Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/290 E. 2021/334 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/290 Esas
KARAR NO : 2021/334

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 31/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asilin dava dilekçesinde özetle; çalıştığı iş yerinden almış olduğu tazminat parasını internette görmüş olduğu … firmasının kötü niyetli olarak takip ettiğini, kendisine cep telefonundan ulaştığını, arayan danışmanın parasını döviz yapacak ise kendilerine yatırmalarını söylediğini, yüksek kar marjı ve devlet desteği ile çalıştıklarını söylediklerini, aynı gün üye olması ve sözleşme yapması halinde 100,00 USD kazanacağını, kurya aracılığı ile hızlı bir şekilde sözleşme imzalattıklarını, uygunluk hesabı açmadan ve işin nasıl yapıldığını öğretmeden ters işlem yaptıklarını,işlem hakkında bir bilgi sahibi olmadan kendisine işlem yaptırdıklarını, mevcut olarak 1.000,00 USD zararda olduğunu, yaptığı araştırmalar sonucunda portföy danışmanlığının yasal olmadığını, hukuki haklarının saklı kalması kaydı ile davanın kabul edilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayınlanan kanun, tebliğ ve ilgili yönetmeliklere aykırı davranılması sebebi ile zarar uğradığını ve zararının davalı Müvekkilden tahsili gerektiğini iddia ettiğini, kaldıraçlı işlemlerin niteliği itibarıyla taraflar arasında bu surette bir çıkar çatışması olabileceği hususu sermaye piyasaları mevzuatında da düzenlenmiş olup çerçeve sözleşmede de müşterilere açıklandığını, davacı yatırımcı sıfatını haizdir ve ortada bir tüketici işlemi bulunmadığını, davacının müvekkil şirket nezdinde hesap açmasındaki amaç parasının daha yüksek getiri ile işletilmesini sağlamak olup, nihai amacı da kar veya kazanç elde ettiğini, davacı tarafın davasının mutlak olarak ticari dava olduğunu, SPK’nın yaptığı teknik alt yapı, organizasyon, sermaye ve insan kaynakları yeterliliği incelemeleri sonucunda kaldıraçlı alım satım işlemlerinde bulunma yetkisi verildiğini, uygunluk ve yerindelik testi, tabi olunan yürürlükteki sermaye piyasası mevzuatı icabı 16.01.2016 tarihinden itibaren uygulanmaya başlandığını, uygulamanın avacının hesap açılış sürecinden sonra başladığını, davacının 2015 yılında açmış olduğu ve halen açık bulunan mevcut hesabı üzerinde şikâyet konusu olan durumlar hakkında bir tasarrufa gidilmediği tespit edildiğini, davacının Log kayıtları ve ses kayıtları incelemesi sonucunda, yapmış olduğu işlemler için herhangi bir şekilde yönlendirilmediği, alım – satım kararlarının kendisi tarafından verildiği ve işlemlerinin kendisi tarafından gerçekleştirildiği tespit edildiğini, davacının 4 yılı aşkın bir süredir işlem yapmakta olduğunu, 15/07/2016 tarihine kadar zararının 186,00 USD olduğunu, dosyanın görevli Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, esasa girilmesi halinde davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE;
Dosyanın incelenmesinde; davacı vekili tarafından davalı aleyhine Alacak davası açılmış ise de, 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı kanunun 20.maddesinde açıklandığı üzere, “…….ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce Arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” ve aynı kanunun 23.maddesinin 2.fıkrasında “…..arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” denildiğinden davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davada arabulucuya başvurma dava şartı gerçekleşmediğinden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın arabuluculuk dava şartı eksikliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafın yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gereken 59,30-TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın taraflara tebliğin tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
31/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır