Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/372 E. 2022/907 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/372 Esas
KARAR NO : 2022/907

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 21/04/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
YAZIM TARİHİ : 11/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 30/06/2009 tarihinde kurulduğunu, müvekkilinin Bakırköy …. Noterliğinin 09/09/2021 tarih … sayılı hissi devir ve temlik sözleşmesi ile şirketin %35 değerindeki payı devralarak davalı şirkete ortak olduğunu, 07/11/2016 tarihinde müvekkilinin katılmadığı toplantıda şirket müdürlüğü atamasına yönelik karar alındığını ve 10 yıl süreyle …. isimli şahsın müdür olarak atandığını, davalı şirket müdürü …’ın, müvekkilinin babasına davalı şirkette ortaklık verileceğini ve hisse devredeceğini vaat ederek ortaklık hisse devri bedeli olarak 232.330,10-TL ödeme aldığını, söz konusu ödemenin şirket hesabına yapıldığını, ancak müvekkilinin babasının şirket ortaklığına alınmadığını, hisse de verilmediğini, bunun üzerine Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, daha Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece davanın reddedildiğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin …. Hukuk Dairesinin 12/04/2018 tarihli, …Esas … Karar sayılı kararı ile Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi 18/07/2017 tarih .. Esas, ..Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve icra takibin devamına yönelik karar verildiğini, davalı şirketin ortağı ve müdürü tarafından müvekkilinin ve babasının ciddi zararlara uğratıldığını, davalı şirkete karşı açılan davaların ve icra takiplerinin UYAP aracılığıyla sorgulanmasının gerektiğini, müvekkilinin davalı ortağı olarak devam etmesi nedeniyle diğer ortaklara ulaşamayan alacaklıların müvekkili ve babasına yönelik icra takibi yapacakları yönünde tehditlerde bulunduğunu, müvekkilinin davalı şirketin 30/06/2016 tarihinden resen terkin edilmiş olduğunu öğrendiğini, ne şirket müdürüne ne de diğer ortağına ulaşamadığını, davalı şirketin ticari defterlerine de ulaşamadığını, davalı şirketin mali müşaviri ile yapılan görüşmelerde, diğer şirket ortaklarının defter ve kayıtları mali müşavirden aldıklarını öğrendiğini, davalı şirketin faaliyet konusundan uzaklaştığını, sürekli zarar ettiğini, şirket ortaklığından ayrılmak isteyen müvekkilinin diğer ortağa ulaşamadığını beyanla, müvekkilinin haklı sebeplerle davalı … ortaklığından çıkarılmasına, şirketin oluşacak borçları için teminatsız olmak üzere tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Yapılan yargılamada taraf teşkili sağlanmış, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyaları dosyamız arasına alınmış, Esenler Vergi Dairesinden ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı şirketin kayıtları getirtilmiş, Bakırköy …. Noterliğinin 25/10/2016 tarihli … yevmiye sayılı genel kurul kararının örneği getirtilmiş, Esenler Atışalanı Polis Merkezi Amirliğinden davalı şirketin faaliyette bulunup bulunmadığına yönelik araştırma yaptırılmış, davacı tanığı dinlenmiştir.
Davacı tanığı …, “Ben bir dönem davalı …. Gıda Şirketinin mali müşavirliğini yapmıştım, 2014 ila 2017 yılları arasında davalı şirketin mali müşavirliğini yapmıştım, 1 yıla yakın süre muhasebe ücretlerini alamadığımdan dolayı davalı şirketle çalışmayı bıraktım, bırakmasaydım ücret almama rağmen iş yapmış göründüğüm için vergi ödemek zorunda kalacaktım, davalı şirket öncesinde çok güzel çalışıyordu, karlılık oranı iyiydi, ancak benim çalıştığım son 5-6 aylık süreçte şirket birden ortadan kayboldu, evrakları gelmiyordu, telefon ediyordum, telefonlara bakan veya açan olmuyordu, davalı şirkete hiçbir şekilde ulaşamadım, davalı şirket bu dönemde yine faaliyetteymiş, ben yetkili olduğum için banka hareketlerini görüyordum, bu nedenle davalı şirketin o dönemde de faaliyetine devam ettiğini biliyorum, ben 2017 yılında iş ilişkimi sonlandırdıktan sonra yaklaşık 1 sene sonra davalı şirkette vergi dairesinden kaydını terkin ettirmiştir, davalı şirketin şuan faaliyette olup olmadığını bilmiyorum, evraklarını da kargo ile iade etmiştim, çalıştığım dönemde yeri uzak olduğu için bizzat davalı şirketin bulunduğu yere gitmedim, davacının babası …. Bey’in ortaklık vaadiyle davalı şirkete para aktardığını duymuştum, yaklaşık 200.000,00-TL civarı bir paraydı, bu ilişki sözlü olarak aralarında konuşulmuş, yazılı bir belge söz konusu değildir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkmaya izin verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı ortaklığın ortağı ve müdürü tarafından hem kendisinin hem de babasının ciddi zarara uğratıldığını, ortaklıktan ayrılmak istemişse de ortaklara, müdüre ve ortaklığın karar defterine ulaşamadığını, davalı ortaklıkta ortaklığının devam etmesi kendisini zarara uğrattığını, davalı ortaklığın faaliyet konusundan uzaklaştığını, sürekli zarar ettiğini, ortaklık faaliyetinin tamamen durduğunu, ortaklık mevcudu kalmadığını, ortaklığın zarar ettiğini iddia ederek limited ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini istemiştir.
TTK’nin 638/2 maddesi hükmünde, her ortagın haklı nedenlerin varlığında ortaklıktan çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceği belirtilmiştir. Bu husus sermaye ortaklığı olan limited ortaklığı içinde barındırdığı özellikler nedeniyle şahıs ortaklıklarına yaklaştırmaktadır.
İstanbul Ticaret Odası kayıtlarına göre, davacının 09/09/2011 tarihinde ortaklardan … ‘ın payını alarak davalı ortaklığa girdiği, davalı ortaklığın müdürlüğüne ise, ortaklardan …’ın atandığı anlaşılmaktadır.
Dosya arasında bulunan Atışalanı Vergi Dairesi Müdürlüğünün, 05/05/2021 tarihli yazısında, davalı ortaklığın mükellefiyetinin 30/06/2018 tarihi itibariyle resen terk ettirildiği bildirilmiştir.
Davalı ortaklığa ilişkin kolluğa yaptırılan araştırmada, davalı ortaklığın kayıtlarda görünen adresinde, … Ecza Deposu isimli işyerinin 7 yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiği saptanmıştır. İstanbul Ticaret Odasının kayıtlarına akıldığında kolluk tutanağında yazılı firmanın …. Ecza Deposu ve İlaç Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi olduğu görülmüş, adı geçen firmanın davalı ortaklığın kayıtlı adresinde faaliyet gösterdiği anlaşılmıştır.
Dosya arasına alınan Bakırköy…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacı ortağın babası ile davalı ortaklık arasında itirazın iptali davası olduğu, davaya konu icra takibinin dayanağının ise davacının babasının ortaklıktan olan alacağı olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, limited ortaklıkta, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin devam edebilmesi için güvene dayalı bir ilişki tesis edilmelidir. Süreç içerisinde taraflar arasında bu anlamda bir birliktelik kalmamış ise ortaklığı yürütmenin taraflara ve şirkete herhangi bir faydası kalmayacaktır. Çünkü limited ortaklıkların nitelikleri itibariyle ortaklık yapısında her ne kadar sermaye unsuru ön plana çıkmaya başlamışsa da, kişi unsuru ağır basmaktadır. Yukarıda belirtilen olgular göz önüne alındığında, davalı ortaklığın mükellefiyet kaydının resen silinmesi, davalı ortaklığın kayıtlarda görünen adresinde yaptırılan araştırmada faaliyette olmadığının saptanması, tanığın davalı ortaklığın bir anda ortadan kaybolduğuna yönelik anlatımı ile davacının ortaklığa ve ortaklara ulaşamadığına ilişkin iddiası yerinde görülerek davacı yönünden haklı nedenlerin oluştuğu kanaatine varılmış, ayrıca davalı ortaklık ile nüfus kayıtlarına göre davacının babası olduğu anlaşılan …arasında icra takibi ve dava olması da birlikte değerlendirildiğinde, ortaklık ilişkisinde güven ortamının kalmadığının ve ortaklığın bu durumuyla devam etmesinin olanaklı olmadığını kabul etmek gerekmiştir. Bu itibarla, ortak için ortaklıkta kalmak çekilmez bir hal almışsa ortağın ortaklıktan ayrılmasına izin vermek gerekecektir.
Açıklanan nedenlerle, davacı yönünden ortaklıktan ayrılmayı haklı gösteren koşulların oluştuğu, ortaklık ilişkisinin çekilmez bir hal aldığı, güven duygusunun sarsıldığı gözetilerek, davasının kabulü ile ortaklıktan çıkmasına izin verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; TTK’nin 638/2 maddesi uyarınca davacı …’ın, davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil no’da kayıtlı … ortaklığından çıkmasına izin verilmesine,
2-Alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 21,40-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 13,40-TL vekalet pulu, 340,04-TL posta ve davetiye gideri olmak üzere toplam 421,24-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır