Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/183 E. 2021/206 K. 01.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/183
KARAR NO : 2021/206

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı borçlu hakkında Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı borçluya ödeme emri tebliğ edildiğini, borçlunun itiraz dilekçesinde herhangi bir gerekçe ya da delil göstermeksizin borca itiraz ettiğini, davalı ile müvekkili bankanın …. Şubesi arasında Ticari Kart ve Kredili Mevduat sözleşmesi imzalandığını, borçlunun bu sözleşme ile müvekkili banka şubesinde bulunan kredili mevduat hesabından para kullandığını ve kullanmış olduğu miktarlara bağlı faiz ve alacağa bağlı diğer ferilerini kabul ettiğini, davalıya kredili mevduat hesabı bakımından ihtarname tarihi itibariyle gecikmiş borcu bulunduğu, gecikmesinden dolayı tüm ürünlerinin ihtarnameye konu edildiğini, ödenmediği takdirde ihtarnamede belirtilen diğer ürünleri de kat edilerek muaccel hale geleceğini, borcunun muaccel hale geleceği ve aleyhine yasal yollara müracaat edileceğinin ihtar edildiğini, iş bu ihtarnameye rağmen borçlunun herhangi bir ödeme yapmadığını, işbu dava ile borçlunun yapmış olduğu itirazın iptalini istemek zarureti doğduğunu, bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. Sayılı icra takibine vaki haksız olan itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Bilindiği üzere dava tarihinden önce yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3.maddesinde tüketici işlemi tanımlanırken “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, vekalet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem ” tüketici işlemi olarak belirlemiştir. Dolayısıyla her ne kadar banka kartları kanununda bankanın kart hamilleri aleyhine açtığı davalarda genel mahkemelerin yetkili olduğu düzenlenmiş ise de, 6502 sayılı 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren Tüketici Kanununda bankacılık ve benzer sözleşmelerinde tüketici işlemi kapsamına alınması ve aynı kanunun 73.maddesinde Tüketici Mahkemelerinde görülecek davalar düzenlenmiş olduğundan, 83.maddesinde ise, “taraflardan birinin tüketiciyi oluşturduğu işlemlerle ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması halinin bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği, dolayısıyla aynı kanunun 3.maddesinde tanımlanan tüketici kavramı kapsamında olan davalı ile davacı arasında kredi kartı verilmesine ilişkin sözleşmenin bu kapsamda tüketici işlemi olarak değerlendirilmesi gerekeceği, TTK nun 4/f.maddesinde düzenlenen bankalara ilişkin hükmün tüketici kanunun 82.maddesindeki izah edilen düzenleme karşısında görevli mahkemenin belirlenmesinde bir etkisinin olmadığı, 83/2 maddesinde yazılı olan görev ve yetkiye ilişkin hükümlerin uygulanmasını engellemediği değerlendirilerek, yapılan bu irdeleme ve dilekçe kapsamı ile iddia niteliği çerçevesinde mahkememizin iş bu davada görevli olmadığı, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalının tacir olduğuna ilişkin Uyap kayıtlarında yapılan sorgulamada her hangi bir kayda rastlanmadığı gibi, davalının tacir olduğuna ilişkin de davacı tarafından herhangi bir iddia ve delil sunulmamıştır.
Bilindiği üzere mahkemenin görevi HMK 114. maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken bir husustur.
Davalının tacir olmadığı, dava konusunun da mutlak ticari davalardan olmadığı, bu nedenle dilekçenin görev yönünden reddi ile görevsizlik verilerek mahkememizin görevsizliğine, Bakırköy Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-İki haftalık süre içerisinde dosyanın gönderilmesi talebinde bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Ticaret Mahkemesi tevzi edilmek üzere GÖNDERİLMESİNE,
5-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
6-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
7-Kararın taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak), gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 01/03/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.