Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/16 E. 2022/264 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/16 Esas
KARAR NO : 2022/264

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :18/04/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; .Müvekkil Şirket … TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ.’nin uzun yıllardır faaliyet gösterdiği alanda sektörün lideri konumunda saygın ve köklü bir şirket olduğunu, muhatap şirket ile müvekkil şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, İşbu ticari ilişki sebebi ile müvekkil şirket cari hesabında muhatap aleyhine cari hesap borç bakiyesi oluştuğunu, davalının haksız itirazları neticesinde durdurulan icra takibinin devamı amacıyla Müvekkili tarafından ilk olarak, 6102 Sayılı TTK 5/A. Maddesi gereğince arabuluculuk başvurusu yapılmış; ancak mutabakata varılamadığını ve bu hususun 07/09/2020 tarihli anlaşamama tutanağı ile kayıt altına alındığını, müvekkilinin takip tarihi itibari alacağı sabit olup davalının borcu bulunmadığına ilişkin yaptığı itirazları haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğunu, Haklı davalarının kabulü ile davalı/borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalı taraf aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yurtdışında bulunan …. firmasından alınan sipariş üzerine davacı şirketten faturalar konu modellerle ilgili imalat yapılmasının istendiğini, aradaki anlaşma uyarınca yurtdışı firması tarafından reklamasyon faturası kesilmesi halinde bu bedellerin davacıya yansıtılacağını, davacının reklamasyon bedellerinden sorumlu olacağı hususunda anlaşıldığını, bu imalat karşısında davacı firmaya kumaş satışı yapıldığını, davacı firmanın da imalat sürecini tamamlayıp ürün olarak müvekkil şirkete fatura kestiğini, davacı firmadan alınan ürünlerin tamamının … firmasına ihraç edildiğini, … firması kedi deposunda yaptığı son kontrollerde 3 modelde soru olduğunu tespit etmiş ve bununla ilgili müvekkil şirkete 4.009,82 Euro bedelli reklamasyon faturası kestiğini, bu bedelde davacı firmaya mail yolu ile bildirilmiş olup aradaki anlaşma gereği imalat karşılığı elde ettiği hak edişten düşülerek ödeme buna göre yapıldığını belirterek, huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile kötü niyetli olarak icra takibi başlatan ve kötü niyetli olarak işbu davayı açan davacı aleyhine icra takibinin konusu olan alacak miktarının % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına dair karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 283,26 TL+ 4.330,36 EUR tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle mali müşavir bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş ve alınan 15/07/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin davalı şirketten 4.076,96 Euro alacaklı olduğu, Davacı şirketin bu alacağının takip tarihi itibariyle T.C. Merkez Bankası Euro döviz alış kuru olan 6,8903 TL üzerinden 28.091,48 TL olduğu, 282,42 TL ihtarname masrafı için dosyaya belge sunulmadığından bu bedeli talep edemeyeceği, Davacı şirketin takip tarihi itibariyle ise 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlara faiz talep edebileceği, Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.

6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada; taraflar arasında davalının davacıya teslim ettiği kumaşlar üzerinde davacının imalat yaparak davalıya teslim ettiği eser sözleşmesi niteliğinde sözleşme olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça imalat yaparak davalıya teslim ettiği kumaşlara ilişkin verilen hizmet bedelinin davalı tarafça ödenmediği iddia edilmiştir. Davalı tarafça ise davacının imalatını yaptığı ürünleri yurtdışı firmasına ihraç ettiklerini ve ürünlerin ayıplı olması sebebiyle yurtdışı firması tarafından kendilerine reklamasyon faturası düzenlendiğini, davacı ile aralarındaki anlaşma gereği reklamasyon faturasının davacıya yansıtılacağını ve bu nedenle davacıya yansıttıklarını, davacının alacaklı olmadığı ileri sürülmüştür. Taraflar arasındaki sipariş sözleşmeleri incelendiğinde reklamasyon faturalarının davacıya yansıtılacağına dair bir hüküm bulunmadığı görülmüştür. Taraflar arasındaki mail yazışmaları incelendiğinde davalı tarafça yansıtılan reklamasyon faturasının davacı tarafça kabul edilmediği görülmektedir. Davalı tarafça ayıp iddiasında bulunulmuş ise de; dava konusu ürünlerin ayıplı olduğuna dair bir tespit ve rapor dosyaya sunulmamıştır. Sadece yurtdışı firması tarafından düzenlenen reklamasyon faturası davacıya yansıtılmış ve davacı tarafça kabul edilmemiştir. Davalı savunması geçerli bir delil ile ispatlanmadığından davalının savunmalarına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve davacının 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı, 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtlarının yasal şartları taşıdığı ve davacı lehine delil niteliğinin olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 4.076,96 Euro alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalının ticari defter ve kayıtlarının yasal şartları taşıdığı ve davalı lehine delil niteliğinin olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre de davalının davacıya 4.076,95 Euro borçlu olduğu tespit edilmiştir. Her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davacının faturalara konu hizmeti yerine getirdiği ve kumaşları davalıya teslim ettiği ve davacının davalıdan alacaklı olduğu sabit olduğundan açılan davanın raporda tespit edilen bedel üzerinden ve işlemiş faiz ile makbuzu dosyaya sunulan noter masrafı üzerinden kısmen kabulü ile takibin devamına, davacının alacağı tarafların ticari defter ve belgeleri ve faturaları ile belirli ve likit olduğu anlaşılmakla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy … İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 282,42-TL Noter ihtarname masrafı ve 4.076,95 EUR asıl alacak ve 4.076,95 EUR alacağına 02/03/2020-03/03/2020 tarihleri arasında % 3 işlemiş faiz üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında (7.416,46-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 2.533,09 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 401,80 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.131,29 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.562,35 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 2.304,92 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 401,80 TL peşin harç olmak üzere toplam 461,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 974,64 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 66 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
10-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakibe dosyamız arasında bulunan Bakırköy …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır