Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/226 E. 2022/267 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/226 Esas
KARAR NO : 2022/267

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/03/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :12/04/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında taşımadan kaynaklı ticari bir ilişki bulunduğunu, bu taşıma işinden kaynaklı olarak
…. nolu, 10.09.2019 tarihli 1.088,55 $ (usd doları) tutarlı faturayı düzenlediğini, söz konusu faturanın 1.029,04 $ (7.627,35
TL) bakiye kısmının ödenmediğini, davalının borcunu ödememesi üzerine Bakırköy … İcra Müd. …. esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle itirazın iptaline,
borçlunun % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile aralarında USD (Amerikan doları) üzerinden ticari bir ilişki mevcut olmadığını , taraflar arasındaki ticari ilişki süresince tüm ödemelerin türk lirası cinsinden yapıldığını, davacı şirkete borçları olmadığını ve davanın
reddi gerektiğini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taşıma hizmetinin karşılığı navlun ücretinin ödenmemesi sebebiyle alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 1.029,04 USD ‘nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgelerinin ihtilaf kapsamında incelenmesi için resen seçilecek mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, 11/10/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirkete ait 2019-2020-2021 ylh ticari defterlerinin E-defter olarak tutulduğu ve ilgili tebliğe uygun olarak
ocak ve Aralık ayı beratlarının süresinde verildiği ve belirli kanuni şartları taşıdığı, 2019-2020-2021 yılı ticari
defterlerinin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış olduğu, Davalı şirkete ait 2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinin E-defter olarak tutulduğu ve ilgili tebliğe uygun olarak
ocak ve Aralık ayı beratlarının süresınde Verildiği ve belirli kanuni şartları taşıdığı 20l9-2020 yılı ticari
defterlerinin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış olduğu, Davacı şirketin davalı şirketten Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından takip
18.01.2021 tarihi itibariyle yukarıdaki tespiti gibi 10.09.2019 tarihli faturadan kaynaklı alacağı bulunmadığı,
İcra/İnkar Tazminat talebinin Değerlendirmesinin Sayın Mahkemenizin Takdirleri içerisinde kaldığı,
kanaati bildirilmiş, davacı vekilinin itirazları hakkında ve kur farkını talep ettiği sunduğu faturalar ve dosya kapsamı ile defter ve kayıtlarının incelenmesine ilişkin davacı vekilinin kur farkının hesaplanması için ek rapor düzenlenmesine karar verilmiş, 05/01/2022 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle; Davalı şirket tarafından Türk lirası olarak yapılan ödemeler nazara alındığında, davacı şirket tarafından dosyaya ibraz edilmiş olan cari hesap ekstresindeki ödeme tarihleri ve ödeme faturaları nazara alındığında, davalı şirket tarafından uyuşmazlığa konu kur farkı faturasının dayanağını oluşturan faturalara istinaden toplam 11.375,01 USD karşılığı ödeme yapılmış olduğu, davacı şirket tarafından tanzim edilen fatura toplamının 12.329,05 USD olduğu, bu durumda davacı şirketin kur farkı olarak 12.329,05 Usd – 11.375,01 Usd = 954,04 USD tutarında kur farkı alacaklı olduğu hesaplanmış olduğu, davacı şirketin davalı şirketten Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından Takip 18/01/2021 tarihi itibariyle bilirkişi tespiti gibi 954,04 Usd kur farkı alacağı hesaplandığı, nihai takdir ve hukuki değerlendirmenin sayın mahkemenizin takdirleri içerisinde kaldığı, kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Somut davada; taraflar arasında ticari ilişki olduğu hususunda ve davacı tarafça davalıya taşıma hizmeti verildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davacı tarafça kur farkı talep edilip edilemeyeceği noktasındadır. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, tarafların incelemeye konu ticari defter ve kayıtlarının yasal şartları taşıdığı ve kendi lehlerine delil niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafça düzenlene faturaların hepsi davalı tarafça defter ve kayıtlarına kaydedilmiştir. Tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre ihtilaflı olan faturanın davacı tarafından düzenlenen 10/09/2019 tarihli 1.088,55 USD olduğu, bu faturanın davalının ticari defter ve kayıtlarına kaydedildiği, davalı tarafça söz konusu faturanın Türk parası karşılığının 6.248,71-TL olarak kaydedildiği ve bu miktarda ödeme yapılarak davacı şirket ile olan hesap bakiyesinin kapatıldığı görülmüştür. Davacı tarafça söz konusu faturanın icra takibine bakiye bedelinin kur farkı olarak dayanak yapılmış ve takibe konulmuştur. Davacı tarafça faturalar USD olarak düzenlenmiş ve davalı tarafça ödemeler Türk parası ile yapılmıştır.
Kur farkı talep edilebilmesi için, kur farkı uygulamasına dair bir yazılı bir sözleşme veya taraflar arasında bu yönde oluşmuş bir teamülün bulunması gerekmektedir. Eldeki davada taraflar arasında kur farkına ilişkin sözleşme ve teamül bulunmamaktadır. Ancak davacı tarafından düzenlenen yabancı para içerikli faturalar davalı tarafından da kabul edilerek ticari defterlerine kaydedilmiş, fatura karşılıkları ise fatura tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası olarak ödenmiş olup, dava konusu fark ise fatura tarihleri ile fiili ödeme tarihleri arasındaki kur farkından kaynaklanmaktadır. Davacının faturaları yabancı para cinsi üzerinden düzenlenmiş, davalı ödemeleri ise Türk Lirası üzerinden yapmış olmakla, yabancı para üzerinden kurulan temel ilişkide fatura tarihindeki kur ile ödeme tarihindeki kur arasındaki farkın istenebilmesi için, bu konuda sözleşme veya fiili teamülün varlığı da aranmayacağından, fatura tarihi ile fiili ödeme tarihi arasındaki kur farkının istenebilmesi mümkündür. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki beyanlarına itibar edilmemiş ve davacı vekilinin kur farkı talebi yerinde olduğundan açılan davanın kısmen kabulüne ve alacak tarafların ticari defter ve belgeleri ve fatura uyarınca likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 954,04 USD asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında (1.462,63-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 499,56 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 92,12 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 407,44 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 314,16 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 92,12 TL peşin harç olmak üzere toplam 151,42 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 667,92 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
9-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır