Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/194 E. 2021/1189 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/194 Esas
KARAR NO : 2021/1189

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2021
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :17/01/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının medikal maske üretiminde kullanılan kumaş ticareti ile uğraştığını, dilekçeleri ekinde sunulan 318.159,36 TL tutarındaki faturaya ilişkin 15.08.2020 keşide tarihli 270.000,00 TL bedelli çek ile ödeme yapıldığını ancak bakiye miktarın ödenmemiş olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin davalının da kabulünde olup, söz konusu borca dayanak teşkil eden faturaya ilişkin bir itiraz da söz konusu olmadığını, davalı yan, itirazında haksız olduğunu bilmesine rağmen, sırf icra takibini durdurup zaman kazanmak amacıyla takibe itiraz ettiğini, bu durum davalının kötü niyetli olduğunu açıkça göstermekte olduğunu, takip ve dava konusu alacağın likit bir alacak olduğu ve davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu nazara alındığında, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğinin tüm açıklığıyla ortada olduğunu, fazlaya ilişkin tüm hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, davalarının kabulü ile davalının icra dosyasına yapmış olduğu borca itirazın iptaline, takip miktarının takip tarihinden işleyecek reeskont avans faizi, feri ve masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibinin devamına, davalının kötü niyetli olduğu açıkça ortada olduğundan %20’den aşağı olmamak kaydıyla davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri, harç ve masraflar ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı … ile davalı müvekkil … arasındaki cari hesap ilişkisi içerisinde takibe konu edilen fatura bedelinin tamamını, davalı … tarafından davacı …’ne muhtelif tarihli çeklerle ödenmiş olduğunu, Bakırköy … İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen fatura bedelinin tamamının, davalı … tarafından davacı …’ne cari hesap ilişkisi içerisinde muhtelif tarihli çeklerle ödenmiş olmakla borca itiraz edilmiş olduğunu, davacı …’ne Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen fatura ile ilgili olarak borçlu olmadığının, taraflara ait yevmiye defterleri, kebir defterleri, envanter defterleri, muavin defterleri, ticari kayıtlar, ödeme belgeleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile sübut bulacağını, Davayı ve borcu kabul anlamına gelmemek kayıt ve şartı ile davalı … Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen fatura ile ilgili olarak temerrüte düşmemiş olduğunu, bu nedenle Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen fatura ile ilgili olarak işlemiş faiz talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, Bakırköy … İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyasına ibraz edilen 26/01/2021 tarihli borca itiraz dilekçesinde belirtilen nedenlerle ve resen belirlenecek nedenlerle davanın reddine, haksız ve kötü niyetli icra takibi ile itirazın iptali davası nedeniyle davacı aleyhinde alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ürün satışından kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; icra takibine konu taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıya vermiş olduğu kumaşn satışı karşılığında alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 50.136 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların BA ve BS formları celbedilerek incelenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılması için mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, 10/11/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı ve davalı yana ait incelenen 2020 ve 2021 yılları Ticari defter incelemeleri ve dosyaya sunulan belgeler neticesinde ortaya çıkan veriler ile Sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı ve Davalı yanlar tarafından incelemeye sunulan 2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığı, Davalı yan tarafından toplam tutarı 550.000,-TL olan …. adına keşide edilmiş 2 çek, davacı yana yapılmış ödemeler olarak ticari defterlerine yansıtılmış olduğundan, davalı tarafından bu ödemelerin … Cari Hesabına kayıt edilmesi gerektiği, davalı tarafından düzeltme kayıtları yapıldıktan sonra davacı yana 48.159,40 TL borçlu olacağının hesaplandığı, Davacının icra takip tarihi olan 05.01.2021 tarihi itibariyle davalı yandan 48.159,40 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmış olduğu, Davacı ile davalı arasında düzenlenen bir sözleşmeye ve davalıyı temerrüde düşürecek bir ihtarnameye dosya içeriğinde rastlanmadığından, işlemiş faiz hesabı yapılmamış olduğu, Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 05/01/2021 tarihinden itibaren asıl alacağına, davacının icra takibinde belirtmiş olduğu gibi, reeskont avans faizi talep edebileceği, kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı taraf davalı tarafa faturalara konu ürünlerin teslimi sözleşmesinden kaynaklı olarak ürünleri teslim ettiğini, ancak davalı tarafından bu ürünlerin bedelinin ödenmediği ileri sürülmüştür. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve tarafların incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve taraflar lehine delil niteliğinin olduğu bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbirini tuttuğu ve her iki tarafın defter ve belgelerinden davacı tarafın davalıdan 48.159,40-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından davalıya gönderilen faturalar davalı tarafın ticari defter ve belgelerine kaydedilmiştir ve bu nedenle kural olarak davacı davalıya mal teslimini ispat etmiştir. Davacı tarafından davalıya mal teslimi ispatlandığından davalı fatura bedelini davacıya tarafa ödediğini ispat etmekle yükümlüdür. Ancak davalı tarafça davacıya tespit edilen alacak miktarının ödendiğine dair geçerli bir delil sunulmamıştır. Davacı taraf davalıdan alacaklı olduğu ispat edildiğinden tespit edilen alacak miktarı talebi kadarı dikkate alınarak hüküm atlına alınmış, takipten önce davalı tarafa temerrüte düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine, davacının alacağının davacının ticari defter ve belgeler ve faturalar ile belirli ve likit olduğu anlaşılmakla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy … İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 48.159,00-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, işlemiş faiz talebinin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında (9.631,80-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 3.289,74 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 605,52 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.684,22 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 7.060,67 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil olarak temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 1.977,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 605,52 TL peşin harç olmak üzere toplam 664,82 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 582,72 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.