Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/381 E. 2022/639 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/381 Esas
KARAR NO : 2022/639

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
YAZIM TARİHİ : 29/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında ticari iş ilişkisinin mevcut olduğunu, ticari alışveriş sonucu müvekkilinin dava dilekçesi ekinde sundukları faturaları kestiğini ve sevk irsaliyesi düzenlediğini, faturalara konu malların davalının talep ve talimatları doğrultusunda kendisine teslim edildiğini, bu hususun sevk irsaliyeleri ile açıkça görülebilir nitelikte olup borçlu tarafından da bu hususa ilişkin herhangi bir itiraz bulunmadığını, ticari ilişki sonucu müvekkilinin davalıdan faturalar ve cari hesaba dayalı toplam 15.523.20-TL alacaklı olduğunu, alacağının tahsili amacı ile Silivri İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptalini, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı ile davacı arasındaki alım satım sonucu bir kısım malların müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin işbu malların bedelini davacı yana ödediğini, faturalardan da görüleceği üzere davanın tarafları arasındaki ticari alışverişin üzerinden oldukça zaman geçtiğini, bu kadar zaman teslim edilen bir malın tahsilinin yapılmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, basiretli bir tacir bu kadar zaman teslim ettiği ürünün tahsili için beklemesinin mümkün olmadığını, velev ki beton alımında öncelikle beton tesliminden önce bedeli ödeneceğini, ardından betonun dökümü yapıldığını, davacı yanın beton bedelini tahsil etmeden betonu müvekkiline vermesinin hayatın olağan akışı içerisinde de mümkün olmadığını, müvekkilinin iş bu faturalar düzenlendikten sonra malların hepsini teslim almadığını, sevk irsaliyesinde malları telsim alanın kim olduğunun ve imzalayanın kim olduğunun belirsiz olduğunu, ne zaman kim tarafından imzalandığı belirsiz sevk irsaliyelerini kabul etmelerinin mümkün olmadığını, imzaların hepsinin birbirinden farklı ve imzalayan kişinin de isminin yazmadığını, bir kısım faturaya konu malların müvekkiline teslim edilmediğini, teslim edilenlerin de bedelinin zaten ödendiğini, davacı yanın malları teslim ettiğini ispat etmesinin gerektiğini, irsaliyeli faturaların taraflarınca imzalanmamış olduğunu, davacının bu faturalar ile alacaklı olduğunu ispatlamasının hukuken mümkün olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılamada, Silivri İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası UYAP aracılığıyla dosyamız arasına alınmış, davalının tacir araştırması yapılmış, tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden B formları getirtilmiştir, bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Davalı tarafın TTK’nin 15. maddesinde belirtildiği üzere esnaf sınırını aşıp aşmadığının ve tacir sayılıp sayılmadığının tespiti için bağlı bulunduğu Silivri Vergi Dairesine yazı yazıldığı, gelen yanıtta davalının işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, 2017,2018,2019 ve 2020 dönemlerine ait yıllık gelir beyannameleri vermediği bildirilmiş, İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine yazılan yazıya verilen yanıtta ise davalının esnaf kaydının bulunmadığı bildirilmiş, vergi dairesi ve İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinden verilen yanıtlardan davalının tacir olmadığı saptanmıştır.
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK’nin 4. maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için davanın her iki tarafının tacir ve uyuşmazlığın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
Somut olayda, dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmeleriyle ilgili bulunmadığı, işbu davanın mutlak ticari davalardan da olmadığı, bu nedenlerle mahkememizin görevli olmadığı, işbu davada genel görevli mahkeme olarak Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, bu durumda somut davada göreve ilişkin dava şartı eksikliği bulunduğu anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK’nin 114/1-c ve 115/2 maddeleri hükmü gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
Görevli mahkemenin BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
2-Karar kesinleştikten sonra iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususlarının görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK’nın 20/1. maddesi gereğince süresinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse davanın açılmamış sayılması yönünde karar verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır