Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/397 E. 2021/776 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/397 Esas
KARAR NO : 2021/776

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ : 09/09/2021
YAZIM TARİHİ : 04/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasında bayilik sözleşmesine dayalı olarak bayilik ilişkisinin mevcut olduğunu, bayilik sözleşmesi gereği davalı firmanın bağlantı miktarı oranında teminat göstermesinin istendiğini, bu doğrultuda ……’ın müvekkili şirkete doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak …’ın maliki bulunduğu; ….. İli, … İlçesi, …. Mah. …. Ada, .. Parsel, …. m2 alana sahip arsa niteliğinde taşınmazın tamamı üzerine, müvekkili şirket lehine 11.05.2017 tarih …. yevmiye numarası ile 180.000 TL bedelli 1. Dereceden %13.75 faiz ve F.B.K süre ile ipotek tesis edildiğini, taraflar arasında emtia alışverişinden kaynaklı faturalar düzenlendiğini, müvekkili şirketin cari hesaplarında da faturalardan kaynaklı alacağın sabit olduğunu, davalı firma tarafından fatura bedellerinin ödenmemesi nedeni ile ipotekli taşınmazın maliki davalı …’a ve kredi lehtarı olan davalı …’a Büyükçekmece … Noterliği’nden 24.04.2019 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek, borç bakiyesi bildiriminde bulunulduğunu ve ödeme için kesin süre verilerek borcun muaccel hale getirildiğini, ihtarnameye rağmen davalı tarafça ödeme yapılmadığından Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ……….. Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine başlanıldığını, davalıların icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların itirazının kendilerine tebliğ edilmediğinden İİK 67.maddesi ile düzenlenen 1 yıllık itirazın iptali davası açma hak düşürücü süre başlamadığından iş bu davayı süresinde açtıklarını beyanla davalıların haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptaline, davalıların %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; davacının açmış olduğu iş bu davanın süresinde açılmadığından usulden reddinin gerektiğini, esasa ilişkin olarak müvekkili davalı …’ın davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı şirketin bayiliğini yaptığı dönemlerde tüm ödemelerini ara sıra geciktirse dahi eksiksiz olarak ödemelerini yaptığını, bu durumun ilgili banka ve müvekkilinin ticari defterlerinde sabit olduğunu, diğer müvekkili davalı …’ın iradesini sakata uğratılarak taşınmazı üzerine ipotek tesis edildiğini, söz konusu ipoteğin geçerli bir iradeye dayanmadığını beyanla öncelikle davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esasa girilerek haksız açılan dava ve icra takibi nedeniyle davacının %20’de aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptali, icra inkar tazminatı ve para cezasına hükmedilmesi istemlerine ilişkindir.
Davacı taraf, davalılara karşı Bakırköy …. İcra Dairesinin …… Esas sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalılara 14/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların vekil aracılığıyla icra takibine süresi içerisinde 17/05/2019 tarihinde itiraz ettikleri, ancak davalıların itirazının davacı tarafa tebliğ edilmediği dosya arasına alınan icra dosyasından anlaşılmaktadır.
Takip konusu alacak İİK’nin 68, 68-a maddelerindeki belgelerden birine dayanmaktaysa, alacaklı dilerse icra mahkemesinde itirazın kaldırılması, dilerse mahkemede itirazın iptali davası açma (m.67) yoluna gidebilir. Hem itirazın iptali davası, hem de itirazın kaldırılmasında kanun koyucu hak düşürücü süreler öngörmüş olup, bu süreler itirazın kaldırılması için altı ay (m.68, 68-a), itirazın iptali davası için bir yıldır (m. 67). Her ikisinde de süre ödeme emrine itirazın alacaklıya veya vekiline İİK’nin 62/2 maddesi hükmü çerçevesinde tebliğinden itibaren başlar. Ancak, ödeme emrine itiraz Tebligat Kanunu’nun düzenlediği şekilde alacaklı veya vekiline tebliğ edilmemişse, sair suretlerle itirazdan haberdar olunduğu ileri sürülse dahi hak düşürücü süre başlamayacaktır. Fakat, bu yönde tebligat kendisine yapılmamış olsa bile alacaklı ödeme emrine itirazın hükümden düşürülmesi için öngörülen yasal yollara başvurabilir ve bu halde salt ödeme emrine itiraz alacaklıya henüz tebliğ edilmediği gerekçesiyle erken dava açıldığından bahsedilemeyecektir. Alacaklı, bu şekilde itirazın kaldırılması yönünde icra hukuk mahkemesine başvurduğunda, başka bir anlatımla, ödeme emrine itirazın tüm hukuki anlam ve sonuçlarına vakıf olduğunu ve hükümden düşürülmesi gerektiğini mahkemeye verdiği dava dilekçesiyle bildirdiğinde, tebliğ ile aranan öğrenme ve belgelendirme unsurları aynı anda tümüyle gerçekleşmiş olacağından, itirazın kaldırılması dilekçesinin verilmesi ödeme emrine itirazın tebliği hükmünde sayılmalı ve hak düşürücü sürenin de bu tarihten itibaren işleyeceği kabul edilmelidir.
Bu açıklamalardan sonra, somut olay incelendiğinde; takip dosyasında itirazın alacaklıya tebliğine ilişkin evraka rastlanmamış ise de, alacaklının aynı takiple ilgili itirazın kaldırılması talebiyle 21/06/2019 tarihinde Bakırköy ….. İcra Hukuk Mahkemesinde dava açtığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, itirazın en geç bu .tarihte davacı tarafça öğrenildiği kabul edilerek davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gözetilmek suretiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenle, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddine ilişkin, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL karar harcından peşin alınan 2.185,42-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.126,12-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk masrafı olan 1.360,00-TL’ nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Yürürlükteki AAÜT gereğince maktu 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
09/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır