayacağını söylediğini ve paraların tamamının sahte çıktığını beyan etmiştir.

Yine ceza dosyasına yansıyan bir diğer husus ise, davacı şirket yetkilisinin soruşturma aşamasında ifadesine başvurulduğunda kardeşine ait kimlik bilgilerini vererek, kendini gizlemeye çalışmasıdır.
Bir başka husus da, davacının adli sicil kaydına yansıyan Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile, davacı şirket yetkilisinin piyasaya sahte dolar sürmekten dolayı parada sahtecilik suçundan cezalandırıldığı ve bu kararın da istinaf edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.

Her ne kadar T.C. Merkez Bankası tarafından yapılan incelemede uzmanlar veya veznedarlar gibi para işiyle uğraşanlar tarafından paraların sahteliği anlaşılabilir yönünde görüş bildirilmesi göz önüne alınarak bankaya yatırılan paranın kabul edilmesinde bankanın da ihmali bir davranışla kusurlu olduğu düşünülebilirse de, ceza dosyası tanığının anlatımı ve bu anlatımı doğrulayan Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında verilen karar, tanık anlatımında geçen davacı şirket yetkilisinin bankaya parayı yatırırken kullandığı ifadeler ve sahteliği saptanan banknot adeti ve değeri, ceza dosyası soruşturma aşamasında davacının kendisine ait kimlik bilgilerini gizleyerek kardeşine ait kimlik bilgilerini kullanmaya çalışması, ayrıca davacı şirket yetkilisinin imzalamış olduğu ibra belgesi, yatırılan sahte parayı kabul etme biçimindeki bankanın kusurlu davranışının paranın sahte olması gerçeğinden hareketle sonuca etkili olmaması hep birlikte değerlendirildiğinde, aksi davacı tarafça kanıtlanamadığından sahteliği saptanan paraların davacı şirket yetkilisi tarafından yatırıldığı kanaatine varılarak, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar harcının peşin alınan 3.907,76-TL peşin harçtan indirilmesiyle geriye kalan 3.827,06-TL fazla harcın davacıya istemi halinde geri verilmesine,

3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 13,40-TL vekalet pulu, 8,50-TL vekalet harcı olmak üzere 21,90-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00-TL’nin 6325 sayılı yasanın 18/A-13,14 maddesi hükümleri uyarınca davacıdan alınarak hazineye verilmesine,

6-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 24.467,75 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan avansların karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin(e-duruşma ile) yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/06/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır