Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/168 E. 2023/146 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/168 Esas
KARAR NO : 2023/146

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ : 13/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :10/03/2023
Davacı vekili tarafından açılan tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete … Kasko Sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracına davalı … işletmesine ait zemin içinden kalkan bariyerlerin aniden açılarak alt motor kısımlarına çarpması ile ağır şekilde hasar verdiği, yapılan ekspertiz sonucu … plakalı araçta 56.327,00 TL hasar tespit edildiği ve 21/09/2021 tarihinde sigortalısına ödendiği, halefiyete dayanılarak dava açıldığı, arabuluculuk anlaşmazlık tutanağının mahkemeye sunulduğu, 56.327,00 TL tazminatın ödeme tarihi olan 21/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya kasko sigortası ile sigortalı bulunan …. plaka no’lu aracın 26/06/2020’de … Tesislerine girmek için kapıdan geçtiği esnada bariyerlerin aniden yükselmesi sonucu maddi olarak hasarlandığı, hasar nedeniyle yapılan ekspertiz sonucunda davacı şirket sigortalısına 56.327 TL hasar tazminatı ödendiği, trafik kazası tespit tutanağında müvekkilin kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, söz konusu tutarın yasal faiziyle birlikte yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde müvekkil tarafından ödenmesi gerektiği, aksi takdirde rücu davası açılacağı belirtilmiş, ancak mezkur yazı ile birlikte söz konusu iddiaya dayanak herhangi bir belge müvekkile sunulmadığı, kamera kayıtlarının incelenmesi neticesinde iddia edildiği gibi müvekkil şirket tesislerinde söz konusu aracın hasara uğradığına ilişkin veriye rastlanılmadığı, yazı içeriğine ve ödeme talebine itiraz edildiğini akabinde davacı tarafça dava şartı arabulculuk yoluna başvurulmuş, ancak kazanın müvekkil şirkete ait tesislerde gerçekleşmediği anlaşıldığından anlaşmak mümkün olmadığını, advacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan ve davacının talebinin esas dayanağını teşkil eden maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı talep konusu kazanın müvekkil şirket tesislerinde olmadığını ispatladığını, diğer deyişle davacı taraf kendi sunduğu delille müvekkili şirket açısından husumet yokluğunu açıkça ortaya koyduğunu, tutanakta kaza yeri olarak çizilen ve anlatılan keyif mangal başı istikameti ve kazanın yapıldığı yerin sağ tarafında olduğu belirtilen “…” Avcılar’da müvekkil şirket tesislerinden oldukça farklı bir yerde bulunduğunu, müvekkili şirket tesislerinin doğrultusunda “…” bulunmadığı gibi “keyif mangal başı” istikametinin de “…” nin batı tarafından Avcılar’da farklı bir yere işaret ettiği anlaşıldığını, … liman Tesislerinin bulunduğu yer ile davacının sunduğu tutanakta gösterilen kazanın gerçekleştiği tutanak altına alınan yerin farklılığının haritada da açıkça görüldüğünü, haritada da açıkça görüldüğü üzere tutanakta tarif edilen yer mangalbaşıların da …’nin batısındaki ve güneyindeki bölgede yer aldığı göz önüne alındığında … Tesisleri olmadığını, iş bu davanın dava konusu zararın doğmasında hiçbir kusuru bulunmayan müvekkil şirkete yöneltilmesi husumet ve hukuki yarar gereğince mümkün olmadığını beyan ile, tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız ve mesnetsiz usul ve yasaya aykırı pasif husumet yokluğu bulunan davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

İş bu dava sigorta tarafından sigortalısına yapılan ödemenin rücuen tahsiline yöneliktir.
Dava dışı sigortalıya ait kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalı bulanan … plakalı araç Avcılar liman girişinde bulunan inip kalkan bariyerlerden geçerken ağır hasarlandığıiş bu sebeple sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tahsilini davalılardan talep etmektedir.
6102 sayılı TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir.
Sigortacı; ancak sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır.
Davalı taraf husumet itirazında bulunmuş ve davanın reddini istemiştir.
HMK 266.maddesi uyarınca Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlar olan alacak hesabı konusunda rapor alınmıştır.
25/02/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; 26/06/2020 tarihinde meydana gelen olayda; davacı tarafa kasko sigortalı araç sürücü … plakalı sayılı …. marka/tip, 2019 model araç sürcüsü) dava dışı …’in kusursuz olduğu, … ve …. görüntülerine göre; …. girişinde bulunan (Trafik Kazası Tespit Tutanağında Liman Yolu Girişi olduğu belirtilmiştir) ve dava konusu aracın geçişi esnasında yukarı yönde-dikey eksende hareket geçerek dava konusu aracın alt kısmına çarpan demir mantar bariyerin yukarı yöndeki hareketininhasar ile neticelenen olayın oluşumunda sonuç üzerine %100 oranında etken olduğu, 26/06/2020 tarihinde meydana gelen kaza sonucu, olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, … plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, davacı sigorta şirketinin, kasko sigortalısına ait … plaka sayılı … marka/tip, 2019 model aracında oluşan hasar için davaya konu ettiği ve davalının tazmin etmesini istediği toplam hasarının, 56.326,61 TL olabileceği, hesaplanan bu hasar tutarının kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında günün rayicine ve dosya kapsamına uygun olabileceği, kaza tespit tutanağı verilerinden faydalanılarak … uydu/sokak görüntüleri üzerinden yapılan olay yeri araştırmalarında; dava konusu aracın hasarına sebep olan mantar/piston bariyerin bulunduğu yerin, … İçi Yolu, …” adresi olduğu ve bu park içi yolun başında bulunduu, bariyer girişinde davalı “… Tesisleri Tic. A.Ş.” ye ait bir tabela vb. İlgili ibare bulunmadığının görüldüğü, sonucuna varılmıştır.
Rapor uyarınca Avcılar Belediyesi’ne müzekkere yazılmış ,haksız fiile sebebiyet veren bariyerlerin davalıya ait olmadığı anlaşılmıştır.
Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Sıfat, davanın tarafı ile dava konusu hak arasında “hak ilişkisine dayalı bağ” dır. Taraf ve dava ehliyeti; davanın tarafları ile ilgili olduğu halde, sıfat, dava konusu hakka ilişkindir.
Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, davanın sıfat yokluğundan (husumetten) reddi gerekecektir.
Uygulamada sıfat yerine genel olarak “husumet”, davacı bakımından “aktif husumet ehliyeti”, davalı bakımından “pasif husumet ehliyeti” tabirleri kullanılmaktadır. Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken bir husustur. Husumet def’i olmayıp bir itirazdır. Bu niteliği dikkate alındığında yargılamanın her aşamasında öne sürülebileceği gibi, taraflarca öne sürülmese dahi resen dikkate alınacaktır.
Anılan rapor ve cevabi müzekkere doğrultusunda davalının pasif dava ehliyeti olmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın pasif dava ehliyeti noksanlığı sebebi ile REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90- TL maktu karar harcının peşin alınan 961,93 TL harçtan mahsubu ile 782,03‬ TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/02/2023

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.