Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/269 E. 2021/671 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR ESAS NO: 2021/269 Esas
KARAR NO : 2021/671

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2016
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :12/07/2021
Davacı vekili tarafından açılan menfi tespit davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacıdan tahsil ettiği bonoyu aralarındaki akrabalık ilişkisi nedeniyle müvekkiline iade etmediğini, zaman aşımına uğrayan bononun mükerrer tahsili için Küçükçekmece .. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasından ilamsız takip başlattığını, davacının sağlık sorunları nedeniyle 7 günlük yasal süreden sonra itiraz edebildiğini belirterek davacının borçlu olmadığının tespitine, takibin tedbiren durdurulmasına ve %20 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya borç para verdiğini, karşılığında senet aldığını, davacının müvekkiline bugüne kadar herhangi bir ödeme yapmadığını, 7 günlük itiraz süresini geçirdikten sonra kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davacının ödeme yaptığına ilişkin herhangi bir delilin de dosyaya sunulmadığını açıklamış, davacının borcunu ödediğine yönelik iddiasını ispatla yükümlü olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Küyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından … E. … K. Sayılı ilamı ile “TTK 4 ve 5 maddeleri gereğince Ticaret Mahkemeleri görevli olduğu kanaati ile görevsizlik kararı verilmiş ve dosya Mahkememizin yukarıdaki esasını almıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE;
Dava; 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesi uyarınca zamanaşımına uğramış bono nedeniyle başlatılan icra takibinde borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyası incelenmesinde; keşidecinin davacı, lehtarın davalı olduğu, 30/05/2008 tanzim tarihli, 30/06/2008 vade tarihli ve 15.000,00 TL bedelli bonoya istinaden, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı … aleyhine 15.000,00-TL asıl alacak, 10.622,47-TL olmak üzere toplam 25.622,47-TL alacak üzerinden 11/05/2016 tarihinde ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davacıya tebliğinin üzerine davacı tarafından süresinde itiraz etmemesi sebebiyle takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu sebeple Mahkememizce ilk önce somut uyuşmazlıkta görevli olup olmadığımız hususu incelenmiştir.
6102 sayılı TTK 16/1. maddesine göre; “Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.” hükmü düzenlenmiştir. Bu kanun hükmü gereğince davacı ile davalının tacir olduklarına dair bir iddia bulunmamaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 3. maddesinde “Bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğu”, 4. maddesine göre, “Bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı” hükmü düzenlenmiştir.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK’nın 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, tanık beyanları, bono ve icra takip dosyası hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların tacir oldukları yönünde bir iddia bulunmadığı ve uyuşmazlığın kaynağının zamanaşımına uğramış bono olduğu, zamanaşımına uğrayan bononun kambiyo senedi niteliğinde olmadığı ve yazılı delil başlangıcı sayılması (HGK’nın 20.02.2008 gün ve 2008/3-159 E. – 2008/158 K. sayılı ilâmı), bononun verilmesine esas temel ilişkinin ödünç akdi olması sebebiyle somut uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde bulunmadığı (Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2016/8698E.- 2016/9227K.sayılı ilamı) ve bu nedenle davanıın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekeceğinden Mahkememizce görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, 6100 Sayılı HMK’nun 114. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve aynı kanunun 115. maddesi uyarınca göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin Mahkememizce değerlendirilerek 6100 Sayılı HMK’nun 331/2. maddesi gereğince karar verileceğinin İHTARATINA,
3-Harç ve masrafların görevli Mahkemece nazara ALINMASINA,
4-Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından kararın istinaf edilmeden kesinleşmesi halinde dosyanın MERCİ TAYİNİ İÇİN İLGİLİ İSTANBUL BÖLGE ADLİYESİ MAHKEMESİ DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.