Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/335 E. 2021/417 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/335 Esas
KARAR NO : 2021/417

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/03/2021 tarih, … Esas … Karar sayılı gönderme kararı ile mahkememize gönderilen Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, murisin yaklaşık 1.760,00TL değerindeki teminatının iadesini haksız olarak engellediğini ve yaklaşık 15 yıl mahkemede hapsettiğini, bu süre boyunca haksız olarak tutulan yaklaşık 1.760,00TL değerin 15 yıl boyunca iade edilip edilmeyeceği duygusu dahi murisin manevi yönden büyük üzüntü yaşamasına sebep olduğunu İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi … esas ve İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyalarından birleştirme ile Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyası davaların dayanağını muris …. ve dava dışı … Ev İhtiyaç Maddeleri Tic ve San A.ş. ve … Kozmetik Ve Kimya San ve A.ş. nin … Bankası A.Ş.’nin … Kimye San A.ş. Deki hisselerin satışına ilişkin ihalenin durdurulması yönünde Kadıköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyasından almış oldukları ihtiyati tedbir kararına dayandırdıklarını, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyasının 21/09/2005 tarihli karar duruşmasında davanın reddine tedbir kararında kaldırılmasına karar verildiği, 21/09/2005 tarihi itibari ile murisin yatırdığı teminat tutarlarının murise iade edilmesi gerektiği ancak davalının, murisin yatırdığı bu teminat tutarlarının ödenmesine haksız olarak muvafakat etmediğinden teminat tutarlarını iade alamadığını beyan ederek davalının gerek nakdi gerekse gayri nakdi teminatların iade edilmesinin engellemesi nedeni ile uğradığı maddi zararlar için 10.000,00TL ve tüm maddi zararların tespitini davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir.
Olayın daha açık anlaşılması için belirtmek gerekirse; bu dosyanın davacısı, daha önce mahkememizce ihtiyati tedbir verilen dosyanın davacı (yani tedbir isteyen) tarafıdır. Bu dosyanın davalısı ise önceki dosyanın (aleyhine tedbir kararı verilen) davalısıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) ihtiyati tedbir kararı nedeniyle hükmedilecek tazminatı düzenleyen 399 uncu maddesi “(1) Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür. (2) Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır. (3) Tazminat davası açma hakkı, hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren, bir yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar. ” düzenlemesini haizdir. Görüleceği üzere kanun metninde karara konu olayın tersine, lehine ihtiyati tedbir kararı verilen kişinin sorumlu olacağı uyuşmazlıklar düzenlenmiştir. Eş söyleyişle bu davanın davalısının tedbir kararı nedeniyle tazminat talep edebileceği haller düzenlenmiştir. Bu nedenle verilen görevsizlik kararının yerinde olmadığı kanaati hasıl olmuştur.
İhtilafa ilişkin çözümlenmesi gereken ikinci husus ise iki ticaret mahkemesi arasında karşılıklı görevsizlik kararı verilip verilemeyeceği, ihtilaf HMK’nın 399 uncu maddesinde öngörülen kapsama girmese dahi Bakırköy …Ticaret Mahkemesince verilen görevsizlik kararı uyarınca Mahkememizin davayı karara bağlayıp bağlayamayacağıdır. Mevzuatta bu durumu düzenleyen açık bir kural bulunmamaktadır. Bu nedenle Mahkememizce bu konunun değerlendirilmesinde Anayasanın 37 inci maddesinde yer alan doğal hakim ilkesi dikkate alınmıştır. Anayasa Mahkemesinin 17/07/2013 tarihli, 2012/146 E. ve 2013/93 K. Sayılı kararında belirttiği üzere “Bir yargı yerinin, kuruluş, görev, işleyiş ve izleyeceği yargılama usulü itibarıyla hukuki yapılanmasının, doğal hakim ilkesine uygunluğunun sağlanabilmesi için, bu alana ilişkin belirlemenin kanunla yapılmış olması tek başına yetmez. Ayrıca sözü edilen belirlemenin, yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yapılmış olması da gerekir. ” Bu çerçevede Mahkememizce yapılan değerlendirmede dosyaya hangi hakimin bakacağına ilişkin önceden belirlenen usulün tevzi sistemi olması gerekçesiyle dosyada görevli mahkemenin kendisine tevzi işlemi yapılan Bakırköy …. Ticaret Mahkemesi olduğu değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. ve 115. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK’nın 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK’nın 331/2 maddesi gereği harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır