Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/291 E. 2022/346 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/291 Esas
KARAR NO : 2022/346

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :28/04/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunmakta olup, davacı şirket, farklı tarihlerde, davalı şirkete ürün satışı yapmış, bu satışlara istinaden toplam 27.773,89-TL tutarında fatura kesmiş, mezkur faturaların birer suretleri Bakırköy … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosvasında mevcut olduğunu, dava konusu fatura tarihleri ve bedellerinin aşağıdaki gibi olduğunu, 07.10.2020 tarih ve 13.788,30-TL bedelli e-arşiv faturası, 19.10.2020 tarih ve 13.398,19-TL bedelli e-arşiv faturası, 21.10.2020 tarih ve 587,40-TL bedelli e-arşiv faturası Dava konusu faturalardan 14.409,39-TL tutarındaki bakiye kalmış; davacı şirket davalı şirketten ödeme yapmasını talep etmiş, ancak davalı şirket tarafından herhangi bir şekilde ödeme yapılmamış olduğunu, bu nedenle icra takibi yapıldığını, davalı yanın icra takibine itiraz ettiğini, davalı şirketin borcu olmadığına yönelik iddiasını ispatlayacak hiçbir delil bulunmamakta olduğunu, öncelikle davacı şirketin, ticari ilişkiterinden kaynaklanan her türlü edimini yerine getirmiş; davalı şirketin siparişini vaktinde eksiksiz bir şekilde teslim etmiş, işbu tevlimat imza altına alınmış olup, bu husustaki ıslak imzalı irsaliyenin bir sureti dilekçe EK-3’ünde Sayın Mahkemenize sunulmuş olduğunu, teslimat sonucu davacı şirket tarafından fatura kesilmiş olduğunu, davacı şirket ile davalı şirket arasında gerçekleşen banka hesap kayıtlarının celbi maksadıyla ilgili bankalara müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, yukarıda arz ve izah edilen ve Sayın Mahkemeniz tarafından re sen gözetilecek sebeplerle, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı şirketin borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine karşı haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptali ile takibin Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden devamına, haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunan borçlu şirketin takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesi…” iddia ve taleplerinde bulunmuşlardır.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça davalıya verilmiş herhangi bir mal, hizmet yada alacak bulunmamakta, davacı taraf her ne kadar dava dilekçesinde davalıya mal verdiğini iddia etmişse de davacı tarafın bu iddiasını ispatla mükellef olduğunu, davacı tarafın sunmuş olduğu dava dilekçesinde iddia etmiş olduğu hususlar, yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olup bu beyanlara itibar edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının, davacı tarafa karşı herhangin bir borcu olmamasına rağmen faiz talep edilmiş olup davalıva gönderilmiş herhangi bir ihtarda bulunmadığını, davacı taraf, iddia etmiş olduğu hususları ispat yükü altında olup, dava dilekçesinde delil olarak sunulan bilgi ve belgelerin hiçbiri usul kuralları çerçevesinde iddia edilen vakıayı ispata elverişli araçlar olmadığını, yukarıda arz ve izah edilen nedenler ile; davalı hakkında açılmış bulunan işbu davanın esastan reddi ile, kötü niyetli davacı aleyhine takip miktarının %20’den az olmamak üzere tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi…” taleplerinde bulunmuşlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 07/10/2020, 19/10/2020 ve 21/10/2020 tarihli faturalara dayalı olarak toplam 14.409,39-TL asıl alacak ve 142,12-TL işlemiş faiz üzerinden alacağın tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının iddiası, davalının savunması, icra dosvası ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu, fer’i nitelikteki talepleri, faiz türü ve oranı konusundaki talepleri ile birlikte bilirkişiye cari hesaha konu fatura sevk irsaliyesi teslim alan isim soy isim, imza bilgileri kısmını açıkça liste halinde yazmasının ihtaratına, alacağa konu faturanın vade farkı/kur farkına yönelik olması halinde taraf defterlerinde bu hususta bir teamül olup olmadığı, tarafların defter hareketlerinin açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin cari hesapta çek yahut bono kayıtlı ise ilgili bankalardan teyit edilebilecek şekilde açıkça bilgilerinin yazılması hususunda irdelenerek var ise taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebi de tespit edilmesi için bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, 10.02/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı yan 2020 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davacı lehine delil niteliğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, davalı yan tarafından yerinde inceleme talep cdilmiş olduğu halde, ticari defterlerin incelemeye sunulmamış olduğu, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, davalı yan’dan 30.11.2020 İcra takip tarihi itibariyle 14.409,39 TL alacaklı olduğu, ancak, davacının belgeye dayalı alacağının 9.639.24 TL olduğu, işlemiş faiz dahil belgeli alacağının (9.639,24 TL + 28,23 TL) 9.667,47 TL hesaplanmış olduğu, davacı yan lehine karar alınması durumunda, davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 30.11.2020 tarihinden itibaren asıl alacağına, davacının icra takibinde talep etmiş olduğu gibi, %9 yasal faizi talep edebileceği, mahkemenin takdiri içinde kaldığı, kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada; davacı tarafça davaya ve takibe konu faturalardaki ürünlerin davalıya satılıp teslim edildiğini, ancak davalı tarafça bedelinin ödenmediği ileri sürülmüştür. Davalı tarafça ise faturalardaki ürünlerin davacı tarafından kendilerine teslim edilmediğini ileri sürmüştür. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve davacının ticari defter ve kayıtlarının yasal şartları taşıdığı ve davacı lehine delil niteliğinin olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafça defter ve kayıtları incelemeye sunulmamıştır. Davacının defter ve kayıtlarına göre davalı taraftan 14.409,39-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafça her ne kadar davacının kendilerine mal teslim etmediği ileri sürülmüş ise de; davacının defter ve kayıtlarında davacı tarafından düzenlenen faturalardan sonra davalı tarafça itiraz edilmeksizin ödemeler yapıldığı tespit edilmiş ve dava konusu faturalardan sonrada davalı tarafça davacıya faturalara itiraz edilmeksizin ödemeler yapıldığı görülmüştür. Ayrıca davacı tarafın düzenlemiş olduğu tüm faturaların davalı tarafça kayıtlarına alındığı ve BA sında bildirildiği tespit edilmiştir. Tarafların BA ve BS lerinin birbirini teyit ettiği ve bu durum davacı tarafından davalıya faturalara konu ürünleri teslim ettiğine karine teşkil etmektedir. Söz konusu karinenin aksi aynı nitelikte kesin delil ile ispat edilmesi gerekmektedir. Ancak davalı tarafça karinenin aksini ispatlar ve davacının alacağını ödediğine dair geçerli bir delil dosyaya sunulmamıştır. Davacının icra takibine konu ettiği faturalar toplamı kadar davacıdan alacaklı olduğu davacının defter ve belgeleri ve tarafların BA ve BS leri ile sabit olduğundan faturalar toplamı üzerinden davalı tarafça ödenen bedeller çıkarıldıktan sonra kalan miktar üzerinden açılan davanın kısmen kabulüne, davalı icra takibinden önce temerrüte düşürülmediğinden işlemiş faiz ve talep edilen fazla alacak talebinin reddine, davacının alacağı defter ve kayıtlar, faturalar ve tarafların BA ve BS leri ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 13.773,89-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin ve işlemiş faiz talebinin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında (2.754,77-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 940,89 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 173,32 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 767,57 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 635,50 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 173,32 TL peşin harç olmak üzere toplam 232,62 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 822,27 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
9-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının mercine, İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kabul edilen miktar yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, red edilen miktar yönünden miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.