Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/300 E. 2021/1004 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/300 Esas
KARAR NO : 2021/1004

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :06/12/2021
Davacı vekili tarafından açılan Menfi Tespit davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından düzenlenen takip talebinde hizmet bedeline ilişkin tahsil açıklaması ile 58.560,45 TL talep edildiğini, davalı alacaklıya herhangi bir borçları bulunmadığını, taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davacının davalıdan alacaklı olduğunu ve cari kaydın kapatıldığını, açıklanan nedenlerle davacının davalı şirkete Bakırköy …. İcra Dairesi … esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini, Takibin dava neticelenene kadar tedbiren ve teminatsız olarak durdurulması ve hacizler ve yakalama kararlarının kaldırılmasına, aksi halde mahkemenizce takdir edilecek bir teminat üzerinden takibin durdurulması ile hacizlerin ve yakalama kararlarının fekkine, Müvekkilinin davalıya Bakırköy …. İcra Dairesi … E. Sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlatan davalı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesine, müvekkilinin davalıdan olan alacaklarının takas mahsubuna tabi tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile aralarında 2018 yılına ilişkin cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davacıdan alacakları bulunduğunu, davacı şirketin dilekçesinde 2021 yılında düzenlediği faturaları söz konusu cari hesaptan mahsup ettiğini belirttiğini, oysaki bu faturaların kendilerine tebliğ edilmediğini, taraflar arasında 2018 yılından sonra herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, söz konusu faturaları kabul etmediklerini ve davanın reddi gerektiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacının haksız davasının reddine, davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına konu borcun varlığının tespitine, davacının tedbir taleplerinin reddine, dava sebebiyle alacaklarına ulaşmalarının gecikmesi halinde İcra İflas Kanunu nun 72/4 maddesine göre asıl alacağın %20 inden az olmayacak tazminatın lehlerine hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve bu kapsamda ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalı tarafından aleyhine başlatılan Bakırköy ….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında hizmet bedeli altında talep edilen alacak yönünden borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında davacı tarafından davalıya hizmet ilişkisinden kaynaklı olarak borçlu olup olmadığının ve taraflar arasında borç bulunması halinde bu borcun sebebinin ne olduğunun tespiti ve davacının davalıya borçlu olup olmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine cari hesaptan kaynaklanan 58.560,45 TL alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davacıya tebliğinin üzerine davacı tarafından süresinde itiraz etmemesi sebebiyle takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılması için mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, 11/10/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirkete ait 2018-2019-2020-2021 yılına ait yevmiye defterlerinin TTK’ya göre, açılış tasdiklerinin yasal “süresi içinde yapıldığı, 2018-2019-2020 yılları yevmiye defteri kapanış tasdikinin TTK Madde 69-70/son 72/3 ve V.U.K. madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı, 2021 yılı yevmiye defterinin kapanış için yasal süresinin devam ettiği ve belirli kanuni şartları taşıdığı, sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, Davalı şirkete ait 2018-2019-2020-2021 yılına ait ticari defterlerinin e-defter olarak tutulduğu, Ocak-aralık ayı defter beratlarının yasal süresi içerisinde verildiği ve belirli kanuni şartları taşıdığı, sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, Tarafların ticari defterlerinde yapılan incelemede; Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından 22.07.2020 takip tarihi itibarı ile davacı şirketin davalı şirkete 58.560,45 t borçlu olduğu, Davacı şirket tarafından düzenlenen 20.01.2021 tarihli 5 adet toplam 94.537,67 TL tutarlı faturanın davalı kayıtlarında bulunmadığı, Davacı şirket tarafından bu faturaların davalı şirkete teslim edildiği yönünden herhangi bir belge de ibraz edilemediği, Fatura içeriği hizmetin veya faturanın davalı şirkete teslimi belgelenemediğinden 20.01.2021 tarihli faturaların hesaplama dışı tutulması halinde; huzurdaki menfi tespit davası tarihi olan 01.04.2021 tarihi itibarı ile davacı şirketin davalı şirkete 58.560,45 TL borçlu olduğu, kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda davalı tarafından davacıya verdiği hizmet karşılığı davacının hizmet bedelini ödememesi sebebiyle davacı aleyhine takip başlatıldığı ve davacının takip konusu borçtan dolayı davalı tarafa borçlu olmadığını, aksine davalı taraftan alacaklı olduğunu ileri sürülmüştür. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve davacının ve davalının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı ve davalı lehine delil niteliğinin olduğu ve tarafların defter ve kayıtlarının dava konusu davalının alacağı yönünden birbirini teyit ettiği bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Davacının incelenen defter ve kayıtlarında davalıya takip konusu miktar kadar borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından düzenlenen toplam 95.537,67-TL tutarındaki 2021 yılına ilişkin beş adet faturanın davalının ticari defter ve kayıtlarında ve BA formlarında da yer almadığı tespit edilmiştir. Ayrıca taraflar arasında ticari defter ve kayıtlarında 2018 yılında hesap hareketi bulunduğu, bu hesap hareketlerine ilişkin olarak tarafların defter ve kayıtlarının birbirini doğruladığı, 2019, 2020, 2021 yıllarında herhangi bir hesap hareketi bulunmadığı ve 2021 yılı Ocak ayında davacı tarafça düzenlenen beş adet faturanın davacı ticari defter ve kayıtlarında ve BS formunda yer aldığı tespit edilmiştir. Bu hususta davalının 2018 yılından sonra davacı taraf ile aralarında herhangi bir ticari ilişki olmadığına dair savunmalarını doğrulamaktadır. Tarafların tek taraflı fatura düzenlemesinin fatura konusu hizmetin karşı tarafa verildiğini ispatlamamaktadır. Hizmetin/malın verildiğinin faturayı düzenleyen tarafından ispatlanması gerekmektedir. Davacı tarafça da 2021 yılında düzenlenen ve davalının ticari defter ve kayıtlarında yer almayan alacağını dayandırdığı bu faturalara konu hizmetin davalı tarafa verildiğine ilişkin dosyaya geçerli bir belge sunulmamış ve hizmetin verildiği ispatlanamamıştır. Bizzat davacı tarafın defter ve kayıtlarından aleyhine yapılan takibe konu faturalardan dolayı davalı tarafa borçlu olduğu, davalı tarafça takibe konu faturalara konu hizmeti davalıdan aldığı ve davalıya borçlu olduğu davalı alacaklı tarafından ispatlanmıştır. Davacı tarafından takibe konu borcun ödendiği ve davalı tarafa borçlu olmadığı geçerli deliller ile ispatlanamamıştır. Açılanan nedenlerle davanın reddine, davacının kötü niyeti ispatlanamadığından ve kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminat talebi şartları oluşmadığından reddine,
3-Karar tarihinde yürülükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30- TL maktu harcın 1.000,07 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 940,77 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 8.412,86 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
8-Kararın kesinleşmesine müteakiben Bakırköy 16. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.