Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/261 E. 2022/720 K. 26.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/261 Esas
KARAR NO : 2022/720

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2021
KARAR TARİHİ : 26/07/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/08/2022
Davacı vekili tarafından açılan menfi davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının işlettiği … Pazarlama Ticaret-… ile davalı şirket arasındaki ticari alışveriş neticesinde cari hesap oluştuğunu, bu hesaptan kaynaklanan borca ilişkin olarak davacının eşi …’nin zilyedi olduğu …. Mah … Sk No:… (pafta … ada … parsel …) Sarıyer İstanbul adresinde bulunan taşınmazın teminat olarak belirlenmesine ilişkin muhtarlıkta sözleşme yapıldığını, bu sözleşmeye davacının eşi … kefil olarak dahil edildiğini, aynı zamanda borca ilişkin olarak kambiyo senetleri düzenlenip davalı şirkete teslim edildiğini, bu borçlar taraflar arasındaki anlaşmaya uyarınca peyder pey ödendiği ancak taşınmazın değerinin gittikçe artmasından dolayı davalı taraf borcun büyük bir kısmını tahsil etmesine rağmen taşınmazın kendilerine devredilmesini talep ettiğini, zilyetliği davacının eşine ait olmayan taşınmaz davalı şirket yetkilisine devredilmeyince davalı şirket yetkilisi İstanbul …. Sulh Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyasında müdahalenin men’i ve tahliye talepli dava açtığını ancak sulh hukuk mahkemesinde yapılan yargılamada davacının taşınmaz üzerinde fiili hakimiyetinin olmadığını, zilyetliğin harici sözleşmeye dayandırıldığını, zilyetliğin arkasında ayni ya da şahsi bir hakkın olması durumunda zilyetliğin korunması hükümlerinin işlev kazanamayacağını, bu sebeple asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğuna karar verildiğini, bu aşamadan sonra dava İstanbul …. Asliye Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyasında devam ettiğini, bu yargılamada da taşınmazın malikinin … Üniversitesi olduğunu, taralar arasındaki zilyetlik devir sözleşmesinin etk başına zilyetliğin devrini gerekleştirmeyeceği, zilyetliğin sadece teslimle devredilebileceğini, yargılamaya konu senet ile ancak alacak davası açılabileceği belirtilerek davanın reddine karar verildiğini, Yargıtay … Hukuk Dairesi .. Esas, … karar sayılı dosyasında taşınmaz üzerinde yer alan yapının arkasında bir hak barındırdığını ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma karar verildiğini, ancak bu yargılamada davalı şirket yetkilisi teminat olarak verilen taşınmazdaki hakkı alacağa dayandırmasına rağmen bu alacak ekte yer alan belgelerden de anlaşılacağı üzere kendisine ödendiğini, davalı şirket yetkilisi hem senetlerle Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasında takip başlatıp buradan yaptığı tahsilatlar ile hem de davacıdan haricen yaptığı tahsilatlar ile borcunu tahsil etmesine rağmen, bu alacak iddiasını hem taşınmazın devri ile ilgili olarak talep etmekte hem de icra dosyasındaki alacak iddiasını da devam ettirmekte olduğunu, borç tek bir borç olup hem taşınmaz hem kambiyo senedi ile güvence altına alındığını, alacak tahsil edildiğini, hem taşınma talep edilmekte hem de ayrıca kambiyo senetlerinden alacak talep edilmekte olduğunu, ödeme belgeleri ile icra dosyasında yapılan ödemelerin incelenmesi halinde davacının cari hesaptan kaynaklanan borcu ödediği ve davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığı tespit edileceğini belirterek davacının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasında davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı adına dava dilekçesi ve tensip zaptı ekli duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış ve davalı duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinde davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 75.000,00 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında davacının iddiası, davalının savunması, icra dosyası, mahkeme dosyaları, dava dilekçesi ekinde sunulan belgeler ve tüm dosya kapsamına göre, d avalının davacıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu, fer’i nitelikteki talepleri, faiz türü ve oranı konusundaki talepleri ile birlikte bilirkişiye cari hesaba konu fatura sevk irsaliyesi teslim alan isim soy isim, imza bilgileri kısmını açıkça liste halinde yazmasının ihtaratına, alacağa konu faturanın vade farkı/kur farkına yönelik olması halinde taraf defterlerinde bu hususta bir teamül olup olmadığı, tarafların defter hareketlerin açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin, cari hesapta çek yahut bono kayıtlı ise ilgili bankalardan teyit edilebilecek şekilde açıkça bilgilerinin yazılması husus da irdelenerek var ise taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebi de tespit edilerek tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme yapılmasına ve rapor düzenlenmesi için bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, 16/05/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı yan tarafından, açılış tasdiki olmayan, orijinal olmayan kısmi fotokopiler içeren 2010 yılı İşletme Defteri Gider ve Gelir Dökümleri ve düzenlenmiş faturaların incelemeye sunulmuş olduğu, İnceleme için davalı yana ait cari hesap ekstresi sunulmamış olduğu, bu nedenle inceleme sırasından davacı tarafından sunulan faturalar vs. belgeler üzerinden inceleme ve tespitler yapılmış olduğu, davalı tarafından ticari defterlerin ve belgelerin incelemeye sunulmamış olduğu, davalı tarafından davacı yana toplam olarak 2010 yılında 28 Adet fatura karşılığı KDV Dahil 79.273,11 TL düzenlenmiş olduğu, davacı yan tarafından davalı yana 9.214,80 TL İade faturası düzenlenmiş olduğu, davalı yanın davacı yana satışlarına ait BS bildirimlerinde, 23 Adet fatura karşılığı KDV Dahil 66.362,-TL satışın bildirilmiş olduğu, davalı yanın davacı yandan alışlarına ait 3 Adet fatura karşılığı KDV Dahil KDV Dahil Tutarı 6.878,40 TL BA Bildirimin yapılmış olduğu, davacı tarafından davalı yana düzenlenmiş 08.10.2010 tarihli KDV Dahil 2.336,40 TL faturanın aylık BA BS Bildirim limiti olan 5.000,-TL altında kalmış olduğu için bildirilme yükümlülüğü olmadığı tespit edilmiş olduğu, İşbu faturanın Davacı tarafından davalı yana teslim edilmiş olduğuna dair teslim belgesinin de görülmemiş olduğu, Yukarıda II1.7.Maddede detayları açıklanmış olduğu üzere, dosyaya sunulu nakit ve senet ödemelerinin bir kısmının …’ya yapılmış olduğu, bazı belgelerde davalı … OTOMOTİV adına ödemelerin alındığı belirtilerek … tarafından imza atılmış olduğu, ancak …’nun davalı firma çalışanı yada yetkilisi olduğuna dair bir belgeye rastlanmamış olduğu, Davacı yan tarafından, davalı yana ödenmiş olduğu iddia edilen ve dosyaya sunulan belgeli ödemelerin, detayları MI.7.Maddede detaylıca açıklanmış olduğu üzere, davalı yana 1.000,-TL Nakit, 37.565-TL Müşteri Senedi ve Müşteri Kredi Kartları ile 5.250,-TL olmak üzere toplam olarak 43.815,-TL ödeme yapılmış olduğu, ancak bu belgelerin hepsinin davalı yana yapılmış olan ödemeler olduğunun ispata muhtaç olduğu, Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, Sayın Mahkeme tarafından bu ödemelerin davacı yan ödemesi olduğuna kanaat getirilmesi halinde, mevcut belgelere göre, davalı tarafından davacı yana yapılmış icra takip tarihi olan 23/06/2011 tarihi itibariyle, davalı yandan alımlar toplamı 79.273,11 TL’den davalı yana lade tutarı olan 6.878,4042.336,40 TI .214,80 TL’yı düştüğümüzde davacı yanın davalı yandan net alışın (79.273,11 TL-9.214,80 TL) 70.058,31 TL olduğu, bu faturalara karşılık davacı tarafından dosyaya sunulan ancak ispata muhtaç ödemeler toplamı olan 43.815,-TL’yi düşüm yaptığımızda davacının davalı yana belgeli borcunun (70.058,31 TL-43.815,-TL) 26.243,31 TL hesaplanmış olduğu, inceleme sırasında tarafıma sunulmuş ödeme Jistesinde, davalı yana teslimine ait belgesi olmayan TOPLAM Tutarı 32.172,-TL olan ödemelerin davalı yana yapılmış olduğunun ispata muhtaç olduğu, Davacı yan tarafından incelemede sunulmuş ödeme listesine göre, Bakırköy ….İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyaya, icra yolu ile, davacı maaşından kesilerek Toplam 12.918,-TL ve 16.424,79 TL Kıdem tazminatı kesintisi yapılarak toplam olarak 29.342,79 TL ödeme yapılmış olduğunun görülmekte olduğu, ancak, ilgili belgelere dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, dosya içeriğinde 1 Adet … Motorsiklet’e de haciz yapılmış olduğunun görülmekte olduğu, ancak güncel değeri hakkında veya icradan satış yapılıp dosyaya ödeme olarak kayıt edilmiş olduğuna dair belgenin görülmemiş olduğu, Dosyaya sunulmuş belgelere göre, Davacı …, Kefil … ve … Otomotiv adına … arasında şahitler ve muhtarın katılımı ile 23.12.2010 tarihinde sözleşme düzenlenmiş olduğu, bu sözleşmede “borçlunun – ticari yükümlülüklerini yerine getirememesinden dolayı alacaklı davalı … Otomotiv’in doğan haklarını teminat altına alması için belirtilen adresteki gayrimenkulün teminat olarak alındığı, bahse konu yerin her iki firmanın borç alacak ilişkisi kalmadığında borçlu tarafa iade edileceğinin “ imza altına alınmış olduğunun görülmekte olduğu, Dosyaya davacı vekili tarafından sunulmuş Alacağın Devri isimli belgeye göre, Bakırköy …Noterliği aracılığı ile, … yevmiye numarası ile Alacağın Devri Sözleşmesi düzenlenmiş olduğu ve …tarafından …’den olan 192.932,13 TL alacağının, …’a devredilmiş olduğu görülmekte olduğu, ancak işbu dosya ile ilgili bağlantısının anlaşılamamış olduğu, mahkemenin takdiri içinde kaldığı, kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davacı vekili 22/07/2022 tarihli beyan dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.” Bu hükümler gözetildiğinde davadan feragat davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan feragatın usulüne uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça davadan feragat edildiğinden açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 1.280,82-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.200,12 TL harcın talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
7-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy 13. İcra Dairesi’nin 2011/8703 esas sayılı icra takip dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi ve İİK 263. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 26/07/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır