Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/410 E. 2023/35 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/410 Esas
KARAR NO : 2023/35

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma)
DAVA TARİHİ : 06/05/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete ait emtiaların Türkiye’den İsviçre’de bulunan … Şirketi’ne nakliyesi işini üstlendiğini, taşıma konusu emtianın 14/11/2019 tarihinde alıcıya teslim edildiğini, teslim sırasında alıcı firma tarafından CMR belgesi üzerine kötü ambalaj nedeniyle %50 malın hasarlı olduğu şerhi düşüldüğünü, taşımaya konu emtiaların davalı şirketçe ambalajlandığını, davaya konu taşıma işlemi için müvekkili şirkete 4.700,00-AVRO tutarlı fatura için müvekkili aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığını, hasarın davalı firmanın kusurundan kaynaklanması nedeniyle … Hizmetleri A.Ş. İle anlaşma yoluna gidilerek icra dosyasındaki alacak ve ferileri için 45.000,00-TL’lik ödeme yaptıklarını, asıl alacak dışında vekalet ücreti, harç ve ferileri için 3.823,30-TL fazla ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, bu ödemelerin tahsili için Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını, icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini beyan ederek davalı tarafın Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davacı nakliye firması arasındaki ticaretin müvekkilinin üretimini yaptığı ürünlerin yurt dışına taşınması ve nakliyesi işlemi olduğunu, aralarındaki ticari ilişki kapsamında müvekkili firmanın ödemelerini her zaman yaptığını, müvekkiline ait emtiaların Türkiye’den İsviçre’de bulunan … şirketine nakliyesi işini davacı … Lojistiğin üstlendiğini söz konusu taşıma işini alt taşıyıcı olarak … Lojistik’e tevdi edildiğini, bu şirket tarafından da taşıma işlerinin adı geçirilmeyen … Lojistik ve … Taşımacılık’a yaptırıldığını, dosyada bahsi geçen malın kusurlu olduğuna dair şerhin bir bilirkişi tarafından değil, görüp anladığını not alan bir toptancı tarafından yazıldığını, müvekkili firmanın malın ambalajında herhangi bir hatasının bulunmadığını beyanla davanın reddine, davacı tarafın %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
Yapılan açık yargılamada taraf teşkili sağlanmış, … Sigorta Şirketinden … numaralı hasar dosyası getirtilmiş, davacı vekilinden CMR belgesi ile taşımaya ilişkin evraklar, hasarlı ürün listeleri ve faturalar istenmiş, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile … Esas sayılı dosyası UYAP aracılığıyla dosya kapsamına alınmış ve bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ile davacının icra inkar tazminatı, davalının kötü niyet tazminatı istemlerine ilişkindir.

Küçükçekmece …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklısının dosyamız davacısı olduğu, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, takibin 6.125,00-AVRO fatura alacağı, 3.823,30-TL rücu alacağı, 56,62-AVRO işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 6.181,62-AVRO ve 3.823,30-TL alacak için başlatıldığı, davalının takibe 26/10/2020 tarihinde itiraz ettiği, davalının itirazının iptali için davacının süresinde dava açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında Türkiye-İsviçre arasında çeşitli unlu mamüllerden oluşan emtianın taşınması işinin yapılması hususunda anlaşma olduğu, davacının taşıma işinin akdi taşıyıcısı olduğu, davacının üstlendiği taşıma işini … Hizmetleri A.Ş.’ye, onun da …. İthalat İhracat San ve Tic Ltd Şti verdiği, davalı şirkete ait emtianın taşıma sürecinde kısmi ziyaa uğradığı, bu taşımadan dolayı davalının davacıya navlun ücretini ödemediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki taşıma işi uluslararası karayolu taşımasına ilişkin olduğundan uyuşmazlığa CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerekecektir.
Somut olayda davacı taşıyıcının işyerinde araca yükleme yapıldığı ve yüklemeyi davalı firmanın yaptığı, yüklemeye davacı şirketin eşlik ettiği davalı tarafın beyanından anlaşılmaktadır.
Dosyaya sunulu taşıma belgelerinin incelenmesinde, ürünlerin çok kötü bir şekilde, zayıf ve kötü, standart olmayan paletler üzerine yüklendiği, yolda kırılmış olduklarından tüm ürünlerin birbirlerine karıştıkları, bozuldukları, ürünlerin%50’sinin bozuk teslim edildiği emtia alıcısı ve şoför tarafından yazılarak imzalanmıştır.
Dosya arasında yer alan ekspertiz raporunda da, belge ve fotoğraflardan meydana gelen hasarın palet üzerine dizilmiş olan kolilerin hem üst üste aşırı fazla koli yüklenmesi, hem de daha önemlisi kolilerin yalnızca şrink naylonla örtülüp, palet tahtasına çelik/plastik şerit bantlar ile bağlanmamış/sabitlenmemiş olması nedeniyle kolilerin palet üzerinden kayması ve ambalaj yetersizliği sonucu hasarın oluştuğu değerlendirmesi yapılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporuna göre, paletler üzerine aşırı yüksek istifleme, yükün paletler üzerine plastik veya çelik bantlarla kilitlenmemiş olması, bunun yerine yükün etrafına yalnızca çok zayıf naylon sitreç sarılması, paletlerin üzerine ne amaçla olduğu anlaşılamayan kontrplaklar yerleştirilmesi, dolayısıyla yüzeyi temizlenmemiş ahşap paletlere göre sürtünme olasılığı son derece düşük olan bu malzemenin kaymayı kolaylaştırıcı olması, bunun sonucunda yıkılan emtiaların diğerlerine yaslanması üzerine yüklerin birbirlerini tetiklemesi veya yüksek istifleme nedeniyle aracın devinimi sırasında yükün meyil alması ve palet üzerinde kaymasına neden olabileceği ve yüksek istifleme nedeniyle üstteki ağırlığa dirençsiz ambalajların alttan ve üstten gelen iki basınç arasında yamulmasının söz konusu olduğu değerlendirilerek hasarın hatalı yüklemeden kaynaklandığı kanaatine ulaşılmıştır. Dosya içerisinde yer alan fotoğraflar, emtia alıcısı ve şoförün taşıma belgesine ambalaj yetersizliği nedeniyle hasarın oluştuğuna ilişkin kayıtları, ekspertiz raporu, yükün özelliği birlikte değerlendirildiklerinde genel hatlarıyla birbirleriyle uyumlu oldukları, bu yönüyle bilirkişi raporundaki saptamaların yerinde olduğu kanaatine varılarak, hasarın hem hatalı yüklemeden, hem de ambalaj yetersizliğinden oluştuğu kabul edilmiştir.
CMR Konvansiyonu’nun 8. maddesi hükümlerinde, yükü teslim aldığı sırada taşımacının, yükün ve bunların ambalajının görünürdeki durumunu kontrol edecek, yükün ve ambalajların görünürdeki durumu ile ilgili varsa yazacağı çekincelerini gerekçeleri ile belirtecek, gönderici bu çekincelere bağlı kalacağını açıkça kabul etmiş olmadıkça çekinceler göndericiyi bağlayıcı olmayacaktır. Bu hükümden hareketle, dosya arasında yer alan taşıma belgelerinde bu tarz bir çekinceye rastlanmamıştır. Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere ve yine fotoğraflardan da görüleceği gibi yükün bir kısmının altına paletler üzerine konulduğu anlaşılan kontrplakları taşıyıcı görmesinin olanaklı olmadığı düşünülse bile, yükün aşırı yüksek istiflenmesi, yükün özelliği göre yıkılmasını önleyecek şekilde sabitlenmemesini görebileceği ve bu duruma müdahale edebileceğini kabul etmek gerekir. Çünkü, yükün aşırı yüksek istifi ve taşımaya uygun gereklilikte sabitlenmemesi yükün ve ambalajın görünürdeki durumu olup, taşımacı yaptığı işin gereği bunu bilebilecek bir durumda ve kontrolle yükümlüdür. Diğer yandan taşımacı yüklemeyi adım adım takip etmek, bir kısım paletler üzerine konulduğu belirlenen kontrplakları araştırmak zorunda da değildir. Ancak değinildiği gibi, taşımacı yükün ve ambalajın görünürdeki durumunu, somut olayda yükün paletler üzerine sabitlenmesi, yükün özelliğine uygun ambalaj, aşırı yüksek istiflemenin araca ve yüke uygunluğunu, yükün araç veya paletler üzerinde eşit ağırlıklarda düzenlenmesini görünürdeki durumlarıyla anlaşıldığı kadarıyla denetleyecek, çekincelerini belirtecek, uyarıları dikkate alınmaz ya da bunu yapamayacak durumda ise taşıma senedine şerh düşecektir. Sonuç olarak aşırı yüksek istifleme, sabitleme yapılmaksızın yükleme, ambalaj yetersizliği yükün görünürdeki durumuna göre taşımacı tarafından anlaşılabilecekken, bir kısım yükün altına ve paletler üzerine konulan kontrplakların yükün görünürdeki durumuna göre anlaşılması güç olacaktır. O halde, yükün görünürdeki durumunun dışında kalan, yükün altına kontrplak konulması nedeniyle taşıyıcının sorumluluğundan söz edilemeyecektir. Fakat, taşıyıcı aşırı yüksek istifleme ve yükün özelliğine göre gereken sabitleme olmamasına rağmen bu hususta yaptığı işin gereği emtiaların taşıma sırasında zarar görebileceği konusunda uyarısı yapıp, çekincesini belirtmesi gerekirken, aksi dosya kapsamından anlaşılamadığından taşıyıcının gerçekleşen hasarda kusuru olduğu kabul etmek gerekmiştir.
Hasarın gerçekleşmesinde hatalı yükleme, yetersiz ambalaj, bir kısım yükün altına kaymayı kolaylaştırıcı özelliği bulunan kontrplak konulması hasar neden olduklarından gönderici olan davalının asli kusurlu, taşıyıcı davacının kontrol yükümlülüğe aykırı davranması nedeniyle ikincil derecede kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Bu kabul doğrultusunda, bilirkişi raporunda, davacı taşıyıcının %25, davalı göndericinin %75 kusurlu olduğu yönündeki kusur belirlemesi yerinde bulunmuştur.
Taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumlu olup, kayıp, hasar ve gecikmeye neden olan faktörlerden bazıları bakımından sorumlu olduğu faktörlerin kayıp, hasar ve gecikmeye yaptıkları katkı oranında sorumlu olacaktır. Bu kapsamda, tarafların kabul edilen kusur durumlarına göre, davacının navlun alacağı olan 6.125,00-AVRO’nun %75’i olan 4.593,75-AVRO navlun alacağının davalıdan isteyebileceği, yine davacının davalıya karşı T.C. Bakırköy Noterliğinin 20/07/2020 tarihli … yevmiye sayılı, 6.125,00-AVRO’nun ivedilikle tarafına ödenmesi istemini içeren ihtarnamesinin davalıya 22/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla davalının navlun alacağı için 22/07/2020 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulüyle takibin başlatıldığı 14/09/2020 tarihine kadar 47,57-AVRO işlemiş faiz isteyebileceği ve davacının navlun alacağının davalıdan alamayıp taşıma işini verdiği dava dışı firmanın başlattığı Küçükçekmece…. İcra Dairesinin … esas sayılı icra takibindeki 4.700,00-AVRO navlun alacağı dışında kalan ferilere ilişkin olarak 02/09/2020 tarihinde dosyaya sunulu ödeme belgesine göre yapmış olduğu 45.000,00-TL ödemenin ödeme tarihindeki avro efektif satış kurunun 8,8269-TL olduğu gözetildiğinde (4.700,00-AVRO x 8,8269-TL = 41.486,43-TL) 3.513,57-TL ödeme yaptığı, takip tutarının 18/02/2020 takip tarihindeki kur oranı olan 6,5651-TL olduğu gözetildiğinde 30.855,97-TL’ye karşılık geldiği, bunun da vekalet ücretinin o tarih itibariyle (%15) 4.628,40-TL olabileceği ve bunun yanı sıra icra takip giderleri (harç, masraf vb) birlikte düşünüldüğünde davacının dava dışı şirkete yapmış olduğu ödemenin yerinde olabileceği kanaatiyle, davacının fazladan yapmış olduğu belirlenen 3.513,57-TL ödemenin kusur durumuna göre 2.635,18-TL’sini rücuen isteyebileceği ve davacının icra takip tarihinden itibaren faiz isteyebileceği sonucuna varılmıştır.
Davalının, belirlenebilir ve bilinebilir nitelikte olan davacı alacağına ilişkin başlatılan icra takibine itirazında haksız olduğu sonucuna varıldığından davalı aleyhine dava tarihine göre asıl alacak tutarlarının %20’si üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
Davacının icra takibini başlatmasında kötü niyetli olduğunu gösterir dosyaya yansıyan bir kanıt olmadığından davalının kötü niyet tazminatı istemi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Küçükçekmece …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasına itirazının 4.593,75-AVRO asıl alacak ile 47,57-AVRO (fiili ödeme günündeki efektif satış kuru ile) ve 2.635,18-TL yönünden iptaline, takibin bu tutarlar üzerinden yabancı para alacağı için Devlet Bankalarının avro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ve TL cinsinden alacak için yasal faiz oranı uygulanarak devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
İİK’nin 67/2 maddesi hükmü uyarınca 9.742,93-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
2-Alınması gereken 3.360,29-TL harçtan peşin alınan 833,19-TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 2.527,10-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 833,19-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 3.300,00-TL bilirkişi ücreti, 82,00-TL posta ve davetiye gideri olmak üzere toplam 3.441,30-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 2.571,07-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul ret oranına göre 986,20-TL’sinin davalıdan, geriye kalan 333,80-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/01/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza