Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/190 E. 2022/548 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/190 Esas
KARAR NO : 2022/548

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :14/06/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıyla müvekkili arasında yapılan ticarette davalının 24/10/2019 tarih,…. fatura no,23/09/2019 tarih, …. fatura alacaklarına istinaden icra takibi yapılmış olduğunu, davalının haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibine itiraz ettiğinden dolayı icra takibinin durmuş olduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak şartıyla; davalarının kabulüne, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. E. Numaralı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle %20 den az olmamak koşuluyla tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı yana iddia ve taleplerinde bulunmuşlardır.
CEVAP; Davalı adına dava dilekçesi ve tensip zaptı ekli duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamış, davalı duruşmadaki beyanında davacıya 7.000,00-TL borcunun olduğunu kabul ettiğini, ancak bunun dışında borcu olmadığını beyan etmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalıya teslim edilen mallar karşılığında davalının malların bakiye bedelini ödenmediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 11.510,54 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların BA ve BS formları celbedilmiş ve davalının tacir olup olmadığına dair araştırma yapılmış ve davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının olduğu tespit edilmiştir.
Davacının iddiası, davalının savunması, icra dosyası, ödemeler, ihtarlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu, fer’i nitelikteki talepleri, faiz türü ve oranı konusundaki talepleri ile birlikte bilirkişiye cari hesaba konu fatura sevk irsaliyesi teslim alan isim soy isim, imza bilgileri kısmını açıkça iste halinde yazmasının ihtaratına, alacağa konu faturanın vade farkı/kur farkına yönelik olması halinde taraf defterlerinde bu hususta bir teamül olup olmadığı, Tarafların defter hareketlerinin açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin, cari hesapta çek yahut bono kayıtlı ise ilgili bankalardan teyit edilebilecek şekilde açıkça bilgilerinin yazılması hususunda irdelenerek var ise taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebi de tespiti için tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme yapılmasına ve rapor alınmasına karar verilmiş, 16/03/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı yan 2019 ve 2020 yılları Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı Ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davacı lehine delil niteliğinin mahkememizin takdirlerinde olduğu, Davalı yan tarafından inceleme günü olan 20/01/2022 günü ticari defterlerin incelemeye sunulmamış olduğu, Davacının, icra takip tarihi olan 27/10/2020 tarihi itibariyle, davalı yandan 10.550,58 TL alacaklı oldukları kanaatine varılmış olduğu, Davacı yan lehine karar alınması durumunda, 3095 sayılı yasaya istinaden davacı yan icra takip tarihi olan 27.10.2020 tarihinden itibaren, davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, asıl alacağına %9 ve değişen oranlarda Yasal faizi talep edebileceği, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada; davacı vekili tarafından davaya ve takibe konu faturadaki malların davalıya teslim edilmesine rağmen davalının malların bakiye bedelini ödemediğini iddia etmiştir. Davalı malların kendisine teslim edildiğini, davacıya 7.000,00-TL borcu olduğunu, bunun dışında davacıya borcu olmadığını savunmuştur. Taraflar arasında satım sözleşmesi olduğuna ve malların davalıya teslim edildiğine dair ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davalının davacı tarafından davalıya teslim edilen mallara karşılık davacıya ne kadar borcu kaldığına ilişkindir.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı şirketin defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve kendi lehine delil niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafça defter ve kayıtlar bilirkişi incelemesine sunulmamıştır. Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 10.550,58-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Tarafların BA ve BS formları arasında fark bulunmadığı ve birbiri ile uyuştuğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından düzenlenen faturalar itiraz edilmeksizin kabul edilerek davalı BA sında bildirilmiş ve fatura düzenleme tarihlerinden sonra davacıya ödemeler yapılmıştır. Dolayısıyla davacı tarafından fatura konusu malları davalıya teslim ettiği ve ticari defter ve kayıtlarında belirtilen miktarda davalıdan alacaklı olduğu davacı ticari defter ve kayıtları ve tarafların BA ve BS formları ile sabittir. Davalı tarafça söz konusu borcun ödendiğine dair geçerli ve kesin bir delil dosyaya sunulmamıştır. Davacının davalıdan alacaklı olduğu kendi defter ve belgeleri ve tarafların BA ve BS formları ile sabit olduğundan bilirkişi raporunda tespit edilen bedel üzerinden açılan davanın kısmen kabulüne, davacı icra takibinden önce temerrüte düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine, davacının alacağı tarafların ticari defter ve kayıtları, faturalar ve BA ve BS formları ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 10.550,58-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 720,71 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 155,42 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 565,29 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 155,42 TL peşin harç olmak üzere toplam 214,72 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 959,008 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
8-Mahkememiz kararının kesinleşmesini beklemeksizin dosyamız arasında bulunan davalının vergi tarh dosyasının mercine İADESİNE,
9-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalının yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır