Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/25 E. 2023/114 K. 30.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/25 Esas
KARAR NO : 2023/114

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2021
KARAR TARİHİ : 30/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :02/03/2023
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin İstanbul Avrupa Yakasında Türkiye genelinin yüzde 10’una denk gelen yaklaşık 4,5 milyon aboneye görevli tedarik şirketi’ sıfatıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından onaylanan perakende satış tarifeleri üzerinden hizmet verdiğini, davacı şirketin ayrıca bölge sınırlaması olmaksızın serbest tüketici niteliğine sahip tüketicilerle ikili anlaşma yaparak indirimli tarife ve fayda kampanyalarıyla elektrik enerjisi satışı da yapabildiğini, borçlu davalının itirazlarının haksız, hukuki dayanaktan yoksun olduğunun ve kabulünün mümkün olmadığın, borçlu davalı ile davacı şirket arasında 04.04.2007 tarihinde … abone numarası ile “…. Satış Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşme kapsamında elektrik aboneliği” …. Mah. …. Sk. No:8-10 Zemin Kat Davutpaşa/istanbul ” adresinde kullanılması amacıyla satış gerçekleştiğini, davalı borçlu belirtilen adreste bulunan ticarethane vasıflı yerde elektrik enerjisi kullanmış olduğunu ancak kullandığı enerji bedelini ödememesi üzerine aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, borçlu aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası üzerinden ödenmeyen fatura borcu için yapılan icra takibine borçlunun itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalı borçlu “…. Mah. … Sk. No:8-10 Zemin Kat Davutpaşa/istanbul” adresindeki ticarethane vasıflı yere ait elektrik aboneliğini 04.02.2007 tarihinde sözleşme imzaladığını ve kullanmaya başladığını, abonelik sözleşmesinde davalı borçlu …., abonelik sözleşmesini imzalarken, sözleşme formunda belirtilen kimlik bilgileri kısmının tamamını doldurmuş olduğu ve imza altına aldığını, borçlunun kendi hür iradesi ile abonelik sözleşmesini başlattığını, ekte sunulan faturalardan sözleşme kapsamında sağlanan elektrik hizmeti davalı borçlu tarafından kullanılmış olduğunu, davalı borçlunun kullandığı enerji bedelini ödememesi üzerine aleyhine girişilen icra takibine haksız ve kötüniyetle itiraz ettiğini, davalı borçlunun davacı şirket ile Perakende Satış Sözleşmesi imzaladığını, işyeri olarak kullandığı yerde Elektrik Enerjisi kullandığını, kullandığı hizmetin bedelini ödemediğini, davacı şirkete borçlu olduğun borçlunun zamanaşımına ilişkin itirazının yersiz olduğunu, icra takibinin 04.04.2016 yılında başlatıldığını ve zamanaşımının kesildiğini bu sebeple borçlunun borcundan kurtulma amacıyla haksız ve mesnetsiz iddiasının kabulü mümkün olmadığını, davalı borçlunun, davacı şirket ile perakende satış sözleşmesi yaptığını, davalının kullandığı enerji bedelini ödemediğini, perakende satış sözleşmesi uyarınca davalının kullandığı elektrik enerji bedelinden sorumlu olduğunu, faturalandırılan hizmetin bedelini ödemeyen davalının temerrüde düştüğünü, bunun üzerine ödenmeyen, 06.03.2008 son ödeme tarihli 185,30 TL, 17.03.2008 son ödeme tarihli 63,90 TL, 05.05.2008 son ödeme tarihli 398,00 TL, 30.05.2008 son ödeme tarihli 199,90 TL, 03.07.2008 son ödeme tarihli 206,50 TL, 23.07.2008 son ödeme tarihli 9.80 TL VE 04.08.2008 son ödeme tarihli 122,40 TL bedelli faturalardan kaynaklı 1.185,80 TL bedelli asıl alacağa son ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 1.798,91 TL gecikmiş gün faizi ve 323,80 TL masrafın ve KDV’sinin toplamında 3.308,51 TL üzerinden, borçlu aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve borçlunun haksız ve dayanaktan yoksun biçimde borca itiraz ettiğini, davalının, borca ve ferilerine ilişkin itirazı dayanaktan yoksun, haksız ve kötüniyetle yapılmış bir itiraz olup iptal edilmesi gerektiğini, yukarıda izah edilen ve Mahkemece resen nazara alınacak sebeplerle; davanın kabulü ile davalı borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline, icra takibinin devamına, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere İcra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep ederiz.

Davalının cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava elektrik aboneliği kapsamında fatura karşılığı bakiye alacağa dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Bakırköy … İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyası ile 1.185,80 TL asıl alacak 1.798,91 TL işlemiş faiz 323,80 TL KDV toplamı 3.308,51 TL üzerinden takip başlattığı ,davalının zamanaşımı itirazı ile borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde ve dava değeri 3.308,51 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davacı yan toplam 7 adet ödenmemiş elektrik faturasından kaynaklı icra takibi başlatmış,davalı taraf davaya cevap vermemiş ,abonelik dosyası ve faturalar dosya arasına alınmış,
HMK 266.maddesi uyarınca Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlar olan alacak hesabı konusunda rapor alınmıştır.
17/11/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; takibe konu asıl alacak bedeli, davalı tarafından ticari faaliyet yürütülen sözleşme adresinde bulunan iş yerinde, yukarıda çizelge-1 ve 2 de detayı verilen son ödeme tarihli elektrik tüketimlerine tekabül eden toplam 1.185,80 TL tutarındaki faturalar toplamıdır. Dosya kapsamında yer alan sözleşme örneğinden, davalı …. ile davacı Bedaş arasında faturalara konu …. nolu abonelik için 04/04/2007 tarihinde imzalanmış Elektrik Enerjisi Satışına Perakende Satış sözleşmesi bulunmaktadır. Bu hususta nihai karar mahkemeye ait olmak üzere, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme ve emsal yargıtay ilamı doğrultusunda dava konusu faturalardan adına sözleşme olan davalı şirketin abonelik taraf sıfatı kapsamında sorumlu tutulabileceği, davalı tarafça aboneliğin borçsuz olarak i ptal edildiğine ilişkin belgelerin sunulmadığı, faturaların ödendiğine dair belge bulunmadığı, taraflar arasında imza edilen dosya kapsamına sunulan sözleşme madde 5-f içeriğinde denmeye faturalar için davacı kurumca gecikme zammı talep edilebileceğine dair hüküm bulunduğu, davalının geciken ödemeleri nedeniyle Elektiriğin kesilmesi gereken tarih 06/03/2008 son ödeme tarihli takibe konu ilk fatura öncesidir. Davalının ödenmeyen faturaların rağmen, mevzuat (elektrik piyasası müşteri hizmetleri yönetmeliği); sözleşme (madde 5-f ödemesi geciken faturalar için 6183 sayılı kanun gecikme zammı talep edilebileceğine dair) ve emsal ilamlar gereği davalının elektriğini kesmeyen davacı şirketin müterafik kusurlu olduğu, emsal ilamlarda (3. Hukuk Dairesi 2019/5794 E., 2020/1626 K.) müterafik kusur indirminin en fazla yasal faize kadar olacağı nazara alınarak, (çizelge 2 de 1-5 sıra nolu faturalar) son ödeme tarihinden takip tarihine kadar yasal faiz uygulanması gerekeceği kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle; takibin, 1.185,80 TL. (asıl alacak), 933,55 TL (yasal+6183 sayılı kanun faiz), 168,04 TL. (toplam faiz KDV si) olmak üzere toplam 2.287,39 TL üzerinden sözleşmenin tarafı davalı …. adına devam edebileceği, faturalar içeriğinde yer alan kalemleri, TEDAŞ ulusal tariflerinde (Alçak Gerilim Ticarethane) yer alan kalemler oldukları, birim fiyatlarının EPDK onaylı tedaş ulusal tarife birim fiyatları oldukları, faturalarda yer alan tüketimlerin sözleşme gücü dikkate alındığında mahalde gerçekleştirilebilecek tüketimler olduğu görüş ve kanatti bildirilmiştir.
Zamanaşımı def’i, davalının aslında var olan bir borcunu özel bir nedenle yerine getir- mekten kaçınmasına olanak veren bir haktır. Bu hakkı kullanıp kullanmamak tamamen borçluya kal- mıştır. Diğer bir anlatımla, davalı tarafından zamanaşımı def’i ileri sürülmedikçe, o hak ve alacak için kanunun öngördüğü zamanaşımı süresi dolmuş olsa bile hâkim bunu kendiliğinden göz önüne alamaz (6098 sayılı TBK m. 161)
Bu itibarla, zamanaşımı savunması ileri sürüldüğü zaman, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu da incelemesi mümkün değildir. (Hukuk Genel Kurulu 2017/11-149Esas 2019/49)
Zamanaşımı süresi işlemeye başladıktan sonra, borçlunun veya alacaklının bazı eylem ve işlemleri zamanaşımı süresinin işlemesini haklı olmaktan çıkarabilir ya da yeniden bu sürenin baş- laması sonucunu doğurabilir. İşte bu hallerde zamanaşımının durması ve kesilmesinden söz edilebilir.
Zamanaşımını kesen sebepler 6098 sayılı TBK’nun m.154-157’de düzenlenmiş olup, TBK’nun 154/2 maddesi uyarınca borçlu aleyhine icra takibi başlatılması halinde, zamanaşımı süresi kesilir ve alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlar. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/9113 Esas, 2019/5468 Karar nolu ,17/06/2019 tarihli ilamı)
Davacının talebinin, sözleşme ilişkisine dayandığı, alacağın TBK’nın 146. maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu, icra takip tarihi ve dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı göz önünde bulundurularak davalının zamanaşımı def’i yerinde görülmemiş, davacının hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda asıl alacak 1.185,80 TL + yasal faiz 933,55 TL + KDV 168,04 TL = 2.287,39 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabul – kısmen reddine ve de İİK 67/2 uyarınca alacağın likit oluşu ve borçlunun itirazında haksız çıkması sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL- KISMEN REDDİNE,
1-Davalı borçlunun Bakırköy … İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın asıl alacak 1.185,80 TL + yasal faiz 933,55 TL + KDV 168,04 TL = 2.287,39 TL iptali ile takibin aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan asıl alacak yönünden 1.185,80 TL TL üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 156,25 TL karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 96,95 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.287,39 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 118,6‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 668,83 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar oluşturulmasına yer olmadığına,
8-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin 912,516‬’ TL’si davalıdan geriye kalan 407,484‬ TL’sin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın KESİN OLMAK üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/01/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim ….
e-imzalıdır.