Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/32 E. 2021/576 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/32
KARAR NO : 2021/576

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2021
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacı müvekkili firmanın davalı (borçlu) firma ile 18.03.2020 tarihinde …………. Nolu Satış Sözleşmesi imza ettiğini, işbu sözleşme gereğince davalı firma 2 milyon adet steril tek kullanımlık medikal yüz maskesini müvekkili davacıya 840.000 EURO karşılığında imza tarihinden itibaren 4 gün içerisinde 1.000.000 adetinin; imza tarihinden itibaren 7 gün içerisinde de 1.000.000 adetinin satım ve tesliminde bulunmayı kabul ve taahhüt ettiğini, bu bağlamda da davacı müvekkilinin, ………………. Bank S.A. Svviftlerinde görüleceği üzere 19 Mart 2020 tarihinde ID ……… no ile 84.000 EUR ve ID ……… no ile 84.000 EUR olmak üzere toplam 168.000 EUR tutarını ön ödeme olarak davalı borçlu hesabına gönderdiğini, aynı şekilde 27 Mart 2020 tarihinde de müvekkili tarafından davalı firma hesabına ID ………. no ile 42.000 EUR tutarı gönderilmek suretiyle sözleşme gereğince davalı firmadan ilgili maskelerin teslimi talep edildiğini, ancak müddeabih hatırlatma ve uyarılara rağmen davalı tarafından ne sözleşme gereğince öngörülen; AB direktiflerine CE standartlartlarına uyum evrakları, AB uyum beyanı, ürün teknik şartnamesi, kullanım ve depozite kılavuzunun, ne de sözleşme konusu ürünlerin davacı müvekkiline tesliminin gerçekleştirilmediğini, davalı firma ile yapılan dostane görüşmeler neticesinde de davalı firmaca davacı müvekkili tarafından yapılan ödemelerin iadesine ilişkin olarak 21.05.2020 tarihinde sulh ve ibra protokolü imza edilmiş olduğunu, davalı firmaca 29.05.2020 tarihinde 70.000 EUR, 15.06.2020 tarihinde 70.000 EUR ve 06.07.2020 tarihinde 70.000 EUR olmak üzere toplam 210.000 EUR’nun geri ödemesinin yapılacağını; davalıya 5 günlük ödeme opsiyon hakkı verildiğini ancak total bu süre zarfı içerisinde herhangi bir ödemenin zamanında yapılmaması halinde ise herhangi bir ihbar veya ihtara gerek kalmaksızın tüm diğer alacakların da muacceliyet kesbedeceği hüküm altına alınmış olduğunu, ancak davalı tarafından işbu sulh ve ibra protokolüne de riayet edilmediğini, ödemelerin büyük kısmının gerçekleştirilmediğini, işbu nedenlerle davacı müvekkili firma tarafından, davalı aleyhine Küçükçekmece ……… İcra Müdürlüğünün ………….. E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinde bulunulduğunu, davalının borca ve ferilerine kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu nedenlerle haklı ve mesnetli davanın kabülü ile davalı tarafın, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün ………. E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, icra takibin kaldığı yerden ve icra dosyasında talep edilen şartlar ve faizi ile devamına, davalı firmanın icra takibinin durmasına neden olması, alacağın likit olması ve kötü niyetli olması nedenleriyle % 20’sinden aşağı olmamak üzere lehimize icra inkar tazminatına hükmolunmasına, davacı firma alacağının bir teminata bağlı olmaması, borçlunun sebebsiz zenginleşmesi, davalı firmanın kötü niyeti olarak itiraz ederek alacağın tahsilini engellenmesi ve dosya konu haklı alacaklarının semeresiz kalmaması, alacağın ödenmemesi nedenleriyle davalı malvarlığının UYAP üzerinden tespit edilerek alacağımız karşılayacak miktarda, öncelikle teminatsız aksi halde teminat mukabili malvarlığı üzerine ihtiyati haciz zımnında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, yargılama giderleri, mahkeme masrafları ve ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile imzalanan 18.03.2020 tarihli sözleşmenin 9. maddesi gereğince yetki şartı koyulduğunu ve İstanbul Mahkemeleri ile İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili kılındığını, bu kapsamda yetkiye itiraz ile dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, müvekkili şirket ile davacı arasında imzalanan sözleşme gereğince ön ödeme alındığını ve sözleşme konusu maskeler üretilmiş ise de, 04.03.2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İhracat 2020/4 Tebliğ ile, İhracı Yasak ve Ön İzne Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ (İhracat:96/31)’ de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ve Kişisel Koruyucu Ekipman Yönetmeliği kapsamında piyasaya arz edilen koruyucu maske ve tulum ihracatı yasaklanmış ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun (TİTCK) ön iznine bağlanmış olduğundan üretilen malların gönderilemediğini, bu kapsamda müvekkili şirketin muhtelif kereler ilgili kuruma ihracat başvurusunda bulunmuş ise de ihracat yasağı dolayısıyla izin verilmediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7.1. Maddesinde de, başta yaptırımların (hükümet tedbirleri) olmak üzere işlerin durmasına/askıya alınmasına neden olan herhangi bir durumun mücbir sebep kabul edileceğinin açıkça belirtildiğini, müvekkili şirketin tüm iyi niyetiyle üretimde kullandığı paranın iadesi için çabalamış ancak kendi dahli, kusuru ve sorumluluğu dışında gerçekleşen ifa imkansızlığı sebebiyle hem maske ihracatını yapamamış hem de ürettiği malın elinde kaldığını, bu kapsamda davacı yana muhtelif kereler ödeme yapılmış ancak davacı yan söz konusu tutarları nazarı dikkate almaksızın fahiş taleplerle icra takibatına giriştiğini, söz konusu takipte hangi kur oranına göre takip başlatıldığı hangi kura göre ödeme talep edildiği vs. Anlaşılamadığını, dolayısıyla talep net olmadığından takibin hali hazırda iptali gerekmekte olduğunu, işlemiş faiz de fahiş olup faiz oranının ve miktarının neye göre talep edildiğinin belirsiz olduğunu, bu nedenlerle öncelikle davanın yetkisizlik sebebiyle reddine ve dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, akabinde müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığından davanın esastan reddine, alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanması ve kötüniyetin olmaması nedeniyle tazminat taleplerinin reddine, harç eksikliği nedeniyle davacı yana harç eksiğini gidermesi için ihtaratlı kesin süre verilmesine, bu talebin kabul edilmemesi durumunda öncelikle ödenen bedelin ve işlemiş faiz ve sair hesaplamaların yapılması için dosyasının bilirkişiye tevdiine, davacının fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, davacı aleyhine yüzde 20 tazminata hükmedilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki satış sözleşmesi ile sulh ve ibra protokolu kapsamında, teslim edilmeyen mal bedelinin iadesi amacıyla yapılan icra takibine davalının vaki itirazının iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık davacının taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu malların teslim edilmemesi nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davalının savunmasına göre sözleşme konusu malların teslim edilmemesinde mücbir sebep bulunup bulunmadığı, taraflar arasındaki sulh ve ibra protokolünün davalının savunması nazara alındığında nasıl değerlendirilmesi gerektiği, davalının yaptığı ödeme nazara alındığında, davacının alacak tahsili için icra takibinde haklı olup olmadığı, iş bu davaya konu edilen asıl alacak miktarı nazara alındığında, itirazın iptali talebinin yerinde olup olmadığı hususlarındandır.
Küçükçekmece ……… İcra Müdürlüğünün ………. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlularına karşı 210.000 Euro asıl alacak ve 500 Euro işlemiş faiz olmak üzere 210.500,00 Euro’nun tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, takip dayanağının sözleşme gereği teslim edilmeyen mal bedelinin iadesi olduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin yetki itirazının incelenmesinde; davacının iş bu dava ile icra takibini taraflar arsındaki sulh ve ibra protokolüne dayandırdığı ve bu protokolde de yetki sözleşmesi bulunmadığı anlaşılmakla itirazın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında 18.03.2020 tarihli Satış Sözleşmesi iimzalandığı, işbu sözleşme gereğince davalının 2 milyon adet steril tek kullanımlık medikal yüz maskesini davacıya 840.000 EUR karşılığında imza tarihinden itibaren 4 gün içerisinde 1.000.000 adetinin; imza tarihinden itibaren 7 gün içerisinde de 1.000.000 adetinin satım ve tesliminde bulunmayı kabul ve taahhüt ettiği, davacının davalıya 19 Mart 2020 tarihinde ID …….. no ile 84.000 EUR ve ID ……. no ile 84.000 EUR olmak üzere toplam 168.000 EUR tutarını ön ödeme olarak davalı borçlu hesabına gönderdiği, yine aynı şekilde 27 Mart 2020 tarihinde de davacı tarafından davalı firma hesabına ID …….. no ile 42.000 EUR tutarı gönderilmek suretiyle toplam 170.000 EUR ödeme yapıldığı, sözleşme gereğince öngörülen niteliklere sahip sözleşme konusu ürünlerin davalıya teslim edilmediği veya edilemediği anlaşılmaktadır.
Tarafların sözleşmenin ifa edilmemesi veya edilememesi sonrasında, 21.05.2020 tarihli sulh ve ibra protokolü imzaladıkları, buna göre davalının davacı tarafından yapılan ödemelerin iadesine ilişkin olarak davalı firmaca 29.05.2020 tarihinde 70.000 EUR, 15.06.2020 tarihinde 70.000 EUR ve 06.07.2020 tarihinde 70.000 EUR olmak üzere toplam 210.000 EUR’nun geri ödemesinin yapılacağı; davalıya 5 günlük ödeme opsiyon hakkı verildiği ancak total bu süre zarfı içerisinde herhangi bir ödemenin zamanında yapılmaması halinde ise herhangi bir ihbar veya ihtara gerek kalmaksızın tüm diğer alacakların da muacceliyet kesbedeceğinin kararlaştırıldığı,
Davalı tarafça davacıya 02.06.2020 tarihinde “21.05.2020 tarihli protokole istinaden 1. Taksit ödemesidir” açıklaması ile 69.958,50 Euro ve 11.09.2020 tarihinde “Küçükçekmece ……. İcra Müd. ………. Esas sayılı dosyasına istinaden ödenmiştir” açıklaması ile 15.200 Euro ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf her ne kadar cevaplarında taraflar arasındaki sözleşmenin mücbir sebeplerle ifa edilemediğini ileri sürmüşse de, tarafların sözleşmenin ifa edilmemesi sonrasında sulh ve ibra sözleşmesi imzalayarak davacının davalıya yaptığı ödemelerin iade edileceği konusunda anlaştıkları, bu aşamadan sonra taraflar arasında sözleşmenin ifa edilmemesinin sonuçları hakkında uyuşmazlık kalmadığı, protokolun yerine getirilip getirilmediği hususunun davamızın konusu olduğu anlaşılmakla, davalının bu savunmalarına itibar edilmemiştir.
Sonuç itibariyle taraflar arasındaki protokol kapsamında davalının davacıya 210.000 Euro ödeme yapması gerekirken davalının protokol kapsamında yukarıda belirtilen ödemeleri yaptığı, davacı tarafça 210.000 Euro üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının icra takibinden önce yaptığı 69.958,50 Euro düşülmeden icra takibine geçildiği, daha sonra iş bu dava açılırken davacının bu ödemeyi nazara alarak itirazın iptalini 140.000 Euro üzerinden talep ettiği, davalının yaptığı 15.200 Euro luk ödemenin tarih itibariyle icra takibinden sonra fakat dava açılmasından önce olduğu, bu durumda bu kısım yönünden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, bu miktar düşüldüğünde 124.800 Euro üzerinden itirazın iptali davasının haklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmeni kabulüne, dava konusu alacak protokol kapsamında likit olarak belirlenmiş ve yapılan ödeme de belirli olduğundan kabul edilen alacak miktarının likit olduğu anlaşılmakla davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın kısmen kabulü ile Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasında yapılan icra takibine davalının vaki itirazının 124.800 Euro asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, işlemiş faiz dava konusu yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2-Asıl alacağın icra takip tarihindeki kur karşılığı olan toplam 988.303,68‬ TL nin %20 ‘sine denk gelen 197.660,73‬ TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 76.981,54 TL karar harcından daha önce yatırılan 13.010,66 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 63.970,88 TL karar harcının davalıdan tahsiline,
4-Davacı kendisini vekil olarak temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 72.243,04 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil olarak temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 16.989,32 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile 13.010,66 TL peşin harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 35,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

9-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2021 10:55

Başkan ………
e-imzalıdır.
Üye ……..
e-imzalıdır.
Üye ……….
e-imzalıdır.
Katip ………
e-imzalıdır.