Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/310 E. 2021/722 K. 16.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/310 Esas
KARAR NO : 2021/722

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ : 16/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/08/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, …. ……. İlçesi’nde emlak komisyonculuğu işi ile iştigal ettiğini, Dava dışı olan …’nun davalı … ile görüşerek; ………. ilçesinde yatırım amaçlı bir arsa almak istediklerini söylediğini davalının da “çevresinin geniş olduğunu, kendisinin iyi arsa alınmasına aracılık yapabileceğini ” söylediğini bir süre sonra davalının, haber vermesi üzerine, …, ………’ya giderek arsayı görüp beğendiğini ve babası ……………..’ndan 26/01/2009 da alıp hesabına yatırdığı 163.000,00 TL’nin 160.000,00 TL’sini ……………. ……………… şubesindeki TR………….. İBAN nolu hesabından, davalının ……. BANKASI …… ŞUBESİ hesabına 28/01/2009 tarihinde EFT yolu ile gönderdiğini, EFT açıklamasının “ ARSA ALIMI İÇİN” notu olduğunu, Paranın gönderilmesinden sonra davalının; arsa satıldı parayı bir gün geç gönderdiniz size başka bir yer bulacağım merak etmeyin şeklinde beyanda bulunduğunu bir süre daha oyalamalarına devam ettiğini, Ödenen paranın iadesi için sürenin verilmesinden sonra ödemenin yapılmayacağı anlaşılınca dava dışı …, 11/11/2010 tarihinde davalı aleyhine Çatalca İcra Müdürlüğü’nde ………….. E.sayılı dosya ile 160.000,00 TL +49.000.- TL işlemiş faiz =209.000.-TL tutarında icra takibi başlattığını, davalının ödeme emrinin kendisine tebliğinden sonra, 23/05/2011 tarihinde icra takibine yaptığı haksız ve kötü niyetli itiraz ile takibi durdurduğunu, Müvekkilinin………… Kimyevi Maddeler İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti., İcra Dosyası alacaklısı …’ndan 10 Temmuz 2012 tarihinde Beşiktaş ….. Noterliği’nin ……… yevmiye nolu temliknamesi ile, davaya konu olan 160.000,00 TL lık alacağının temlik aldığını, Çatalca İcra Müdürlüğünün ……. E.sayılı dosyasında yapılan borca itirazın kaldırılarak takibin devamını, İcra takibinden itibaren temerrüt faizi ödenmesini, İcra takibine karşı yapılan haksız itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatı ödenmesini, Yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini fazlaya dair her türlü yasal hakları saklı kalmak kaydıyla karar verilmesini talep etmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacak davasına ilişkindir.
Dava dışı temlik eden ……………….’nun gerçek kişi tacir olup olmadığı araştırılmış,Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne ,Ümraniye Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne ,İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereler uyarınca gerçek kişi tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere ticari iş ve ticari dava ayrı hukuki kavramlardır. Ticari iş kabul edilen bir husustan kaynaklanan her uyuşmazlık ticari dava olarak kabul edilmemiştir. Ticaret mahkemeleri ticari davalara bakmakla görevlidir. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Diğer bir anlatımla bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması; ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması ya da açılan davanın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez. Abonelik sözleşmesinden kaynaklanan her uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
Ayrıca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2’nci maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur. (Yargıtay 3. H.D.sinin 04.12.2017 gün ve 2016/9128 E- 2017/17010 K. sayılı kararı)
Davacı yan temlik alan sıfatı ile temlik ilişkisi taraflarının bağlı olduğu görev kuralları ile bağlıdır.Davalı yan tacirdir ancak davacı yan her ne kadar tacir ise de temlik kuralları gereği dava dışı …………’nun huuki uyuşmazlıkta hak ve alacakları ile bağlıdır .dava konusunun da mutlak ticari davalardan olmadığı anlaşılmakla Mahkememizin karşı görevsizliğine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
4-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5-Çatalca …….Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından HUMK m.25.2, 3 uyarınca kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde dosyanın MERCİ TAYİNİ İÇİN İLGİLİ İSTANBUL BÖLGE ADLİYESİ MAHKEMESİ DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE.
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.16/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır