Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/250 E. 2022/130 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/250 Esas
KARAR NO : 2022/130

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2013

MAHKEMEMİZİN İŞ BU DOSYASI İLE BİRLEŞEN BAKIRKÖY 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2013/467 ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2013

KARAR TARİHİ : 07/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/02/2022
Davacı vekili tarafından açılan menfi tespit davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılar ile davalı Televizyon şirketi arasında 29/05/2013 tarihli 5 adet program sözleşmesi akdedildiğini, Bu sözleşmeye göre davalı … yayIncIük Yapım ve Prodüksiyon Hizmetleri San Tic A.Ş arasında 90 gün 25 dk davacılardan Dr ….’ın konuk olacağı değerinde sözleşme yapıldığı halde hiçbir şekilde yayınlanmadığını, 90 gün …’ın sunacağı Haziran ayında canlı diğer aylardan banttan yayınlanacak programın Ana sponsorluğu için anlaşıldığını, … kanaldan aynldığı için bu programa ana sponsor olunamadığını, Bir kısmının banttan yayınlandığını, Bu reklamdan beklenen ticari reklam getirisi sağlanamadığını, 90 gün 15×1 spot,25 dk x 1 spot 88.500,00-TL …..’ nin sunacağı programa 13 bölüm sponsor olduğunu, Bu sanatçının da kanaldan ayrıldığını sponsorluk gerçekleşmediğini, 6 dk x7 spot 210 gün sürecek sözleşmede anlaşıldığını davalı şirketin 1 ay yayın girdiğini, 180 günlük program girilmediğini, 12 dk x 7 spotluk 210 gün sürecek program ile ilgili imzalanmış olan sözleşme kapsamında 35 gün davalı şirketçe yayın yapıldığı, 175 günlük program girilmediğini, bu sözleşmelerle ilgili olarak davacılardan ….’ ın aşağıda dökümü yapılan çekleri davalıya verdiğini, Davalı şirketin bazı sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi kimi sözleşmeye göre yayınlamak zorunda olduğu programlar yerine getirisi olmayan saatlerde anlaşma dışı bazı reklamlara davacı … yerine girdiğini, Diğer davacı …. Ltd.Sti ile ilgili olarak ise 30 günlük reklam dışında hiçbir program girilmediğini, Davacıların davalı ile ortak sözleşme imzaladıklarından davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğunu, Bu sebeple işbu davayı davacıların birlikte açması zarureti doğduğunu, Zira davalı tarafı verilen çekler her iki davacı tarafından sözleşmeler ayrım yapılmaksızın keşide edilerek verildiğini, yapılan görüşmelerde davalı şirketin reklamları yayınlamayacağını söylemesi üzerine çeklerin iadesi istendiğini ancak davalı şirketin çekleri vermekten kaçındığını, Bunun üzerine dava açılması ve tedbir istenilmesi gerektiğini, İİK 72/2 maddesi gereği %15 teminat karşılığı çekin 3. Kişilere ciro edilmemesi icraya verilmemesi için tedbir kararı verilmesi/icraya verilmesi halinde icra takibinin durdurulması,%20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesi,çekin iptali,borçlu bulunmadıklarının menfi tespit yolu ile belirlenmesini,yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 2007 yılından bu yana …. logosu ile haber ağırlıklı ulusal televizyon yayını yapan bir kuruluş olduğunu. Davacıların, müvekkili şirketin …, …, …. ve uydu Üzerinden izlenen bir kanal olması nedeniyle davalı şirket merkezine gelerek, davacılardan ….’ın doktor olduğunu, sağlık konulu kendi hazırladıkları programlarını yayınlamak ve ürünlerinin reklamını yapmak istediklerini belirterek yayın saati kiralamak istediklerini ve taraflar arasında muhtelif program ve reklam sözleşmeleri akdedilmiş ve yayınlara başlandığını, Müvekkil şirketin, sözleşmelerde de açıkça belirtildiği üzere, yayın içeriğine hiçbir katkısı olmadığını tüm materyalin davacılar tarafından hazır edildiğini, Bazı bölümlerde Dr. ….’ ın konuk olarak gösterildiğini, bazı bölümlerde Dr. ….’ ın sunum yaptığını ve yine kendi bağlantıları olan toplum nezdinde ünlenmiş kişilerin konuk edildiğini, Sözleşmelere bağlı olarak alınan çeklerin ise, bu bir çeşit yayın saati kiralama ilişkisi olarak tarif edilebilecek hizmetin bedeli olarak alındığını, Davacılardan ….’ ın, ürünlerinin pazarlamasını diğer davacı ….. Pazarlama Tic. Ltd. Şti. üzerinden yaptığı için sözleşmeleri müştereken imzalamak istediklerini ve bu hususta müvekkili tarafından bir sakınca görülmediğini, Davalı müvekkili şirket tarafından söz verilen saatlerde davacıların ….’de programlarının yayınlanması yönündeki edimi lavıkıvla verine aetirildiâini. Yavın cd’leri ve RTÜK’den celbedilecek bilgiler ile bu husus kesin şekilde ispat edilecek durumda olduöunu. ancak yayınlar bir yandan devam ederken vadeli olarak alınmış bulunan çeklerin ödeme zamanı beklenemeyerek, ticari hayatın gerekleri içinde çekler üçüncü şahıslara ciro edildiğini, Davacıların, çeklerin müvekkil şirketin elinde olduğu ve iadesini istedikleri yönündeki iddiaları gerçek dışı olduğunu, dava dilekçesindeki, bir takım sanatçıların kendi istekleriyle kanaldan ayrılmış olmaları sonucu bekledikleri ticari reklam getirisinin sağlanmadığı yönündeki beyanlarının gayri samimi ve hukuksal dayanaktan yoksun olduğunu, Bir tacirin beklediği ticari gelire kavuşup – kavuşamaması, TTK nunda “basiretli davranma” kuralı ile karşılığını bulduğunu. Davacıların bekledikleri ticari getiriye kavusamavıslarını müvekkili ile akdedilen sözleşmelere bağlamalarının tümüyle dayanaksız ve esasa müessir bulunmayan iddialar olduğunu, davacıların iddialannın aksine, müvekkili şirkete davaya konu çeklerden daha fazla miktarda borçlannın oluştuğunu, Zira, davalı müvekkili şirketin sözleşme gereği yayınlan yaptığını ancak takiben Radyo ve Televizyon Üst Kurulun’ dan davacılann yayınlan ile ilgili olarak cezalar gelmeye başladığını, Dava tarihine kadar gelen ve her biri 11.886 TL idari para cezasını kapsayan cezalann savısı 37 vi bulduğunu, halen gelmeye devam etmekte olduğunu, Program içeriklerinde müvekkili şirketin hiçbir katkısı olmadığı halde yayıncı kuruluş olması nedeniyle idari para cezalarının müvekkili şirket aleyhine tanzim edildiğini. RTÜK kararı ile idari para cezaları gelmeye başladığında bu durumun davacılara anlatıldığını yapılan müteaddit görüşmelerde sadece müvekkili şirkette çıkan yayınlar için değil tüm diğer tv’lerdeki yayınları için de RTÜK’den cezai işlem uygulandığını, konuyla ilgili olarak avukatlarıyla hukuki alt yapılar oluşturacaklarını ve cezaların ortadan kaldırılması için gerekli girişimleri yapacaklarını ifade ile müvekkili şirketi itiraz etmeksizin beklemek yolunda ikna ettiklerini ve esasen davava konu sözleşmelerde RTÜK tarafından çıkacak cezai tüm sorumlulukların kendilerince üstlenildiğinden girişimlerinde başarılı olamazlarsa ceza bedellerini müvekkili şirkete ödeyecekleri sözünü verdiklerini, taraflar arasındaki ilişkiden doğan ve davalılardan …’ın doktor şahsiyetine olan güven nedeniyle müvekkili tarafından beklenildiğini ancak durum davacıların söz verdiği gibi olmadığını. Davacıların müvekkili şirkete (sözleşmeye davalı ve aldıkları hizmetin bedeli olarak Ödedikleri bedeli haksız şekilde geri almak amacıvlal dayanaksız fatura tanzim etmeleri üzerine. TTK gereöi süresi içinde müvekkili tarafından faturaya itiraz edilerek iade edildiğini ancak bu kez de vekilleri marifetiyle ihtarname eşliğinde faturaları tekrar müvekkili şirkete gönderdiklerini. Ayrıca görüşmeler sırasındaki dostça tavırlarından eser kalmadığını, ekte sunulan ihtarname örneğinde de görüleceği üzere davalıya karşı tehditvari sözler sarf edildiğini ve tümüyle kendi materyallerinin sebebiyet verdiğini göz ardı ederek, sözleşmeyle üstlendikleri edimlerini de hiçe savarak RTÜK cezalarından sorumlu olmayacaklarının beyan edildiğini. Davalıların davranışlarının hukuki olmadığı gibi etik de olmadığını, Bu nedenle açılan davada gayri samimi ve kötü niyetli olduklarını, mezkur çeklerin davadan önce ciro edildiğini, çeklerin ödenmemesi ve tedbiren ödemesinin durdurulması kambiyo hukukuna da uygun olmadığını. Davalının RTÜK cezaları nedeniyle halihazırda davacılardan (11.886 TL. x 36) alacaöı bulunduğu gibi çeklerin ödenmemesi nedeniyle ciro edilen üçüncü şahısların başvurması halinde bir de bu yönden cebri icraya uğraması tehlikesi olduğunu, davalı müvekkili şirket tarafından davaya konu sözleşme gereği tüm edimlerin yerine getirildiğini (Sadece rtûk ceza kararlarının yayınların yapıldığını açıkça göstermekte olduğu) halde davacıların kötü davranışları nedeniyle sözleşme bedelinden mahrum kaldığı gibi ayrıca maddi zararı da söz konusu olduğunu. Davalının açıkça büyük mağduriyetine sebebiyet verileceği için ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebinin zorunlu olduğunu ayrıca belirlenen teminatın da olayın anlatılan boyutu karşısında yetersiz olduğunu, davacı … tarafından Bakırköy 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/467 Ç. sayılı dosyası ile aynı konuda farklı çekler dayanak gösterilerek müvekkil şirket aleyhine, huzurdaki dosya ile aynı tarihte dava açıldığını HMK 166. madde gereği davaların birleştirilmesine karar verilmesini, öncelikle, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilerek, dosyanın Bakırköy 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/467 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, haksız, gayri samimi ve kötü niyetli davacı taleplerinin tümüyle reddine lehlerine yargılama gideri ve avukatlık ücreti takdirine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası üzerinde birleştirilmesine karar verilen, Bakırköy 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/467 esas 2014/10 karar sayılı dosyasına sunulan davacının dava dilekçesinde; davalı Televizyon şirketi arasında 24/04/2013 tarihli program sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye göre 30 dk 2 spot reklam yayınlanacağını, 180 gün devam edecek reklam karşılığının 130.000 TL çekler davalı şirkete teslim edildiğini, 4 adet çekin ödendiğini, ..bank …. Şubesine ait, …. çek nolu, 20/11/2013 tarihli 26.000 TL lik çekin vadesinin gelmediğini, davalının edimlerini yerine getirmediğini, davalı şirket 180 gün yerine 144 gün reklam yaptığını, kalan günleri reklam olarak girmediğini, böylece 1 adet ödenmeyen çek karşılığı 36 gün alacağı kaldığını, reklamların yayınlanmayacağını beyan eden davalı şirketten çeklerini istediğini davalı şirketin şirketin çekleri vermekten kaçındığından bahisle davanın kabulüne, tedbir talebinin kabulüne, …bank … Şubesi …. çek nolu, 20/11/2013 tarihli, 26.000 TL bedelli … keşideli çekin ödenmemesi için %15 teminat karşılığı çekin 3.kişilere ciro edilmemesini, icraya verilmemesi için tedbir kararı verilmesini, icraya verilmesi halinde icra takibinin durdurulmasını, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, çekin iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; Müvekkili şirketin haber ağırlıklı ulusal televizyon yaını yapan bir kuruluş olduğunu, davacının şirket merkezine gelerek, kendisinindoktor ve … adı ile piyasada tanındığını, sağlık konulu kendi hazırladıkları programlarını yayınlamak ve ürünlerinin reklamını yapmak istediğini belirterek yayın saati kiralamak istediğini, taraflar arasında muhtelif program ve reklam sözleşmeleri akdedildiğini ve yayınlara başlanıldığını, müvekkil şirketin yayın içeriğine hiçbir katkısı olmadığını, tüm materyalin davacı tarafından hazır edildiğini, müvekkil şirket tarafından söz verilen saatlerde davacıların ….’ de programlarının yayınlanması yönündeki edimi layıkıyla yerine getirildiğini, davacının çeklerin müvekkil şirketin elinde olduğu ve iadesinin istendiği yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu, iddiaların aksine müvekkil şirkete davaya konu çeklerden daha fazla miktarda borcu olduğunu, zira müvekkilinin sözleşme gereği yayınlarını yaptığını, ancak davacının yayınları ile ilgili olarak cezaların gelmeye başladığını, cezaların sayısının 37′ yi bulduğunu, halen ceza geldiğini, idari para cezaları gelmeye başladığında bu durumun davacıya iletildiğini, davacı tarafından cezaların kaldırılması için gerekli yerlere başvuracağını, girişimlerde başarılı olunmazsa ceza bedellerini müvekkil şirkete ödeyeceklerini, ancak davacı sözleşme ile üstlendiği edimlerini hiçe sayarak RTÜK cezaları nedeniyle halihazırda davacıdan yaklaşık 439,782,00 TL alacağı bulunduğunu, müvekkilinin açıkça büyük mağduriyetine sebebiyet verileceği için ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini, dosyanın Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin ….. esas sayılı dosyası ile birleştirilmesie, haksız, gayrisamimi ve kötü niyetli davacı taleplerinin tümüyle reddine, lehimize yargılama gideri ve avukatlık ücreti takdirine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 17/01/2022 havale tarihli feragat dilekçesi ile; davalıya karşı açmış oldukları davadan, hukuki ihtilaf üzerinden anlaşmış oldukları sebebiyle vazgeçtiklerini, protokol gereğince tarafların muhakeme masrafı ve vekalet ücreti talebi olmayıp bu yönde feragat nedeniyle karşı tarafa herhangi bir vekalet ücreti, yargılama gideri kararına hükmedilmemesi ve davadan feragat dilekçesi nedeniyle dosyaya yatırılan 43.595,00 TL teminat bedelinin taraflarına iadesini talep ettiklerini, davalı vekili de 17/01/2022 havale tarihli dilekçesi ile, davacı taraf ile yapılan harici protokol ile sağlanan anlaşmaya istinaden davacıların davadan feragat beyanlarına karşılık taraflarınca yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmeyeceğini, ayrıca dosyadaki teminatın davacı tarafa iadesine muvafakat ettiklerini, davacıların feragati nedeniyle asıl ve birleşen davaların reddine ve karşılıklı olarak yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat ” Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.” Bu hükümler gözetildiğinde davadan feragat davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan feragatın usulüne uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu anlaşılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)Mahkememizin iş bu … esas sayılı dosyası yönünden;
1-Açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 53,80.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 4.963,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 4.909,30 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin talebi gibi kendi üzerinde bırakılmasına, talebi olmadığından davacı lehine vekalet ücretine takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin talebi gibi kendi üzerinde bırakılmasına, talebi olmadığından davalı lehine vekalet ücretine takdirine yer olmadığına,
5-Taraflar tarafından yatırılan gider avansının 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
B)Mahkememizin iş bu dosyası ile birleşen Bakırköy 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/467 esas sayılı dosyası yönünden;
1-Açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 53,80.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 444,05 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 390,25 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin talebi gibi kendi üzerinde bırakılmasına, talebi olmadığından davacı lehine vekalet ücretine takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin talebi gibi kendi üzerinde bırakılmasına, talebi olmadığından davalı lehine vekalet ücretine takdirine yer olmadığına,
5-Taraflar tarafından yatırılan gider avansının 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
6-Davacı tarafça yatırılan 43.595,00-TL teminatın davacı tarafından davadan feragat edilmesi ve davalının da teminatın iadesine rızasının bulunması sebebiyle davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi ve İİK 263. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.07/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.