Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/162 E. 2021/583 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/162 Esas
KARAR NO : 2021/583

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 11/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait …-….- … ve …. plakalı araçların davalı …. Lojistik Hizmetleri AŞ bünyesinde …. Gıda San. Tic. A.Ş. ye ait çiğ süt taşıma işinin nakliyesi için kullanılması amacıyla 20/09/2018 tarihinde taraflar arasında sözleşme imzalandığını, sözleşme ilişkisi devam ederken ve müvekkili tarafından tüm yükümlülükler eksiksiz olarak yerine getirilmekte iken, 17/07/2019 tarihinde …, 01/09/2019 tarihinde … plakalı aracın, 31/10/2019 tarihi itibariyle de … ve … plakalı araçların çalışma ilişkisinin sonlandırıldığını, davalı tarafınca yapılan feshin haksız olduğunu ve hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, müvekkiline ait araçların sözleşmeye aykırı bir şekilde ve gerekçesiz olarak çalıştırılmadığını, müvekkilinin sözleşmenin feshi sebebiyle ciddi şekilde zarara uğradığını beyanla sözleşmenin haksız feshi sebebiyle bakiye alacak ve bu haksız fesihten kaynaklı menfi ve müspet zararların tazmini taleplerine dair fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arsında çiğ süt toplama sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin haksız ve erken feshinin ve araçların fazla çalıştırılmasının söz konusu olmadığını,davacıya herhangi bir borçlarının olmadığını davanın reddini talep ettikleri,Davalı yan duruşmadaki beyanında davalıya ait araçların kiralanarak hizmet görülmesi söz konusudur beyanında bulunduğu görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Uyuşmazlığın taraflar arasında akdedilen çiğ süt toplama sözleşmesi kapsamında kiralama ilişkisinden kaynaklandığı kaynaklı olduğu ;
Davacının sözleşme kapsamında yüklenici sıfatı ile davalı taraftan tank kiraladığı ve edimini yerine getirdiği uyuşmazlığın bu ilşkiden kaynaklı alacak talebine dayandığı görülmüştür.

T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
BAŞKANLIĞI

ESAS NO : 2017/7533
KARAR NO : 2019/3707
“…….

Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında “Yolcu Taşıması İçin Araç ve Şoför kiralama” başlıklı 05/07/2010 tarihli sözleşme imzalanmış olup, sözleşmenin iş tanımı başlıklı 4. maddesinde davacının uçaklarıyla seyahat eden müşterilerin dört faklı güzergaha 25’er kişilik 2 adet minübüs ile günde iki sefer halinde ulaşımlarının sağlanması için şoförlü araç kiralanmasının sözleşme konusu olduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda sözleşmenin sürücülü araç hizmeti alımına dair bir sözleşme olduğu, bir kira sözleşmesi olmadığı, hizmet alımına ilişkin bir sözleşme olduğu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4. Maddesi dikkate alındığında uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olmadığı anlaşılmaktadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir. HMK m.114/1-c gereğince görev dava şartı olup HMK m.115/1 uyarınca taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. Taraflar da yargılama süresince mahkemenin görevli olmadığını ileri sürebilirler.
HMK’nın 2. maddesinde asliye hukuk mahkemelerinin görevi düzenlenmiş olup, bu hükme göre “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” Ancak aynı maddenin ikinci fıkrasında istisna öngörülerek “Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” ifadesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde nisbi ve mutlak ticari davalar düzenlenmiş olup her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nisbi ticari dava olup, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddenin ilk fıkrasında a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ise mutlak ticari dava niteliğindedir. TTK m.5 uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Tüm bu açıklamalar ışığında davanın tarafları tacir olup uyuşmazlık, şoförlü araç hizmet sözleşmesinden kaynaklanmakla TTK’nın 4. Ve 5. maddeleri gereğince ticari dava niteliği taşıdığı ve asliye ticaret mahkemelerinin görevli olacağı gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiş ve bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir….”

Yukarıda anılan içtihat uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın çiğ süt toplama işinde kullanılmak üzere tank kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı , 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4. maddesinde ise dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinin görevinde olduğu düzenlenmekle mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır