Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/368 E. 2023/279 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/368 Esas
KARAR NO : 2023/279

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/01/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
YAZIM TARİHİ : 19/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy … Sulh Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin büro makinelerinin kiralamasını yaptığını, 19/03/2019 tarihli ve …. kodlu kullanım hakkı ve hizmet sözleşmesi gereği bir adet … 1 adet …. 2 adet … 2 Adet … 1 adet faks SYS (12)+1 adet … makine ve kullanım hakkını davalıya kiraladığını, kullanım bedeli olarak kopya/çıktı üzerinden fatura düzenlendiğini ve ayrıca aylık 200 Euro+KDV de sabit hizmet bedeli belirlendiğini, sözleşmenin süresi ilk fatura tarihinden itibaren 36 ay olarak belirlendiğini ve ilk faturanın 02/05/2019 tarihinde düzenlendiğini, sözleşmenin 1. Maddesinin b bendi uyarınca müşterinin kopyalama sistemine sözleşmede tanımlanan tebligat adresinde bulundurmak zorunda olduğunu, aksi halde ihtarsız fesih ve sistemin geri alınması nedeni olduğunu, bu nedenle …. şirketi çalışanlarının mülkiyeti …. ait makinalara ulaşması, onların bakım ve onarımını yaparak kullanım bilgilerini bizzat kontrol etmesini sağladığını ancak davalının makinaların kullanım bilgilerini vermediğini ve birikmiş 7.184,98-TL fatura borcunu ödemediğini, bu nedenle davalıya Beyoğlu …. Noterliinden ihtar çekildiğini, ihtarın tebliğine rağmen davalının ödeme yapmadığını ve numeratör bilgilerini de bildirmediğini, müvekkilinin bu nedenle davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esassayıl dosyasından icra takibi başlatıldığını, 17/02/2020 tebliğ edildiğini ve davalının itirazı ile takibin durduğunu, taraflar arasında arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını ancak uyuşmazlıkla neticelendiğini, bu nedenlerle davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 6.929-Euro ve 7.526-TL üzerinden iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sözleşme ile kararlaştırılan tüm yükümlülüklerine bağlı kaldığını, davacı yanın iddialarının dayanaktan yoksun olduğunu, dosyaya delil sunulamadığını, davacı yanın tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini ve haksız kazanç sağlama gayesi ile taraflarından cezai şart talep ettiğini, davacı yanın tek taraflı feshine ilişkin her türlü yasal haklarının saklı kalmak kaydıyla hukuki dayanaktan yoksun taleplerinin reddi gerektiğini, fatura alacağına ilişkin olarak da müvekkili şirket tarafından tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, fatura bedellerinin eksiksiz olarak ödendiğini, davacı yanın müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını, banka hesap hareketli ve ticari defterlerin incelenmesi neticesinde davacı yanın iddialarının haksız olduğunun ortaya çıkacağını, davacı yanın talep sonucunun açık olmadığını beyan ederek dava şartlarını taşımayan davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi mahkememizden talep etmiştir.
Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen … Esas … Karar sayılı kararı ile mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen dosyanın Mahkememizin … Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Yapılan açık yargılamada taraf teşkili sağlanmış, Bakırköy ….İcra Dairesi’ nin … esas sayılı icra takip dosyası, …bank … Müdürlüğüne, ….bank A.Ş. Genel Müdürlüğüne, … Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğüne, … Bank A.Ş. Genel Müdürlüğüne yazı yazılarak tarafların/ilgililerin hesap hareketleri istenilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama süreci ve değerlendirmede; dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklısının dosyamız davacısı olduğu, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, 6.844,00-Avro asıl alacak ve 85,50-Avro işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.929,50-Avro alacak ile 7.184,00-TL asıl alacak ve 342,37-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.526,37-TL alacak yönünden ilamsız takip yapıldığı, icra takibinin faturaya dayalı açık hesap alacağı ve kullanım hakkı sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağı istemlerine dayandığı, davalının icra takibine 21/02/2020 tarihinde itiraz ettiği, davacının davalı tarafından icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali için süresinde dava açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 13/03/2019 tarihli kullanım hakkı ve hizmet sözleşmesinin düzenlendiği uyuşmazlık konusu değildir.
Davacı taraf, sözleşme ile kullanımı davalı şirkete bırakılan makineye ilişkin davalının sözleşme hükümlerine aykırı olarak makinelerin kullanım bilgilerini vermediğini ve davalı şirketin birikmiş 7.184,98-TL fatura borcu olduğunu, davalı şirketin fatura borcunu ödemesi için Beyoğlu … Noterliğinin 25/11/2019 tarihli …. yevmiye sayısı ile ihtarname gönderildiğini, davalı şirketin ödeme yapmadığını, numaratör bilgilerini göndermediğini, makinelere erişim imkanı tanınmadığını iddia ederek sözleşmenin feshi ile sözleşmede yazılı cezai şart tutarı ile birikmiş fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itirazının iptalini istemektedir.
Davalı ise, sözleşme ile ile kararlaştırılan tüm yükümlülüklerine bağlı kaldığını, davacı tarafın tek yanlı olarak sözleşmeyi sonlandırdığını ve haksız kazanç sağlama amacıyla cezai şart istediğini, fatura alacağına ilişkin ise tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, fatura bedellerinin eksiksiz ödendiğini, davacı şirketin bir alacağının olmadığını savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı taraf bilirkişi incelemesine ticari defterlerini sunmuş, davalı taraf sunmamıştır. Bilirkişi raporuyla davacı ticari defterlerinin yöntemine uygun tutuldukları, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldıkları saptanmıştır. Davacı ticari defterlerine göre, ticari ilişki süresince davacının davalıdan toplam 14.076,98-TL alacaklı olduğu, yine kayıtlara göre davalının banka aracılığıyla yaptığı 3.500,00-TL’lik ve 3.392,00-TL’lik ödemeler düşüldükten sonra davacının davalıdan 7.184,98-TL alacaklı olduğu belirlenmiştir. Bilirkişi raporuyla dosya arasına alınan banka kayıtları da incelenmiş ve davacının kayıtlarında yer aldığı gibi davalının 24/07/2019 tarihinde 3.500,00-TL, 02/09/2019 tarihinde 3.392,00-TL ödemeler yaptığı görülmüş, bunun dışında dosya arasına getirtilen tüm banka kayıtlarına göre davalı tarafın davacıya ödemesine rastlanılmamıştır. Bilirkişi raporuyla sözleşme hükümleri çerçevesinde cezai şart alacağı yönünden yapılan hesaplamaya göre de, 6.844,00-Avro cezai şart alacağı olabileceği değerlendirilmiştir.
Davalı taraf, ticari defterlerinin zayi olduğunu savunmuş, buna dayanak olarak Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … – … E – K sayılı ilamını, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E – K sayılı ilamını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin …. E – K sayılı ilamını sunmuş, ilamlar incelendiğinde zayi istemlerine konu ticari defterlerin 2008 ila 2016 ilişkin oldukları görülmekle, dava konusu uyuşmazlık 13/03/2019 tarihli sözleşme ile 2019 yılına ilişkin faturalara dayandığından davalının bu savunmasına değer verilmemiş, davalıya uyuşmazlık konusu döneme ilişkin ticari defterlerini sunması için ihtaratlı kesin süre verilmiş, ancak kesin süreye rağmen davalı tarafından ticari defterleri incelemeye sunulmamıştır.
Davalının ödeme savunmasına ve uyuşmazlık konusu döneme ilişkin ticari defterlerini incelemeye sunmamasına göre, davacı ticari defter kayıtlarının HMK’nin 222/3 maddesi uyarınca davacı lehine kanıt niteliği bulunduğundan ve davalı ödeme savunmasını kanıtlayamadığından davacının faturalardan kaynaklı olarak davalıdan 7.184,98-TL alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır.
13/03/2019 tarihli sözleşmenin 2/h maddesi hükmünde, faturaların davalı-müşteri tarafından sözleşmede belirtilen süre içerisinde ödenmemesi durumunda davacı-şirketin tek taraflı olarak sözleşmeyi sonlandırabileceği ve sözleşmeden tahakkuk eden haklarını ve zararlarını talep etme tasarrufuna sahip olduğu düzenlenmiş, yine sözleşmenin 1/f maddesi hükmünde, sözleşmeye konu faturaların ödemesinin, fatura tarihini takip eden 5 gün içerisinde davalı-müşteri tarafından gerçekleştirileceği düzenlenmiş, sözleşmenin 1/n maddesi hükmünde ise, davalı-müşterinin sözleşme süresi kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeden, davacı-şirketin yazılı onayını almaksızın tek taraflı olarak sözleşmeyi sonlandıramayacağı, davalı-müşterinin sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda cari hesap borcuna ek olarak sözleşmenin hizmet bedeli kısmında belirtilen cezai şart bedeli ile kalan sürenin çarpımından meydana gelen tutarı cezai şart bedeli olarak ödeyeceği düzenlenmiştir.
Bu çerçevede sözleşme hükümleri gözetildiğinde, davacının davalıdan olan 7.184,98-TL fatura bedeli alacağının ödenmediği görülmekle, davacının sözleşmeyi sonlandırma hakkı bulunduğunun kabulü ile sözleşmede belirlenen 200,00-Avro + KDV ile kalan sözleşme süresi çarpımından elde edilen tutarda cezai şart bedelini davalıdan isteyebilecektir. Sözleşmeye göre, ilk faturalama tarihinden itibaren sözleşme süresinin 36 ay olduğu, faturalamanın aylık olduğu, sözleşmeye ilişkin 36 adet aylık hizmet bedeli içeren fatura düzenlenmeden sözleşmenin sona ermiş sayılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Bilirkişi raporunda saptandığı üzere, davacının 07/05/2019 tarihinde ilk faturayı düzenlediği, sonrasında ise 06/06/2019 tarihinde, 06/07/2019 tarihinde, 06/08/2019 tarihinde, 07/09/2019 tarihinde, 06/10/2019 tarihinde, 06/10/2019 tarihinde ve son olarak 06/11/2019 tarihinde 6 adet fatura olmak üzere toplamda 7 adet fatura düzenlediği görülmektedir. Bu durumda, sözleşme hükmüne göre 36 adet aylık hizmet faturası düzenlenmeden sözleşme sona ermiş sayılamayacağından, geriye kalan 29 adet fatura yönünden davacınn aylık 200,00-Avro + KDV tutarında (29 x 200 = 5.800,00-Avro ve %18 KDV ile 6.844,00-Avro) cezai şart isteyebileceği sonucuna varılmıştır.
Dosya arasında sözleşmenin sonlandırıldığına ilişkin bir kayıt ve belgeye rastlanılmadığından, davacının cezai şart alacağı yönünden davalıya karşı icra takibi başlatmasının sözleşmeyi sonlandırma iradesi olarak değerlendirmek gerekmiş, bu alacak yönünden icra takibinden önceye ait temerrüt durumu söz konusu olmadığından davacının cezai şarta yönelik işlemiş faiz istemi yerinde görülmemiştir. Beyoğlu …. Noterliğinin 25/11/2019 tarihli … yevmiye sayısı ile davalıya gönderilen fatura borçlarının ödenmesine yönelik ihtarnamesi ile davalıya ödeme için ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün süre verildiği, ihtarnamenin davalıya 26/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre tebliğden 7 gün sonrası olan 04/12/2019 tarihi itibariyle davalının fatura borçları nedeniyle temerrüde düştüğü anlaşılmıştır. Davacının icra takibine konu ettiği fatura alacağı 7.184,00-TL’nin takip tarihi 10/02/2020 tarihine kadar işlemiş faizi (04/12/2019 – 21/12/2019 tarihleri arası 17 gün x %18,25 / 100 x 365 = 61,07-TL, 21/12/2019 – 10/02/2020 tarihleri arası 51 gün x %13,75 / 100 x 365 = 138,02-TL) 199,09-TL olduğu sonucuna varılmıştır.
Her iki taraf tacir olup, icra takibinde istenilen faiz türleri ve fatura alacağına takip öncesi işletilmiş faiz türünün yerinde olduğu görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafından bilinebilir ve belirlenebilir nitelikte olan kabul edilen alacak tutarlarına itirazın haksız olduğu sonucuna varılmakla icra takibinde yazılı asıl alacak tutarlarının %20’si oranında davacı lehine davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilerek ve davacının davalıya karşı başlattığı icra takibinde reddedilen tutar yönünden kötü niyetli olduğuna ilişkin dosyaya yansıyan bir kanıt bulunmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddi ile, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bakırköy …. İcra Dairesinin …Esas sayılı icra takip dosyasına itirazının 6.844,00-AVRO (fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı) cezai şart alacağı ile 7.184,00-TL asıl alacak ve 199,09-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.383,09-TL alacak yönünden iptaline, takibin bu tutarlar üzerinden takip tarihinden itibaren AVRO cinsinden alacağa devlet bankalarının bu para cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ve TL cinsinden asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi oranı uygulanarak devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
İİK’nin 67/2 maddesi hükmü uyarınca 10.434,47-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
2-Alınması gereken 4.708,74-TL harçtan peşin alınan 928,00-TL harçtan indirilmesiyle fazladan alınan 3.780,74-TL harcın yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 928,00-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 27,20-TL başvurma harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 155,95-TL posta ve davetiye gideri olmak üzere toplam 1.183,15-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 1.167,78-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul ret oranına göre 1.302,85-TL’sinin davalıdan, geriye kalan 17,15-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 11.029,10-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 907,32-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine (e duruşma ile) karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır