Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/33 E. 2022/64 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/33 Esas
KARAR NO : 2022/64

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2020
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :21/02/2022
Davacı vekili tarafından açılan menfi tespit davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafça Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine konu olan senedin, müvekkilinin oğlu …’in 24.08.2019 tarihli düğünü için yapılan sözleşmeye istinaden bakiye 9.000 TL lik ödemeye karşılık verilmiş olduğunu , düğün için davalı …’a ait …. Salonu ile “kamera çekiminin düğün salonuna ait olacağı” koşuluyla toplam 10.000 TL ye anlaşılmış olduğunu, 1.000 TL lik kısmının kapora olarak ödendiğini, kalan borcun 6.000 TL sinin düğün bittikten hemen sonra elden ödeme yapmak suretiyle ödendiğini, ödenen tutarlar ve kalan 3.000 TL ekte fotoğraf çıktısı sunulan sözleşmeye elle yazılmış olduğunu, ancak düğün salonunun profesyonel kamera çekim ekibinin salona geç gelmesi, çekime geç başlanması nedeniyle eksiklikler ve sonradan farklı görüntülerin montajlanması nedeniyle düğün CD sinde eksilikler ve bozukluklar mevcut olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6. Maddesinde “Salonumuzda anlaşmalı fotoğraf ve video ekibi olduğundan dışarıdan fotoğrafçı ve video ekibi kabul edilmez.” Şeklinde hüküm olduğunu, müvekkilinin kamera çekimi düğün salonuna ait olacak şekilde karşı tarafla anlaşmış olduğunu, ancak video çekim ekibinin ve kameranın gecikmeli olarak salona gelmiş olduğunu, video kaydı için başka hiçbir hazırlık yapma izni ve imkanı olmayan müvekkilinin ve ailesinin verilen kaparoya ve salonun anlaşılan hususları yerin getireceğine güvenerek başka bir hazırlık yapmadığını, kamera çekiminin geç başlaması nedeniyle de düğünün takı merasimi geç başlamış bu ana kadar beklemek istemeyen davetlilerden salonu terk edenler olduğunu, yeni evli çiftin adet üzerine verilen düğün hediyelerinin bir kısmından mahrum kaldığını, yaşanılan aksaklıklara rağmen düğünden sonra kalan ücretin 6.000-TL sinin daha ödendiğini, bu hususun sözleşme üzerine elle yazılarak eklendiğini, ancak buna rağmen senetteki 9.000-TL lik alacağın tamamının icra takibine konu edilmesi üzerine Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesi ‘ nin … E. Sayılı dosyası ile dava açıldığını, davalı vekilinin beyanı ile fazla takip yapıldığı bakiye alacaklarının 3.000-TL olduğunun açıkça kabul edildiğini, müvekkilinin oğlunun tekrarı mümkün olmayan düğün video kaydının hatıra olarak saklamak ve yıllar sonra da izleyebilmek imkanınından da mahrum bırakıldığını, ayrıca ayıplı hizmet nedeniyle hatasını telafi etmek için her ne kadar güvenlik kameraları ve cep telefonu görüntüleri montajlanarak kayıt tamamlanmaya çalışılsa da kaydın görüntü kaydının çok kötü ve tatminkar olmadığını, kalan 3.000-TL nin ödenmesi için de davalı tarafından da sürekli tehdit içerikli mesajlar aldıklarını, senet ve takip bilgileri belirtilen bakiye 3.000-TL den müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde yer alan “fotoğraf – video ekibi geç geldi, çekim geç başladı, pasta kesimi çekilmedi, misafirlerin salona girişi görünmüyor, farklı görüntüler montajlandı, davalı taraf mesajla tehdit etti vs…” şeklindeki beyanları iş bu yargılamanın konusu olmadığını, davacı tarafından ikame edilen işbu dava menfi tespit davası ise dava konusu borç ilişkisinin gerçekleşip gerçekleşmediği eğer borç ilişkisi gerçekleşmişse kendileri tarafından ödemesinin yapılıp yapılmadığı açıklanmalı ve buna göre menfi tespit talep etmeleri gerektiğini, davacı taraf dilekçesinin ilk paragrafında 10.000 TL tutarında anlaşma sağlandığını, 1.000 TL kaporanın peşin 6.000 TL’nin düğünden sonra ödendiğini beyan etmiş ve açıkça 3.000 TL borcunun kaldığını ikrar ettiğini, davacının dilekçe ekinde sunmuş olduğu sözleşmede 3.000 TL bakiye borç kaldığının da açıkça yazıldığını, davacı tarafın açıkça borçlu olduğunu ikrar (kabul) ettikten sonra bu borca ilişkin menfi tespit talebinde bulunması hukuk düzenine açıkça aykırılık teşkil ettiğini, davacının beyanı kısaca 3.000 TL borcum kaldı ama ödemek istemiyorum 3.000 TL için menfi tespit talep ediyorum demekten ibaret olduğunu, hukuk düzeninin böylesi bir talep ve isteği muhafaza etmeyeceği ve davacının kötü niyetli olduğunun açık olduğunu, davacı taraf borcunu ödememek için beyhude bir çaba içerisinde olduğunu, böylesi bir talebin kabulünün taraflarınca mümkün olmadığını, huzurdaki davanın reddi gerektiğini, davacının borcunu açıkça ikrar etmesi nedeniyle huzurdaki davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan icra takipte davalı tarafça verilen hizmetin ayıplı olması sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin istirdatına ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı tarafından davacıya verilen hizmetin ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği, davacının davalıya borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı hususlarındadır.
Dosya Bakırköy …Tüketici Mahkemesinin …. esas … karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 24/02/2019 düzenleme tarihli, 24/08/2019 vade tarihli, 9.000,00- TL bedelli bonoya dayalı icra takibi yapıldığı, borcun haricen tahsil edildiği ve icra dosyasının kapatıldığı anlaşılmıştır.
Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine takibe konulan bononun 7.000,00-TLsinin ödendiğini, ancak buna rağmen 9.000,00-TL asıl alacak üzerinden takip başlatıldığını ve takibin 6.196,53-TL miktar yönünden iptaline karar verilmesinin talep edildiği, Mahkemece 6.126,60-TL yönünden durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” Davacı babam olur. Kardeşim ….ın düğünü vardır. Bu sebeple davalı ile anlaştım. 10.000 TL ye anlaştılar. İçerisinde düğünün kamerayla videoya alınması hizmeti de dahildi. Babam tüm borcu ödedi. Düğünden sonra düğün videosu izlenilidiğinde videonun çok kötü olduğunu gördük. Ayrıca kamera geç çekim yapmaya geldi.” demiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle kamera kayıtları, taraflar arasında yapılan sözleşme ve tüm dosya kapsamında inceleme yapılarak bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, 15/12/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı ve davalı arasında davacının oğlunun 24.08.2019 tarihinde düğününün yapılması için davalıyla
14 maddeden oluşan ve 10.000 TL tutarında bir sözleşme yapıldığı 1000 TL kaparo verildiği, kalan 6000 TL ise 24.08.2019’da düğün tarihinde ödeneceği kalan diğer 3000 TL içinse herhangi bir tarih belirtilmediği, kalan 6000 TL 24.08.2019 tarihinde ödendiği
fakat 3000 TL’nin davacı tarafından ödenmediği davalı tarafından açılan icra davası neticesinde davacı vekilinin 11.10.2021 tarihli dilekçesinde kalan bu borcun da ödendiği, davacı ve davalı arasındaki ihtilaf düğün salonundaki kamera çekiminin düğün salonuna ait
olduğu ve sözleşmenin 6. Maddesinde ‘’salonumuzda anlaşmalı ve fotoğraf ve video
ekibi olduğundan dışarıdan fotoğrafçı ve video ekibi kabul edilmez’’ şeklinde yer aldığı
halde düğün çekiminin omuz kamerasıyla yapılması gerekirken bu şekilde yapılmayıp
güvenlik kamerası ve cep telefonu görüntüleri kullanılıp montajlanarak düğün görüntülerinin
ortaya çıkarılmaya çalışılması buna rağmen kaydın görüntü ve çekim kalitesinin kötü olması
başka deyişle tatminkar olmaması dolayısıyla davalı tarafın ayıplı hizmette bulunmasıyla
ilgili olduğu, dosyada bulunan davacının oğlunun düğününe ait görüntülerin olduğu cd incelendiği, incelemede Cd içerisinde 1 saatlik düğün görüntüleri bulunduğu, görüntüler
00.00.01-00.00.38 saniye arası videoyu hazırlayan firmanın ismi ve telefonuyla başlayıp
salonun boş halinin cep telefonu çekimiyle devam etmekte, 00.00.38sn-00.03.04 dk arasında
ise düğün salonunun güvenlik kamerasından alınan görüntülerde davetlilerin düğün salonuna
girişleri ve masalarda yer almaları görülmektedir. 00.03.05 – 00.08.05 dk arasında ise gelin
ve damadın salona girişi ve ilk dansların cep telefonu çekimiyle yapıldığı, 00.08.06 –
00.09.42 dk arasındaki görüntülerde ise gelin ve damadın pasta kesimi için düğün
salonunun güvenlik kamerasının görüntüleri kullanıldığı görülmektedir. 00.09.45 ve
00.43.25 dakikaları arasında ise takı töreninin düğün salonuna ait omuz kamerasıyla çekilmiş
görüntüleri yer almakta 00.43.25 ve 01.01.07 dakikaları arasında düğün salonuna ait omuz
kamerasıyla çekilmiş eğlence görüntüleri bulunduğu, dava dosyasında bulunan kamera kayıtları, taraflar arasındaki sözleşme, yazışmalar ve
diğer deliller üzerinde yapılan inceleme neticesinde davalıya verilen 1 saatlik montajlanmış
düğün videosunun tamamının profesyonel omuz kamerasıyla çekilmesi gerekirken böyle
yapılmadığı, davacıya teslim edilen videoda düğün salonunun düşük çözünürlükteki güvenlik kamerası
görüntüleri ve cep telefonu çekimi görüntüleri kullanılmış, bu profesyonel çekim olmayan
görüntüler omuz kamerası videosunun önüne montajlanarak ayıplı bir şekilde davacıya
verildiği, bu ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğundan davacının davalıya borçlu olmadığı, düğün
videosu ayıplı olduğu için sözleşme bedeli olan 10.000 TL rakamı üzerinden kadri maruf
olarak %30’a denk gelen 3000 TL tutarında indirim miktarı olabileceği, davacının davalıdan
3000TL talep edebileceği, davacıya verilen düğün videosunun tamamının profesyonel omuz kamerasıyla
çekilmesi gerekirken güvenlik kamerası ve cep telefonu görüntüleri kullanılarak
montajlandığı ve ayıplı olduğu, ayıplı videodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığı, düğün videosu ayıplı olduğundan dolayı sözleşme bedeli olan 10.000 TL rakamı
üzerinden kadri maruf olarak %30’a denk gelen 3000 TL tutarında indirim miktarı
olabileceği, davacının davalıdan 3000TL talep edebileceği, kanaati bildirilmiştir.
Somut davamızda; davacı ile davalı arasında davacının oğlunun düğününün yapılması için davalının düğün salonunun tahsisi ve düğünün kamera çekiminin yapılması hususunda 10.000,00-TL bedel karşılığında sözleşme imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme uyarınca davacı tarafından davalıya 1.000,00-TL kapora verilmiş ve 6.000,00-TL bedel ise elden davalıya ödenmiştir. Bu hususlarda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davalının düğünün kamera çekimine ilişkin edimini ayıplı olarak ifa edip etmediği ve bakiye hizmet bedeli yönünden davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktalarında toplanmıştır. Dava konusu olan ve davalının sözleşme gereğince yerine getirmesi gereken edim olan düğünün kameraya alınmasına ilişkin çekilen kamera görüntüleri üzerinde Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve alınan bilirkişi raporunda bir saatlik montajlanmış
düğün videosunun tamamının profesyonel omuz kamerasıyla çekilmesi gerekirken bu şekilde çekilmediği, davacıya teslim edilen videoda düğün salonunun düşük çözünürlükteki güvenlik kamerası
görüntüleri ve cep telefonu çekimi görüntüleri kullanıldığı, bu profesyonel çekim olmayan
görüntüler omuz kamerası videosunun önüne montajlanarak ayıplı bir şekilde davacıya
verildiği, bu ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğundan davacının davalıya borçlu olmadığı, düğün
videosu ayıplı olduğu için sözleşme bedeli olan 10.000 TL rakamı üzerinden kadri maruf
olarak %30’a denk gelen 3.000,00-TL tutarında indirim miktarı olabileceği, davacının davalıdan
3000,00-TL talep edebileceği tespit edilmiştir. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde de tespit edildiği üzere davalı tarafından davacıya sözleşme gereğince verilmesi gereken düğün kamera çekimi hizmetinin ayıplı olduğu ve ayıp sebebiyle 3.000,00-TL tutarında bedelde indirim yapılması gerektiği tespit edilmiş ve Mahkememizce bilirkişi raporu dosya kapsamı ile uyumlu, usul ve yasaya uygun olduğundan hükme esas alınarak davacı tarafından icra tehdidi altında ödenen bedelin davalıdan istirdatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davacının davalı tarafından aleyhine başlatılan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasındaki borçtan dolayı borçlu olmadığının tespitine ve davacının davalıya ödemiş olduğuk 4.155,07-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 283,83 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 224,53 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 4.155,07 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından Mahkememiz dosyasına yatırılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.246,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
7-Mahkememiz dosyasının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.