Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/384 E. 2021/1138 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/384
KARAR NO : 2021/1138

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile Davalı …. Gayrimenkul ve Tic. A.Ş. arasında konusunun …. projesinde … İli, … İlçesi, … ada, … pafta, … parselde yer alan C2 Blok -5. Kat 7-K1 numaralı bağımsız bölümün satışı olan Beyoğlu …. Noterliği’nin …. yevmiye 26/10/2016 tarihli Düzenleme Şeklinde Ön Ödemeli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile ilgili olarak yine Beyoğlu …. Noterliği’nin 23/01/2018 tarih ve …. yevmiye numaralı işlemi ile sözleşme bedeli aynı kalmak üzere sadece ödeme planında değişiklik yapılmasını öngören Düzenleme Şeklinde Ön Ödemeli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi Düzeltme Beyanı akdedildiğini, bu beyanın akdedilmesi üzerine sözleşme dolayısı ile Davalı …’ye teslim edilmiş muaccel ve ödemesi yapılmış olan ve müeccel olan tüm bonoların taraflarına teslim edildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından beyan gereğince yeni ödeme planına göre tüm bonolar yeniden düzenlendiğini ve Davalı …’ye teslim edildiğini, bunun yanı sıra … tarafından gerçekleştirilen …. aile indirimi kampanyası çerçevesinde … tarafından …’ye kazandırılan ….. isimli müşteri için Protokol kapsamında … tarafından müvekkiline 23.900 TL ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirket tarafından tüm edimlerin eksiksiz ifa edildiğini ve teslim tarihinin geçilmiş olması sebebi ile Davalı …’den sözleşme gereği cezai şart talebinde bulunulduğunu, bu hususun Beşiktaş …. Noterliği’nin … yevmiye ve 04.11.2019 tarihli ihtarnamesi ile Davalı …’ye bildirildiğini, ancak her ne kadar müvekkilinin kendi edimlerini zamanında ve düzenli olarak ifa etmiş olsa da Davalı …’ye cezai şart talebinin olduğu ihtarnamenin tebliğ edilmesi üzerine Davalı … tarafından Beyoğlu …. Noterliği’nin … yevmiye ve 29.05.2020 tarihli ihtarnamesi ile haksız ve hukuka aykırı gerekçelerle sözleşmenin fesih edildiğini, davalı … tarafından ihtarname ile ileri sürülen fesih gerekçelerinin hukuka ve sözleşmeye aykırı olduğunu, davanın arsa sahibine ve müteahhit şirkete yöneltilmiş olması her iki davalınında zorunlu dava arkadaşı olmasından kaynaklandığını, bu nedenle müvekkili açısından telafisi imkansız önemli zararlar doğacağından, dava dilekçesinin davalı şirketlere tebliğinden önce, bağımsız bölümün 3. kişilere devrinin engellenmesi amacıyla ve tüm ödemeleri eksiksiz olarak yaklaşık 1 yıl önce yaptığı ve davada neredeyse kesin olarak haklı oldukları göz önüne alınarak teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davaya konu taşınmazın tapu kaydına iyiniyet iddiasını engellemek amacıyla TMK 1023 maddesi uyarınca “hükmen tescil davası açılmıştır” veya “davalıdır şerhi” konulması kararı verilmesini, davalı … tarafından sözleşmenin haksız ve hukuka aykırı şekilde fesih edilmiş olması sebebi ile sözleşmenin feshinin geçersizliğinin tespitine, taşınmazın tapusunun temlik hakkını kısıtlayıcı tüm şerhler ve ayni haklardan arınıdırılarak Davalı …. adınayken Müvekkil adına TMK 716/1 maddesi gereği hükmen tesciline, sözleşmenin feshinin geçersizliğinin tespiti ve hükmen tescili ile 28.07.2020 tarihine kadar geçen 9 ay 28 gün için 9 ay x 6.825 TL =61.425 TL ve 28 gün için 6.164 TL olmak üzere toplam 61.425 TL + 6.164 TL = 67.589 TL’nin her ilgili aya dair temerrüd tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalı …’den alınarak müvekkile ödenmesine, mahkeme tarafından tapunun müvekkili adına takyidattan ari şekilde tescilinin mümkün olmaması halinde müvekkili tarafından ödenen bedellerin “denkleştirici adalet” ilkesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki değerinin Davalı … Tic. A.Ş.’den alınıp müvekkiline ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine, karar verilmesini istemiştir.
CEVAP; Davalı … Şirketi ekili cevap dilekçesinde özetle;davacı şirketin beyanları hukuki ve maddi dayanaktan yoksun olduğundan reddi gerektiğini, müvekkili şirketin taraflar arasındaki sözleşme gereği edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davacı şirketin sözleşme hükümlerine aykırı davranması ve müvekkilinin ticari itibarını zedeleyecek ithamlarda bulunması sebebiyle müvekkili şirket sözleşmeyi feshetmek zorunda kaldığını, müvekkili şirket tarafından sözleşme feshedilmiş olup, davacı şirketin taşınmazın henüz teslim edilmediği iddiasıyla cezai şart talebinde bulunabilmesinin mümkün olmadığını, davacının sözleşmenin feshi sebebiyle talep edebileceği bedelin, dava tarihi itibariyle muaccel olmadığından davacının bu talebi bakımından hukuki menfaatinin bulunmadığını, bu nedenlerle HMK 389.maddesi anlamında dava konusu olayda davacının varsa bile herhangi bir hakkını elde etmesi önemli ölçüde zorlaşmayacağı gibi imkansız hale de gelmeyecek veya davacı aleyhine ciddi bir zararın doğma ihtimali de bulunmadığından, yani tedbir konulması için gerekli şartlar oluşmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine, davacının müvekkili şirketin ticari itibarını, kişiliğini, adını, saygınlığını zedeleyici, zarar verici itham, karalama ve saldırılarda bulunması nedeniyle sözleşme haklı olarak feshedildiğinden, davacının tapunun kendi adına devrini talep hakkı bulunmadığından ve davayı terditli olarak ikame etmesinde hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine, karar verilmesini istemiştir.
CEVAP; Davalı … Vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu talebin, müvekkili şirket yönünden hukuki sorumluluk doğuracak bir niteliği olmadığını, bu nedenle, müvekkili şirkete, dava yöneltilmesinin mümkün olamayacağını, Beyoğlu … Noterliğinin 26.10.2016 tarih, … yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi, Davacı ile … Ticaret A.Ş. arasında imzalandığını, müvekkili şirketin ise arsa sahibi olarak, diğer Davalı ile arasında, yalnızca Hasılat Paylaşım Sözleşmesi bulunduğunu, herkesin, ancak kendi akidinden talepte bulunma hakkı olduğunu, hiç bir sözleşmede, davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir hukuki ilişki ve bağ olmadığını, yüklenicinin, işbu sözleşmeden doğan yükümlülüklerini, müvekkili şirkete karşı tam ve eksiksiz olarak yerine getirmesi halinde, tapu devri yapılabilecek olup, bu nedenle, müvekkili şirketin yükümlülüğü henüz doğmadığını, tapunun henüz devredilmemiş olmasında, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu ve yükümlülüğü bulunmadığı gibi, doğrudan yüklenicinin muhatap alınması gereken ve onun yükümlülüğünde olan bir edim nedeniyle, müvekkili şirketin adına kayıtlı gayrimenkul üzerine ihtiyati tedbir veya davalıdır şerhi konulması talebi yerinde olmadığını ve reddi gerektiğini, bu nedenle müvekkili şirket …. A.Ş. Yönünden davacı ile arasında bir sözleşme bulunmaması, davacının davaya konu satış vaadi sözleşmesindeki muhatabının diğer Davalı olması ve dilekçemizde açıkladığımız tüm bu nedenlerle, davacıya karşı herhangi bir hukuki yükümlülüğünün bulunmadığından keza, müvekkili şirket ile yüklenici arasındaki sözleşmenin arsa devrini düzenleyen hükümleri göz önüne alınarak, davanın reddine, davacı tarafından yapılan ihtiyati tedbir ve davalıdır şerhi konulması taleplerinin reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tapu iptali ve tescil, terditli olarak da ödenen bedelin iadesi talebine yöneliktir.
Mahkememizin … esasında yapılan yargılamada davanın göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle USULDEN REDDİNE ilişkin verilen kararın İstinaf edilmesi üzerine; İstanbul BAM … Hukuk Dairesinin ….E.- … K sayılı ilamı ile;”Dava konusu taşınmazı davacının şirketlerinin kar etmesi amacıyla satın aldığı yönündeki beyanı birlikte değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazın ticari işletmenin kar etmesi amacıyla alındığı, bu haliyle işin ticari iş olduğu, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davaya bakmakta görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda İDM’ce davaya bakmakta görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu yönündeki tespiti hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle davalı … Tic. A.Ş.nin ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin mahkemenin görevine yönelik vermiş olduğu karara karşı istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına” gerekçesiyle mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Mahkememizin ….esasına kaydı yapılan dosyada yargılama devam ederken;
Taraf vekilleri; tarafların görüşerek sulh olduğuna, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığına ilişkin beyan dilekçesi sundukları ve HMK 315/1 uyarınca karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Hal böyle olunca tarafların sulh olmaları nedeniyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh olmaları nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcının peşin alınan 54,40 TL + 40.395,00 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/12/2021 11:56

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.